iltasyazilim
FD Üye
II Bayezid'in Yaptığı Savaşlar
Cem Sultan Olayı ve bu durum nedeniyle Avrupalıların İstanbul'u geri alma ümitleri baştan gündeme gelince II Bayezid fazla itinalı ve barışçı bir dış siyaset takip etmek mecburiyetinde kaldı aynı zamanda kendisi gerektiğinde savaştan çekinmedi ve Osmanlı Devleti'nin sınırlarını genişletti II Bayezid'in tahtta kaldığı zaman, hemen hemen babası Fatih Sultan Mehmet ile eşitti (takriben 30 yıl) Fatih bazen iki senede bir sefere çıktığı halde, oğlu Bayezid yalnız 5 kez sefere çıktı Padişahların kişisel olarak başkumandanlık ettiği bu seferlere Osmanlılar göre Seferi Hümayun adı verilmiştir
Birinci Seferi Hümayun (1483)
Sultan Bayezid 1483 baharında Edirne, Filibe, ve Sofya üzerinden Sırbistan'a geldi Morava Nehri kıyılarında yol alan padişah, Belgrad yakınlarına dek sokuldu Bu çevredeki tüm kaleleri onarttı Kasım 1483'te İstanbul'a döndü Bu birincil sefer takriben 7 ay sürdü Padişahın bu seferi, Macaristan'ı telaşlandırdı Osmanlı ile bir savaşı göze alamayan kral Matthias, 1483 sonlarında Osmanlı Devleti ile bir barışma imzaladı
İkinci Seferi Hümayun (Boğdan seferi) (1484)
Boğdan Voyvodasının yıllık vergisini ödememesi, Boğdan'ın daha sıkı bir şekilde Osmanlı devletine bağlanması ve Karadeniz kıyısındaki topraklarının alınıp, bu beyliğin denizle olan bağlantısını kesme gibi amaçlarla, II Bayezid, birinci seferi hümayunundan bir yıl daha sonra baştan
sefere çıktı 1 Mayıs 1484'te İstanbul'dan ayrıldı Boğdan üzerine dışarı giden Sultan Bayezid, babasının benzer ülkeye yapmış olduğu seferden 8 sene sonra tekrar Boğdan'a sefere çıkmış oluyordu Eflak Voyvodasının da 20000 askerle Osmanlıların tarafında katıldığı bu seferin sonunda Osmanlı devleti bütün hedeflerine ulaştı ve Karadeniz bir Türk gölü hâline geldi Keza Kırım'a karadan bağlantı sağlandı
İstanbul'a yola çıkışından 2 ay sonra 6 Temmuz'da Orduyu Hümayun (Osmanlı Ordusu), Tuna Nehri'nin kuzey sahilinde Kili önüne geldi 9 gün içerisinde kale Osmanlıların eline geçti ve Kilye (Kili) teslim oldu 24 Temmuz'da Dniester'in Karadeniz'e döküldüğü koyun güneyinde yer alan Akkerman abluka altına alındı ve 16 gün daha sonra 9 Ağustos'ta ele geçirildi12 Bu kuşatmaya Kırım Hanı Mengli Giray da ordusuyla katıldı Bu Nedenle birincil defa bir Kırım Hanı Osmanlı Ordusu'nda atama almış oluyordu 1419, 1454, 1474 yıllarında devrin padişahları Çelebi Mehmet ve Fatih göre 3 kere kuşatılıp da alınamayan bu kalenin fethi üstüne Uzun Hasan'ın oğlu Akkoyunlu hükümdarı Sultan Yakup, Fas Sultanı, hatta Macaristan Kralı Matthias gibi birçok hükümdarlar elçilerini göndererek II Bayezid'i tebrik ettiler Necati Bey'in Hoş aldı Hazreti Han Bâyezîdi Osmânî
Kilî ile KaraBoğdan'dan Âkkermân'î diye başlayan bir kasidesi bulunmaktadır
