iltasyazilim
FD Üye
Günün birinde bir çölde iki kum tanesi karşılaşmış ve birbirlerini fazla
sevmişler uzun bir zaman çok yakın olmuşlar Birbirlerini yanlarında,
canlarında olarak sevmeyi öğrenmişler Derken bir rüzgar çıkmış kum
tanelerinden biri yerinde kalırken diğeri biraz uzağa savrulmuş Çok
uzak değillermiş ama yinede göremiyorlarmış birbirlerini Sevgileri hiç
azalmamış yeniden sevmeye devam etmişler Birbirlerine ulaştırabildikleri
sesleriyle, haberleriyle yaşıyorlarmış ve artık görmeden seslerinde
sevmeyi öğrenmişler
Bir gün biri diğerine sevdamız sonsuza erişmesi için benzer anda bir
dilek dileyelimdemiş Ikisi de benzer anda bir dilekte bulunmuşlar ve
tam o sırada bir kasırga çıkmış Bu kavuşmamız, sevdamızın ebediyen
sürmesi olabilir diye ikisi de kendilerini fırtınaya bırakmışlar
Gözlerini kapayıp kasırga dindiğinde sevdalarının yanı başında olmuş
olmayı arzulamışlar Fırtına o kadar kuvvetliymiş oysa o güne kadar
yıllardan beri yerlerinden kıpırdamayan kumlar bile başka yerlere
savruluyorlarmış
Fırtına günlerce sürmüş kum taneleri de oradan oraya savrulup durmuşlar
Ikisini de bir sabırsızlık sarmış Kasırga durmuyor aksine artıyormuş
Fırtına devretmek bilmedikçe onlarda sabırla sevmeği öğrenmişler Günler
geçmiş sonunda fırtına durmuş gözlerini açtıklarında ikisi de başka
alemlerde bulmuşlar kendilerini Bu fırtınanın onları birleştireceğine
böylece inanmışlar ama birbirlerini yanlarında bulamayınca yüreklerinde
derin bir acı hissetmişler ve acıyla sevmeği öğrenmişler Kendilerine
azıcık geldiklerinde ikisi de bu fırtınayla başka diğer yerlere
savrulduklarını anlamışlar Biran ölmek istemişler ama daha sonra
birbirlerini hiç görmeden,mesafelere, engellere karşın sevmeği
öğrenmişler Eskisi gibi bağırsakta sesimiz ulaşmaz ama birbirimize
demişler Ikisi de yeni yerlerinde kimseyle konuşmamışlar ve yıllardan beri
hep susmuşlar Her Zaman yeni bir kasırga ümidiyle birbirlerine ihanet
etmeden beklemişler Böylece umutla sevmeyi öğrenmişler Yıllar geçmiş fakat
sevgileri hiç geçmemiş
Birbirlerinden defalarca ümitli olarak yaşamışlar Bir gün ikisi de
birbirlerinden habersiz benzer anda gözlerini kapamışlar ve kavuşmak için
bitmiş kasırga çıkmasını dilemişler Beklemişler beklemişler lakin
fırtına bir türlü çıkmamış Kendilerini tüm benlikleriyle fırtınaya
adamak için oldukları yerde dönmüş durmuşlar lakin hepsi nafile küçük
bir rüzgar bile çıkmamış Sonunda durmuşlar ve gözlerini açmışlar
Sevdiklerinin, sevdalarının, yıllarca beklediklerinin bütün karşı
durduklarını görmüşler ve hemen ikisi de yıllar önce diledikleri dileği
anımsamışlar
Istek şöyleymiş Allah'ım bizi birbirimize her şeyiyle sevmeği
öğrendiğimizde kavuştur Öğle kavuştur oysa sevdamız sonsuza erişsin
Sonunda anlamışlar ancak birbirlerinden fazla uzaklarda geçirdiklerini
sandıkları yılları gerçekte birbir yanı başlarında geçirmişler
Dileklerinin kabul olması için yılların geçmesi gerektiğini öğrenmişler
çünkü onlar sevmeği her şeyiyle öğrenmeği dilemişler
Dilekleri kabul olmuş umutla, sabırla, acıyla, yakında, uzaktaher
şeyiyle sevmeği öğrenip birbirlerine kavuşmuşlar Sevmeği bildikten daha sonra mesafeler, acılar, yıllar, aylarasla sevdayı
söndürmez lakin sevmeği bilmedikten sonradan yanı başında ama sevdiğini bile
yıllardan beri göremeyebilir insan
Sen kum nedir bilmezsin
Deniz nedir görmedin fakat
Yum gözlerini zamanı düşün,
Deniz bir gözünde
Kum bir gözündedir
Sen taş nedir bilmezsin
Dağa çıkmadın ancak
Yürü ufuklara doğru,
Dağ bir ayağında
Taş bir ayağındadır
Sen kül nedir bilmezsin
Ateş yakmaın ki
Uzat ellrini gökyüzüne,
Alev bir elinde
Kül bir elindedir
Sen kan nedir bilmezsin
Ölmedin, öldürmedin ancak
Yat toprağa boylu boyunca,
Vefat bir yanına
Kan bir yanındadır
Sen aşk nedir bilmezsin
Beni sevmedin fakat
Ağla, ağlayabildiğin dek,
Tüm güzellikler sende aşk
Aşk, bendedir
