iltasyazilim
FD Üye
4157 Esma Bintu Yezid İbni'sSeken elEnsariyye radıyallahu anha'nın anlattığına göre, Esma, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm zamanında kocasından boşanmıştır Ve o sıralarda boşanan kadın için henüz iddet bekleme hükmü yoktu İşte bu sebeple, Esma boşanınca, Allah Teâla Hazretleri, boşanan için iddet umma emrini indirdi
Ebu Davud, Talak 36, (2281)
4158 İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: Allah Teala Hazretleri: Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler(Bakara 228) buyuruyor Yine Allah Teala Hazretleri: Kadınlarınız arasında ay hali görmekten kesilenler ile ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda şüpheye düşerseniz, bilin ancak, onların iddet beklemesi üç aydır(Talak 4) (Önceki ayet) bu ikinci ile neshedilmiş oldu Keza Allah Teala Hazretleri (birinci ayetten bazı hükümleri neshederek) buyurmuştur ancak: Mü'min kadınlarla nikahlanıp, onları, temasta bulunmadan boşadığınızda, artık onlar için söze iddet saymaya lüzum yoktur Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle özgürlük bırakın(Ahzab 49)
Ebu Davud, Talak 10, (2195), 27, (2282); Nesai, Talak 54, (6, 187), 74, (6, 212)
4159 Yine İbnu Abbas radıyallahu anhüma, Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler, eğer Allah'a ve öbür dünya gününe inanmışlarsa, rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helâl değildir, kocaları giderken barışmak isterlerse, karılarını geri almakta daha fazla yargı sahibidirler(Bakara 223) ayeti için der fakat: Bu ayete kadar, erkek hanımını üç defa de boşasa ona dönmeye hakkı vardır Bu hüküm şu ayetle neshedildi: Boşanma iki defadır (Ondan sonrası) ya iyilikle tutmak, ya güzellikle salmaktır(Bakara 229)
Nesai, Talak 74, (6, 212)
4160 Süleyman İbnu Yesar rahimehullah anlatıyor: elAhvas, hanımını boşamıştı Hanımı üçüncü hayızın kanama müddetinde iken Şam'da öldü Hz Muaviye radıyallahu anh, Zeyd İbnu Değişmez radıyallahu anh'a yazarak bunun hükmünü sordu Zeyd cevaben şöyle yazdı: Eğer bayan, üçüncü hayz'ın kanama devresine girmiş idiyse, kocadan ayrıntılarıyla bölünmüş, koca da ondan ayrılmıştır Ne kadın, kocaya, ne de koca kadına varis olamaz
Muvatta, Talak 56, (2, 577)
4161 Rebi' Bintu Muavvız radıyallahu anha'nın anlattığına göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm vaktinde, kocasından muhala'a aracılığıyla ayrılmıştır Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm da ona bir hayız müddetince iddet beklemesini emretmiştir (veya kadına emredilmiştir)
Tirmizi, Talak 10, (1185); Nesai, Talak 53, (5, 186)
VEFAT İDDETİ
4162 Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: Beni Eslem'den Sübey'a adında bir kadın hamile iken kocası ölmüştü Beni Abdi'ddâr'dan Ebu'sSenabil İbn Ba'kik, kadınla evlenmek istedi Kadın onunla evlenmekten imtina etti Adam: Vallahi, iki müddetin sonuncusuna dek iddet beklemedikçe evlenmen caiz yok!dedi Kadın yirmi gün değin bekledi, derken nifas oldu Sonra da Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm 'a gelerek durumu arzetti Aleyhissalatu vesselam: Evlen!buyurdu
Buhari, Talak 39, Tefsir, Talak 2; Müslim, Talak 57, (1485); Muvatta, Talak 83, (2, 589, 590); Tirmizi, Talak 17, (1193); Nesai, Talak 56, (6, 190, 191)
4163 Müslim'deki rivayet şöyledir: Ümmü Seleme radıyallahu anha dedi fakat: Sübey'a, kocasının vefatından birkaç gece sonra nifas oldu Bayan, durumunu Resûlullah'a zikretti Aleyhissalatu vesselam evlenmesini söyledi
Müslim, Talak 57, (1485)
