iltasyazilim
FD Üye
Müşrikler, ilk Müslüman olanlar içinde kendilerine arka çıkacak kuvvetli adamı bulunmayan, kabîle hâmisi olmayan zayıf gördükleri fakirlere, yapmadık zulüm ve işkence bırakmıyorlardı Onları aç ve susuz bırakırlar, döverler, kızgın kumların üzerine yatırıp işkence yaparlardı
En Çok Ezâ ve Cefâya Uğrayanlardan Bâzıları
Yâser ailesine işkence: Ebû Cehil, Kureyş'den birinin İslam olduğunu haber alınca, O'na gelir ve O'na malında ve ticâretinde eziyet ederdi ve ettirirdi Ammar bin Yâser'in başına ateşte kızdırılmış saç koyarlar, bu şekilde işkence ederlerdi Ammar'ın babası Yaser, kardeşi Abdullah ve annesi Sümeyye de îmanları yüzünden Mekke'nin kızgın çölüne çıkarılıyorlar ve eziyet ediliyorlardı
ALLAH Rasûlü onlara uğruyor, onların çektikleri azap ve ızdırapları bizzat görüyordu Fakat, Müslümanların az ve zayıf olmasından dolayı hiçbir şey yapmağa muktedir olamıyorlardı ve onlara şöyle diyordu: Sabredin, Ey Yâser âilesi, size cennet vadedilmiştir
Yâser, Peygamber Efendimiz'e; Zaman hep böyle mi sürüp gidecek?diye sordu
Peygamber Efendimiz; ALLAHım! Yâser âilesine rahmet ve mağfiretini ihsan et!diyerek onlara duâ etti
Bir müddet sonra Yâser, işkenceye dayanamayarak can verdi Zevcesi Sümeyye çok yaşlanmış zayıf bir kadındı Ebû Cehil, Sümeyye'ye: Sen, ancak cemâline aşık olduğun için Muhammed'e imân ettindeyince, Sümeyye ona ağır laflar söyledi Ebû Cehil de kızarak elindeki mızrağını O'na saplayıp Sümeyye'yi şehîd etti
Din yolunda erkeklerden ilk şehîd Yâser, kadınlardan da ilk şehîd Yâser'in zevcesi Sümeyye oldu
Bilâli Habeşî: Soy îtibariyle, Habeşli bir zencidir Ümmiye'tibni Halef'in kölesiydi Ümmiye, İslâmın büyük düşmanlarından olduğundan, kölesine yapmadık eziyet bırakmadı O'nu kızgın kumlar üzerine yatırıp, göğsüne kızgın taşlar koyarak saatlerce güneş altında tutardı Bilâl, imân aşkının verdiği kuvvetle bunlara dayanır, ALLAH birdir, birdiyerek, bunlara katlanırdı
Bilâli Habeşî'nin himâye edecek kimsesi yoktu Boynuna ip takarak çocukların ellerine verip sürüklüyorlardı Boynunu ip kesiyor, kanlar akıyor, fakat ağzından yalnız ALLAH birdir, birsözü çıkıyordu
Peygamber Efendimiz, oradan geçerken Bilâli Habeşî'ye böyle işkenceler yapıldığını ve O'nun; Yâ Ahâd! Yâ Ahâd! (Ey bir olan ALLAHım, Ey bir olan ALLAHım)diyerek, Cenâbu Allâh'a ilticâda bulunduğunu gördü Devam et, O Ahâd isminin sâhibi seni kurtarırbuyurdu
Peygamberimiz, durumu Eshâbına haber verdi Bunun üzerine HzEbû Bekr'ini'sSıddık, koşarak onlara; Siz bunu işkence ile öldüreceksiniz de, elinize ne geçecek? Bunu bana satındedi
Satmayızdediler Çok ağır bir para teklif ettiler Öyle ki, HzEbû Bekr'i servetinden edip, başkalarına muhtaç edecek şekilde bir para teklif ettiler
HzEbû Bekr'is'Sıddık gidip, derledi toparladı, o parayı getirip Bilâl'i onlardan satın alarak, ALLAH rızası için âzâd etti
Müşrikler buna hayret ettiler, şaştılar İnsan, kendinden başkası için bu kadar parayı verip âzâd edemez Olsa olsa, O'nun yanında önceden kazanılmış ve kendisine emânet edilmiş, Bilâl'in parası varmıştır da, O, onunla bunu almıştırdediler