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN *
sevmişler uzun bir zaman çok yakın olmuşlar Birbirlerini yanlarında,
canlarında olarak sevmeyi öğrenmişler Derken bir rüzgar çıkmış kum
tanelerinden biri yerinde kalırken diğeri biraz uzağa savrulmuş Çok
uzak değillermiş ama yinede göremiyorlarmış birbirlerini Sevgileri hiç
azalmamış yeniden sevmeye devam etmişler Birbirlerine ulaştırabildikleri
sesleriyle, haberleriyle yaşıyorlarmış ve artık görmeden seslerinde
sevmeyi öğrenmişler
Bir gün biri diğerine sevdamız sonsuza erişmesi için benzer anda bir
dilek dileyelimdemiş Ikisi de benzer anda bir dilekte bulunmuşlar ve
tam o sırada bir kasırga çıkmış Bu kavuşmamız, sevdamızın ebediyen
sürmesi olabilir diye ikisi de kendilerini fırtınaya bırakmışlar
Gözlerini kapayıp kasırga dindiğinde sevdalarının yanı başında olmuş
olmayı arzulamışlar Fırtına o kadar kuvvetliymiş oysa o güne kadar
yıllardan beri yerlerinden kıpırdamayan kumlar bile başka yerlere
savruluyorlarmış
Fırtına günlerce sürmüş kum taneleri de oradan oraya savrulup durmuşlar
Ikisini de bir sabırsızlık sarmış Kasırga durmuyor aksine artıyormuş
Fırtına devretmek bilmedikçe onlarda sabırla sevmeği öğrenmişler Günler
geçmiş sonunda fırtına durmuş gözlerini açtıklarında ikisi de başka
alemlerde bulmuşlar kendilerini Bu fırtınanın onları birleştireceğine
böylece inanmışlar ama birbirlerini yanlarında bulamayınca yüreklerinde
derin bir acı hissetmişler ve acıyla sevmeği öğrenmişler Kendilerine
azıcık geldiklerinde ikisi de bu fırtınayla başka diğer yerlere
savrulduklarını anlamışlar Biran ölmek istemişler ama daha sonra
birbirlerini hiç görmeden,mesafelere, engellere karşın sevmeği
öğrenmişler Eskisi gibi bağırsakta sesimiz ulaşmaz ama birbirimize
demişler Ikisi de yeni yerlerinde kimseyle konuşmamışlar ve yıllardan beri
hep susmuşlar Her Zaman yeni bir kasırga ümidiyle birbirlerine ihanet
etmeden beklemişler Böylece umutla sevmeyi öğrenmişler Yıllar geçmiş fakat
sevgileri hiç geçmemiş
Birbirlerinden defalarca ümitli olarak yaşamışlar Bir gün ikisi de
birbirlerinden habersiz benzer anda gözlerini kapamışlar ve kavuşmak için
bitmiş kasırga çıkmasını dilemişler Beklemişler beklemişler lakin
fırtına bir türlü çıkmamış Kendilerini tüm benlikleriyle fırtınaya
adamak için oldukları yerde dönmüş durmuşlar lakin hepsi nafile küçük
bir rüzgar bile çıkmamış Sonunda durmuşlar ve gözlerini açmışlar
Sevdiklerinin, sevdalarının, yıllarca beklediklerinin bütün karşı
durduklarını görmüşler ve hemen ikisi de yıllar önce diledikleri dileği
anımsamışlar
Istek şöyleymiş Allah'ım bizi birbirimize her şeyiyle sevmeği
öğrendiğimizde kavuştur Öğle kavuştur oysa sevdamız sonsuza erişsin
Sonunda anlamışlar ancak birbirlerinden fazla uzaklarda geçirdiklerini
sandıkları yılları gerçekte birbir yanı başlarında geçirmişler
Dileklerinin kabul olması için yılların geçmesi gerektiğini öğrenmişler
çünkü onlar sevmeği her şeyiyle öğrenmeği dilemişler
Dilekleri kabul olmuş umutla, sabırla, acıyla, yakında, uzaktaher
şeyiyle sevmeği öğrenip birbirlerine kavuşmuşlar Sevmeği bildikten daha sonra mesafeler, acılar, yıllar, aylarasla sevdayı
söndürmez lakin sevmeği bilmedikten sonradan yanı başında ama sevdiğini bile
yıllardan beri göremeyebilir insan
Sen kum nedir bilmezsin
Deniz nedir görmedin fakat
Yum gözlerini zamanı düşün,
Deniz bir gözünde
Kum bir gözündedir
Sen taş nedir bilmezsin
Dağa çıkmadın ancak
Yürü ufuklara doğru,
Dağ bir ayağında
Taş bir ayağındadır
Sen kül nedir bilmezsin
Ateş yakmaın ki
Uzat ellrini gökyüzüne,
Alev bir elinde
Kül bir elindedir
Sen kan nedir bilmezsin
Ölmedin, öldürmedin ancak
Yat toprağa boylu boyunca,
Vefat bir yanına
Kan bir yanındadır
Sen aşk nedir bilmezsin
Beni sevmedin fakat
Ağla, ağlayabildiğin dek,
Tüm güzellikler sende aşk
Aşk, bendedir
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN *