İçkinin zemmiyle ilgili hadisi şerif ve rivayetler عن ابن عمر قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (كل مسكر خمر وكل مسكر حرام ومن شرب الخمر في الدنيا فمات وهو يدمنها، لم يتب، لم يشربها في الآخرة) 38 Abdullah ibni Ömer (Radıyallahu Anhuma) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Kim dünyada şarap içer de daha sonra tövbe etmezse, ahirette ondan (cennet şarabından) yoksun olur(Buharı, Eşribe, No:5253,52119, Müslim, Eşribe:?, No:2003,31587) İmamı Beğavî (Rahimehullah) Şerhü'sSünne de buyurmuştur ama: Bu hadisi şerif bu kişinin cennete giremeyeceğine dair bir tehdittir, çünkü cennet ehlinin içeceği şaraptır, ama sarhoş etmez ve baş ağrıtmaz, cennete girense şarabından yoksun olmazAncak bu görüşte bir akıl payı vardır, zira imanla ölenin cezasını çektikten sonra cennete gireceği malûmdur, dolayısıyla bu kişi cennete girsede içki günahından tövbe etmeden öldüğü için cennet şarabından yoksun olabilir Nitekim diğer bir rivayette: Cennete girse de içemezbuyurulmuştur (İbni Hacer Heytemî, ez Zevacir, 2302) (عن ابن عباس) (اجتنبوا الخمر) (فإنها مفتاح كل شر) 39 İbni Abbas (Radıyaliahu Anhuma) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Şaraptan sakının, çünkü o bütün şerlerin anahtarıdırbuyurmuştur (Beyhaki, Şuabu'lîman,No:5588,510,No:7231,4162) أبو هريرة: إن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: لا يزني الزاني حين يزني وهو مؤمن ولا يسرق السارق حين يسرق وهو مؤمن ولا يشرب الخمر حين يشربها وهو مؤمن قال ابن شهاب: فأخبرني عبدالملك بن أبي بكر بن عبدالرحمن؛ أن أبا بكر كان يحدثهم هؤلاء عن أبي هريرة ثم يقول: وكان أبو هريرة يلحق معهن ولا ينهب نهبة ذات شرف، يرفع الناس إليه فيها أبصارهم، حين ينتهبها، وهو مؤمن 40 Ebu Hureyre (Radıyaliahu Anh) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur Zina eden, zina ederken mümin olarak zina etmez, şarap içen, içerken mümin olarak içmez, hırsız çalarken, mümin olarak çalmaz, halkın gözleri önünde değerli bir şeyi zorla yağma ederken de mümin olarak yağma etmez(Buharı, Mezalimdi, No:2343, 2875, Müslim, İman:24, No:57, 176, Ebu Davud, Sünnet:16, No:4689, 2633, Nesâî, Sârikıl, No:4885,8435, Tirmizî, lman:ll, No2625,515) Nesâî'nin rivayetinde burada şöyle bir ilâve vardır: فإذا فعل ذلك خلع ربقة الإسلام من عنقه، فإن تاب تاب الله عليه Bu günahları yapan islâm ipini boynundan çıkarmış olur, tövbe ederse, Allahu Tealâ tövbesini kabul eder(Nesâî, sâriki, No:4887,8436) من زنى أو شرب الخمر نزع الله منه الإيمان كما يخلع الإنسان القميص من رأسه التخريج (مفصلا): الحاكم في المستدرك عن أبي هريرة تصحيح السيوطي: صحيح 41 Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Kim zina eder ve alkol içerse, insan gömleği başından çıkarttığı gibi, Allahu Tealâ ondan imanı Soyup alır(Etken, Müstedrek, No:57,173) 13238 من شرب الخمر صباحا كان كالمشرك بالله حتى يمسي وكذلك إن شربها ليلا كان كالمشرك بالله حتى يصبح، ومن شربها حتى يسكر لم يقبل الله له صلاة أربعين صباحا، ومن مات وفي عروقه منها شيء مات ميتة جاهلية (ت عن المنكدر) مرسلا (لدى الرجوع لسنن الترمذي كما عزاه المصنف لم أره ولكن ذكر عزوه في المنتخب (2422) (عب) عن ابن المنكدر مرسلا ص) 42 Muhammed ibni Münkedir (Radıyallahu Anh) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Sabah şarap içen, akşama dek Allah'a müşterek koşmuş gibi olur, gece içen ise sabaha kadar aynı durumdadır Sarhoş oluncaya dek içenin Allahu Tealâ kırk sabahleyin namazını kabul etmez, damarlarında içkiden bir şey bulunarak Ölen cahiliyyet Ölümü İle Ölmüştür(Abdürrezzak, Musannef, No:17071,9239) عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عَمْرٍو؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم: (مَنْ شَرِبَ الْخَمْرَ وِسَكِرَ، لَمْ تُقْبَلْ لَهُ صلاةٌ أَرْبَعِينَ صَبَاحاً وَإِنْ مَاتَ دَخَلَ النَّارَ فَإِنْ تَابَ تَابَ اللهُ عَلَيْهِ وَإِنْ عَادِ فَشَرِبَ فَسَكِرَ، لَمْ تُقْبَلْ لَهُ صلاةٌ أَرْبَعِينَ صَبَاحاً فَإِنْ مَاتَ دَخَلَ النَّارَ فَإِنْ تَابَ تَابَ اللهُ عَلَيْهِ وَإِنْ عَادَ فَشَرِبَ فَسَكِرَ، لَمْ تُقْبَلْ لَهُ صلاةٌ أَرْبَعِينَ صَبَاحاً فَإِنْ مَاتَ دَخَلَ النَّارَ فَإِنْ تَابَ تَابَ اللهُ عَلَيْهِ وَإِنْ عَادِ كَانَ حَقّاً عَلَى اللهِ أَنْ يَسْقِيَهُ مِنْ رَدْغَةِ الْخَبَالِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ) قَالُوا: يَا رَسُولَ اللهِ! وَمَا رَدْغَةُ الْخَبَالِ؟ قَالَ (عُصَارَةُ أَهْلِ النَّارِ) 43 Esma binti Yezid (Radıyaliahu Anha) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Şarap içenden Allahu Tealâ kırk gece razı olmaz, ölürse kâfir olarak ölür, tövbe ederse Allahu Tealâ tövbesini kabul eder, baştan dönerse, Allahu Tealâ'nın onu Tıynetü'lHabâl'den içirmesi Allahu Tealâ üstüne bir adalet olurBunun üzerine ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) e: Tıynetü'lHabâl nedir?diye sorduğumda, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Cehennem ehlinin (akan) kan ve İrinleridirbuyurdu (Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No:27674, 10443, Taberanî, el Mu 'cemü 'lKebir, No:428,24168) Bu manada bir fazla hadisi şerifler mevcuttur, lakin ulema bunların manası hakkında ihtilâf etmişlerdir Hasanı Basrî ve imamı Taberî (Rahimehumallah) a göre bu şahısların imanı baki kalmakla beraber imanlarından nedeniyle övülecek bir şeyleri kalmaz demektir Diğer bir takımları, bu günahları helâl kabul ederek yapanın dinden çıkacağını söylemişlerdir İmamı Buhari'ye tarafından böylelerinden imanın nuru alınır Bu mana İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan da rivayet edilmiştir Bazılarına kadar Allahu Tealâ'ya taat hususunda basiretleri kapanır Tüm bu teviller ihtimal zarfında olmakla birlikte muhakkik âlimlere göre hadisi şeriflerin en dürüst manası, zikredilen günahı işleyenlerde imanın kemali kalmaz demektir Zira: إِنَّ اللّهَ لاَ يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَلِكَ لِمَن يَشَاءُ وَمَن يُشْرِكْ بِاللّهِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيداً116 Şüphesiz Ki Allah kendisine ortak koşulmasını mağfire etmez, onun dışındakiler! ise diledikleri için bağışlar(Nisa suresi:117 den) ayeti celilesi şirkin dışındaki günahları işlemekle insanın kâfir olmayacağını açıklamaktadır Bu yüzden ehli sünnet uleması, büyük günah işleyenlerin günahları sebebiyle