İhlas suresi

Anlamıe fakat: O, Allah, birdir Allah, her yönden eksiksizdir ve her dileğin merciidir, her şey kendisine muhtâc olan Şanlı, Uludur O, doğurmadı ve doğurulmadı O'na hiçbir şey denk de olmadı

Tefsir Bu sûreye İhlâsve Kul Hüva'llâhü EhadSûresi denir Bu sûre, Müslümanlığın temeli olan Allâh'ın biriğiakidesini en hoş ve en açık bir şekilde demeç eder ve Allâhu Teâlâ'yı herkesin anlıyacağı bir surette anlatır İslâm îtikadına aykırı olan bozuk itikatları da açıkça anlatır Sahih rivayetlere tarafından, müşriklerle yahudilerden bir cemaat, Peygamber Efendimize gelerek: Seni bize elçi gönderen ve kendisinden başkasına ibâdet olunmamasını isteyen Allah nasıl bir şeydir? O'nu bize vasıfları ile anlat, ola ki Sana îman ederizdemeleri üzerine bu sûre nazil olmuş ve bununla Allâhu Teâlâ en güzel, en iyi bir şekilde kendi zâtını, birliğini, öteki itikadların yanlışlığını anlatmıştır

Cenâbı Yargı bu sûrede buyuruyor ancak: Habîbim! Sen onlara de ki: Beni size elçi gönderen ve kendisine îman vacib olan Allâh, her bakımdan birdir, birliği mutlaktır O'ndan başka tapılacak yoktur, her şeyi yaratan, düzene koyan O'dur Varlık âlemindekilerin hepsi O'ndandır O'na muhtaçtır ve O'nunla durmaktadır O ise, bunlardan hiçbirine fakir değildir Bütün varlıkların can sıkıntısı gördüğü, darda kaldığı vakit başvurduğu, aman diye çağırdığı çağıracağı yalnız O'dur Birincil ve son O'dur Ne evveli var, ne de sonu İhtiyaçların temin edilmesi için yalnız O'na başvuru olunur ve yalnız O'ndan istenir Çünkü her şeye kadir olan yalnız O'dur O, doğurmadı ve doğurulmadı; böyle şeylerden tamamiyle uzaktır Oğulları ve kızları var çağırmak şirktir Hiçbir yönden ne zâtında, ne sıfatlarında, ne işinde hiçbir suretle güya, eşi, ortağı, dengi, rakibi yoktur

İhlâs Sûresi, evvelâ Allâh'ın mutlak birliğini anlatarak Allâh'a karşılıklı katan, Allâh'tan başka ilâhlar kabul eden dinlerin bâtıl olduklarını bildirmiş ve teslis (Allâh üçtür) akîdesinin bozuk olduğunu da takrir etmiş oluyor

İkinci âyet, Allâh'ın Samed olduğunu yani hiçbir şeye muhtaç olmayıp her ihtiyaçta kendisine başvurulan en yüce varlık olduğunu anlatarak varlık âlemindekilerin tümü O'na fakir olduğunu, O'nsuz hiçbir şey var olmıyacağını anlatarak madde ve rûhun, Rûhü'lKuds, madde ve kuvvetin bir yaratıcıya fakir olmadığıitikadını da çürütmüş oluyor

Üçüncü âyette Hıristiyanlık gibi Allâh'ı baba, oğul, Ruhü'lKuds diye üç uknûmdan mürekkep ve hepsini Allâh'lık itibariyle bir sayan; Mekke putperestleri gibi, meleklere Allâh'ın kızları diyen dinlerin de bozuk oldukları bildiriliyor

Dördüncü âyette hulûl, yani Allâh'ın insan vücûduna girdiği âkîdesini içeren, insanı ilâhlaştıran dinlerin bozuk oldukları anlatılıyor

bundan başka şirkyani Allâh'a eşit ve müsavî ilâhlar tanımak bahsi dört şekildedir: İlâhların taaddüdüne, bazı şeylerin Allâh'a ait olan sıfatları hâiz olduğuna, herhangi şeyin Allâh'a nisbet olunabileceğine, Allah göre yapılacak şeyleri bir başkasının yapabileceğine güvenmek

İşte bu dört âyet, bu dört çeşitlilik şirki, bu çeşitlilik bozuk îtikatları da reddediyor Bu sûrede Allâh'a isnad edilen birlikmutlaktır Vahdetin en son kemâlini bulmuş olan birliktir Ondan ekmel vahdettasavvuruna imkân yoktur Binaenaleyh birinci ve ikinci âyetler Allâh'ın mutlak birliğine mugayir olan ve başkasına ihtiyacı hatırlatan herşeyi reddettiği gibi, Hıristiyanlıktaki bir üç, üç bir; akîdesini de çürütmektedir Çünkü bu sûrede târif edilen vahdet, lüzum ilâhların pat diye pozitif olması akîdesini, lüzum baba, oğul, Rûhü'lKuds gibi teslis itikadını tamamiyle söküp atmaktadır Üçüncü ve dördüncü âyetler de e Allâh'ın kızlarıdırdiyenleri ve insanı ilâhlaştırıp, Allâh'a eşit yapanları reddetmektedir

Hülâsa: Dört kısa âyetten ibaret olan bu sûre bize talim ediyor ancak: Allâh birdir, Allâh'ın ne zatında ne sıfatlarında, ne de işlerinde, ortağı, dengi, sanki ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur Başkası ise her zaman O'na muhtaçtır O'ndandır ve O'nunla durmaktadır Bunun aksine olan, buna aykırı düşen her îtikat, her akıl çürüktür, yanlıştır İşte müslüman îtikadı budur Dört kısa âyetten ibaret olan İhlâs Sûresi ayrıca İslâm îtikadının temelini, ayrıca de ona aykırı olan çürük ve bozuk îtikatları benzersiz bir surette açıklama etmiştir
*