iletişim ogeleri nedir onemi ve ornekleri
İnsanlar arası iletişim; kişilerin birbirlerine bilincli veya bilincsiz olarak iletmek istedikleri duygu ve duşuncelerini aktardıkları bir surectir İletişim sırasında aktarılan mesaj bireyin psikososyal yaşantılarından oluşur İnsan dış dunyaya kendi ic psikolojik değerleri ile anlam verir ve bunu kendi dışındakilere ifade etmek ihtiyacını duyar Boylece kişi iletişime hazır hale gelir Bir iletişim surecinde verici ve alıcı kişiler olarak, en az iki kişi yer alır
I VERİCİ KİŞİ
İletişim sureci icerisindeki kişilerden, iletişimi başlatan kişiye verici kişi denir Verici, herhangi bir durumda diğer insanlara duşunce ve duygularını aktarma girişiminde bulunan kişidir Bu nedenle vericikendi duygu ve yaşantılarını alıcı durumunda olanların butun duyularına ulaşabilecek bicime getirmeye calışır Vericinin, yoğun ve etkin bir iletişim kurabilmesi alıcının mumkun olduğu kadar cok duyusuna ulaşabilmesiyle mumkundur
Orneğin, yuz yuze iletişimde sozlu mesajlara, goz ilişkisi ve dokunma eşlik edebilir Bir oğretmenin ders anlatırken, dikkati dağılan oğrencisinin omzunu tutması onun derse olan ilgisini arttırır Genel iletişimlerde, yazılı malzemenin verilmesi, slayt ve film gibi gorsel malzemenin kullanılması farklı duyulara ulaşılması sebebiyle anlatımı zenginleştirir Vericinin, aktardığı duygu ve duşuncelerde o olay oncesindeki ihtiyac ve beklentilerinin gecmiş yaşantılarının rolu cok onemlidir Vericinin iletişim odağı olan duruma ilişkin algılar, onun sozlu ve sozsuz mesajlarının hem iceriğini, hem duygusal tonunu belirler
Algı, cevreden gelen uyarıların toplanma, organize edilme, anlaşılma ve değerlendirilme surecidir Dış uyaranlar, duyularımız yoluyla toplanır Bu alıcı yapılar, gorme, işitme, dokunma gibi duyularımızdır Duyularımız, alıcı hucrelerin dış cevredeki fiziksel enerjileri yakalayarak sinirsel enerjiye cevirmesi ile gorevlerini yerine getirirler Beyinde işlenen bu sinirsel enerji bir algı urunu olarak ortaya cıkar Algıyı oluşturan surece de algılamadenir Duyu organlarını tarafından beyne iletilen duyular basittir Oysa algıda işin icine gecmiş yaşantılar, ihtiyaclar, değer sistemleri, inanclar ve ilgiler girer Algı, beyne ulaşmış duyuların kişiye ozgu secilmişliği ile ve orgutlenmesiyle ortaya cıkan karmaşık bir surecin urunudur İnsanlar, dış dunyadan duyularla beyne ulaşan bilgilerin bazılarını atlarlar, geriye iterler; bazılarını kuvvetlendirirler ve varsa, boşlukları kendi ihtiyacları doğrultusunda anlamlı olarak doldururlar
İletişim acısından onemli sorunlar burada başlar Dış uyaran artık yalın bir olay veya yaşantı olmayıp kişiye gore bicimlendirilmiştir Belki bazı boşluklar doldurulmuş, bazı bilgiler atılmış, bazıları da abartılmıştır Algısal değişimler, sadece sozlu anlatımlar sırasında değil, cok daha belirgin ve kesin olan gorsel yaşantılar sırasında dahi kişinin psikolojik ozelliklerine bağlı olarak ortaya cıkmaktadır Karnı ac olan insan yemek kokusu duyar Yapılan bir araştırma, beş saat ac bırakılan deneklerin , perdeye yansıtılan belirsiz bir resmi hamburger, aynı sure sigara icmeleri engellenenlerin de sigara olarak algıladıklarını ortaya koymuştur