Bu Nedenle Boğdan'ın Karadeniz'e kıyısı kalmadı Doğrudan İstanbul'dan yönetilen Dobruca ile Kırım Hanlığı'na ait topraklar birleşti II Bayezid bu seferden sonra İstanbul'a dönmedi Kışı Edirne'de geçirdi Yazın Filibe'ye değin gitti (1485) ve bu çevreyi yoklama etti Ertesi kış yeniden Edirne'deydi 1486 yılının başında Macar Kralının elçilerini burada kabul etti İstanbul'a fakat 1486 senesinde döndü
Üçüncü Seferi Hümayun (1492)
1456 yılında yapılan Belgrad kuşatması
Sultan II Bayezid 10 Mart 1492'de Belgrad'ın fethi nedeniyle İstanbul'dan sefere çıktı Sultan Sofya'ya dek geldi Burada karar değiştiren Bayezid bu görevi Süleyman Paşa'ya bırakıp, kendisi Arnavutluk üzerine gitti Güneybatı yönünde hareket ederek Manastır üzerinden Arnavut topraklarına geldi ve Tepedelen'de durdu Temmuz sonlarında bu güzergâhta ilerlerken bir Şii fedai göre yapılan suikast girişiminden kurtulan Sultan, 1492'nin son günlerinde İstanbul'a döndü Tahminen 9,5 ay süren bu seferde Osmanlı topraklarından çıkılmadığı için herhangi bir vuruşma olmadı
Belgrad'a ulaşarak kaleyi kuşatan Süleyman Paşa Osmanlı tarihinde II Murat ve Fatih'ten sonra kaleyi kuşatan üçüncü birey olmuştur Kuşatma devam ederken Macarları cesaretini kırmak nedeniyle Erdel'e giren Süleyman Paşa burada yenilmiştir Bu mağlubiyet ile başarı ihtimali kalmadığını düşünerek kuşatma kaldırıldı ve Kanuni Sultan Süleyman'a kadar bu şehir alınamadı
Dördüncü Seferi Hümayun (1499)
Fatih devrinde alınmaya çalışılmasına rağmen ele geçirilemeyen Güney Mora'daki kayda değer Venedik deniz üslerinin fethi ve Osmanlı tarihinin ilk açık deniz meydan savaşındaki galibiyet Osmanlılar için 16 yüzyılın başındaki hoş haberlerdi
Venedik'e ağır bir darbe vurmak isteğinde olan II Bayezid denge politikası güdüyordu Macaristan'la iyi geçinmeye çalışırken, bununla beraber o zamanlar bambaşka büyük kasaba devletleri hâlinde olan İtalya'nın zaten Venedikle arası iyi olmayan diğer şehir devletlerinin de Venedik'in yanında yer almaması için mücadele sarfediyordu Bu sıralarda Venedik'in Mora'da bulunan deniz üsleri İnebahtı'nın üzerinde Güney Mora'nın üç yarımadasının en batısında yer alan Modon, Koron ve Navarin limanları idi
Sultan II Bayezid, Venedik seferine çıkmak üzere, 31 Mayıs 1499 günü İstanbul'dan ayrıldı Donanmayı o sıralarda Venedik hâkimiyetinde olan Kıbrıs Adası'nın üzerine yollamak suretiyle, Kıbrıs'ın tehdit aşağı olduğu izlenimini verdirerek Venediklilerin kuvvetlerini dağıtmayı başarmıştı Amiral Melchior Trevisano, Mora'daki Venedik üslerinin başkumandanı ödev edildi ve hummalı bir savunma hazırlığına başlandı
Sultan Vardar Yenicesi'ne geldi Burada Rumeli Beylerbeyi Koca Mustafa Paşa, Venediklerin elindeki İnebahtı üzerine gönderildi 1493'den beri Kaptanı Derya'lık görevinde bulunan Ufak Davut Paşa Mora sularındaydı
200 parçalık büyük Venedik Donanması Osmanlı Donanması'nı Mora sularından uzaklaştırmak maksadıyla Modon açıklarına gelmişti Donanmanın başında Amiral Antonio Grimaldi vardı Mora'nın güneybatı ucundaki Gallo Burnu'nun açıklarında iki dev Deniz Filosu karşısında karşıya geldi Donanmayı Hümayun'u Kemal Reis yöneticilik ediyordu
