iltasyazilim
FD Üye
Namaza çağrıyı sembolize eden ezan ve kamet, müslümanların gerek ibadet hayatında gerekse mûsikiden mimari ve edebiyata kadar İslâm kültür ve medeniyetinde öbür bir siklet taşmaktadır Burada yalnızca ezan ve kametle ilgili temel fıkhî bilgiler üstünde durulacaktır
Ezan sözlükte duyurmak, anlatmakanlamına kazanç İlmihaldeki anlamı ise, farz namazlar için emin vakitlerde okunan aşina özel sözlerdir Ezan okuyan kişiye müezzin denir
Müslümanlığın birincil zamanlarında bugün bildiğimiz şekilde ezan okunmuyordu Namaz Mekke döneminde farz kılındığı halde, Hz Peygamber'in Medine'ye gelişine kadar namaz vakitlerini bildirmek için bir yol düşünülmemiş ve olur ya de cemaatle kılınmadığı için buna ihtiyaç duyulmamıştı Medine'ye gelindiğinde bir vakit sokaklarda essalâh essalâh(namaza, namaza) veya essalâtü câmia(namaz insanları toplayıcı ve bir araya getiricidir ya da namaz birçok güzellikleri ve şükür çeşitlerini kendisinde toplar) diye bağırılmışsa da bu tatmin edici olmamıştı Hicretin ilk yılında Medine'de Mescidi Nebî'nin inşası tamamlanıp müslümanlar ahenkli bir şekilde toplanıp cemaatle namaz kılmaya başlayınca, Peygamberimiz namaz vakitlerinin girdiğini ve topluca namaz kılınacağını duyurmak için ne yapılabileceğini arkadaşlarıyla görüşmeye başladı Sonunda birkaç sahâbînin aynı şekilde rüya görmeleri üstüne bugünkü aşina şekliyle ezan ilk defa olarak Hz Bilâl kadar sabah namazında, Neccâroğulları'ndan bir kadına ait yüksekçe bir evin damında okunmuş ve artık Müslümanlığın bir şiârı, alâmeti haline gelmiştir Bu bakımdan aslında müekked sünnet olmakla birlikte, bir bölgede hiç okunmamasına karşı sert yaptırımlar bulunduğu için, vâcip veya farzı kifâye ağırlığında olduğu kabul edilmektedir
Ezan aracılığı ile halka keza namaz vaktinin girdiği ve cemaatle namaz kılınacağı duyurulmuş olmakta, hem de Allah'ın büyüklüğü, Peygamberimiz Hz Muhammed'in O'nun elçisi ve namazın kurtuluş yolunun kapısı olduğu ilân edilmektedir Namaz vakitleri güneşin hareketine göre düzenlendiği için yeryüzünde namaz vakitleri değişik anlara rastlamakta ve bu suretle yukarıda kayıtlı gerçeklik, gece gündüz fâsılasız olarak haykırılmış olmaktadır
Ezanın sözleri şöyledir:
Allâhü ekber
Allâhü ekber
Allâhü ekber
Allâhü ekber
Eşhedü en lâ ilâhe illallah
Eşhedü en lâ ilâhe illallah
Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah
Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah
Hayye ale'ssalâh
Hayye ale'ssalâh
Hayye ale'lfelâh
Hayye ale'lfelâh
Allâhü ekber
Allâhü ekber
Lâ ilâhe illallâh
Ezanın sözleri memleketimizde bir müddet aşağıdaki şekilde çeviri edilip okunmuş, daha sonra bu uygulamadan vazgeçilmiştir
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Kuşkusuz bilirim bildiririm Tanrı'dan diğer yoktur tapacak
Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı'dan başka yoktur tapacak
Kuşkusuz bilirim bildiririm Tanrı'nın elçisidir Muhammed
Kuşkusuz bilirim bildiririm Tanrı'nın elçisidir Muhammed
Haydin namaza
Haydin namaza
Haydin felâha
Haydin felâha
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Tanrı'dan başka yoktur tapacak
Sabah ezanında Hayye ale'lfelâhdenildikten sonra iki kere essalâtü hayrün mine'nnevm(Namaz uykudan hayırlıdır) denilir O sırada ezanı dinleyenlerin bu sözden sonradan sadakte ve berirte(içten ve iyi söyledin) demeleri hoş bulunmuştur
Erkekler yalnız başlarına yahut cemaatle namaz kılacakları zaman ikamet yapılır, Türkçe'deki deyişiyle kamet getirilir Ezanın sözleri aynen okunur, yalnızca Hayye ale'lfelâhtan daha sonra iki kez Kad kameti'ssalâh(Namaz başladı) denilir
Ezan okumak için vaktin girmiş olması şarttır Zaman girmeden okunan ezanın süre girince baştan okunması (iade) gerekir Öteki mezheplerde sabahtan ezanının süre girmeden okunabileceği kabul edilmiştir Çünkü onlara kadar sabahleyin namazını birincil zamanında kılmak efdaldir
Ezan okuyacak kimselerin erkek, akıllı, takvâ sahibi olmaları gerekir Cahillerin, fâsıkların, çocukların ve kadınların ezan okumaları ya da kamet getirmeleri mekruhtur Ezan okuyan kimselerin abdestli olmaları gerekir; abdestsiz okunan ezan geçerli olmakla birlikte böyle gerçekleştirmek mekruhtur
Müezzinler hoş ve gür sesli olmalıdır Peygamberimiz yirmi kişiye ezan okutturup dinlemiş, içlerinden Ebû Mahzûre'nin sesini beğenmiştir (Dârimî, Salât, 7)
Her namaz için bir ezan ve bir kamet yapılır Yalnızca cuma namazında iki ezan bulunmaktadır Bu bakımdan, bir camide süre namazı ezan okunarak ve kamet getirilerek cemaatle kılınmışsa, daha sonra tek ya da cemaat olarak aynı vakti o camide kılacak olanların bitmiş ezan ve kamet okumaları gerekmez Hatta ezan vaktinden sonra namazı evlerinde ya da dükkânlarında kılacak olan kimseler ezan okumadıkları gibi cemaat bile olsalar kamet de getirmeyebilirler Lakin cemaat olduklarında kamet getirmeleri müstehaptır
Ezan ve kamet süre namazlarında sünnettir Ezan ve kamet vaktin yok, namazın sünneti olduğu için kazâ namazı kılarken de ezan ve kamet okumak sünnet kabul edilmiştir Birden pozitif kazâ namazı kılınacak ise, meclis aynı olsun ayrı olsun, her bir namaz için ayrı olarak ezan ve kamet getirilmesi daha faziletli görülmüş olmakla birlikte benzer yerde ansızın artı kazâ kılınacak olduğunda bunların ilkinde bir kere ezan okunup, diğerlerinde yalnızca kametle yetinilmesi de mümkündür Bir öteki görüşe kadar, bir mecliste ne kadar kazâ kılınırsa kılınsın, bir ezan ve bir kamet yeterli olur
Ezan ve kamette müezzin ayakta kıbleye dürüst yönelir Hayye ale'ssalâh derken sağa, Hayye ale'lfelâh derken sola döner Ezanı minareden okuyorsa, sağ taraftan sol tarafa içten dolaşarak okur Sesinin gür çıkması için iki parmağıyla veya eliyle kulağını kapatır
Ezan okunurken her tümce aralarında azıcık umma yapılır ve ikinci cümlelerde ses birazcık daha yükseltilir Buna teressül veya irtisâl denilir Kamet ise duraklama yapmaksızın seri okunur Buna da hadırdenilir
Ezan ve kametin sözleri sırasınca ve tertibe tarafından okunmalıdır Tertipsiz olarak okunan ezan ve kamet yeterli sayılmakla birlikte iade edilmesinin daha iyi olacağı söylenmiştir
Camide iken bir vaktin ezanı okunacak olursa, o vaktin namazını kılmadan çıkmak mekruhtur Bu durumdaki bir kimse namazı kimsesiz kılıp çıkarsa bu kere cemaati terketmesi sebebiyle kerahet işlemiş olur Bir kimse tek başına namaz kıldıktan daha sonra, hemen şimdi camiden çıkmadan cemaatle namaza durulacak olursa bu birey isterse imama uyup baştan namaz kılabilir Bu suretle ayrıca cemaat sevabını elde etmiş, ayrıca de cemaate muhalefet töhmetinden kurtulmuş olur Ama kılacağı bu namaz nâfile hükmünde olacağından, bunu öğle ve yatsı namazlarında yapabilir Çünkü sabah ve ikindi namazlarından daha sonra nâfile kılmak mekruhtur