Kişi bu algıları doğrultusunda yaptığı değerlendirmeleri aktarma noktasına geldiğinde verici kişiolarak iletişimi başlatır Butun iletişimlerde anlamın kodlandığı bir mesaj, bunu gonderen bir verici ve mesajın kodunu acan bir veya birkac alıcı vardır Orneğin anababa ve cocuk ilişkisinde iletişim iki kişi arasında kurulurken, bir sanat toplantısında veya bir konferansta cok sayıda alıcı bulunur Verici ve onun gonderdiği mesajlar aynı olduğu halde, her alıcını kod cozme sureci kendisine ozgudur Bu sebeple herkes toplantıdan farklı bir izlenim ve yorumla cıkar
II ALICI KİŞİ
İletişim surecinde alıcı konumunda olan kişi cok onemlidir Vericinin kodladığı anlamı, alıp cozecek ve değerlendirecek kişi alıcıdır İletişime yapıcı etkinliği kazandıran, vericiden gelen sozlu veya sozsuz mesaj kodlarının alıcıda gercek anlamları ile değerlendirilmesidir
İletişim surecinin diğer ucunda yer alan alıcı kişi, bir dinleyici konumundadır Bu rol zaman zaman değişikliğe uğradığı halde, mesaj akışında alıcı kişinin tutumu, iletişim akışını belirleyen onemli bir etkendir Doğru dinleme, ses dalgalarının kulakta toplanarak beyne iletilmesinden ibaret ve sadece duymaya dayanan basit bir işlem değildir Bu durum dinleme surecinin sadece fizyolojik boyutu olan işitmedir İletişim icin esas olan, bu mesajlardaki sozcuklere, verici kişi tarafından giydirilmiş anlamlardır Alıcı kişinin , mesaj kodlarını cozerken, vericiyi anlama gayreti icinde olması beklenir Doğru dinleme, doğru ve sağlıklı iletişimin en onemli
parcasıdır Etkin dinleme Butun insanların geliştirmesi gereken bir dinleme becerisidir Sağlıklı insan ilişkilerinin temeli, cok basit gibi gozuken ama cok ihmal edilen etkin dinlemenin doğru olarak uygulanmasıdır
III ANLAMIN KODLANMASI
Anlam bakımından etkin olan uc temel faktor vardır İlişkinin bicimi, ilişkinin bağlamı ve ilişkinin amacları Bunlar iletişimde yer alan kişilere ve iletişimin yapıldığı ortama bağlı olan faktorlerdir
a) İlişkinin Bicimi : Anlamı kodlama konusunda iletişim icindeki kişilerin temsil ettiği statu, roller ve durum onemli bir işleve sahiptir Orneğin insan kızgınlığını, sevgilisine, eşine, cocuğuna, amirine ya da arkadaşına cok farklı bicimde aktarır
b) İlişkinin Bağlamı : Yer, zaman, yaş gibi faktorler de anlam kodunu etkileyen diğer ozelliklerdir Aynı şekilde iletişim yeri ve zamanı, kodu hem oluşturmamızda hem de acmamızda etkilidir Orneğim; bir anne cocuklarına olan kızgınlığını misafirlerin yanındayken veya yalnızken birbirinden oldukca farklı bicimde ortaya koyar
c) İletişimin Amacları : Olumlu iletişimde ve iletişimin etkin bir bicimde surdurulmesinde ilişkinin amacı cok onemli rol oynar Verici kişi ile alıcı kişinin amac ve ilgileri anlamın kodlanmasını belirleyen temel bir ozelliktir Verici kişi icin amaclar : sorun cozmek, anlatmak, işbirliği, disiplin altına almak, etkilemek, bilgi vermek, ikna etmek, farklı goruşleri acmak, değiştirmek, yon vermek, karşı koymak, orgutlemek, denetlemek, paylaşmak, haddini bildirmek ve aşağılamak olabilir
Alıcı kişi icin amaclar : anlamak, tartışmak, değerlendirmek, oğrenmek, işbirliği, paylaşma vb olabilir İşte butun bu noktalardaki amacların olumlu olması, yapıcı bir iletişim, olumsuz olması ise yıkıcı bir iletişimin ortaya cıkmasına sebep olur