4164 Ebu Seleme İbnu Abdurrahman anlatıyor: Ben ve Ebu Hüreyre, İbni Abbas radıyallahu anhüm'ün yanına iken, bir bayan gelerek: Ben hamileyken kocam öldü, çocuk da kocamın ölmesinden dört ay geçmeden doğdu (İddetim dolmuş sayılır mı)?diye sordu İbnu Abbas radıyallahu anhüma: İddetin iki müddetin sonuncusudurdedi Ebu Seleme: Bana Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm 'ın Ashab'ından bir adam, böyle bir durumda Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm 'ın evlenmeyi emrettiğini haber verdidedi Ebu Hüreyre der oysa: Buna ben de şehadet ederim
Nesai, Talak 56, (6, 194)
4165 Nafi' rahimehullah anlatıyor: Hz İbni Ömer radıyallahu anhüma'ya, hamile iken kocası ölen kadından sorulmuştu Çocuğu doğurunca helal olur, (evlenebilir)cevabını verdi (Orada bulunanç bir adam ilave etti: ) Hz Ömer radıyallahu anh da: Kocası yatakta, demin defnedilmemiş iken doğum yapsa da bayan (evlenmeye) helaldirdemişti
Muvatta, Talak 84, (2, 589)
4166 Amr İbnu'lBirli radıyallahu anh dedi fakat: Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam'ın sünnetini bize çarpıtmayın Kocası ölen kadının iddeti dört ay on gündür, yani ümmü veled hakkında
Ebu Davud, Talak 48, (2308)
4167 İbnu Ömer radıyallahu anhüma diyordu oysa: Efendisi olan ümmü veled'in iddeti bir hayız devresidir
Muvatta, Talak 92, (2, 593)
İSTİBRA
4168 Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Huneyn seferi esnasında Evtas'a bir ordu gönderdi Ordu düşmanla karşılaştı ve çarpıştılar Müslüman askerler onlara galebe çaldı, bir miktar kadını da tutsak etti Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm 'ın Ashabından bir kısımları, ele geçirilen cariyelere teması, müşrik kocaları sebebiyle sanki günah addettiler Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah şu ayeti inzal buyurdu (Mealen): Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı Maliki bulunduğunuz cariyeler müstesna(Nisa 24) Yani bunlar (esir aldıklarınız) iddetlerini doldurunca size helaldır
Müslim, Rada' 33, (1456); Tirmizi, Düğün 36, (1132); Ebu Davud, Nikah 45, (2155, 2157) Nesai, Nikah 59, (6, 110)
4169 İrbaz İbnu Sariye radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm , karınlarındaki yükü vaz' etmedikçe (doğurmadıkça) esirelere temasta bulunmayı yasakladı
Tirmizi, Siyer 15, (1564)
4170 Ruveyfi' İbnu Değişmez elEnsari radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ama: Allah'a ve öbür dünya gününe inanan bir kimseye, suyunu başkasının ekinine dökmesi, yani hamile (esire)ye teması helal değildir Keza Allah'a ve ahirete inanan mü'min kişiye, istibra hasıl olmazdan önce esire kadına teması helal olmaz Hem Allah'a ve ahirete inanan kimseye, taksim edilmezden önce ganimet malından satması helal değildir
Ebu Davud, Düğün 45, (2158, 2159); Tirmizi, Düğün 35, (1131)
4171 Ebu'dDerda radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm seferlerinin birinde, bir çadırın kapısında, doğumu yakın olan hamile bir kadın gördü Bayan hakkında sual etti
Falancanın cariyesi!dediler
Aleyhissalatu vesselam: Nasıl Olursa Olsun o, cariyeye temas etmek istiyor!buyurdu Muhatapları Evet!deyince: Ona, kabre değin onunla beraber olacak bir lânetle lanet etmek içimden geldi O nasıl olur da kendine helal olmadığı halde (kadının karnındakı çocuğu) kendine vâris kılar ya da nasıl olur da kendine helal olmayan (bebeği) hizmetçi kılar?buyurdular
Müslim, Nikah 139, (1441); Ebu Davud, Düğün 45, (2156)
4172 İbnu Ömer radıyallahu anhüma demiştir ama: Temas edilmiş yer alan bir cariye hediye edilir ya da satılır ya da azad edilirse onun rahmi bir hayız müddetince istibra edilsin Bâkirenin istibrası aranmaz