Kamet getirilirken camiye giren kişi, dağınıklık ve ferdî hareket görüntüsü vermemek için ayakta beklemeyip oturmalı, birlik beraberlik esprisine ve cemaat ruhuna riayet bakımından oradaki cemaatle birlikte kalkmalıdır
Ezana ve Kamete İcâbet Ezan ve kameti işiten kimsenin bunları müezzin gibi kendi kendine bitmiş etmesi müstehaptır Peygamberimiz Ezanı işittiğiniz zaman, müezzine icâbet edindemiştir (Buhârî, Ezân, 7) Müezzin Hayye ale'ssalâhve Hayye ale'lfelâhderken, bu esnada Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi'laliyyi'lazîmseslenmek müstehaptır
Müezzine icâbet, keza dil ile söylediklerini tekrarlamak, ayrıca kalben onların doğruluğunu hissetmek, ayrıca de cemaate katılmak biçiminde kavranabilir Bu bakımdan insan, içinde bulunduğu koşul hangi icâbet şekline imkân veriyorsa onu yerine getirebilir
Peygamberimiz ezanı dinledikten daha sonra şu duayı okuyan kimseye şefaatinin hak olacağını bildirmiştir (Buhârî, Ezân, 8):
Allâhümme rabbe hâzihi'dda`veti'ttâmme ve'ssalâti'lkaime, âti Muhammeden elvesîlete ve'lfazîleh (ve'dderecete'rrefîah) Veb`ashü makamen mahmûdeni'llezî va`adteh (İnneke lâ tuhlifü'lmîâd)
Ey şu eksiksiz mesajın ve kılınacak namazın Rabbi olan Allahım! Muhammed'e vesileyi ve fazileti (ve yüksek dereceyi) ver! Vaad ettiğin övülmüş makama yükselt (Sen vaadine muhalefet etmezsin)
Ezan okumak sadece namaz vaktini duyurmak maksadıyla okunmakta ise de bazan diğer bir sebeple de okunabilir Bunlardan en yaygın olan başvuru yeni doğan bir çocuğun kulağına ezan okunmasıdır Peygamberimiz, torunu Hasan'ın kulağına ezan okumuştur Bu yüzden yeni doğan çocuğun kulağına ezan okumak menduptur
not alıntıdır kaynak :: TC BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI :: *
Ezan sözlükte duyurmak, anlatmakanlamına kazanç İlmihaldeki anlamı ise, farz namazlar için emin vakitlerde okunan aşina özel sözlerdir Ezan okuyan kişiye müezzin denir
Müslümanlığın birincil zamanlarında bugün bildiğimiz şekilde ezan okunmuyordu Namaz Mekke döneminde farz kılındığı halde, Hz Peygamber'in Medine'ye gelişine kadar namaz vakitlerini bildirmek için bir yol düşünülmemiş ve olur ya de cemaatle kılınmadığı için buna ihtiyaç duyulmamıştı Medine'ye gelindiğinde bir vakit sokaklarda essalâh essalâh(namaza, namaza) veya essalâtü câmia(namaz insanları toplayıcı ve bir araya getiricidir ya da namaz birçok güzellikleri ve şükür çeşitlerini kendisinde toplar) diye bağırılmışsa da bu tatmin edici olmamıştı Hicretin ilk yılında Medine'de Mescidi Nebî'nin inşası tamamlanıp müslümanlar ahenkli bir şekilde toplanıp cemaatle namaz kılmaya başlayınca, Peygamberimiz namaz vakitlerinin girdiğini ve topluca namaz kılınacağını duyurmak için ne yapılabileceğini arkadaşlarıyla görüşmeye başladı Sonunda birkaç sahâbînin aynı şekilde rüya görmeleri üstüne bugünkü aşina şekliyle ezan ilk defa olarak Hz Bilâl kadar sabah namazında, Neccâroğulları'ndan bir kadına ait yüksekçe bir evin damında okunmuş ve artık Müslümanlığın bir şiârı, alâmeti haline gelmiştir Bu bakımdan aslında müekked sünnet olmakla birlikte, bir bölgede hiç okunmamasına karşı sert yaptırımlar bulunduğu için, vâcip veya farzı kifâye ağırlığında olduğu kabul edilmektedir