İnsanlar arası iletişim; kişilerin birbirlerine bilincli veya bilincsiz olarak iletmek istedikleri duygu ve duşuncelerini aktardıkları bir surectir İletişim sırasında aktarılan mesaj bireyin psikososyal yaşantılarından oluşur İnsan dış dunyaya kendi ic psikolojik değerleri ile anlam verir ve bunu kendi dışındakilere ifade etmek ihtiyacını duyar Boylece kişi iletişime hazır hale gelir Bir iletişim surecinde verici ve alıcı kişiler olarak, en az iki kişi yer alır
I VERİCİ KİŞİ
İletişim sureci icerisindeki kişilerden, iletişimi başlatan kişiye verici kişi denir Verici, herhangi bir durumda diğer insanlara duşunce ve duygularını aktarma girişiminde bulunan kişidir Bu nedenle vericikendi duygu ve yaşantılarını alıcı durumunda olanların butun duyularına ulaşabilecek bicime getirmeye calışır Vericinin, yoğun ve etkin bir iletişim kurabilmesi alıcının mumkun olduğu kadar cok duyusuna ulaşabilmesiyle mumkundur
Orneğin, yuz yuze iletişimde sozlu mesajlara, goz ilişkisi ve dokunma eşlik edebilir Bir oğretmenin ders anlatırken, dikkati dağılan oğrencisinin omzunu tutması onun derse olan ilgisini arttırır Genel iletişimlerde, yazılı malzemenin verilmesi, slayt ve film gibi gorsel malzemenin kullanılması farklı duyulara ulaşılması sebebiyle anlatımı zenginleştirir Vericinin, aktardığı duygu ve duşuncelerde o olay oncesindeki ihtiyac ve beklentilerinin gecmiş yaşantılarının rolu cok onemlidir Vericinin iletişim odağı olan duruma ilişkin algılar, onun sozlu ve sozsuz mesajlarının hem iceriğini, hem duygusal tonunu belirler
Algı, cevreden gelen uyarıların toplanma, organize edilme, anlaşılma ve değerlendirilme surecidir Dış uyaranlar, duyularımız yoluyla toplanır Bu alıcı yapılar, gorme, işitme, dokunma gibi duyularımızdır Duyularımız, alıcı hucrelerin dış cevredeki fiziksel enerjileri yakalayarak sinirsel enerjiye cevirmesi ile gorevlerini yerine getirirler Beyinde işlenen bu sinirsel enerji bir algı urunu olarak ortaya cıkar Algıyı oluşturan surece de algılamadenir Duyu organlarını tarafından beyne iletilen duyular basittir Oysa algıda işin icine gecmiş yaşantılar, ihtiyaclar, değer sistemleri, inanclar ve ilgiler girer Algı, beyne ulaşmış duyuların kişiye ozgu secilmişliği ile ve orgutlenmesiyle ortaya cıkan karmaşık bir surecin urunudur İnsanlar, dış dunyadan duyularla beyne ulaşan bilgilerin bazılarını atlarlar, geriye iterler; bazılarını kuvvetlendirirler ve varsa, boşlukları kendi ihtiyacları doğrultusunda anlamlı olarak doldururlar
İletişim acısından onemli sorunlar burada başlar Dış uyaran artık yalın bir olay veya yaşantı olmayıp kişiye gore bicimlendirilmiştir Belki bazı boşluklar doldurulmuş, bazı bilgiler atılmış, bazıları da abartılmıştır Algısal değişimler, sadece sozlu anlatımlar sırasında değil, cok daha belirgin ve kesin olan gorsel yaşantılar sırasında dahi kişinin psikolojik ozelliklerine bağlı olarak ortaya cıkmaktadır Karnı ac olan insan yemek kokusu duyar Yapılan bir araştırma, beş saat ac bırakılan deneklerin , perdeye yansıtılan belirsiz bir resmi hamburger, aynı sure sigara icmeleri engellenenlerin de sigara olarak algıladıklarını ortaya koymuştur