dinden çıkmadıklarına, bunların mümin fakat imanlarının noksan olduğuna ittifak etmişlerdir Şayet pişmanlık ederlerse cezaları düşer, büyük günahlara devam ederlerken ölürlerse işleri Allaha kalır; dilerse onları affederek aracısız cennetine koyar Dilerse cezaları nisbetinde azabettikten daha sonra cennetine nail kılar Keza: عَنْ الزُّهْرِيِّ قَالَ: أَخْبَرَنِي أَبُو إِدْرِيسَ عَائِذُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ عُبَادَةَ بْنَ الصَّامِتِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ وَكَانَ شَهِدَ بَدْرًا، وَهُوَ أَحَدُ النُّقَبَاءِ لَيْلَةَ الْعَقَبَةِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: وَحَوْلَهُ عِصَابَةٌ مِنْ أَصْحَابِهِ بَايِعُونِي عَلَى أَنْ لَا تُشْرِكُوا بِاللَّهِ شَيْئًا، وَلَا تَسْرِقُوا، وَلَا تَزْنُوا، وَلَا تَقْتُلُوا أَوْلَادَكُمْ، وَلَا تَأْتُوا بِبُهْتَانٍ تَفْتَرُونَهُ بَيْنَ أَيْدِيكُمْ وَأَرْجُلِكُمْ، وَلَا تَعْصُوا فِي مَعْرُوفٍ، فَمَنْ وَفَى مِنْكُمْ فَأَجْرُهُ عَلَى اللَّهِ، وَمَنْ أَصَابَ مِنْ ذَلِكَ شَيْئًا فَعُوقِبَ فِي الدُّنْيَا فَهُوَ كَفَّارَةٌ لَهُ، وَمَنْ أَصَابَ مِنْ ذَلِكَ شَيْئًا ثُمَّ سَتَرَهُ اللَّهُ فَهُوَ إِلَى اللَّهِ: إِنْ شَاءَ عَفَا عَنْهُ، وَإِنْ شَاءَ عَاقَبَهُ فَبَايَعْنَاهُ عَلَى ذَلِك 44 Birinci Akabe gecesindeki on iki nakibden biri olan ve Bedir harbinde bulunmuş olan Ubade ibni Sâmit (Radıyallahu Anh) şöyle anlatmıştır: bir defa Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), etrafında Sahabei kiramdan bir cemaat bulunduğu hâlde onlardan, Çalmamak, zina etmemek ve asî olmamakgibi sözler aldıktan daha sonra: Her kim sözünde durursa, onun ecri Allahın üzerindedir (sevabını atamak Allah'a aittir) Herkim bunlardan birini yapıp da, bu sebeple dünyada cezalandırılırsa bu canice ona keffarettir Bunlardan bir şey yapıp da Allah bunu örterse (işi mahkemeye intikal etmeyip suç oluşturan görmezse), işi Allah'a kalır, isterse affeder, isterse ona azabederbuyurdu (Buhari, iman:9, No:18, 115, Müslim, Hudud:10, No:170, 94344, 31333, Ibni Mace, Hudud:33, No:2603, 2868, Nesaî,Bey'at:18, No:4192, 7168, Tirmizî, îman:11, No:2625,516) buyurmuştur İşte bu hadisi şeriften nedeniyle geride zikredilen hadisi şerifleri te'vil etme zarureti hasıl olmuştur Zaten bir meselede zahiren birbirine muarız (görünüşte çelişen) iki hadis bulunursa yapılacak meslek onların aralarını bulmaktır İbni Battal (Rahimehullah) ın beyanına göre: Bu hadisi şerifler alkol hususunda varid olan en şiddetli delillerdir Ulema bu hadisi şeriflerde tüm masiyet çeşitlerine ve onlardan sakınmaya tenbih bulunduğunu söylemektedirler Zinayı zikretmekle bütün şehvetlere, şarapla Allah yolundan saptıran ve gaflete sürükleyen tüm eğlencelere, hırsızlıkla dünyaya dalmaya ve harama meyletmeye, yağmacılıkla da kulları hiçe sayarak utanmadan onlarla alay etmenin kötülüğüne uyarı çekilmiştir من شرب شرابا يذهب بعقله فقد أتى بابا من أبواب الكبائر (ابن أبي الدنيا هب وابن النجار عن ابن عباس) (طب عنه) موقوفا 45 Ibni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Herkim aklını giderecek bir alkol içerse, belirlenmiş ama büyük günahlardan birini işlemiştir(Beyhakî, Şuabu'lİman, No:5599,513, Ebu Yâ'lâ,Müsned, No:2348,4235) عن جابر أن النبي صلى اللّه عليه وسلم قال: من كان يؤمن باللّه واليوم الآخر فلا يدخل حليلته الحمام، ومن كان يؤمن باللّه واليوم الآخر فلا يدخل الحمام بغير ازار، ومن كان يؤمن باللّه واليوم ولآخر فلا يجلس على مائدة يدار عليهم الخمر هذا حديث حسن غريب لا نعرفه من حديث طاؤس عن جابر الا من هذا الوجه قال محمد بن اسماعيل ليث بن أبي سليم صدوق وربما يهم في الشيء وقال محمد: قال أحمد بن حنبل ليث لا يفرح بحديثه 46 Cabir (Radıyaliahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Herkim Allaha ve ahiret gününe iman ediyorsa, üstünde şarap (kadehleri) döndürülen bir sofraya oturmasın(Tirmizî, Edep: No:2801,5113, Taberânî, el Mu 'cemü 'lEvsat, No:8210,9100) 2307 عن مُحَمَّدِ بنِ عمر بنِ عَليٍّ عن عَليِّ بنِ أبي طالبٍ قال: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلِيهِ وسَلَّم (إذا فَعَلتْ أُمَّتي خمسَ عشَرةَ خَصلَةً حلَّ ص 335 بِها البلاءُ قيلَ وما هي يا رسولَ اللهِ قال إذا كانَ المغنمُ دولاً والأمانَةُ مغنماً والزكاةُ مَغرماً وأطاعَ الرَّجلُ زوجَتَهُ وعقَّ أُمِّهُ وبرَّ صديقَهُ وجفا أباهُ وارتَفَعتِ الأصواتُ في المساجدِ وكان زعيمُ القومِ أرذلَهُم وأكرمَ الرَّجلُ مخافَةَ شرِّهِ وشُربتِ الخُمورُ ولُبسَ الحريرُ واتُّخذتْ القيانُ والمعازفُ ولَعَنَ آخرُ هذهِ الأمَّةِ أوَّلها فليرْتَقبُوا عندَ ذلكَ ريحاً حمراءَ أو خَسفاً أو مسخاً) هذا حديثٌ غريبٌ لا نعرفهُ من حديثِ عَليٍّ إلاَّ من هذا الوَجهِ ولا نعلمُ أحداً روى هذا الحديثَ عن يحيى بنِ سعيدٍ الأنصاريِّ غيرَ الفَرجِ بنِ فَضَالةَ وقد تكلَّمَ فيهِ بعضُ أهلِ الحديثِ وضعَّفهُ من قِبَلِ حفظهِ وقد رَوى عنهُ وكيعٌ وغيُر واحدٍ من الأئمةِ 47 Ali ibni Ebi Talib (Radıyallahu Anh) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Ümmetim onbeş haslet (fena şey) işlediği vakitte kendisine belâ inerBunun üzerine: Ya Resulallah! Onlar nelerdir?denince, Buyurdu ki: Ganimet (devlet malı veya harp ganimetleri) muayyen kişiler arasında devrettiği (zenginler ve rütbe sahipleri fakirlerin haklarını gasbettiği), Emanet, ganimet, zekât ta ziyan sayıldığı (ahali ganimet bulmuş gibi birbirlerinin emanetlerini alıp götürdüğü ve zekât vermekten zorlandığı) zaman, birey karısına (Allah'ın emirlerine karşı taraf olan isteklerinde) itaat edip, annesine, (yasal isteklerinde) isyan ettiğinde, arkadaşına iyi davranıp, babasına ızdırap ettiği vakit Camilerde (ağız dalaşı gürültü, alışveriş, ağırlama ve benzeri) sesler yükseldiği, bayağılık bir adamın millete lider olduğu, şerrinden korkularak kişiye ikram edildiği, şaraplar (ayyaş edici tüm maddeler bol miktarda ve açık açık) içildiği, (erkekler tarafından zaruret olmaksızın) ipek giyildiği, şarkıcı kızlar edinilip enstrüman aletleri çalındığı ve bu ümmetin sonu evveline lanet okuduğu (sonrakiler öncekilerin iyiliklerine uyacakları yerde, geçmiş büyüklerin karşı konuştuğu) zaman ; İşte o zaman bir kızıl rüzgâr ya da yere batma ve şekil değiştirilmesi (insan kılığından çıkarılıp diğer bir surete sokulma gibi bir belâ) beklesinler(Tirmizf, Fiten:38, No:2210,4494, parantez içi şerhler Tuhfetu'lAhvezîden alınmıştır 6377) Öteki