II. Mehmed Hayatı ve Dönemi Hakkında Bilgi

II Mehmed i

Hüküm süresi I Dönem Ağustos 1444 – Eylül 1446
Hüküm Süresi II Dönem 3 Şubat 1451–3 Mayıs 1481
Önce gelen II Murad
Sonra gelen II Bayezid
Mezarı Fatih Camiiİstanbul


Fatih Sultan Mehmet, yedinci Osmanlı padişahıdır Avrupa'da Grand Turco (Büyük Türk) ya da Turcarum Imperator (Türk İmparatoru) lakaplarıyla tanınır 32 takvim hükümdarlık yaptı 21 yaşında İstanbul'u fethederek 1000 yıllık Bizans İmparatorluğu'na son verdi ve bu olay birçok tarihçi göre Orta Çağ'ın sonu Yeni Devir'ın başlangıcı olarak kabul edildi Çağ açıp çağ kapatan komutan olarak anıldı Hz Muhammed'in (sav) bir hadisine nâil olduğu için günümüzde Türkiye ve İslam dünyasında büyük bir önder olarak kabul görmektedir

YAŞAMSAL
1432 yılında Edirne ’de doğan II Mehmet, II Murat ’ın dördüncü oğludur 6 yaşında iken Amasya ’ya vali olarak tahsis edildi, 1443 yılında ise Manisa ’ya vali olarak gönderildi Tahtın tek varisi olan Mehmet, 1444 yılında babası tahtan çekildi ve oğlu Mehmet ’i ‘ ’kaymakam ederek ’ ’ Anadolu ’ya geçti Tahta 12 yaşında iken çıktı ve bu da devleti içerde ve dışarda büyük bir buhrana sürükledi Devletin ileri gelen paşaları ile bu durumu çözmeye çalışan II Mehmet, İstanbul ’un fethi fikrini bu tarihlerden itibaren düşünmeye başladı ve bunu da padişahlığının birincil şartı olarak benimsedi Yalnız babası II Murat tahta geri dönünce, oğlunu iki paşa ile birlikte Manisa ’ya gönderdi 2 yıl tahta kalmış olması onun kişiliğinde büyük etkiler bıraktı Evliliğinin arkasından babasının hayatını kaybetmesi üzerine 1451 yılında henüz 19 yaşında iken ikinci lakin bu sefer kesin olarak Osmanlı tahtına çıktı

PADİŞAHLIK DÖNEMİ
II Mehmet ’in cülusu düşmanları ümitlendirdi ve harekete geçirdi Bu sırada ise Sultan Mehmet, Sırplar ve Bizanslılar ile babasının yaptığı antlaşmaları onayladı Halil Paşa ’ya Anadoluhisarı karşısında bir hisar yapılmasını emretti ve 1452 yılında sahilde birincil kale yükseldi Ardından Zağanos burcu, Boğazkesen Hisarı gibi askeri yapılar ile padişah donanmaların geçisini teminat altına aldı ve peşinde savaş duyuru etti

Başarılı bir diplomat olan Çandarlı Halil Paşa ’nın yardımı ile Venedik, Macar, Sırp ve Bosna gibi krallıklar Osmanlı ’nın tarafındaydı Böylece Bizans ’ın Batılı devletleri harekete geçirmeye çalışması netice vermedi

Hristiyan dünyası Osmanlılar ’ın böyle bir işe kalkışamayacağını düşünüyor, II Mehmet ise bu meslek için çalışmalarına çoktan başlamış bulunuyordu Edirne ’de meclisi toplayarak durumu açtı ve bu şart çoğunluk açısından çoşku ile karşılandı

FETİH HAREKATLARI
1453 yılında ilk abluka yaşandı ve 54 gün sürdü Karşısında tarafta ise Haçlı donanması harekete geçti, bu koşul padişahın şehri barışla teslim alma düşüncesini zorluyordu Ordu içinde de neden bir lahza önce saldırıya geçilmediği, padişahın yapılması imkansız bir işe girişerek halkı mahvettiği biçiminde söylentiler yayıldı

Atak günü geldiğinde başlangıçta Edirnekapı tarafında duvar üzerine sancak dikildi Fakat başlıca ordu Topkapı ve Yalıkapı arasında açılan gediklerden şehre girdi İstanbul ’un fethinde belirtilmesi gereken bir noktada Rum ’ların durumudur Savunmanın daha ziyade Latinler kadar yapıldığı bilinir Çünkü Rumlar Latinlere karşı kin ve nefret besliyor ve ‘ ’Latin külahı görmektense Türk sarığı bakmak evladır ’ ’ diyerek tepkilerini ortaya koyuyorlardı İmparator da kontrolü kaybetmiş, Rumlar ’a para vererek onları da müdafaya zorluyordu Bizans ordusunun tamamiyle 89000 kişilik olduğu bilinir Sultan Mehmet, şehri mahvolmuş olmadan fethetmek istiyordu, zaten fetihten daha sonra da Latin kiliseleri ile birlikte tüm soylulara muamele etti Şehrin manâsız kalmasını istemediği için fidyesini veren Rumlar ’a şehirde yerleşme izni verdi, onları aidat dışı bıraktı ve evler atama etti

İstanbul ’un fethi, Osmanlı Devleti ’nin belirli kuruluşunu ve padişahın durumundaki değişiklikle sonraki büyük fütuhatı hazırlayan olaydır ve bu fetih bir uçtan bir uca II Mehmet kendini bir dünya imparatorluğunun sahibi olarak fark etti, mutlak ve sınırsız bir iktidar kazandı

