nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Gece uykuda idrar kaçıran bazı çocuklarda görülen psikolojik sorunların hastalığın nedeni değil, sonucu olduğunu bildiren Prof Dr Önen, idrar kaçırmanın psikolojik faktörlere tabi olarak ortaya çıkmadığını söyledi
*
Prof Dr Önen, “Oysa seyri, zamanla hasta ve ailesinde psikolojik sorunlara yol açabilir Yıllarca gece uykuda altını ıslatan çocukların yaklaşık yüzde 1015 ’inde idrar kaçırmanın yarattığı kronik stres sonucu, özgüvende azalma, içe kapanma, utanç duygusu, bayağılık kompleksi, bunalım ve davranış bozuklukları görülmektedir
*
Çocuk, idrar kaçırma kaygısı nedeniyle arkadaşını evine misafir etme edememekte, gece akraba ya da arkadaşlarında kalamamakta, okulda da “arkadaşlarım duyar kaygısı yaşamaktadır Kıyafetleri aralıksız idrar koktuğu için arkadaşlarının yanında oturmak istememesi de travmayı artırmaktadır
*
Doğuştan, gece uykuda altını ıslatan çocuklarda yüzde 510 oranında psikolojik problemler gelişirken, sonradan gece altını ıslatmaya başlayan çocuklarda bu oran, yüzde 1020 ’ye çıkmaktadır İdrar kaçırma sonucu büyüyen bu psikolojik problemler kızlara kadar erkek çocuklarında daha sık görülür dedi
“CİNSELLİKTE KORKUYA NEDEN OLABİLİR
İdrar kaçıran ya da altını ıslatan çocukların, yetişkin yaşa geldiklerinde cinsellikle ilgili herhangi bir sorun yaşamadığını vurgulayan Prof Dr Önen, “Fakat gece veya gündüz idrar kaçıran bazı çocuklar, işeme yolu ile cinsel fonksiyonu özdeşleştirerek, cinselliğe dair bazı korku ve kaygılar yaşayabilir
*
Ailelerin manâlı bir bölümü, idrar kaçırma sorunlarında kullanılan tedavi ve bilhassa ilaçların, bu çocuklarda kısırlığa niçin olduğuna inanmaktadır böylece de sorunu gizleyerek tedaviyi reddetmektedir Bu iyice yanlış bir inanıştır ve idrar kaçırma sorunu zamanında, dürüst ve etkili bir şekilde çare edilmelidir diye konuştu
*
“GÜNDÜZ DAHA ALÇAK ISLATMA MUTLAKA ÇARE GEREKTİRİR
Gece uykuda altını ıslatan çocukların yüzde 15 ’inin, kendiliğinden iyileşme şansına sahip olduğunu gösteren Prof Dr Önen, şöyle devam etti:*“Uzun yıllar çare edilmezse bile böbreklere önemli bir zararı yoktur
*
Oysa tedavinin gecikmesi, psikolojik problemleri beraberinde getirir İdrar kaçırma sorunu bu alanda deneyimli uzmanlar kadar doğru yaklaşımla tedavi edilmezse, çocuğun psikolojisi ve okul başarısı olumsuz etkilenir Gündüz uyanıkken altını ıslatan çocuklarda ise koşul çok daha ciddidir
*
Bu sorun kendiliğinden geçmez ve mutlaka nedeni bulunup içten şekilde çare edilmesi gerekir Tedavide geç kalınması, her iki böbrekte de geri dönüşümü olmayan ciddi hasarlara neden olabilir
“DAHA ALÇAK ISLATMA GENETIK
Gece uykuda altını ıslatmanın, erkek çocuklarında kızlara kadar 2 kat daha artı olduğunu anlatan Prof Dr Önen, “Gündüz uyanıkken altını ıslatma ise kız çocuklarında erkeklerin 2 katıdır Hem anne keza baba küçükken ileri yaşlara değin uykuda daha aşaği ıslatma sorunu yaşamışsa, çocukların yüzde 7580 ’inde bu sorun ortaya çıkar Anne veya babadan herhangi biri bu sorunu yaşamışsa, çocuklarda da bunun görülme riski yüzde 4045 ’tir biçiminde konuştu