bir rivayette: Zelzele, batma, dönüşme, taşlanma, ve ipi kopmuş balya demeti gibi peşpeşe gelen ayetleri (tehditleri ve musibetleri) beklesinlerbuyurulmuştur (Tirmizî, Fiten:38, No:2211,4495) عن ابن عباس عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: والذي نفس محمد بيده ليبيتن ناس من أمتي على أشر وبطر ولعب ولهو فيصبحوا قردة وخنازير باستحلالهم المحارم والقينات وشربهم الخمر وأكلهم الربا ولبسهم الحرير 48 İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Muhammed'in canı (kudret) elinde olan Allah'a yemin ederim fakat, elbette ümmetimden bir takımları aşırı sevinç, taşkınlık, azgınlık, oyun ve ağırlama ile geceleyip sonradan, haramları, enstrüman çalan kimse kadınları helâl görmeleri, alkol içmeleri, faiz yemeleri ve ipek giymeleri yüzünden sabaha maymunlar ve domuzlar biçiminde çıkacaklardır(Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No:22854, 8423, Hafız Münzirî, Tergib ve Terhib, No:3520,3259, İbni Ebiddünya, Zemmü'lMelâhî, Mevsû'a, 167) عَنْ أَبِي مَالِكٍ الأَشْعَرِيِّ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم (لَيَشَرَبَنَّ نَاسٌ مِنْ أُمَّتِي الْخَمْرَ يُسَمُّونَهَا بِغَيْرِ اسْمِهَا يُعْزَفُ عَلَى رُءُوِسِهِمْ بِالْمَعَازِفِ وَالْمُغَنّيَاتِ، يَخْسِفُ اللهُ بِهِمُ الأَرْضَ وَيَجْعَلُ مِنْهُمُ الْقِرَدَةَ وَالْخَنَازِيِرَ)ش (يعزف على رؤوسهم بالمعازف) في النهاية: العزف اللعب بالمعازف، وهي الدفوف وغيرها مما يضرب 49 Ebu Malik el Eşarî (Radıyallahu Anh) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Ümmetimden bir takımları belli ancak şarap içip ona adından başka ad takacaklar, baş uçlarında çalgılar çalınıp, şarkıcı kadınlar şarkı (türkü) söyleyecekler, Allah (u Tealâ) onları yere batıracak ve onlardan maymunlar ve domuzlar yapacaktır(Ibni Mace, Fiten:22, No:4020, 21333, Beyhakî, Süneni Kübra, No:20989, 10373, Taberanî, el Mu'cemu'lKebir, No:3419, 3283, Buharı, Tarihi Kebir, No:967, 1305, İbni Hibban, No:6758,15160) عن معاذ وأبي عبيدة قالا قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إن هذا الأمر بدأ رحمة ونبوة ثم يكون رحمة وخلافة ثم كائن ملكا عضوضا ثم كائن عتوا وجبرية وفسادا في الأرض يستحلون الحرير والفروج والخمور يرزقون على ذلك وينصرون حتى يلقوا الله عز وجل (1 157) 50 Muaz ve Ebu Ubeyde (Radıyallahu Anhuma) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Şüphesiz Ki bu iş rahmet ve nübüvvet olarak başlamıştır Sonradan rahmet ve hilâfet devam edecek, sonradan zalim idareler zuhur edecek, sonunda da azgınlıklar, harpler ve fesatlar çıkacaktır (O zamanda halk müziği) İpeği (n erkekler tarafından giyilmesini), şarapları (n içilmesini) ve fercleri (zinayı) helâl görecekler, gerçi Allah'a kavuşuncaya dek rızık ve destek görecekler (se de ahirette en büyük azaba düşecekler) dir(Beyhakî, Şuabu'lİman, No:5616, 516, Hatîbi Tebrîzî, Mişkâtü'lMesâbîh, No:5375, 3150, Dârimî, Eşribe:8, No:2026,1549, Ebu Davud Tayalisî, Müsned, No:228, Sh31, Taberanî, el Mu 'cemülKebir, No:91,92,2053, Ebu Yâ'lâ, Müsned, No:873,2177) Bu hadisi şerifle önceki hadisi şerifler aralarında zıddiyet yoktur, zira geride zikredilen hadisi şeriflerde geçtiği üzere, âhir zamanda alkol ve diğer haramlar yüzünden azaba düşecek kavimler olacaksa da, öteki bir takım toplumlara da istidrac olarak dünya azabı gönderilmeyebilir, dolayısıyla dünyada azap olunmamaktan, ahirette azap olunmayacağı gibi bir mana çıkarılamaz وللدارمي بسند لين من طريق القاسم عن عائشة سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: إن أول ما يكفأ الإسلام كما يكفأ الإناء كفء الخمر، قيل: وكيف ذاك يا رسول الله؟ قال: يسمونها بغير اسمها فيستحلونها 51 Aişe (Radıyallahu Anha) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Hiç Kuşkusuz (islâmda) tersine döndürülecek birincil hüküm, kabın tersine döndürülmesi (kadeh dikilerek içki içilmesi) dirYani İslâmda hükmü haramlıktan helâllığa tam manasıyla döndürülecek birincil şey şarab olacaktır Ahali su içmeye cesaret ettikleri gibi onu içeceklerdir Bunun üzerine: Ya Resulallah! Allah içki hakkında bu kadar tebliğ yapmış iken bu nasıl olur?denilince, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Ona isminden diğer isimler takarak onu helâl sayacaklarbuyurdu (Darimî, Eşribe:8, No:2025, 1548, İbni Ebî Şeyhe, Musannef, Eşribe:1, No:39, 5474, İbni Hacer, el Metalibu'lAliye, No:1794,2109, EbuYâ'lâ,Müsned,No:4731,8177) عن أبي موسى عن النبي صلى الله عليه وسلم قال:ثلاثة لا يدخلون الجنة مدمن خمر،وقاطع رحم،ومصدق بسحر،ومن مات مدمن خمر سقاه الله من نهر الغوطة قيل: وما نهر الغوطة؟ قال: نهر يجري من قروح المومسات،يؤذي أهل النار بريح فروجهم رواه أحمد وأبو يعلى والطبراني ورجال أحمد وأبي يعلى ثقات ص 52 Ebu Musa el Eşarî (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Üç kimse cennete giremez (bunlar da): Içki içmeğe devamlı, akraba ilişkilerini kesen ve sihri tasdikleyen (yapan, yaptıran, birde Allah'ın izni olmadan tesir ettiğine inanan) Şaraba devam ederek (tövbesiz) öleni Allahu Tealâ guta nehrinden içirirBunun üstüne Guta nehri nedir?diye sorulduğunda, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Zina eden kadınların ferclerinden (tenasül uzuvlarından) akıcı bir ırmaktır Onların ferclerinin kokusu cehennem ehline eziyet Verirbuyurdu (Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No:19586, 7139, Ebu Yala, Müsned, No:5556, 9408, İbni Hibban, No:5322, 7366 Başat, Müstedrek, No:7234,4163) عن ابن عباس أنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: مدمن الخمر إن مات لقي الله كعابد وثن 53 İbni Abbas (RadıyallahuAnhuma) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Şaraba devam eden (tövbesiz) Ölürse, Allah'a, puta tapan gibi kavuşur(Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No: 2453, 1583, Sahîh İbni Hibban, No:5323,7367, Buharî,Tarihi Kebir, 1129, Beyhakî, Şuabu'lİman, No:5597,512) عن جابر قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: ثلاثة لا تقبل لهم صلاة ولا تصعد لهم حسنة: العبد الآبق حتى يرجع إلى مواليه، والمرأة الساخط عليها زوجها، والسكران حتى يصحو 54 Cabir (Radıyallahu Anh) dan rivayet edildiğine kadar Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Kaçak köle ağalarına dönüp elini ellerine koyuncaya (teslim oluncaya) dek, kocası kendisine dargın olan kadın (onu razı edinceye dek), birde ayyaş ayılıncaya kadar, işte bu üç kişinin, hiç bir namazı kabul edilmez ve iyiliklerinden hiç biri (semaya) yükseltilmez (Beyhakî, Şuabul iman, No:8727,6417) وعن أبي هريرة قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: يراح ريح الجنة من مسيرة خمسمائة عام ولا يجد ريحها منان بعمله، ولا عاق، ولا مدمن خمر رواه الطبراني في الصغير، وفيه الربيع بن بدر وهو متروك 55 Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Cennetin kokusu beşyüz senelik yoldan duyulur, lakin yaptığını başa kakan, içki içmeğe devam eden ve esasbabasına ayaklanma eden onun kokusunu bulamaz (duyamaz)(Taberanî, elMu'cemü'sSağîr, No:409, Sh174, elHeysemî, Mecmeu'zZevâid, No:13435,8271, el Münzirî, etTerğîb, No:3501,3254) أخبرنا سويد قال: أنبأنا عبد الله عن معمر، عن الزهري، عن أبي بكر بن عبد الرحمن بن الحارث، عن أبيه قال: سمعت عثمان رضي الله عنه يقول:اجتنبوا الخمر فإنها أم الخبائث، إنه كان رجل ممن قبلكم تعبد فعلقته امرأة غوية فأرسلت إليه جاريتها فقالت له: إنا ندعوك للشهادة فانطلق مع جاريتها فطفقت كلما دخل بابا أغلقته دونه حتى أفضى إلى امرأة وضيئة عندها غلام وباطية خمر، فقالت: إني والله ما دعوتك للشهادة ولكن دعوتك لتقع علي أو تشرب من هذه الخمرة كأ سا أو تقتل هذا الغلام، قال: فاسقني من هذا الخمر كأسا فسقته كأسا، قال: زيدوني فلم يرم حتى وقع عليها، وقتل النفس، فاجتنبوا الخمر فإنها والله لا يجتمع الإيمان وإدمان الخمر إلا ليوشك أن يخرج أحدهما صاحبه 56 Hazreti Osman (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Pisliklerin anasından sakının, çünkü sizden önce geçenler içersinde ibadete devam edip kadınlardan uzaktan duran bir adam vardı Zinakâr bir kadın onu görüp (ona aşık olup) hizmetçisini göndererek 'Bir hususta tanıklık için seni misafir etme ediyoruz' dedi Bunun üstüne o kişi (hizmetçinin peşinden gidip, gösterdiği eve) girince, o hizmetçi her girdiği kapıyı peşinde kapattı, sonuç olarak o kişi fazla güzel bir kadının yanında vardı O kadın oturmuş, yanında da bir çocuk ve içinde şarap bulunan bir kap vardı Kadın o zata: 'Ben fiilen seni bir şahitlik için çağırmadım velâkin seni çağırdım ki, ya bu çocuğu öldüresin ya benimle zina edesin ya da bu şaraptan bir kâse içesin, bunlardan birini yapmadığın takdirde bağırıp seni rezil ederim' dedi O kişi diğer çaresi olmadığını anlayarak, 'Bari bana şu şaraptan bir kâse içir' deyince, kadın ona şaraptan bir kâse sundu, daha sonra o,'Yine ver' diye şarap içmeğe devam etti Neticede kadınla zina etti ve çocuğu öldürdü O hâlde şaraptan sakının, çünkü bir kişinin göğsünde iman ile şarap içmeğe sürdürmek vallahi katiyen birleşmez Onlardan birinin diğerini çıkarması yakındır(Beyhakî, Şuabu'liman, No:5586, 510, Nesâî, Eşribe:44, No:5682, 8718, İbni Hıbban, Mevâridü 'zZam 'ân, No:1375,4342, Abdürrezzak, Musannef, No:l 7060, 9236) إن الله تعالى بنى الفردوس بيده، وحظرها على كل مشرك وعلى كل مدمن الخمر سكير (هب عن ابن عباس) 57 Enes ibni Malik (Radıyaliahu Anh) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Hiç Kuşkusuz Allahu Tealâ Firdevs cennetini (kudret) eliyle yapı etmiş, ve onu her müşrik ve içkiye devamlı, her ziyade ayyaş kimseye yasak etmiştir(Beyhakî, Şuabu'lîman, No:5590,511, Ebu Nuaym, Hilyetü'lEvliya, 395) من لبس الحرير في الدنيا لم يلبسه في الآخرة، ومن شرب الخمر في الدنيا لم يشربه في الآخرة؛ ومن شرب في آنية الذهب والفضة لم يشرب بها في الآخرة؛ لباس أهل الجنة وشراب أهل الجنة وآنية أهل الجنة (ك، كر عن أبي هريرة) 58 Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Dünyada ipek giyen (erkek) kimse, ahirette onu giyemez, dünyada alkol içen, ahirette onu (cennet şarabını) içemez, dünyada altın ve gümüş kaplarda (yeyip) içen, ahirette onlarla içemez Sonra buyurdu ki: (Çünkü bunlar) Cennet ehlinin elbisesi, Cennet ehlinin içeceği ve Cennet ehlinin kaplarıdır(Baskın, Müstedrek, No:7216,4157) وعن ابن عمر أن أبا بكر الصديق رضي الله عنه وعمر بن الخطاب وناساً من أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم جلسوا بعد وفاة رسول الله صلى الله عليه وسلم فذكروا أعظم الكبائر،فلم يكن عندهم فيها علم،فأرسلوني إلى عبد الله بن عمرو أسأله عن ذلك،فأخبرني أن أعظم الكبائر شرب الخمر،فأتيتهم فأخبرتهم فأنكروا ذلك،ووثبوا إليه جميعاً فأخبرهم أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: إن ملكاً من بني إسرائيل أخذ رجلاً فخيره بين أن يشرب الخمر،أو يقتل صبياً،أو يأكل لحم خنزير،أو يقتلوه إن أبى فاختار أن يشرب الخمر،وأنه لما شرب لم يمتنع من شئ أرادوه منه وأن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لنا حينئذ: ما من أحد يشربها فتقبل له صلاة أربعين ليلة،ولا يموت وفي مثانته منها شيء،إلا حرمت عليه الجنة،وإن مات في الأربعين مات ميتة جاهلية رواه الطبراني في الأوسط ورجاله رجال الصحيح خلا صالح بن داود التمار وهو ثقة 59 Salim ibni Abdillah ibni Amr babasının (Radıyallahu Anhum) şöyle dediğini söylenti etmiştir, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in vefatından sonradan, Ebu Bekri Sıddık, Ömer ibnil Hattab ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in ashabından bir takımları (Radıyallahu Anhum) bir yerde oturup günahların en büyüğünün ne olduğunu bahis ettiler Lakin yanlarında bu hususta müracaat edecekleri bir bilgi bulunmadığından beni bu hususta sormam için Abdullah ibni Amr (Radıyallahu Anh) a (babama) gönderdiler O bana, büyük günahların en büyüğünün alkol içmek olduğunu bildirince, ben de gelip bunu onlara haber verdiğimde bu görüşü kabullenmeyerek defalarca pat diye onun yanına gitmek üzere fırladılar ve bu nedenle onun evine vardığımızda, O onlara Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in şöyle buyurduğunu haber verdi: Benî İsrailin meliklerinden bir hükümdar bir adamı yakalayarak onu, içki içmek, adam öldürmek, zina etmek, domuz eti yemek, bunların hiçbirini yapmadığı takdirde ise öldürülmek arasında muhayyer bıraktı O birey alkol içmeyi seçim etti ve içer içmez istedikleri hiçbir şeyi yapmaktan geri kalmadıResulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu hususta bize şöyle buyurdu: Her hangi bir kimse onu içerse, Allahu Tealâ onun namazını kırk gece kabul etmez, mesanesinde ondan bir zerre bulunarak (tövbesiz) ölene mutlaka o sebeble cennet haram edilir, kırk gece içinde (tövbesiz) ölürse, cahiliyyet Ölümü İle Ölür(Etken, Müstedrek, No:7236,4163, Heysemî, Mecmeu 'zZevâid, No:8173,5104) عَنِ ابْنِ عَمْرٍ اِنَّهُ سُئِلَ عَنِ الْخَمْرِ فَقَالَ ـ سَئَلْتُ عَنْهَا رَسُول اللَّه ـ فَقال ـ هِى اكبر الكبائر, و ام الفواحش, من شرب الخمر ترك الصلأة ووقع على امه وخالته وعمته 60 İbni Amr (Radıyallahu Anh) a, alkol içmenin hükmü sorulduğunda şöyle dedi: Ben onu Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimize sorduğumda: O, büyük günahların en büyüğüdür ve çirkinliklerin anasıdır, alkol içen, namazı terk eder ve anasıyla, teyzesiyle, halasıyla bile zina ederbuyurdu (İbni EbîHatim, No:5197,3930, Heysemî, Mecmeu'zZevaid, 568) وعن ابن عباس عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: ثلاثة لا تقربهم الملائكة: الجنب والسكران والمتضمخ بالخلوق 61 İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Üç kimseye melekler yaklaşmaz (bunlar da): Cünüp, ayyaş ve safranlı kokuyu bol miktarda sürünen (bayan kokusunu sürmekle onlara benzemeye çalışan) kimselerdir(Ibni Haceri Askalânî, Müsnedi Bezzâr, No:1128,1628) رواه البزار ورجاله رجال الصحيح خلا العباس بن أبي طالب وهو ثقة زيادة الجامع الصغير للإمام السيوطي، والدرر المنتثرة 379 إذا حلفت على معصية فدعها واقذف ضغائن الجاهلية تحت قدمك وإياك وشرب الخمر فإن الله لم يقدس شاربها (ك) عن ثوبان 62 Sevban (Radıyallahu Anh) şöyle söylenti etmiştir: bir defa Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana: Bir günah (ı işlemek) üzerine yemin ettiğin süre onu terket (ant kefareti vererek onu boz), cahiliyyet kinlerini ayağının altına at ve içki içmekten sakın, çünkü Allahu Tealâ onu içeni mukaddes kılmaz (kutsamaz)buyurdu (Baskın, Müstedrek, No:6037,3548) وعن ابن عباس قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: من شرب حسوة من خمر لم يقبل الله منه ثلاثة أيام صرفاً ولا عدلاً،ومن ص111 شرب كأساً لم يقبل الله منه أربعين صباحاً،والمدمن الخمر حق على الله أن يسقيه من نهر الخبال قيل: يا رسول الله وما نهر الخبال؟ قال: صديد أهل الناررواه الطبراني وفيه حكيم بن نافع وهو ضعيف وقد وثقه ابن معين وغيره 63 İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Bir yudum şarap içenin Allahu Tealâ ne farzını, ne de nafilesini üç gün kabul etmez, bir kâse içenin amellerini kırk sabah kabul etmez, şaraba devam edeni, Habal ırmağından içirmesi Allahu Tealâ üstüne bir haktır Bunun üzerine Ya Resulallah! Habal ırmağı nedir?diye sorulduğunda Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Cehennem ehlinin irinleridirbuyurdu (Taberanî,elMucemü'lKebir,No:11465,ll192) من فارق الدنيا وهو سكران، يدخل القبر سكران، ويبعث من قبره سكران، ويزج في النار سكران، ويؤمر به إلى حبل يقال له سكران فيه عين يجري منها القيح والصديد وهو طعامهم وشرابهم، مادامت السموات والأرض، كما أخبر بذلك رَسُول اللَّهِ صَلى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ في الحديث الشريف (ملخص من شرح الترغيب والترهيب) 64 Enes (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Dünyadan ayyaş olarak ayrılan, kabre ayyaş olarak sokulur, kabrinden ayyaş olarak diriltilip, sekran (sarhoş) olarak cehennemdeki sekran isimli dağa (çıkması) emredilir, o dağda bir göze vardır ancak, ondan kan ve irin akar (Ahiretin) gökler ve yer (i devam ettiği sürece) o (kan ve irin) onların yiyeceği ve içeceğidir(İbni Hacer, el Askalânî, el Metalibu 'lAliye, No:1783,2106, Busayrî, İthâfu 'lHıyeret 'ilMehere, No:5157,5453) عن عبد الله بن عمرو عن رسول الله صلى الله عليه وسلم أنه قال من ترك الصلاة سكرا مرة واحدة فكانما كانت له الدنيا وما عليها فسلبها ومن ترك الصلاة سكرا أربع مرات كان حقا على الله عز وجل أن يسقيه من طينة الخبال قيل وما طينة الخبال يا رسول الله قال عصارة أهل جهنم 65 Abdullah ibni Amr (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Ayyaş olduğu için bir defa namazı terkeden kimse , sanki bütün dünya ve üzerindekiler onun iken elinden alınmış gibidir Sarhoşluk sebebiyle dört kere namazı terkeden kimseyi Tıynetü'lHabal'den içirmesi Allah üzerine bir adalet olur Bunun üzerine Tıynetülhabal nedir? Ya Resulallah!denildiğinde: Cehennem ehlinin usaresi (yanmaktan dolayı vücudundan çıkan) dırbuyurdu (Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No:6671, 2593, Baskın, Müstedrek, No:7233,4162, Beyhakî, Sünen, No:17338,8499) يبيت قوم من هذه الأمة على طعم وشرب ولهو وحب فيصبحون قد مسخوا قردة وخنازير، ليصيبنهم خسف ومسخ وقذف حتى يصبح الناس فيقولون: خسف الليلة ببني فلان، وخسف الليلة بدار فلان خواص؛ وليرسلن عليهم حاصب حجارة من السماء كما أرسلت على قوم لوط وعلى قبائل فيها، وعلى دور فيها، وليرسلن عليهم الريح العقيم التي أهلكت عادا على قبائل فيها وعلى دورهم، بشربهم الخمر، ولبسهم الحرير، واتخاذهم القينات، وأكلهم الربا، وقطيعتهم الرحم (ط، عم، وسمويه والخرائطي في مساوي الأخلاق؛ ك، هب عن أبي أمامة؛ ط عن سعيد بن المسيب مرسلا؛ عم عن عبادة بن الصامت) 66 Ebu Umame (Radıyallahu Anh) dan söylenti edilen bir hadisi şerife göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Bu ümmetten bir kalabalık yiyipiçip eğlenerek geceleyip, sabaha maymunlar ve domuzlar olarak çıkacaklardır Ve kesinlikle onlara yere batırılma ve gökten taşlanma gibi cezalar isabet edecektir Sonuç Olarak halk sabaha çıktıklarında özel bazı tanıdık kimseler için: 'Bu gece filân oğulları batırıldı, bu gece filânın evi yerin dibine battı' diyeceklerdir Ve kesinlikle Allahu Tealâ onlar içinde bulunan bir takım kabileler ve mahallelere Lût kavmine gönderildiği gibi gökten taş yağdıran bir kasırga gönderecektir Ve yine belirli ancak Allahu Tealâ onların bazı aşiret ve ocaklarına Isim kavmini helak eden, kısır esinti (ortalığı kasıp kavuran, köklerini kurutan bir kasırga) gönderecektir (Bütün bunlar) onların alkol içmeleri, ipek giymeleri, şarkıcı kadınlar oynatmaları, faiz yemeleri ve akraba ile ilişkileri kesmeleri yüzündendirBurada bir haslet daha vardır ancak, Cafer isimli ravî onu unutmuştur(Beyhakî Şuabu'lİman, No:5614, 516, Dominant Müstedrek, No:85724560, İbni EbidDünya, Mevsûa', Zemmü'lMelâhî, 168, Ebu Davud, etTayalisî, No:1137, Sh155, Harâitî, Mesâvi'lAhlâk, No:284, Sh136) عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَيْلَةَ أُسْرِيَ بِي رَأَيْتُ مُوسَى وَإِذَا هُوَ رَجُلٌ ضَرْبٌ رَجِلٌ كَأَنَّهُ مِنْ رِجَالِ شَنُوءَةَ وَرَأَيْتُ عِيسَى فَإِذَا هُوَ رَجُلٌ رَبْعَةٌ أَحْمَرُ كَأَنَّمَا خَرَجَ مِنْ دِيمَاسٍ وَأَنَا