Wuhan’daki Çinli yetkililer Ocak ayında ortaya çıkan ölümcül koronavirüs salgın ile mücadele ederken, Başkan Xi Jinping devreye girdi ve kontrolü ele aldı.
Şu anda ise kendisini Çin’in koronavirüs ile mücadelesinde kişisel olarak sorumlu ilan eden Jinping Pekin’de yeniden yükselen vaka sayıları ile yüzleşiyor.
Komünist Parti iktidarının merkezi olan Pekin’de 130’dan fazla vakanın kümelenmesi Çin’in bu salgın ile batı ülkelerinden daha iyi mücadele ettiklerine dair hikayeyi baltalayabileceği düşünülüyor. Ayrıca bu salgının ikinci dalgaya dönmesi halinde de ekonomik toparlanmanın tersi yöne dönebileceği ihtimaller dahilinde bulunuyor.
Yeni vakalar Çin’in virüs ile mücadelesi üzerinden güvenilirliğini artıran ve kensini dünya lideri olarak yansıtan Xi için büyük artış olarak değerlendiriliyor. Bunlara ek olarak dış sorunlarla da uğraşan Xi ticaretten Kovid-19’a ve Pekin’in Hoıng Kong üzerindeki artan etkisine kadar birçok konuda Çin,’e karşı sık sık tepki gösteren ABD Başkanı’nın seçim kampanyasında da özne oluyor.
Son olarak ABD Başkanı Donald Trump, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerine yönelik baskı politikalarından dolayı Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısını onayladı.
Tasarıda ABD Başkanı Donald Trump yönetimine, Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara uygulanan baskı ve şiddetten sorumlu olan bazı Çinli yetkililere yaptırım uygulanması çağrısı yapılıyor. Söz konusu yaptırımlar arasında, Çinli yetkililerin ABD'deki mal varlıklarının dondurulması ve bu yetkililere vize yasağı getirilmesi de yer alıyor.