Ezan aracılığı ile halka keza namaz vaktinin girdiği ve cemaatle namaz kılınacağı duyurulmuş olmakta, hem de Allah'ın büyüklüğü, Peygamberimiz Hz Muhammed'in O'nun elçisi ve namazın kurtuluş yolunun kapısı olduğu ilân edilmektedir Namaz vakitleri güneşin hareketine göre düzenlendiği için yeryüzünde namaz vakitleri değişik anlara rastlamakta ve bu suretle yukarıda kayıtlı gerçeklik, gece gündüz fâsılasız olarak haykırılmış olmaktadır
Ezanın sözleri şöyledir:
Allâhü ekber
Allâhü ekber
Allâhü ekber
Allâhü ekber
Eşhedü en lâ ilâhe illallah
Eşhedü en lâ ilâhe illallah
Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah
Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah
Hayye ale'ssalâh
Hayye ale'ssalâh
Hayye ale'lfelâh
Hayye ale'lfelâh
Allâhü ekber
Allâhü ekber
Lâ ilâhe illallâh
Ezanın sözleri memleketimizde bir müddet aşağıdaki şekilde çeviri edilip okunmuş, daha sonra bu uygulamadan vazgeçilmiştir
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Kuşkusuz bilirim bildiririm Tanrı'dan diğer yoktur tapacak
Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı'dan başka yoktur tapacak
Kuşkusuz bilirim bildiririm Tanrı'nın elçisidir Muhammed
Kuşkusuz bilirim bildiririm Tanrı'nın elçisidir Muhammed
Haydin namaza
Haydin namaza
Haydin felâha
Haydin felâha
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Tanrı'dan başka yoktur tapacak
Sabah ezanında Hayye ale'lfelâhdenildikten sonra iki kere essalâtü hayrün mine'nnevm(Namaz uykudan hayırlıdır) denilir O sırada ezanı dinleyenlerin bu sözden sonradan sadakte ve berirte(içten ve iyi söyledin) demeleri hoş bulunmuştur
Erkekler yalnız başlarına yahut cemaatle namaz kılacakları zaman ikamet yapılır, Türkçe'deki deyişiyle kamet getirilir Ezanın sözleri aynen okunur, yalnızca Hayye ale'lfelâhtan daha sonra iki kez Kad kameti'ssalâh(Namaz başladı) denilir
Ezan okumak için vaktin girmiş olması şarttır Zaman girmeden okunan ezanın süre girince baştan okunması (iade) gerekir Öteki mezheplerde sabahtan ezanının süre girmeden okunabileceği kabul edilmiştir Çünkü onlara kadar sabahleyin namazını birincil zamanında kılmak efdaldir
Ezan okuyacak kimselerin erkek, akıllı, takvâ sahibi olmaları gerekir Cahillerin, fâsıkların, çocukların ve kadınların ezan okumaları ya da kamet getirmeleri mekruhtur Ezan okuyan kimselerin abdestli olmaları gerekir; abdestsiz okunan ezan geçerli olmakla birlikte böyle gerçekleştirmek mekruhtur
Müezzinler hoş ve gür sesli olmalıdır Peygamberimiz yirmi kişiye ezan okutturup dinlemiş, içlerinden Ebû Mahzûre'nin sesini beğenmiştir (Dârimî, Salât, 7)
Her namaz için bir ezan ve bir kamet yapılır Yalnızca cuma namazında iki ezan bulunmaktadır Bu bakımdan, bir camide süre namazı ezan okunarak ve kamet getirilerek cemaatle kılınmışsa, daha sonra tek ya da cemaat olarak aynı vakti o camide kılacak olanların bitmiş ezan ve kamet okumaları gerekmez Hatta ezan vaktinden sonra namazı evlerinde ya da dükkânlarında kılacak olan kimseler ezan okumadıkları gibi cemaat bile olsalar kamet de getirmeyebilirler Lakin cemaat olduklarında kamet getirmeleri müstehaptır