Sağ cenahın kumandanı Barak Reis amiral gemisini düşman gemilerinin arasına sürdü Onlarca Venedik gemisi bu gemiyi indirmek için çalışıyorlardı Düşman gemilerinin en yoğun olduğu bölgeye girip, gemideki barut deposunu ateşe veren Barak Reis, büyük bir patlamaya ve onlarca Venedik gemisinin infilakına neden oldu Ama kendisi ile birlikte 500 levent de ölenler arasındaydı Bu hadisenin arkasında taarruza geçen Osmanlı Donanması Venediklileri biçare etti
Sapienza Deniz Savaşı ismi ile tarihe geçen bu savaş Osmanlıların tarihte kazandıkları ilk açık deniz savaşıdır Büyük kahramanlıklarından nedeniyle Sapienza adasına Barak Reis adası adı verildi Venedik Elçisi Alvise Manenti devletine gönderdiği raporda Osmanlı Sadrazamı'nın elçiye Sen Sinyoria hükümetine söyle, bundan böyle deniz ile evlenmesini bıraksınlar; bundan böyle sıra bize gelmiştir dediğini bildirmiştir15 Bu zaferin arkasından Venedik üslerini koruyacak bir zor mevcut değildi
Beşinci Seferi Hümayun (1500)
30 Ağustos 1499'da, Sapienza zaferi'nden 33 gün daha sonra İnebahtı kalesi de Osmanlı'nın olmuştu Bölgedeki büyük Venedik Amirali'nin donanması ile geri çekilmesi kaledekilerin maneviyatını bozmuş, kale komutanı kaleyi teslim etmişti Osmanlı Ordusu için sıra, Mora'daki 3 büyük Venedik üssü olan Koron, Modon ve Navarin'e gelmişti
Ancak bu sıralarda 1479'dan bu yanlamasına Osmanlı hâkimiyetinde olan Kefalonya adasına Venedik asker çıkarıp işgal etmişti Arkasından önceleri kendi hâkimiyetlerinde olan Preveze'de ancak Osmanlı tersanelerini basıp, kızaktaki gemileri yakmışlar fakat geri püskürtülmüşlerdi
1499 yılının sonlarında Edirne'ye dönen II Bayezid birkaç aylık bir dinlenmeden sonra 7 Nisan 1500'de Edirne'den ayrıldı Bu hareketinden nedeniyle bu sefer, 5 Seferi Hümayun olarak değerlendirilmiştir
7 Temmuz'da donanmanın geldiği Modon'a ardındaki bana kalırsa padişah komutasındaki ordu gelerek kaleyi kuşatmıştır 24 Temmuz'da Venedik donanması muhasaranın kaldırılması maksatıyla hücuma geçse de Kemal Reis kadar geri püskürtülmüşlerdi Kale Venediklilere bilerek olan bir şekilde savunulmuş, fakat 10 Ağustos 1500'de düşmüştü Modon'un çetin mukavemetine karşın düşürülmesi, bu kalenin yakınlarında bulunan Koron ve Navarin kalelerinin de sonunu gösteriyordu
Fetihten iki gün sonradan, yani 12 Ağustos'ta, Navarin, etrafındaki Milona ve Fener kaleleri ile teslim olmuştu Avar Türkleri kadar kurulan bu şehirin ismi de Avar'dan gelmektedir Venedikliler Osmanlıların izniyle tüm asker ve mühimmatları ile Venedik'e dönmüşlerdi
Navarin Limanı ve kalesi
16 Ağustos'ta ise Koron'nun tekrar karşı koymadan teslim olması ile Venedik'in Yunanistan ile hiçbir bağlantısı kalmamıştı 3 Aralık 1500 günü Venedik donanması Navarin önlerine geldi Venediklilerce ele geçirilen bir Hıristiyan Arnavut kale kapısını onlara açtı Venedikliler böylece Navarin'i ele geçirdiklerini zannederken Kemal Reis 30 savaş gemisi ile limana girdi ve 8 Venedik gemisini ele geçirdi *