Rezin tahric etmiştir Buhari, bu rivayeti muallak olarak zikretmiştir (Sihir, 111) *
Ebu Davud, Talak 36, (2281)
4158 İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: Allah Teala Hazretleri: Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler(Bakara 228) buyuruyor Yine Allah Teala Hazretleri: Kadınlarınız arasında ay hali görmekten kesilenler ile ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda şüpheye düşerseniz, bilin ancak, onların iddet beklemesi üç aydır(Talak 4) (Önceki ayet) bu ikinci ile neshedilmiş oldu Keza Allah Teala Hazretleri (birinci ayetten bazı hükümleri neshederek) buyurmuştur ancak: Mü'min kadınlarla nikahlanıp, onları, temasta bulunmadan boşadığınızda, artık onlar için söze iddet saymaya lüzum yoktur Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle özgürlük bırakın(Ahzab 49)
Ebu Davud, Talak 10, (2195), 27, (2282); Nesai, Talak 54, (6, 187), 74, (6, 212)
4159 Yine İbnu Abbas radıyallahu anhüma, Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler, eğer Allah'a ve öbür dünya gününe inanmışlarsa, rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helâl değildir, kocaları giderken barışmak isterlerse, karılarını geri almakta daha fazla yargı sahibidirler(Bakara 223) ayeti için der fakat: Bu ayete kadar, erkek hanımını üç defa de boşasa ona dönmeye hakkı vardır Bu hüküm şu ayetle neshedildi: Boşanma iki defadır (Ondan sonrası) ya iyilikle tutmak, ya güzellikle salmaktır(Bakara 229)
Nesai, Talak 74, (6, 212)
4160 Süleyman İbnu Yesar rahimehullah anlatıyor: elAhvas, hanımını boşamıştı Hanımı üçüncü hayızın kanama müddetinde iken Şam'da öldü Hz Muaviye radıyallahu anh, Zeyd İbnu Değişmez radıyallahu anh'a yazarak bunun hükmünü sordu Zeyd cevaben şöyle yazdı: Eğer bayan, üçüncü hayz'ın kanama devresine girmiş idiyse, kocadan ayrıntılarıyla bölünmüş, koca da ondan ayrılmıştır Ne kadın, kocaya, ne de koca kadına varis olamaz
Muvatta, Talak 56, (2, 577)
4161 Rebi' Bintu Muavvız radıyallahu anha'nın anlattığına göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm vaktinde, kocasından muhala'a aracılığıyla ayrılmıştır Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm da ona bir hayız müddetince iddet beklemesini emretmiştir (veya kadına emredilmiştir)
Tirmizi, Talak 10, (1185); Nesai, Talak 53, (5, 186)
VEFAT İDDETİ
4162 Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: Beni Eslem'den Sübey'a adında bir kadın hamile iken kocası ölmüştü Beni Abdi'ddâr'dan Ebu'sSenabil İbn Ba'kik, kadınla evlenmek istedi Kadın onunla evlenmekten imtina etti Adam: Vallahi, iki müddetin sonuncusuna dek iddet beklemedikçe evlenmen caiz yok!dedi Kadın yirmi gün değin bekledi, derken nifas oldu Sonra da Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm 'a gelerek durumu arzetti Aleyhissalatu vesselam: Evlen!buyurdu
Buhari, Talak 39, Tefsir, Talak 2; Müslim, Talak 57, (1485); Muvatta, Talak 83, (2, 589, 590); Tirmizi, Talak 17, (1193); Nesai, Talak 56, (6, 190, 191)
4163 Müslim'deki rivayet şöyledir: Ümmü Seleme radıyallahu anha dedi fakat: Sübey'a, kocasının vefatından birkaç gece sonra nifas oldu Bayan, durumunu Resûlullah'a zikretti Aleyhissalatu vesselam evlenmesini söyledi
Müslim, Talak 57, (1485)
