Kilosu olan herkes hayatında bir dönem ideal kilodaydı. Sonra çoğunlukla farketmeden kilo almaya başladı. Bir gün ideal kiloda olmadığını farketti. Kilolu bir grup insan ise hala farkında değil.
Kiloyu çoğunlukla takip etmiyoruz. Aralıklarla tartılmayı alışkanlık haline getirmiyoruz. Bir yerde tartı gördüğümüzde üzerine çıkıyoruz. Tartıdaki değere şaşırıyoruz. Ben ne zaman bu kiloyu aldım diye düşünüyoruz.
Her hastalıkta olduğu gibi öncelikle hastanın kendi durumunun farkında olması ve bundan kurtulmak istemesi gerekmektedir. Zira hastalığının ciddiyetinin ve neler kaybedeceğinin farkında olan hastalar, iyileşmek konusunda çok da hızlı ilerler ve doktorun önerilerini eksiksiz olarak uygularlar.
Çoğu kişi aşağıdaki şekillerde kilo aldığının farkına varıyor;
Çevresindeki kişiler kilo aldığını söylüyor,
Kıyafetlerinin içine sığamamaya, fermuarları çektiğinde nefes alamamaya başlıyor,
Bol bol giyilen rahat t-shirtler göbek kısmından gerilmeye başlıyor
Çorabı giymekte, ayakkabıyı bağlamakta zorlanmaya başlıyor,
Eline bedenindeki can simidi geliyor,
Pantalonu tutmaya yarayan kemer artık sadece bir aksesuar olmaya başlıyor
Mağazada kıyafet denerken aynada kendi görüntüsünden hoşnut olmamaya Arkadan görüntü vermemek için çaba göstermeye başlıyor,
Giydiği beden numarasını denemesine rağmen küçük geliyor
Merdivenleri eski hızında çıkamamaya, yokuş yukarı yürüdüğünde nefes nefese kalmaya başlıyor
Bel ağrısı, üzerinde yorgunluk ve ağırlık olduğunu hissetmeye,
Spor yaparken zorlanmaya başlıyor,
Bütün hayatı boyunca yemek yedirmeye çalışan anne, siz daha çok yemek istediğinde "çok kilo almışsın oğlum (kızım), bugün daha fazla yeme artık" demeye başlıyor
Aşağıya doğru baktığında ayaklarını görememeye başlıyor,
Normalde bitiremediği porsiyonun artık doyurmadığını fark etmeye,
Kadınlar için, "çok güzelsin"li iltifatların yerini "çok tatlısın"lı iltifatlar almaya başlıyor.
Bu olayları yaşayan kişi kilolarının fazlalığının farkına varıyor.
Hepimiz aslında ideal kilomuzda olmak istiyoruz. Farkındalığı olan herkes 3 kilo fazlalıktan tutun da 50 kilo fazlalığa dek ideal kiloya ulaşma isteğindedir. Ama çoğu kişi bunu gerçekleştirememektedir. Kilolarına mahkum olmaktadır. Kiloları ile mutsuz bir beraberlik yaşamaktadır.Bazı kişiler ise fazla kilolarının farkında bile değildirler. Hayatlarında bazı sorunlar ile o kadar meşguldürler ki fiziksel bedenlerinde farkındalıkları yoktur. Çevreleri tarafından kilo vermeye zorlanırlar. Farkındalık sağlanamazsa bu kişilerin kilo vermeleri çok zordur.
Kilo bizim fiziksel bir özelliğimiz aslında. Ama kilolu olmanın sadece fiziksel bir yükü yok. Duygusal, sosyal, ruhsal bir yükü de var. Kiloyu sadece bedenimizle değil, ruhumuz, zihnimiz ve duygularımızla da taşıyoruz.
Biz ideal kilodan ne kadar uzaklaşmışsak o kadar ağır yükle dolaşıyoruz. 1 kilo, 5 kilo, 10 kilo, 20 kilo, 50 kilo… Siz taşıdığınız fazla yükü düşünün. Biz bu yükü nasıl taşıyoruz. Bu yükü yavaş yavaş ediniyoruz. Ağırlık yavaş yavaş yüklendikçe kaldırabiliyoruz. Farkında olmadan da taşıyoruz. Hem de her yere. Bu yükleri yıllarca taşıyoruz. Her sene daha çok yüklenerek. Bunları taşımak bize zor gelse de bize aitmiş gibi sahipleniyoruz. Bizim bir parçamız gibi benimsiyoruz.