“ILAÇ VE ALARM TEDAVİSİ UYGULANIR
Uykuda altını ıslatan çocukların 6 yaşından itibaren, ödüllendirme ve alarm cihazı gibi davranış terapileri ile idrar yapımını azaltan veya mesaneyi genişleten ilaçlarla yüzde 8090 oranlarında başarıyla tedavi edilebildiğini aktaran Prof Dr Önen, “Gece idrar üretimi olağan olup mesanesi gelişmeyen çocuklarda alarm tedavisi, gece idrar üretimi artı olduğu için uykuda işeyen çocuklarda ilaç tedavisi daha başarılıdır Gündüz idrar kaçırmada tedavinin amacı, bu kaçırmayı ve böbreklerin hasar görmesini önlemektir
Uykuda ya da uyanıkken idrar kaçırma sorunu, tecrübeli çocuk cerrahisi ve çocuk ürolojisi uzmanları göre çare edilmelidir ifadelerini kullandı
“CEZA DEVRETMEK YERİNE DOKTORA GÖTÜRÜN
Çocuklarda daha alçak ıslatma sorununun, çocuğun tembelliğine bağlanarak, canice ve dayakla üstesinden gelinebilecek bir şart olmadığını kaydeden Prof Dr Önen, şöyle devam etti:*“ABD, İngiltere, Fransa ve Singapur gibi gelişmiş ülkelerde bile cinayet oranı çok fazladır
*
Bu ülkelerde gece uykuda altını ıslatan çocukların yüzde 2030 ’una suç oluşturan verilmektedir Türkiye ’de ise bu çocukların yüzde 5060 ’ı genel, yüzde 35 ’i ise ağır cezalar almaktadır Tamamen fiziksel organik nedenlerle gelişen bu hastalıkta çocuklar suçlanmamalıdır Aileler çocuklarına cinayet atamak yerine bir uzmana başvurmalıdır
*
Prof Dr Önen, “Oysa seyri, zamanla hasta ve ailesinde psikolojik sorunlara yol açabilir Yıllarca gece uykuda altını ıslatan çocukların yaklaşık yüzde 1015 ’inde idrar kaçırmanın yarattığı kronik stres sonucu, özgüvende azalma, içe kapanma, utanç duygusu, bayağılık kompleksi, bunalım ve davranış bozuklukları görülmektedir
*
Çocuk, idrar kaçırma kaygısı nedeniyle arkadaşını evine misafir etme edememekte, gece akraba ya da arkadaşlarında kalamamakta, okulda da “arkadaşlarım duyar kaygısı yaşamaktadır Kıyafetleri aralıksız idrar koktuğu için arkadaşlarının yanında oturmak istememesi de travmayı artırmaktadır
*
Doğuştan, gece uykuda altını ıslatan çocuklarda yüzde 510 oranında psikolojik problemler gelişirken, sonradan gece altını ıslatmaya başlayan çocuklarda bu oran, yüzde 1020 ’ye çıkmaktadır İdrar kaçırma sonucu büyüyen bu psikolojik problemler kızlara kadar erkek çocuklarında daha sık görülür dedi
“CİNSELLİKTE KORKUYA NEDEN OLABİLİR
İdrar kaçıran ya da altını ıslatan çocukların, yetişkin yaşa geldiklerinde cinsellikle ilgili herhangi bir sorun yaşamadığını vurgulayan Prof Dr Önen, “Fakat gece veya gündüz idrar kaçıran bazı çocuklar, işeme yolu ile cinsel fonksiyonu özdeşleştirerek, cinselliğe dair bazı korku ve kaygılar yaşayabilir
*