FETİH'TEN SONRAKİ SİYASİ GELİŞMELER
İstanbul ’un fethi haberi tüm Avrupa ’da heyecanla karşılandı Fatih Sultan Mehmet, bir Haçlı seferinin esas desteği olabilecek Venedik Cumhuriyeti ile bir mukavele imzaladıği gibi Ceneviz kolonilerini de yanına kattı

1461 yılında Fatih, Trabzon seferine çıkarken Rodos şövalyeleri ile ateşkes imzaladı Ardındaki esas meselesi Sırp sorunu oldu ve bunun üzerine yoğunlaştı Sırbistan ’ı sıkı bir şekilde elde tutmanın Belgrad ’ın Macarlar ’dan alınmasına yan olduğunu biliyordu ve böylece 1456 yılında Belgradı kuşattı lakin başarılı olamadı Bu koşul Haçlılar için bir ümit kapısı olsa da Fatih, 1458 yılında Sırbistanı doğrudan Osmanlı hakimiyeti altına almayı başardı

1460 yılında ise Mora Seferine çıktı; Venedik ’e ait olan kaleler açık havada bütün yarımadayı ele geçirdi 1461 yılında da Eflak beyine karşısında yürüyen II Mehmet, 1463 yılında Bosna ’yı fethetti Fatih ’in bu önlenemez yükselişi Papayı harekete geçirdi ve Osmanlı Devleti ’nin paylaşılma planı bile hazırlandı

1463 yılı sonunda müttefikler saldırıya geçti; Venedikliler Argos ’u geri aldı, Mora ’da birçok kale ve şehir halkı ayaklanma ederek Venedikliler ile birleşti, Fatih de bu durum karşısında köklü önlemler aldı Paşaları kaslı ordular ile göreve yolladı, Tersaneler inşa ettirdi ve Çanakkale Boğazı ’nı güvence altına olmak için 2 kale yapı ettirdi Sonunda Fatih müttefiklere karşısında bitmiş başarı kazandı

Fatih Anadolu ’ya sefer yapmaya karar verdi ve bu doğrultuda yola çıktı Konya ’yı ve Kavalla Hisarı ’nı aldı Fatih Konya ’ya Manisa ’dan Şehzade Mustafa ’yı getirip vali olarak tayin etti ve İstanbul ’a doğru yola çıktı Böylece padişah Anadolu ’da büyük bir mücadeleye sürüklendi lakin Batı ’da durumu zayıfladı bu nedenle Venedik ve Macaristan ile savaş başladı çünkü Osmanlılar ’ın Anadolu ’daki uğraşları Batılılar ’ı hamle için defalarca cesaretlendirdi

Venedik donanması Rumeli sahillerine geldi ve Limni ile İmroz adalarını ele geçirdi Bu sırada Osmanlı donanması da Karadeniz ’deydi Bu saldırı üzerine Eğriboz ’a gelen Fatih ada ile kara arasına bir köprü yaptırdı ve şiddetli bir hücumun arkasından Eğriboz Kalesi ’ni geri aldı

147478 yılları arasında Venedik topraklarına büyük seferler aranjör Fatih, bunun peşinde Rodos, İtalya ve papayı niyet aldı Buradaki gelişmeler Fatih ’in Karadeniz ’deki hakimiyeti için çalışmalarını doğurdu 1 Haziran ’da Galata Cenevizliler ’den teslim alındı ve onlara Osmanlı ülkesinde özgür ticaret hakkı verildi Karadeniz ’i bir Türk gölü haline getirmeye çalışan Fatih, Karadenizdeki Ceneviz kolonilerinin merkezlerini aldı Ardından Trabzon Rum İmparatorluğu Osmanlı haraçgüzarlığını kabul etti, sonunda Karadeniz kıyılarında bütün devletler Osmanlı hakimiyeti altına girdi

FATİH'İN İÇ SİYASETİ
İç siyasette önde gelen konu İstanbul ’un iskanı ve kalkındırılması idi Arkasında ise seferler ve fethedilen bölgelerde kalelerin korunması için askeri kuvvetlerin arttırılması gelmektedir

İmparatorluk fikriyle Fatih Sultan Mehmed, Rum soylularına mensup gençleri sarayına almış, bunlar birer Osmanlı olarak sonra idarede önemli mevkilere geçmiştir Rum Mehmet ’ten diğer Paleologlar ’dan Has Murat Paşa ve kardeşi Mesih Paşa bunların en tanınmışlarıdır

Bu devirde içeride derin siyasi yankıları olan en önemli konu Fatih Sultan Mehmet ’in mali siyasetidir İstanbul ’un payitaht olarak onarımı ve kesintisiz seferler masrafları arttırmıştı Fatih, yeni akçe çıkarmak ve eski akçeyi beşte bir eksiğine değiştirmek suretiyle bütün nakdi servetlere bir nevi ücret koydu Böylece yeni akçe çıkarıldı 1470 yılından sonradan bunun her 5 yılda bir uygulanması kayda değer Yeni akçe çıkarılmasının sıkça uygulanması o kadar derin bir hoşnutsuzluk doğurmuştur oysa II Bayezid tahta geçerken kendisine kabul ettirilen hususlardan biri de bir defadan fazla yeni akçe çıkarmaması idi

Yeni bir imparatorluğun gerçek manada kurucusu olan Fatih Sultan Mehmet, yeni bir sefer için Üsküdar ’a geçtikten daha sonra Üsküdar ile Gebze arasında Hünkarçayırı (Maltepe civarında) denilen yerde 1481 yılında vefat etti Vefat sebebi nikris hastalığına bağlanır Zehirlenerek öldüğü yolundaki iddialar Aşıkpaşazade ’de yer alan bilginin yorumuna dayanır ve diğer kaynaklarla doğrulanmaz Türbesi yaptırdığı ve kendi adıyla anılan cami haziresindedir *