4164 Ebu Seleme İbnu Abdurrahman anlatıyor: Ben ve Ebu Hüreyre, İbni Abbas radıyallahu anhüm'ün yanına iken, bir bayan gelerek: Ben hamileyken kocam öldü, çocuk da kocamın ölmesinden dört ay geçmeden doğdu (İddetim dolmuş sayılır mı)?diye sordu İbnu Abbas radıyallahu anhüma: İddetin iki müddetin sonuncusudurdedi Ebu Seleme: Bana Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm 'ın Ashab'ından bir adam, böyle bir durumda Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm 'ın evlenmeyi emrettiğini haber verdidedi Ebu Hüreyre der oysa: Buna ben de şehadet ederim
Nesai, Talak 56, (6, 194)
4165 Nafi' rahimehullah anlatıyor: Hz İbni Ömer radıyallahu anhüma'ya, hamile iken kocası ölen kadından sorulmuştu Çocuğu doğurunca helal olur, (evlenebilir)cevabını verdi (Orada bulunanç bir adam ilave etti: ) Hz Ömer radıyallahu anh da: Kocası yatakta, demin defnedilmemiş iken doğum yapsa da bayan (evlenmeye) helaldirdemişti
Muvatta, Talak 84, (2, 589)
4166 Amr İbnu'lBirli radıyallahu anh dedi fakat: Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam'ın sünnetini bize çarpıtmayın Kocası ölen kadının iddeti dört ay on gündür, yani ümmü veled hakkında
Ebu Davud, Talak 48, (2308)
4167 İbnu Ömer radıyallahu anhüma diyordu oysa: Efendisi olan ümmü veled'in iddeti bir hayız devresidir
Muvatta, Talak 92, (2, 593)
İSTİBRA
4168 Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Huneyn seferi esnasında Evtas'a bir ordu gönderdi Ordu düşmanla karşılaştı ve çarpıştılar Müslüman askerler onlara galebe çaldı, bir miktar kadını da tutsak etti Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm 'ın Ashabından bir kısımları, ele geçirilen cariyelere teması, müşrik kocaları sebebiyle sanki günah addettiler Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah şu ayeti inzal buyurdu (Mealen): Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı Maliki bulunduğunuz cariyeler müstesna(Nisa 24) Yani bunlar (esir aldıklarınız) iddetlerini doldurunca size helaldır
Müslim, Rada' 33, (1456); Tirmizi, Düğün 36, (1132); Ebu Davud, Nikah 45, (2155, 2157) Nesai, Nikah 59, (6, 110)
4169 İrbaz İbnu Sariye radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm , karınlarındaki yükü vaz' etmedikçe (doğurmadıkça) esirelere temasta bulunmayı yasakladı
Tirmizi, Siyer 15, (1564)
4170 Ruveyfi' İbnu Değişmez elEnsari radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ama: Allah'a ve öbür dünya gününe inanan bir kimseye, suyunu başkasının ekinine dökmesi, yani hamile (esire)ye teması helal değildir Keza Allah'a ve ahirete inanan mü'min kişiye, istibra hasıl olmazdan önce esire kadına teması helal olmaz Hem Allah'a ve ahirete inanan kimseye, taksim edilmezden önce ganimet malından satması helal değildir
Ebu Davud, Düğün 45, (2158, 2159); Tirmizi, Düğün 35, (1131)
4171 Ebu'dDerda radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm seferlerinin birinde, bir çadırın kapısında, doğumu yakın olan hamile bir kadın gördü Bayan hakkında sual etti
Falancanın cariyesi!dediler
Aleyhissalatu vesselam: Nasıl Olursa Olsun o, cariyeye temas etmek istiyor!buyurdu Muhatapları Evet!deyince: Ona, kabre değin onunla beraber olacak bir lânetle lanet etmek içimden geldi O nasıl olur da kendine helal olmadığı halde (kadının karnındakı çocuğu) kendine vâris kılar ya da nasıl olur da kendine helal olmayan (bebeği) hizmetçi kılar?buyurdular
Müslim, Nikah 139, (1441); Ebu Davud, Düğün 45, (2156)
4172 İbnu Ömer radıyallahu anhüma demiştir ama: Temas edilmiş yer alan bir cariye hediye edilir ya da satılır ya da azad edilirse onun rahmi bir hayız müddetince istibra edilsin Bâkirenin istibrası aranmaz
Rezin tahric etmiştir Buhari, bu rivayeti muallak olarak zikretmiştir (Sihir, 111) *