أَشْبَهُ وَلَدِ إِبْرَاهِيمَ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِهِ ثُمَّ أُتِيتُ بِإِنَاءَيْنِ فِي أَحَدِهِمَا لَبَنٌ وَفِي الْآخَرِ خَمْرٌ فَقَالَ اشْرَبْ أَيَّهُمَا شِئْتَ فَأَخَذْتُ اللَّبَنَ فَشَرِبْتُهُ فَقِيلَ أَخَذْتَ الْفِطْرَةَ أَمَا إِنَّكَ لَوْ أَخَذْتَ الْخَمْرَ غَوَتْ أُمَّتُكَ 67 Ebu Hureyre (Radıyaliahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Seliem) şöyle buyurmuştur: Geceleyin yürütüldüğüm zaman, Musa (Aleyhisselâm) ı gördüm baktım fakat O, Yemenin şenûe kabilesinin erkeklerinden biri gibi uzun boylu, pozitif kilolu olmayıp çizgili vücutlu, saçı ne kıvırcık, ne de düz bir zattı İsa (Aleyhisselâm) ı da gördüm, baktım ki O, orta yapılı, yarı hamamdan çıkmış gibi pembe beyazdı (İbrahim (Aleyhisselâm) ı da gördüm, baktım ama) Çocukları içinde İbrahim (Aleyhisselâm) a en çok benzeyeni benim, daha sonra bana birinin içinde süt, diğerinde şarap bulunan iki kap getirildi, Cibril (Aleyhisselâm) bana 'Bunlardan hangisini istersen iç' dedi Ben sütü alıp onu içince bana 'Fıtratı (kolay, nefis, yardımcı olduğu için islâm dinine sinyâl olan sütü) aldın, eğer sen şarabı almış olsaydın kesinlikle Ümmetin azgın olurdu' denildi(Buharı, Enbiya:26, No:3214, 31243, Müslim, İman:74, No:168,1154, Tirmizî, Tefsir18, No:3130,5300, Nesâî, Eşribe:41, No:5673,8715, Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No:10652,3590, Beyhakî, Şuabu'lîman, No:5568,54) 13255 يلقى الله شارب الخمر يوم القيامة حين يلقاه وهو سكران فيقول: ويلك ما شربت؟ فيقول: الخمر، فيقول: ألم أحرمها عليك؟ فيقول: بلى، فيؤمر به إلى النار (عب عن معمر عن أبان عن الحسن) مرسلا 68 Hasen (Radıyaliahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: içki içen kıyamet günü sarhoş olarak Allahu Tealâ ile karşılaştığında ona, 'Yazık sana! Ne içtin?' diye sorunca, O: 'Şarap' diye yanıt verir Bunun üstüne Mevlâ Tealâ 'Ben onu sana haram etmemiş miydim?' buyurur, O: 'Evet' diye suçunu itiraf edince, cehenneme gönderilmesi emrolunur (Abdürrezzak,Musannef,No:17061, 9237) 3409 حدّثنا مُجَاهِدُ بْنُ مُوسى حدّثنا الْوَلِيدُ عَنْ صَدَقَةَ أَبِي مُعَاوِيَةَ، عَنْ زَيْدِ بْنِ وَاقِدٍ، عَنْ خَالِدِ بْنِ عَبْدِ اللهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ؛ قَالَ: أُتِيَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم بِنَبِيذِ جَرٍّ يَنِشُّ فَقَالَ: (اضْرِبْ بِهذَا، الْحَائِطَ فَإِنَّ هذَا شَرَابُ مَنْ لاَيُؤْمِنُ بِاللهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ) ش (ينش) في النهاية: إذا نش الشراب فلا تشرب، أي إذا غلا يقال: نشّت الخمر تنشي نشيشا 69 Ebu Hureyre (Radıyaliahu Anh) şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) e bir cer (topraktan mamul büyük testi) getirildi Şıra kabarıp kaynıyordu, bunun üstüne Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana: Bunu bahçeye dök çünkü bu, Allah'a ve ahiret gününe inanmayanın içkisidirbuyurdu, (İbni Mace, Eşribe:15, No3409,21128, Ebu Davud, Eşribe:12, No:3716,2361, Nesâi, Eşribe:25, No:5626,8700) Bu hadisi şeriften anlaşıldığına göre bozulup şarap hâline dönüşen şıra, ister topraktan mamul testi içinde olsun, ister kuru kabaktan yapılmış kapta olsun haramdır, dökülmesi gerekir عن أبي أمامة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إن لهذا الدين إقبالا وإدبارا ألا وإن من إقبال هذا الدين أن تفقه القبيلة بأسرها حتى لا يبقى إلا الفاسق والفاسقان ذليلان فيها إن تكلما قهرا واضطهدا وإن من إدبار هذا الدين أن تجفو القبيلة بأسرها فلا يبقى إلا الفقيه والفقيهان فهما ذليلان إن تكلما قهرا واضطهدا ويلعن آخر الأمة أولها ألا وعليهم حلت اللعنة حتى يشربوا الخمر علانية حتى تمر المرأة بالقوم فيقوم إليها بعضهم فيرفع بذيلها كما يرفع بذنب النعجة فقائل يقول يومئذ ألا وار منها وراء الحائط فهو يومئذ فيهم مثل أبي بكر وعمر فيكم فمن أمر يومئذ بالمعروف ونهى عن المنكر فله أجر خمسين ممن رآني وآمن بي وأطاعني وتابعني (8 199) 70 Ebû Umame (Radıyallahu Anh) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Hiç Kuşkusuz bu din için bir ilerleme, diğer taraftan gerileme vardır Agâh olun ancak! Bir kabilenin iyice dinini bilmesi, içlerinde ama zelil duruma düşmüş bir ya da iki fasık bulunup, onlar da (hatalı bir şey) konuşmak istediklerinde yenik duruma düşüp susturulmaları şüphesiz ki bu dinin ilerlemesindendir Şu da belli ama, bir kabilenin bütünüyle cahil kalıp, içlerinde bir veya iki âlimin zelil durumda bulunup konuşmak istediklerinde horlanıp susturulmaları kuşkusuz fakat dinin gerilemesindendir (İşte o zaman) bu ümmetin sonda gelenleri öncekilerine lanet edecektir ki, dikkat edin! (O süre) Onlar üstüne lanet yağar (O devirde ahali böylece bozulacak oysa) Açık Açık şarap içecekler, bir bayan bir topluluğun yanından geçerken, biri kalkıp koyunun kuyruğunu kaldırdığı gibi kadının eteğini kaldıracak da (ona, 'Ne yapıyorsun' diye soran olmayacak); O gün, (o adama) 'Şu kadını (hiç olmassa) duvarın arkasına götür' diyen kimse, o devirde bulunanlar içersinde, sizin içerinizde yer alan Ebû Bekr ve Ömer gibidir İşte o günde iyiliği emredip kötülükten nehyeden kimseye, beni görüp de bana iman eden, bana itaat edip bana tâbi olan elli kişinin ecri vardır(Taberânî, elMu'cemü'lKebir, No:7807, 8198, No:7863, 8214, Heysemî, Mecmeu 'zZevâid, No:12109,7517) 13231 من شرب الخمر بعد أن حرمها الله تعالى على لساني فليس له أن يزوج إذا خطب، ولا يشفع إذا شفع، ولا يصدق إذا حدث ولا يؤتمن على أمانة، فإن اؤتمن أمانة فأكلها أو استأكلها، فليس لصاحبها على الله أن يأجره ولا يحلف عليه (ابن النجار عن علي) 71 Ali (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Allahu Tealâ benim lisanımla şarabı yasaklanmış ettikten sonra onu içen, kız isterse evlendirilmez, şefaat (herhangi bir işte aracılık) isterse şefaat edilmez (işi görülmez), (bir şey) söylerse tasdik edilmez, kendisine bir emanet teslim edilmez, eğer ona bir şey itimat edilip de onu yer veya yedirirse, o emanetin sahibi ne Allah'tan bir sevap alabilir, ne de Allah ona emanetini geri verir(Ali elMüttakî, Kenzü'lUmmal, No:13231,5361) 13165 لا يزال العبد في فسحة من دينه ما لم يشرب الخمر؛ فإذا شربها خرق الله عنه ستره، وكان الشيطان وليه وسمعه وبصره ورجله يسوقه إلى كل شر، ويصرفه عن كل خير (طب عن قتادة بن عياش) 72 Katade ibni Ayaş (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Kişi, alkol