İktisadın Tanımı

Tüm insanların tüm isteklerini derhal ayrıntılarıyla yerine getirmek muhtemel değildir Çünkü insanoğlunun ihtiyaçları sınırsız olup ihtiyaçları karşılayacak kaynaklar sınırlıdır Dolayısıyla toplumlar bambaşka derecelerde kıtlık yaşarlar Kıtlık içinde ihtiyaçların karşılanması bilimine de “iktisat denir
Örneğin; hareket ve güç kavramları olmadan nasıl fizik bilimi veya canlılar olmadan biyoloji bilimi düşünülemiyorsa, kıtlık olmadan da iktisat bilimi düşünülemez Kıtlık seslenmek insan ihtiyaçları sınırsızken ihtiyaçları karşılayacak kaynakların sınırlı olması demektir böylece “İktisat kıtlık bilimidir denilebilir
Doğal kaynakların hepsi doğada bulunduğu gibi insan ihtiyaçlarını karşılayamaz Doğal kaynakların büyük bir kısmı mutlaka belirtilen imal süreçleri sonunda insanların kullanımına sunulur Mal ve kaynaklara sahip halk da mal ve kaynaklarla bütün ihtiyaçlarını tam karşılayamazlar Kaynaklar ara sıra ihtiyaçları karşılayamazken bazen de ihtiyaçlara artı gelebilir Bu koşul ise mülk ve kaynakların takas edilme zorunluluğunu gösterir Bu yönden de “İktisat, insan ihtiyaçları için zorunlu mal ve kaynakların takasını inceleyen bilimdir denilebilir
Insanlar kıtlık nedeniyle çeşitli alternatiflerden seçim yapmak zorundadırlar bu nedenle ise “İktisat seçim bilimidir denilebilir
Bütün toplumlar kıtlıkla ilgilenirler İnsan ihtiyaçlarının karşılanması için ülke içi ve uluslar arası alanlarda takaslar yapılabilir Çünkü her türlü mülk ve kaynaklar her ülkede bulunmayabilmektedir Hatta bazı üretimler yönünden bir ülke diğerinden üstün olabilmektedir Buradan, uluslar arası ticaretin ülkelere öbür ölçülerde yararlılığı anlaşılabilir Bu yönden de “İktisat milli ve uluslar arası ticareti inceleyen bilimdir denilebilir
Günümüz ekonomileri para ekonomisidir Çünkü ekonomide değişim aracı paradır Para ekonomilerinde bankacılık sektörü önemlidir Çünkü gelişmiş ekonomilerde para en çok bankacılık sektörüyle ilişkilidir Bankacılık sektörü paranın belirtilen kısmını üreterek ekonomiye katkı sağlamaktadır Ekonominin gelişme seviyesi genel olarak çeşitli sektörlerin gelişimi ve mal varlığıanapara miktarlarına bağlıdır Dolayısıyla ekonomiyi anlamak için bu konular mutlaka işlenmelidir Bu yönden ise “İktisat para, bankacılık, sermaye ve serveti inceleyen bilimdir denilebilir
İktisat tanımları daha da çoğaltılabilir Tanımlardaki birçok kavramlara göre iktisat, kişi ve toplumların sınırsız ihtiyaçlarının sınırlı kaynaklarla karşılanışının incelenmesidir
İktisat Sosyal Bilimdir: İktisat kişi ve toplum davranışlarını inceler İktisadın laboratuvarı tüm toplumdur Diğer sosyal bilimlerdeki gibi, her şey kesin ve sabit değildir İktisatçılar ilkelerini kişi ve kurumlar hakkında gözlemlere dayandırırlar Örneğin; iktisat para masraf ve tasarrufları ya da özel mülkiyet tasarlama kurumlarını inceler Teknik yöntemler kullanılsa da iktisat bir sosyal bilimdir
İktisat Çözümlemeli Bilimdir: İktisatçılar işsizlik, enflasyon gibi değişik iktisadi sorunları dağıtılmış yönleriyle anlayarak çözümler üretmek için iktisadi ilkeler kullanır ve iktisadi verileri çözümlerler Bir soruna alternatif çözümler üreterek, her çözüm önerisini üstünlük ve dezavantajlarını açıklar
İktisat Kişi ve Kurum Davranışlarının Sadece İktisadi Yönlerini İnceler: İktisat, sınırlı kaynaklarla insanlara en fazla tatmin için çeşitli alternatifler sunar Bunun için ise bugünün imaltüketim rakamlarını inceleyip gelecekte ne değin değişeceğini varsayım etmeye çalışır Ancak iktisat, sadece rakamlarla ilgilenmez
İktisat Malların Üretim, Bölüştürme ve Tüketimiyle İlgilidir: İktisat, insan ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını incelediğinden, gerekli malların üretim sorunlarıyla ilgilenir Üretilen malların toplum bireylerine nasıl dağıtılacağı sorunlarıyla da ilgilenir
Yoksulluk ve kıtlık eş anlamlı değildir İktisadi birimlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayamayan kaynaklar kıtlığın göstergesidir Sefalet ise hayat standartlarını ilgilendirir Yoksulluk adamakıllı kaldırılıp engellenebilir, oysa kıtlığa hiç bir şey engel olamaz Herkese asgari hayat standardı da sağlansa istenen her mal veya hizmeti üretmek mümkün değildir
Kaynakça:
Anadolu Üniversitesi – İktisada Giriş Kitabı – 2008