Ilımlı i̇slam nedir?

Ilımlı İslam Projesi
Günümüzde sıklıkla tekrarlanan Ilımlı İslam’ın ne olduğu konusunda Kuran’da ayrıntılı bir tanım bulunmaktadır:

Kalem 8-9: ”Yalanlayanlara itaat etme. Onlar, senin kendilerine yaranmanı istediler, o zaman onlar da sana yaranacaklardı.”

Nisa 60: ”Sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut’un önünde muhakeme olmayı istiyorlar; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.”

Bakara 14: ”İman edenlerle karşılaştıkları zaman: “İman ettik” derler. Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise, derler ki: “Sizinle beraberiz. Biz (onlarla) yalnızca alay ediyoruz.”

Ilımlı İslam ne anlama geliyor ?
Ilımlı İslam dışarıda batı çıkarlarına içeride ise münafık çevrelere hizmet eden, onların arzu ve isteklerine göre şekillenen ucube dinin adıdır. Gerçekte İslam ile hiç bir ilgisi yoktur. Hz. Muhammed’e teklif edilen ”gel anlaşalım bir gün bizim ilahlarımıza bir gün senin Allah’ına tapalım” ne şiş yansın ne kebap gel ortayı bulalım tarzı Din anlayışına Ilımlı İslam denilmektedir.

Bu tabir İslam’ın değişmez emir ve yasaklarını devrin sömürü kültürüne uyarlamak ve devamlılığını sağlamak amacıyla uydurulmuş “ne derseniz tamam” projesidir.

Yakın zamanda bir veliaht suudi prensi ılımlı İslama geçecekleri yönünde açıklama yaptı. Bu açıklama çok ses getirdi, tartışıldı. Bu tartışmalara baktığımızda ateistlerden dindarlara kadar herkesin işine geldiği gibi yorumladığını görüyoruz. Bu konuda yorum yapan çok ama pek dile getirilmeyen önemli bir soru var: Suudi Arabistan’da yaşanan gerçek yani Kuran’da anlatılan İslam mı?

Suudi arabistan prensinin ılımlı İslam’a geçeceğiz açıklaması ile kasdettiği kadınların araba kullanmasının yasak olması, siyah giyinme sorunluluğu, yanında kocası yada erkek akrabası olmadan yolculuk yapamama, kamu kurumlarında kadınların yüksek mevkilere getirilmemesi vs. gibi yasakların kaldırılması. Bunlar zaten Kuran’da olmayan sonradan uydurulmuş kanunlar. Bu kanunlar İslam’ın emir ve yasakları olmadığına göre kaldırınca ılımlı İslam’a geçtik gibi bir saçmalık olabilir mi?

Acaba daha yakın bir zamana kadar kapalı bir toplum iken kısa sürede her türlü fuhuşun, israfın, haramın sınırsızca işlendiği bir ülkeye dönüşen Dubai neye geçti? Bu ılımlı İslam laflarını geveleyen Suudi Prensinin asıl hayali ülkesini Dubai’ye benzetmek mi? Görünürde kendisine Müslüman diyen arap şeyhi tarafından adeta bir günah ve haram ülkesine çevrilen Dubai’ye kendini çok Müslüman sayan suudiler ve benzerleri neden hiç tepki göstermiyor? İsraili ve Amerikayı eleştiren çok değerli yayınlar ve programlar yapan El Cezire kanalının çoğu yerde yayına engel olan, merkezinin bulunduğu Katar’ı afaroz ederek dışlayan Suudiler ve yardakçıları kime hizmet ediyor? Neyin peşindeler?

Ilımlı İslam tuzağının ilk aşaması önce insanlara bir öcü, canavar oluşturmakla başlar. El altından Işıd, El Kaide vs. gibi sapkın, vahşi katil sürülerine destek verilir. Bu örgütler ile gerçekte hiç biri Kuran’da yer almayan ama mezheplerde bol miktarda bulunan (Bu konuda ”Işıd vahşetinin kaynağı=Mezhepler” isimli makaleyi okuyunuz) vahşet ve yanlış uygulamalarla insanların zihninde ”İşte gerçek İslam bu” algısı oluşturulur. ”Bak bizim dediklerimizi yapmazsan öcü geliyor” denilerek insanlara ”Ilımlı İslam” adı altında gerçekte orijinal münafıklık olan uydurulmuş din pazarlanmaya başlanır.

Ilımlı İslamın şartları nelerdir?

1- Kuran’a iman ettim demen önemli değil onda yazan hükümlere işine gelirse uyacaksın işine gelmezse ” bu çağa uymaz, zamana uyduralım vs.” gibi bahanelerle görmezden geleceksin.

2- Kuran’ın tabiriyle kafir olması önemli değil devlet yönetiminde batılı ülkeleri esas alacak, onlara benzemeye çalışacak hatta onlara ne olur bizi de aranıza alın diye yalvaracaksın.

3- Kuran hükümleri yerine kafir ülkelerin kanunları ile hükmedeceksin.

4- Lideriniz Allah’ın emirlerini değil öncelikle kendi şahsi çıkarlarını tercih eden, rüzgar ne tarafa eserse o tarafa dönen münafıklardan seçilecek.

5- Batı kültürüne uzaktan atıp tutacak ama menfaatine gelince onları Müslümanlardan üstün tutacaksın.

Peki bunlara uymazsanız, ben Allah’ın hükümleri ile yönetilmek istiyorum, Allah’tan daha iyi kimse hüküm veremez derseniz ne olur?

Batılıların bile bir şey demesine kalmadan başta lafa gelince kendini Müslüman olarak niteleyen ama gerçekte azılı birer Münafık olan kişiler tarafından uydurulmuş başka bir kavram olan ”Radikal İslamcı” olarak nitelendirilirsiniz. Size şaşırtıcı gelmesin bunu görmek için Suudi Arabistan yada başka bir ülkeye gitmenize gerek yok. Bunu bizzat Türkiye’de test edebilirsiniz. Ben Müslümanım ve Kuran’da yazan hukluk kuralları ile yönetilmek istiyorum, ülkenin rejiminde de bu şekilde olmasını istiyorum demeniz yeterli. Yakın çevrenizden siyasilere kadar büyük çoğunluk tarafından ”Radikal” olarak görülecek kimi sizinle alay edecek kimide size kızacaktır hatta bazı sıkıntılar bile yaşayabilirsiniz.

İşin en tuhaf ve acı tarafı da bunların neredeyse tamamı sorulduğunda kendisini Müslüman olarak nitelemektedir.

Sen Müslüman isen Allah’ın kanunu ile yönetilmen gerekmez mi? En azından böyle bir talebin olmalı değil mi? Müslüman isen eğer bunu dile getirene kızmak yada alay etmek yerine destek olman gerekmez mi?

Bunları bırakın bir Müslümanı başka bir din mensubuna sorsanız mantıken ”evet böyle olması gerekir” der.

Tablo ortada bu tarz konularda çok fazla mantık aramayın. İnsan doğasındaki bu çelişki yeni bir şey değil insanlık tarihi boyunca hep böyle olmuş. Aslında ister kafir olsun ister Mümin doğruyu herkes biliyor kimsenin kandırıldığı falan yok. Herkes çıkarına, arzularına ne uyarsa onun peşinde koşuyor. Samimi bir Müslüman için İslam Kuran’da ne yazıyorsa odur, ılımlısı, radikali, sıcağı, soğuğu olmaz.