içmedikçe dini hususunda bir genişlik içersinde olmakta daim olur alkol içtiğinde ise, Allahu Tealâ onun perdesini yırtar (dosta düşmana rüsvay eder), artık iblis onun velisi (dostu) kulağı, gözü ve ayağı olup, onu her şerre çeker, her hayırdan engeller(Ali elMüttakî, Kenzü'lUmmal, No:13165,5346) من زوج ابنته أو واحدة من أهله ممن يشرب الخمر فكأنما قادها إلى النار (الديلمي عن ابن عباس) 73 İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur Kızını ya da ailesinden birini içki içen biriyle evlendiren, yarı onu cehenneme sürüklemiştir(İmamı Zebîdî, İthaf, 5350, Ali elMüttakî, Kenzü'lUmmal, No:13219,5357) إذا تناول العبد كأس الخمر بيده ناشده الإيمان بالله لا تدخله علي فإني لا أستقر أنا وهو في وعاء واحد، فإن أبى وشربه نفر الإيمان منه نفرة لن يعود إليه أربعين صباحا فإن تاب تاب الله عليه وسلبه من عقله شيئا لا يعود إليه أبدا (الديلمي عن أبي هريرة) 74 Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Kul şarap kâsesini eliyle tuttuğu süre, imanı ona Allah adı vererek 'Onu benim üzerime sokma, çünkü o ve ben bir kapta duramayız' der, Eğer o, imanın bu çağrısına kulak vermeyip içerse, iman ondan böylece bir kaçışla kaçar fakat, kırk sabahleyin ona dönmez, pişmanlık ederse Allah tövbesini kabul eder, gerçi onun aklından böylece bir parçayı alır ki ebediyyen ona dönmez(Deylemî, Müsnedi Firdevs, No:1151,1292) وعن ابن عباس قال: لما فتح رسول الله صلى الله عليه وسلم مكة قال: إن الله ورسوله حرم عليكم شرب الخمر وثمنها وحرم عليكم أكل الميتة وثمنها وحرم عليكم الخنازير وأكلها وثمنها وقصوا الشوارب وأعفوا اللحى ولا تمشوا في الأسواق إلا وعليكم الإزار إنه ليس منا من عمل سنة غيرنا رواه بطوله الطبراني في الأوسط والكبير باختصار وفيه يوسف بن ميمون وثقه ابن حبان وضعفه الأئمة أحمد وغيره 75 İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan söylenti edildiğine kadar, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekkei Mükerreme'yi fethettiğinde şöyle buyurmuştur: Şüphesiz Ki Allah ve Resulü alkol içmeyi ve parasını size haram kılmıştır, lâşeyi yemeği ve parasını size yasaklamıştır, domuzlan, onları yemeği ve parasını da size haram etmiştir Bıyıklan kısaltıp sakalları salıverin, peştemalsız sokaklarda gezinmeyin, bir başkasının âdetini yapan hiç kuşkusuz bizden değildir(Taberânî, elMu'cemü'lEvsat, No:4922,10194) أول ما نهاني ربي: عن عبادة الأوثان، وعن شرب الخمر، وعن ملاحاة الرجال (حب) عن عروة بن رويم مرسلا، وسنده صحيح 76 Muaz (Radıyallahu Anh) dan söylenti edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallalhhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Hiç Kuşkusuz putlara tapmaktan sonradan Rabbimin bana yasak ettiği ilk şey, şarap içmek ve insanlarla kavga etmektir(Bezzar, Müsned, No:1115, 1622, Taberânî, elMu'cemü'lKebir, No:157, 2083, Beyhakî, Şuöim 'lİman, No:8440,6342) عن معاذ بن جبل أن رجلا قال يا رسول الله علمني عملا إذا ما عملته دخلت الجنة قال لا تشرك بالله شيئا وإن حرقت وأطع والديك وإن أخرجاك من مالك ولا تشرب الخمر فإنها مفتاح كل شر لا تتركن الصلاة متعمدا فإنه من ترك الصلاة متعمدا برئت منه ذمة الله لا تنازع الأمر أهله وإن رأيت أن لك أنفق على أهلك من طولك ولا ترفع العصا عنهم أخفهم في الله لا تغلل لا تفر من الزحف (20 83) 77 Muaz ibni Cebel (Radıyaliahu Anh)dan rivayet edildiğine göre bir adam 'Ya Resulallah! Bana bir amel öğret oysa onu yaparsam cennete gireyim' dediğinde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Yakılsan da Allah'a hiçbir şeyi karşılıklı koşma Seni tüm malından çıkarsalarda belli başlıbabana itaat et Şarap içme, çünkü o tüm serlerin anahtarıdır, mahsus namazı sakın terketme, çünkü namazı bile bile terkedenden Allah'ın zimmeti berî olur (azap etmeme teminatı kalkar) Yöneticilik makamının sana lâyık olduğunu bilsen de, yetkililerle münazaa etme (atışma), lütfundan ailene infakta bulun, fakat onlardan sopayı kaldırma, Allah yolunda onları korkut Ganimet malında hainlik yapma ve harpten kaçma(Taberânî, elMu'cemü'lKebir, No:156, 2082, Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No:22136,8249, Müsnedü'şŞâmiyyîn, No:2204,3256, İbni Mace, Fiten:23, No:4034,21339) إن الله تعالى كنس عرصة جنة الفردوس بيده ثم بناها من فضة ولبنة من ذهب مصفى، ولبنة من مسك مدراء وغرس فيها من جيد الفاكهة وطيب الريحان، وفجر فيها أنهارها، ثم أتى ربنا إلى عرشه فنظر إليها فقال: وعزتي لا يدخلك مدمن خمر، ولا مصر على الزنا (أبو نعيم في المعرفة عن سلامة) * وقال لا يصح له صحبة 78 Selâme (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Hiç Kuşkusuz Allahu Tealâ Firdevs cennetinin arsasını kendi (kudret) eliyle süpürmüş, daha sonra onu gümüşten, bir tuğla som altından, bir tuğla halis misk'ten (almak üzere) bina etmiştir En hoş meyveleri, hoş kokulu bitkileri oraya ekip ırmaklarını fışkırtmıştır Sonra Rabbimiz (mekândan ve şekilden münezzeh olduğu hâlde) Arşına gelerek oradan cennete bakıp ona hitaben 'İzzetim hakkı için şarap içmeye devamlı ve zinaya ısrar eden sana giremez' buyurmuştur(Ali elMüttakî, Kenzü'lUmmal, No:13216,5356, İbni Hacer elAskalânî, elİsabe, No:3337,3111) وأخرج ابن عدي والحاكم والبيهقي في الشعب وضعفه عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال والذي بعثني بالحق لا تنقضي هذه الدنيا حتى يقع بهم الخسف والمسخ والقذف قالوا: ومتى ذاك يا رسول الله؟ قال: إذا رأيتم النساء ركبن السروج، وكثرت المعازف، وفشت شهادات الزور، وشربت الخمر لا يستخفى به، وشربت المصلون في آنية أهل الشرك من الذهب والفضة، واستغنى النساء بالنساء والرجال بالرجال، فإذا رأيتم ذلك فاستدفروا واستعدوا، واتقوا القذف من السماء 79 Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Beni hak ile gönderen Allah'a yemin olsun ancak, Hasf (yere batmalar), Mesh (maymun ve domuza dönüşme), ve kazf (gökten taş yağması) ümmetim hakkında vuku bulmadan bu dünya sona ermezBunun üzerine: Ey Allahın peygamberi! (Bunlar ne zaman olacak?dendiğinde, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Kadınların eğerli atlara bindiğini (erkeklere benzediğini) gördüğünüzde, enstrüman aletleri çoğalıp, yalan şahitlikler yayıldığında, içki gizlenilmeyerek (açıkça) içildiğinde, namaz kılanlar şirk ehlinin kapları olan gümüş ve altın tabaklarda (yeyip) içtiğinde, kadınlar kadınlarla, erkekler de erkeklerle (cinsi yönden) müstağni (memnun