Cem Sultan Olayı ve bu durum nedeniyle Avrupalıların İstanbul'u geri alma ümitleri baştan gündeme gelince II Bayezid fazla itinalı ve barışçı bir dış siyaset takip etmek mecburiyetinde kaldı aynı zamanda kendisi gerektiğinde savaştan çekinmedi ve Osmanlı Devleti'nin sınırlarını genişletti II Bayezid'in tahtta kaldığı zaman, hemen hemen babası Fatih Sultan Mehmet ile eşitti (takriben 30 yıl) Fatih bazen iki senede bir sefere çıktığı halde, oğlu Bayezid yalnız 5 kez sefere çıktı Padişahların kişisel olarak başkumandanlık ettiği bu seferlere Osmanlılar göre Seferi Hümayun adı verilmiştir
Birinci Seferi Hümayun (1483)
Sultan Bayezid 1483 baharında Edirne, Filibe, ve Sofya üzerinden Sırbistan'a geldi Morava Nehri kıyılarında yol alan padişah, Belgrad yakınlarına dek sokuldu Bu çevredeki tüm kaleleri onarttı Kasım 1483'te İstanbul'a döndü Bu birincil sefer takriben 7 ay sürdü Padişahın bu seferi, Macaristan'ı telaşlandırdı Osmanlı ile bir savaşı göze alamayan kral Matthias, 1483 sonlarında Osmanlı Devleti ile bir barışma imzaladı
İkinci Seferi Hümayun (Boğdan seferi) (1484)
Boğdan Voyvodasının yıllık vergisini ödememesi, Boğdan'ın daha sıkı bir şekilde Osmanlı devletine bağlanması ve Karadeniz kıyısındaki topraklarının alınıp, bu beyliğin denizle olan bağlantısını kesme gibi amaçlarla, II Bayezid, birinci seferi hümayunundan bir yıl daha sonra baştan
sefere çıktı 1 Mayıs 1484'te İstanbul'dan ayrıldı Boğdan üzerine dışarı giden Sultan Bayezid, babasının benzer ülkeye yapmış olduğu seferden 8 sene sonra tekrar Boğdan'a sefere çıkmış oluyordu Eflak Voyvodasının da 20000 askerle Osmanlıların tarafında katıldığı bu seferin sonunda Osmanlı devleti bütün hedeflerine ulaştı ve Karadeniz bir Türk gölü hâline geldi Keza Kırım'a karadan bağlantı sağlandı
İstanbul'a yola çıkışından 2 ay sonra 6 Temmuz'da Orduyu Hümayun (Osmanlı Ordusu), Tuna Nehri'nin kuzey sahilinde Kili önüne geldi 9 gün içerisinde kale Osmanlıların eline geçti ve Kilye (Kili) teslim oldu 24 Temmuz'da Dniester'in Karadeniz'e döküldüğü koyun güneyinde yer alan Akkerman abluka altına alındı ve 16 gün daha sonra 9 Ağustos'ta ele geçirildi12 Bu kuşatmaya Kırım Hanı Mengli Giray da ordusuyla katıldı Bu Nedenle birincil defa bir Kırım Hanı Osmanlı Ordusu'nda atama almış oluyordu 1419, 1454, 1474 yıllarında devrin padişahları Çelebi Mehmet ve Fatih göre 3 kere kuşatılıp da alınamayan bu kalenin fethi üstüne Uzun Hasan'ın oğlu Akkoyunlu hükümdarı Sultan Yakup, Fas Sultanı, hatta Macaristan Kralı Matthias gibi birçok hükümdarlar elçilerini göndererek II Bayezid'i tebrik ettiler Necati Bey'in Hoş aldı Hazreti Han Bâyezîdi Osmânî
Kilî ile KaraBoğdan'dan Âkkermân'î diye başlayan bir kasidesi bulunmaktadır
Bu Nedenle Boğdan'ın Karadeniz'e kıyısı kalmadı Doğrudan İstanbul'dan yönetilen Dobruca ile Kırım Hanlığı'na ait topraklar birleşti II Bayezid bu seferden sonra İstanbul'a dönmedi Kışı Edirne'de geçirdi Yazın Filibe'ye değin gitti (1485) ve bu çevreyi yoklama etti Ertesi kış yeniden Edirne'deydi 1486 yılının başında Macar Kralının elçilerini burada kabul etti İstanbul'a fakat 1486 senesinde döndü