Ezan ve kamet süre namazlarında sünnettir Ezan ve kamet vaktin yok, namazın sünneti olduğu için kazâ namazı kılarken de ezan ve kamet okumak sünnet kabul edilmiştir Birden pozitif kazâ namazı kılınacak ise, meclis aynı olsun ayrı olsun, her bir namaz için ayrı olarak ezan ve kamet getirilmesi daha faziletli görülmüş olmakla birlikte benzer yerde ansızın artı kazâ kılınacak olduğunda bunların ilkinde bir kere ezan okunup, diğerlerinde yalnızca kametle yetinilmesi de mümkündür Bir öteki görüşe kadar, bir mecliste ne kadar kazâ kılınırsa kılınsın, bir ezan ve bir kamet yeterli olur
Ezan ve kamette müezzin ayakta kıbleye dürüst yönelir Hayye ale'ssalâh derken sağa, Hayye ale'lfelâh derken sola döner Ezanı minareden okuyorsa, sağ taraftan sol tarafa içten dolaşarak okur Sesinin gür çıkması için iki parmağıyla veya eliyle kulağını kapatır
Ezan okunurken her tümce aralarında azıcık umma yapılır ve ikinci cümlelerde ses birazcık daha yükseltilir Buna teressül veya irtisâl denilir Kamet ise duraklama yapmaksızın seri okunur Buna da hadırdenilir
Ezan ve kametin sözleri sırasınca ve tertibe tarafından okunmalıdır Tertipsiz olarak okunan ezan ve kamet yeterli sayılmakla birlikte iade edilmesinin daha iyi olacağı söylenmiştir
Camide iken bir vaktin ezanı okunacak olursa, o vaktin namazını kılmadan çıkmak mekruhtur Bu durumdaki bir kimse namazı kimsesiz kılıp çıkarsa bu kere cemaati terketmesi sebebiyle kerahet işlemiş olur Bir kimse tek başına namaz kıldıktan daha sonra, hemen şimdi camiden çıkmadan cemaatle namaza durulacak olursa bu birey isterse imama uyup baştan namaz kılabilir Bu suretle ayrıca cemaat sevabını elde etmiş, ayrıca de cemaate muhalefet töhmetinden kurtulmuş olur Ama kılacağı bu namaz nâfile hükmünde olacağından, bunu öğle ve yatsı namazlarında yapabilir Çünkü sabah ve ikindi namazlarından daha sonra nâfile kılmak mekruhtur
Kamet getirilirken camiye giren kişi, dağınıklık ve ferdî hareket görüntüsü vermemek için ayakta beklemeyip oturmalı, birlik beraberlik esprisine ve cemaat ruhuna riayet bakımından oradaki cemaatle birlikte kalkmalıdır
Ezana ve Kamete İcâbet Ezan ve kameti işiten kimsenin bunları müezzin gibi kendi kendine bitmiş etmesi müstehaptır Peygamberimiz Ezanı işittiğiniz zaman, müezzine icâbet edindemiştir (Buhârî, Ezân, 7) Müezzin Hayye ale'ssalâhve Hayye ale'lfelâhderken, bu esnada Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi'laliyyi'lazîmseslenmek müstehaptır
Müezzine icâbet, keza dil ile söylediklerini tekrarlamak, ayrıca kalben onların doğruluğunu hissetmek, ayrıca de cemaate katılmak biçiminde kavranabilir Bu bakımdan insan, içinde bulunduğu koşul hangi icâbet şekline imkân veriyorsa onu yerine getirebilir
Peygamberimiz ezanı dinledikten daha sonra şu duayı okuyan kimseye şefaatinin hak olacağını bildirmiştir (Buhârî, Ezân, 8):
Allâhümme rabbe hâzihi'dda`veti'ttâmme ve'ssalâti'lkaime, âti Muhammeden elvesîlete ve'lfazîleh (ve'dderecete'rrefîah) Veb`ashü makamen mahmûdeni'llezî va`adteh (İnneke lâ tuhlifü'lmîâd)
Ey şu eksiksiz mesajın ve kılınacak namazın Rabbi olan Allahım! Muhammed'e vesileyi ve fazileti (ve yüksek dereceyi) ver! Vaad ettiğin övülmüş makama yükselt (Sen vaadine muhalefet etmezsin)
Ezan okumak sadece namaz vaktini duyurmak maksadıyla okunmakta ise de bazan diğer bir sebeple de okunabilir Bunlardan en yaygın olan başvuru yeni doğan bir çocuğun kulağına ezan okunmasıdır Peygamberimiz, torunu Hasan'ın kulağına ezan okumuştur Bu yüzden yeni doğan çocuğun kulağına ezan okumak menduptur
not alıntıdır kaynak :: TC BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI :: *