İlahi Kitaplar Kimlere Gönderilmiştir

İlahi Kitaplar Kimlere Gönderildi



4 Büyük Kitap Kimlere İndirildi

Tevrat Musa (as)'a:
Zebur Davut (as)'a:
İncil İsa (as)'a:
Kuranı Kerim HzMuhammed (sav)'e:gönderilmiştir


İlahî Kitaplar

İlahî kitaplar Allah kelamı elde etmek bakımından arasında farklılık bulunmamasına karşın, hacimleri ve hitap ettikleri kitlenin büyüklüğüne tarafından, suhuf ve kitap edinmek üzere ikiye ayrılırlar

Suhuf

Sahife kelimesinin çoğulu olan suhuf, sıcacık bir çevrede, ufak topluluklara, ihtiyaçlarına yanıt verebilecek şekilde indirilen birkaç sayfadan oluşmuş ufak kitap ve risalelere denilirSuhufa kadar daha hacimli ve kitap biçiminde olan ve evrensel mesajlar içeren ilahî kitaplar ise Tevrat, Zebur, İncil ve Kuran olmak üzere dört tanedir

Tevrat

Tevrat İbranîce bir kelime olup kanun, şeriat ve doktrinanlamlarına gelir Hz Musaya indirilmiştir Esfarı Hamse ve şeriat kitabı da denilen Tevrat, Ahdi Atîk veya Ahdi Kadîm'in (Eski Ahit) ilk ve en manâlı bölümünü teşkil eder Tevrat'ın aslının Allah kelamı ve peygamberine indirdiği kutsal bir kitabı olduğuna güvenmek her müslümana farz olup, bunu reddetmek kişiyi küfre düşürür Çünkü Kur'anı Kerîm'de Tevrat'ın Allah'ın tanrısal kitaplarından biri olduğu açıklanmıştır: Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat'ı indirdik(elMaide 544)

Tevrat Hz Musa aracılığıyla İsrailoğulları'na gönderilmiştir Ama onlar tarihte yaşadıkları fena olaylar, maruz kaldıkları sürgünler ve esaretler nedeniyle Tevrat'ın Allah'tan gelen şeklini koruyamamışlardır Tevrat'ın asıl nüshası kaybolunca, yahudi din bilginleri kadar kaleme alınan Tevrat nüshaları ortaya çıkmıştır Bugün elde mevcut olan Tevrat nüshaları dağıtılmış müdahalelere maruz kalmış, dolayısıyla ilahî kitap olma özelliğini kayda değer ölçüde yitirmiştir

Zebur

Kelime olarak yazılmış şey ve kitapanlamına gelen Zebur, Hz Davud'a indirilmiş olan ilahî kitabın adıdır Bu konuda Kur'an'da şöyle buyurulur:

Sahiden biz, peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık Davud'a da Zebur'u, verdik(elİsra 1755)

Zebur, ilahî kitapların en küçüğü olup, yeni dinî hükümler getirmemiştir Bugün elde mevcut olan Zebur nüshaları, lirik söyleyiş ve ilahîlerden, Allah'a iltifat ve hikmetli sözlerden ve birtakım nasihatlardan meydana gelmiştir Eski Ahid'de yer alan Mezmurlar'ın bir kısmının Hz Davud'a verilen Zebur olduğu kabul edilmektedir

İncil

İncil kelime olarak müjde anlamına kazanç Hz İsa aracılığıyla İsrailoğulları'na indirilmiştir: Kendinden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak peygamberlerin izleri üstünde, Meryem oğlu İsayı arkalarından gönderdik Ve ona, içinde doğruya rehberlik ve nur bulunmak, önündeki Tevratı doğrulamak, sakınanlara bir hidayet ve tavsiye almak üzere İncili verdik(elMaide 546)

İncile, Allah'tan Hz İsaya indirildiği şekliyle güvenmek imanın gereklerindendir Ama bugün İncil'in orijinal metni de öteki bozulmuş kitaplar gibi elde yoktur Bozulmuş ve halk müziği kadar müdahaleye maruz kalmış şekli vardır İncil Ahdi Cedîd (Yeni Ahit) denilen Hristiyan kutsal kitabının birincil bölümünü teşkil eder

Bir müslümana önceki kutsal kitaplarda yer alan bir hususun haber verilmesi durumunda eğer bu husus, Kur'an ve sahih hadislerdeki bilgilere uygunsa kabul edilir; değilse reddedilir Ayet ve hadislerde hiç bahsedilmiyor ve İslam'ın esas prensiplerine de ters düşmüyorsa Hz Peygamber'in şu tavsiyesi doğrultusunda hareket edilir: Ehli kitabı tasdik de etmeyin, tekzip de (yalanlamayın) Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e indirilene inandık deyin(Buharî, Tefsîr, süre: 211; İ'tisam, 25)

Kur'an ' ı Kerim

Allah göre gönderilen ilahî kitapların sonuncusu olan Kur'anı Kerîm, son peygamber Hz Muhammed'e indirilmiştir Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur'an terim olarak şöyle betimleme edilir:

Hz Peygamber'e indirilen, mushaflarda yazılmış, Peygamberimiz'den bize dek tevatür aracılığıyla nakledilmiş, okunmasıyla ibadet edilen, insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı ilahî kelamdır Bu tarifte bazı hususlar göze çarpmaktadır: Peygambere indirilen derken Hz Muhammed kastedilmektedir Tevatür yoluyla nakledilmiş olanderken, her devirde yalan üzerine birleşmelerini aklın imkansız gördüğü bir topluluk kadar nakledildiği ve nesilden nesile böyle geçtiği için onun, Allah'a ait oluşunun kesinliği açıklama edilmektedir *