Üçüncü Seferi Hümayun (1492)
1456 yılında yapılan Belgrad kuşatması
Sultan II Bayezid 10 Mart 1492'de Belgrad'ın fethi nedeniyle İstanbul'dan sefere çıktı Sultan Sofya'ya dek geldi Burada karar değiştiren Bayezid bu görevi Süleyman Paşa'ya bırakıp, kendisi Arnavutluk üzerine gitti Güneybatı yönünde hareket ederek Manastır üzerinden Arnavut topraklarına geldi ve Tepedelen'de durdu Temmuz sonlarında bu güzergâhta ilerlerken bir Şii fedai göre yapılan suikast girişiminden kurtulan Sultan, 1492'nin son günlerinde İstanbul'a döndü Tahminen 9,5 ay süren bu seferde Osmanlı topraklarından çıkılmadığı için herhangi bir vuruşma olmadı
Belgrad'a ulaşarak kaleyi kuşatan Süleyman Paşa Osmanlı tarihinde II Murat ve Fatih'ten sonra kaleyi kuşatan üçüncü birey olmuştur Kuşatma devam ederken Macarları cesaretini kırmak nedeniyle Erdel'e giren Süleyman Paşa burada yenilmiştir Bu mağlubiyet ile başarı ihtimali kalmadığını düşünerek kuşatma kaldırıldı ve Kanuni Sultan Süleyman'a kadar bu şehir alınamadı
Dördüncü Seferi Hümayun (1499)
Fatih devrinde alınmaya çalışılmasına rağmen ele geçirilemeyen Güney Mora'daki kayda değer Venedik deniz üslerinin fethi ve Osmanlı tarihinin ilk açık deniz meydan savaşındaki galibiyet Osmanlılar için 16 yüzyılın başındaki hoş haberlerdi
Venedik'e ağır bir darbe vurmak isteğinde olan II Bayezid denge politikası güdüyordu Macaristan'la iyi geçinmeye çalışırken, bununla beraber o zamanlar bambaşka büyük kasaba devletleri hâlinde olan İtalya'nın zaten Venedikle arası iyi olmayan diğer şehir devletlerinin de Venedik'in yanında yer almaması için mücadele sarfediyordu Bu sıralarda Venedik'in Mora'da bulunan deniz üsleri İnebahtı'nın üzerinde Güney Mora'nın üç yarımadasının en batısında yer alan Modon, Koron ve Navarin limanları idi
Sultan II Bayezid, Venedik seferine çıkmak üzere, 31 Mayıs 1499 günü İstanbul'dan ayrıldı Donanmayı o sıralarda Venedik hâkimiyetinde olan Kıbrıs Adası'nın üzerine yollamak suretiyle, Kıbrıs'ın tehdit aşağı olduğu izlenimini verdirerek Venediklilerin kuvvetlerini dağıtmayı başarmıştı Amiral Melchior Trevisano, Mora'daki Venedik üslerinin başkumandanı ödev edildi ve hummalı bir savunma hazırlığına başlandı
Sultan Vardar Yenicesi'ne geldi Burada Rumeli Beylerbeyi Koca Mustafa Paşa, Venediklerin elindeki İnebahtı üzerine gönderildi 1493'den beri Kaptanı Derya'lık görevinde bulunan Ufak Davut Paşa Mora sularındaydı
200 parçalık büyük Venedik Donanması Osmanlı Donanması'nı Mora sularından uzaklaştırmak maksadıyla Modon açıklarına gelmişti Donanmanın başında Amiral Antonio Grimaldi vardı Mora'nın güneybatı ucundaki Gallo Burnu'nun açıklarında iki dev Deniz Filosu karşısında karşıya geldi Donanmayı Hümayun'u Kemal Reis yöneticilik ediyordu