Ailelerin manâlı bir bölümü, idrar kaçırma sorunlarında kullanılan tedavi ve bilhassa ilaçların, bu çocuklarda kısırlığa niçin olduğuna inanmaktadır böylece de sorunu gizleyerek tedaviyi reddetmektedir Bu iyice yanlış bir inanıştır ve idrar kaçırma sorunu zamanında, dürüst ve etkili bir şekilde çare edilmelidir diye konuştu
*
“GÜNDÜZ DAHA ALÇAK ISLATMA MUTLAKA ÇARE GEREKTİRİR
Gece uykuda altını ıslatan çocukların yüzde 15 ’inin, kendiliğinden iyileşme şansına sahip olduğunu gösteren Prof Dr Önen, şöyle devam etti:*“Uzun yıllar çare edilmezse bile böbreklere önemli bir zararı yoktur
*
Oysa tedavinin gecikmesi, psikolojik problemleri beraberinde getirir İdrar kaçırma sorunu bu alanda deneyimli uzmanlar kadar doğru yaklaşımla tedavi edilmezse, çocuğun psikolojisi ve okul başarısı olumsuz etkilenir Gündüz uyanıkken altını ıslatan çocuklarda ise koşul çok daha ciddidir
*
Bu sorun kendiliğinden geçmez ve mutlaka nedeni bulunup içten şekilde çare edilmesi gerekir Tedavide geç kalınması, her iki böbrekte de geri dönüşümü olmayan ciddi hasarlara neden olabilir
“DAHA ALÇAK ISLATMA GENETIK
Gece uykuda altını ıslatmanın, erkek çocuklarında kızlara kadar 2 kat daha artı olduğunu anlatan Prof Dr Önen, “Gündüz uyanıkken altını ıslatma ise kız çocuklarında erkeklerin 2 katıdır Hem anne keza baba küçükken ileri yaşlara değin uykuda daha aşaği ıslatma sorunu yaşamışsa, çocukların yüzde 7580 ’inde bu sorun ortaya çıkar Anne veya babadan herhangi biri bu sorunu yaşamışsa, çocuklarda da bunun görülme riski yüzde 4045 ’tir biçiminde konuştu
“ILAÇ VE ALARM TEDAVİSİ UYGULANIR
Uykuda altını ıslatan çocukların 6 yaşından itibaren, ödüllendirme ve alarm cihazı gibi davranış terapileri ile idrar yapımını azaltan veya mesaneyi genişleten ilaçlarla yüzde 8090 oranlarında başarıyla tedavi edilebildiğini aktaran Prof Dr Önen, “Gece idrar üretimi olağan olup mesanesi gelişmeyen çocuklarda alarm tedavisi, gece idrar üretimi artı olduğu için uykuda işeyen çocuklarda ilaç tedavisi daha başarılıdır Gündüz idrar kaçırmada tedavinin amacı, bu kaçırmayı ve böbreklerin hasar görmesini önlemektir
Uykuda ya da uyanıkken idrar kaçırma sorunu, tecrübeli çocuk cerrahisi ve çocuk ürolojisi uzmanları göre çare edilmelidir ifadelerini kullandı
“CEZA DEVRETMEK YERİNE DOKTORA GÖTÜRÜN
Çocuklarda daha alçak ıslatma sorununun, çocuğun tembelliğine bağlanarak, canice ve dayakla üstesinden gelinebilecek bir şart olmadığını kaydeden Prof Dr Önen, şöyle devam etti:*“ABD, İngiltere, Fransa ve Singapur gibi gelişmiş ülkelerde bile cinayet oranı çok fazladır
*
Bu ülkelerde gece uykuda altını ıslatan çocukların yüzde 2030 ’una suç oluşturan verilmektedir Türkiye ’de ise bu çocukların yüzde 5060 ’ı genel, yüzde 35 ’i ise ağır cezalar almaktadır Tamamen fiziksel organik nedenlerle gelişen bu hastalıkta çocuklar suçlanmamalıdır Aileler çocuklarına cinayet atamak yerine bir uzmana başvurmalıdır