iffet manası
İnsanın arzularını, tutkularını aklının ve inancının kontrolunde tutarak, Allah ve insanlar nezdinde kendisini kucuk duşurecek davranışlardan sakınmasını sağlayan bir erdemanlamındaki iffet kavramının Kur'anı Kerim'de, haya, vakar, kişinin kendi şahsiyet ve onurunu korumasışeklinde yorumlanabilecek bir konumda kullanıldığı gorulmektedir (elBakara 2273) Diğer bazı ayetlerde ise insanın, kendisine ait olmayan bir mala el uzatmaması(enNisa 46), edepli ve hayalı olması(enNUr 2433, 60) anlamında kullanılmıştır Hz Peygamber de iffetli muslumanlardan ovguyle soz etmiştir (mesela bk Buhari, Tefsir, 9; Ahkam, 16)
Ahlak bilginlerine gore, ister mide istekleri olsun ister cinsel istekler olsun, her turlu nefsani arzulara aşırı duşkunluk, insanı bir bakıma hayvanlaştırır Cunku hayvanlar gibi bu insan da tutkularını dizginleme erdemini gosterememiştir
İslam ahlak kulturunde insanın nefsani arzularına esir olma zaafına heva denmiş; bu zaaftan korunmanın da ancak aklın buyruğuna uymakla mumkun olacağı ifade edilmiştir Nitekim EbU Bekir erRazi'nin etTıbbu'rrUhani'si, İmam Maverdi'nin Edebu'ddunya ve'ddin'i gibi bircok ahlak kitabının ilk konuları akılheva catışmasına ayrılmıştır Ozellikle Gazzali İhya ve Mizanu'lamel gibi eserlerinde bu konuya buyuk onem vermiştir Başta Kur'anı Kerim ve hadisler olmak uzere İslami kaynaklarda heva, insanın iyi ve kotu konusunda doğru secim yapmasını ve akla uygun davranmasını onleyen nefsani arzularanlamında kullanılır Kur'anı Kerim'de nefsani arzularına aşırı duşkun olan, bu yuzden de inanc ve yaşayışında haktan ayrılan, isyana ve gunahlara saplanan insan hevasını tanrısı yapan(elFurkan 2543; elCasiye 4523) şeklinde anılmaktadır Hz Peygamber de, En kotu kul, hevasına kul olup da dalalete duşun kimsedir(Tirmizi, Kıyamet, 17) buyurmuştur İşte iffet erdemi, insanı boylesine tehlikeli olan tutkulardan koruyup kollayan ve ona hayvani eğilimleri, tutkuları karşısında bağımsızlık kazandıran ahlaki bir donanımdır Nitekim, başta Gazzali olmak uzere musluman ahlak bilginleri ve mutasavvıflar, bu tutkulardan kurtulmayı gercek ozgurluk saymışlar; insanın kendini manen geliştirme işlevine bu noktadan başlamasını gerekli gormuşlerdir
diyanetgovtr
İnsanın arzularını, tutkularını aklının ve inancının kontrolunde tutarak, Allah ve insanlar nezdinde kendisini kucuk duşurecek davranışlardan sakınmasını sağlayan bir erdemanlamındaki iffet kavramının Kur'anı Kerim'de, haya, vakar, kişinin kendi şahsiyet ve onurunu korumasışeklinde yorumlanabilecek bir konumda kullanıldığı gorulmektedir (elBakara 2273) Diğer bazı ayetlerde ise insanın, kendisine ait olmayan bir mala el uzatmaması(enNisa 46), edepli ve hayalı olması(enNUr 2433, 60) anlamında kullanılmıştır Hz Peygamber de iffetli muslumanlardan ovguyle soz etmiştir (mesela bk Buhari, Tefsir, 9; Ahkam, 16)
Ahlak bilginlerine gore, ister mide istekleri olsun ister cinsel istekler olsun, her turlu nefsani arzulara aşırı duşkunluk, insanı bir bakıma hayvanlaştırır Cunku hayvanlar gibi bu insan da tutkularını dizginleme erdemini gosterememiştir
İslam ahlak kulturunde insanın nefsani arzularına esir olma zaafına heva denmiş; bu zaaftan korunmanın da ancak aklın buyruğuna uymakla mumkun olacağı ifade edilmiştir Nitekim EbU Bekir erRazi'nin etTıbbu'rrUhani'si, İmam Maverdi'nin Edebu'ddunya ve'ddin'i gibi bircok ahlak kitabının ilk konuları akılheva catışmasına ayrılmıştır Ozellikle Gazzali İhya ve Mizanu'lamel gibi eserlerinde bu konuya buyuk onem vermiştir Başta Kur'anı Kerim ve hadisler olmak uzere İslami kaynaklarda heva, insanın iyi ve kotu konusunda doğru secim yapmasını ve akla uygun davranmasını onleyen nefsani arzularanlamında kullanılır Kur'anı Kerim'de nefsani arzularına aşırı duşkun olan, bu yuzden de inanc ve yaşayışında haktan ayrılan, isyana ve gunahlara saplanan insan hevasını tanrısı yapan(elFurkan 2543; elCasiye 4523) şeklinde anılmaktadır Hz Peygamber de, En kotu kul, hevasına kul olup da dalalete duşun kimsedir(Tirmizi, Kıyamet, 17) buyurmuştur İşte iffet erdemi, insanı boylesine tehlikeli olan tutkulardan koruyup kollayan ve ona hayvani eğilimleri, tutkuları karşısında bağımsızlık kazandıran ahlaki bir donanımdır Nitekim, başta Gazzali olmak uzere musluman ahlak bilginleri ve mutasavvıflar, bu tutkulardan kurtulmayı gercek ozgurluk saymışlar; insanın kendini manen geliştirme işlevine bu noktadan başlamasını gerekli gormuşlerdir
diyanetgovtr