etme) olduğunda, işte bunu gördüğünüzde felaketi bekleyin, (belalara) hazırlanın ve gökten taşlanmaktan sakınınbuyurdu (Süyûtî, Dürrü'lMensûr, 3179, Beyhakî, Şuabu'lîman, No:5466, 4376, Başat, Müstedrek, No:8349,4483, Taberânî, elMu'cemü'1Evsat, No:5057, 628, îbni Adiyy, elKâmil fi'zZu'afâ, 3276, Bezzar, Müsned,No:1661,2185) 80 روى عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: من كان في صدره آية من كتاب الله وصب عليها الخمر يجئ كل حرف من تلك الآية فيأخذ بناصيته حتى يوقفه بين يدى الله تعالى فيخاصمه القرآن خُصِم, فالويل لمن كان القرآن خصمه يوم القيامة00 Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Kimin göğsünde Allahın kitabından bir ayet bulunup da onun üstüne şarap dökerse (alkol içerse) o ayetin her bir harfi (kıyamet günü) gelip o kişinin perçeminden tutarak onu Allahu Tealâ'nın huzurunda durdurarak onunla çekişir, Kur'an kiminle çekişirse o yenik düşer, kıyamet günü Kur'an gibi bir hasmı olanın vay hâline(İbni Hacer, elHeytemî, ezZevacir, 2316) 81 روى عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: ما من قوم اجتمعوا على مسكرٍ في الدنيا إلاّ جمعهم الله في النار فيقبل بعضهم على بعض يتلاومون يقول أحدهم للأخر: يا فلان لا جزكالله عني خيراً فأنت الذي أوردتني هذا المورود فيقول له الأخر مثل ذلك81 Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Her hangi bir topluluk dünyada sarhoş edici bir şey içmek için toplanırlarsa, Allahu Tealâ mutlaka onları ateşte cemeder, onlar birbirini tenkid ederek 'Ey filân! Allah benden sebep sana hayır vermesin, beni buraya sen soktun' der, diğeri de ona aynısını söyler(ibni Hacer, elHeytemî, ezZevadr, 2316 Bu manada söylenti edilen diğer bir hadisi şerif için bak: Taberânî, elMu 'cemü 'lEvsat, No:3756,4447) 82 روى عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: من شرب الخمر في الدنيا سقاه الله من سمّ الأساود وسمّ العقارب إذا شربه تساقط لحم وجهه في الإناءِ قبل أن يشربها, فإذا شربها تفسخ لحْمه كالجيفة يتأذى به أهل الموقف, ومن مات قبل أن يتوب من شرب الخمر كان حقاً على الله أن يسقيه بكل جرعة شربها في الدنيا شربة من صديد جهنم 82 Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Dünyada şarap içene, Allahu Tealâ siyah yılanların ve akreplerin zehirinden pek bir şerbet içirir ama, içmeden evvel yüzünün etleri (içtiği) vahşi düşer, içtiğinde ise, etleri leş gibi kokuşur, mahşer halkı ondan eziyet duyar Şarap içmekten pişmanlık etmeden ölene, dünyada içtiği her yuduma karşılık cehennem irininden bir şerbet içirmesi Allah üzerine bir adalet olur(İsmail Hakkı Bursevî, Ruhu 'lIfade, 2436, Ibni Hacer elHeytemt, ezZevacir, 2316) 83 عن ابن عمر رضى الله عنهما قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:لا تجالسوا شربة الخمر, ولا تعودوا مرضاهم ولا تشهدوا جنائزهم فإن شارب الخمر يجئُ يوم القيامة مسوداً وجهه مدلعاً لسانه على صدره, يسيل لعابه على بطنه يقذره كل من رآه83 İbni Ömer (Radıyallahu Anhuma) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Içki içenlerle oturmayın, hastalarını ziyaret etmeyin, cenazelerinde bulunmayın, şüphesiz ki içki içen kıyamet günü yüzü karartılmış, dili göğsüne sarkıtılmış, salyası karnı üzerinde akarak gelecektir, her gören Ondan tiksinecektir(Ibni Adiyy, elKâmil, 2214, Abdürrezzak, elMusannef, No:17074,9240) İbni Mesud (Radıyallahu Anh) şöyle buyurmuştur: alkol içen öldüğü süre onu gömün, onu gömdükten sonra beni bir kuytu ağacına asın, sonradan onun kabrini açıp bakın, eğer yüzü kıbleden dönmüş görmezseniz, beni asılı olarak bırakınRivayete göre fena yoldan dönen bir kimseye tövbesinin sebebi sorulduğunda: Ben kefen soyucu idim, açtığım kabirlerde yüzleri kıbleden döndürülmüş bazı ölüler gördüm, ailelerine onların durumunu sorduğumda 'Onların, dünyada alkol içtiklerini ve tövbesiz öldüklerini' söylediler Salihlerden biri şöyle buyurdu: Bir çocuğum ölmüştü, bir zaman sonra onu rüyamda başı ak saçlı gördüğümde 'Ey oğlum! Ben seni küçük yaşta defnettim, seni ihtiyarlatan ne oldu?' diye sordum, O da: 'Babacığım sen beni gömdükten sonra yanıma dünyada içki içen bir adam gömüldü, onun kabre girişiyle cehennem pek bir gürledi ancak, bütün çocukların başı o sesten beyaz oldu' dediRivayete kadar şarap içenler sırat köprüsüne vardığında zebaniler onları kapıp Habal ırmağına götürürler, eğer o ırmağın bir damlası gökten dökülecek olsa muhakkak onun sıcaklığından yedi kat gökler yanardı İmamı Gazali (Rahimehullah) Minhacu'lAbidînisimli eserinde naklettiğine kadar, Fudayl ibni lyaz (Rahimehullah) in bir talebesi vefat ederken, Fudayl (Rahimehullah) onun yanma girip, baş ucuna oturarak yâsîn suresini okumaya başlayınca, o: Ey Üstad! Bunu okumadeyip sustu Daha Sonra Fudayl hazretleri ona tevhid telkin edince, O,Ben bu sözü söylemiyorum, çünkü ben ondan beriyimdeyip bu hâl üzere öldü Bunun üstüne Fudayl hazretleri kırk gün evinden çıkmayarak ağladı Sonra, onu rüyasında cehenneme doğru götürülürken görüp, sen benim en akıllı talebem iken Allahu Tealâ ne sebeple senden marifeti (imanı) söküp aldı?diye sorunca, O, üç şey sebebiyle; Birincisi: Nemime (söz taşır lak), çünkü ben arkadaşlarıma sana dediğimin tersini söylerdim İkincisi: Arkadaşlarımı kıskanırdım Üçüncüsü: bir kere hasta olduğumda doktora gidip ilâç sorduğum vakit O, her sene bir bardak şarap içeceksin, böyle yapmazsan bu hastalık sende kalır dedi, ben de onun dediği gibi yapardımdiye yanıt verdi Allahu Tealâ'nın dayanamayacağımız gazabından yeniden O'na sığınırız (Minhacü'lAbidin, Sh324, İbni Hacer, elHeytemî, ezZevâcir: 2316317) Abdullah ibni Amr (Radıyaliahu Anh) şöyle buyurmuştur: Alkol içenlere Selâm vermeyin(Buharî,îsti'zan:21,52308) Ulemanın beyanına göre, içki içen fasık ve mel'undur Üzümü alıp kendi şarap yaparsa iki defa lanete uğrar, başkasına içirdiğinde ise üç kere mel'un olur Bundan nedeniyle tövbe etmedikleri sürece bu kişilerin hastalandıklarında ziyaret edilmeleri ve kendilerine selâm verilmesi yasaklanmıştır Tövbe edenin ise Allahu Tealâ tövbesini kabul eder Bütün bu hadisi şeriflerin ve rivayetlerin sarahati ve delaletiyle anlaşılmaktadır ancak, bir damla da olsa şarap içmek günahı kebair'dendir Tekrar böylece şarabın dışındaki öteki bütün sarhoş edici akıcı ya da esrar, eroin gibi katı madde