Kişi bu algıları doğrultusunda yaptığı değerlendirmeleri aktarma noktasına geldiğinde verici kişiolarak iletişimi başlatır Butun iletişimlerde anlamın kodlandığı bir mesaj, bunu gonderen bir verici ve mesajın kodunu acan bir veya birkac alıcı vardır Orneğin anababa ve cocuk ilişkisinde iletişim iki kişi arasında kurulurken, bir sanat toplantısında veya bir konferansta cok sayıda alıcı bulunur Verici ve onun gonderdiği mesajlar aynı olduğu halde, her alıcını kod cozme sureci kendisine ozgudur Bu sebeple herkes toplantıdan farklı bir izlenim ve yorumla cıkar
II ALICI KİŞİ
İletişim surecinde alıcı konumunda olan kişi cok onemlidir Vericinin kodladığı anlamı, alıp cozecek ve değerlendirecek kişi alıcıdır İletişime yapıcı etkinliği kazandıran, vericiden gelen sozlu veya sozsuz mesaj kodlarının alıcıda gercek anlamları ile değerlendirilmesidir
İletişim surecinin diğer ucunda yer alan alıcı kişi, bir dinleyici konumundadır Bu rol zaman zaman değişikliğe uğradığı halde, mesaj akışında alıcı kişinin tutumu, iletişim akışını belirleyen onemli bir etkendir Doğru dinleme, ses dalgalarının kulakta toplanarak beyne iletilmesinden ibaret ve sadece duymaya dayanan basit bir işlem değildir Bu durum dinleme surecinin sadece fizyolojik boyutu olan işitmedir İletişim icin esas olan, bu mesajlardaki sozcuklere, verici kişi tarafından giydirilmiş anlamlardır Alıcı kişinin , mesaj kodlarını cozerken, vericiyi anlama gayreti icinde olması beklenir Doğru dinleme, doğru ve sağlıklı iletişimin en onemli
parcasıdır Etkin dinleme Butun insanların geliştirmesi gereken bir dinleme becerisidir Sağlıklı insan ilişkilerinin temeli, cok basit gibi gozuken ama cok ihmal edilen etkin dinlemenin doğru olarak uygulanmasıdır
III ANLAMIN KODLANMASI
Anlam bakımından etkin olan uc temel faktor vardır İlişkinin bicimi, ilişkinin bağlamı ve ilişkinin amacları Bunlar iletişimde yer alan kişilere ve iletişimin yapıldığı ortama bağlı olan faktorlerdir
a) İlişkinin Bicimi : Anlamı kodlama konusunda iletişim icindeki kişilerin temsil ettiği statu, roller ve durum onemli bir işleve sahiptir Orneğin insan kızgınlığını, sevgilisine, eşine, cocuğuna, amirine ya da arkadaşına cok farklı bicimde aktarır
b) İlişkinin Bağlamı : Yer, zaman, yaş gibi faktorler de anlam kodunu etkileyen diğer ozelliklerdir Aynı şekilde iletişim yeri ve zamanı, kodu hem oluşturmamızda hem de acmamızda etkilidir Orneğim; bir anne cocuklarına olan kızgınlığını misafirlerin yanındayken veya yalnızken birbirinden oldukca farklı bicimde ortaya koyar
c) İletişimin Amacları : Olumlu iletişimde ve iletişimin etkin bir bicimde surdurulmesinde ilişkinin amacı cok onemli rol oynar Verici kişi ile alıcı kişinin amac ve ilgileri anlamın kodlanmasını belirleyen temel bir ozelliktir Verici kişi icin amaclar : sorun cozmek, anlatmak, işbirliği, disiplin altına almak, etkilemek, bilgi vermek, ikna etmek, farklı goruşleri acmak, değiştirmek, yon vermek, karşı koymak, orgutlemek, denetlemek, paylaşmak, haddini bildirmek ve aşağılamak olabilir
Alıcı kişi icin amaclar : anlamak, tartışmak, değerlendirmek, oğrenmek, işbirliği, paylaşma vb olabilir İşte butun bu noktalardaki amacların olumlu olması, yapıcı bir iletişim, olumsuz olması ise yıkıcı bir iletişimin ortaya cıkmasına sebep olur