Sağ cenahın kumandanı Barak Reis amiral gemisini düşman gemilerinin arasına sürdü Onlarca Venedik gemisi bu gemiyi indirmek için çalışıyorlardı Düşman gemilerinin en yoğun olduğu bölgeye girip, gemideki barut deposunu ateşe veren Barak Reis, büyük bir patlamaya ve onlarca Venedik gemisinin infilakına neden oldu Ama kendisi ile birlikte 500 levent de ölenler arasındaydı Bu hadisenin arkasında taarruza geçen Osmanlı Donanması Venediklileri biçare etti
Sapienza Deniz Savaşı ismi ile tarihe geçen bu savaş Osmanlıların tarihte kazandıkları ilk açık deniz savaşıdır Büyük kahramanlıklarından nedeniyle Sapienza adasına Barak Reis adası adı verildi Venedik Elçisi Alvise Manenti devletine gönderdiği raporda Osmanlı Sadrazamı'nın elçiye Sen Sinyoria hükümetine söyle, bundan böyle deniz ile evlenmesini bıraksınlar; bundan böyle sıra bize gelmiştir dediğini bildirmiştir15 Bu zaferin arkasından Venedik üslerini koruyacak bir zor mevcut değildi
Beşinci Seferi Hümayun (1500)
30 Ağustos 1499'da, Sapienza zaferi'nden 33 gün daha sonra İnebahtı kalesi de Osmanlı'nın olmuştu Bölgedeki büyük Venedik Amirali'nin donanması ile geri çekilmesi kaledekilerin maneviyatını bozmuş, kale komutanı kaleyi teslim etmişti Osmanlı Ordusu için sıra, Mora'daki 3 büyük Venedik üssü olan Koron, Modon ve Navarin'e gelmişti
Ancak bu sıralarda 1479'dan bu yanlamasına Osmanlı hâkimiyetinde olan Kefalonya adasına Venedik asker çıkarıp işgal etmişti Arkasından önceleri kendi hâkimiyetlerinde olan Preveze'de ancak Osmanlı tersanelerini basıp, kızaktaki gemileri yakmışlar fakat geri püskürtülmüşlerdi
1499 yılının sonlarında Edirne'ye dönen II Bayezid birkaç aylık bir dinlenmeden sonra 7 Nisan 1500'de Edirne'den ayrıldı Bu hareketinden nedeniyle bu sefer, 5 Seferi Hümayun olarak değerlendirilmiştir
7 Temmuz'da donanmanın geldiği Modon'a ardındaki bana kalırsa padişah komutasındaki ordu gelerek kaleyi kuşatmıştır 24 Temmuz'da Venedik donanması muhasaranın kaldırılması maksatıyla hücuma geçse de Kemal Reis kadar geri püskürtülmüşlerdi Kale Venediklilere bilerek olan bir şekilde savunulmuş, fakat 10 Ağustos 1500'de düşmüştü Modon'un çetin mukavemetine karşın düşürülmesi, bu kalenin yakınlarında bulunan Koron ve Navarin kalelerinin de sonunu gösteriyordu
Fetihten iki gün sonradan, yani 12 Ağustos'ta, Navarin, etrafındaki Milona ve Fener kaleleri ile teslim olmuştu Avar Türkleri kadar kurulan bu şehirin ismi de Avar'dan gelmektedir Venedikliler Osmanlıların izniyle tüm asker ve mühimmatları ile Venedik'e dönmüşlerdi
Navarin Limanı ve kalesi
16 Ağustos'ta ise Koron'nun tekrar karşı koymadan teslim olması ile Venedik'in Yunanistan ile hiçbir bağlantısı kalmamıştı 3 Aralık 1500 günü Venedik donanması Navarin önlerine geldi Venediklilerce ele geçirilen bir Hıristiyan Arnavut kale kapısını onlara açtı Venedikliler böylece Navarin'i ele geçirdiklerini zannederken Kemal Reis 30 savaş gemisi ile limana girdi ve 8 Venedik gemisini ele geçirdi *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.