Cenâbu Hakk indirdiği âyetle, müşrikleri tekzîb etti ve Benim Ebû Bekir kulumun yanında, başkası için emânet bırakılmış bir para yok O ancak ALLAH rızası için yaptı Rabbîsi O'ndan, O da Rabbîsinden razıdırbuyurdu
Suhaybi Rûmî: Müşrikler, Suhayb'i Müslümanlıktan döndürmek için, ne söylediğini bilmeyecek hâle getirinceye kadar döverlerdi Bir gün Suhayb, Hubab ve Ammar birlikte giderlerken Kureyş müşrikleriyle karşılaştılar
Müşrikler; İşte Muhammed'in oturup kalktığı kimseler şunlar!diyerek hakârete kalkıştılar
Suhayb; Evet biz, Allâh'ın Peygamberi ile oturup kalkan kimseleriz Allâh'ın Peygamberine biz îmân ettik, siz küfrettiniz Biz, O'nu tasdik ettik, siz tekzib ettiniz Müslümanlıkta değersizlik, müşriklikte de üstünlük bulunmazdeyince, üzerine saldırdılar
Allâh'ın aramızdan nîmet ve rahmetine erdirdiği kimseler bunlar ha!diyerek, Suhayb'i dövdüler
Bunca ezâ ve cefâya rağmen; hidâyet yolundan dönen, dayanamayan, şüphe ve kaygıya düşen, nefsine kapılan, içi burkulan, îmân duygusu gölgelenen, küfre kayan veya kayar gibi olan tek kişi dahi olmadı
En Çok Ezâ ve Cefâya Uğrayanlardan Bâzıları
Yâser ailesine işkence: Ebû Cehil, Kureyş'den birinin İslam olduğunu haber alınca, O'na gelir ve O'na malında ve ticâretinde eziyet ederdi ve ettirirdi Ammar bin Yâser'in başına ateşte kızdırılmış saç koyarlar, bu şekilde işkence ederlerdi Ammar'ın babası Yaser, kardeşi Abdullah ve annesi Sümeyye de îmanları yüzünden Mekke'nin kızgın çölüne çıkarılıyorlar ve eziyet ediliyorlardı
ALLAH Rasûlü onlara uğruyor, onların çektikleri azap ve ızdırapları bizzat görüyordu Fakat, Müslümanların az ve zayıf olmasından dolayı hiçbir şey yapmağa muktedir olamıyorlardı ve onlara şöyle diyordu: Sabredin, Ey Yâser âilesi, size cennet vadedilmiştir
Yâser, Peygamber Efendimiz'e; Zaman hep böyle mi sürüp gidecek?diye sordu
Peygamber Efendimiz; ALLAHım! Yâser âilesine rahmet ve mağfiretini ihsan et!diyerek onlara duâ etti
Bir müddet sonra Yâser, işkenceye dayanamayarak can verdi Zevcesi Sümeyye çok yaşlanmış zayıf bir kadındı Ebû Cehil, Sümeyye'ye: Sen, ancak cemâline aşık olduğun için Muhammed'e imân ettindeyince, Sümeyye ona ağır laflar söyledi Ebû Cehil de kızarak elindeki mızrağını O'na saplayıp Sümeyye'yi şehîd etti
Din yolunda erkeklerden ilk şehîd Yâser, kadınlardan da ilk şehîd Yâser'in zevcesi Sümeyye oldu
Bilâli Habeşî: Soy îtibariyle, Habeşli bir zencidir Ümmiye'tibni Halef'in kölesiydi Ümmiye, İslâmın büyük düşmanlarından olduğundan, kölesine yapmadık eziyet bırakmadı O'nu kızgın kumlar üzerine yatırıp, göğsüne kızgın taşlar koyarak saatlerce güneş altında tutardı Bilâl, imân aşkının verdiği kuvvetle bunlara dayanır, ALLAH birdir, birdiyerek, bunlara katlanırdı
Bilâli Habeşî'nin himâye edecek kimsesi yoktu Boynuna ip takarak çocukların ellerine verip sürüklüyorlardı Boynunu ip kesiyor, kanlar akıyor, fakat ağzından yalnız ALLAH birdir, birsözü çıkıyordu
Peygamber Efendimiz, oradan geçerken Bilâli Habeşî'ye böyle işkenceler yapıldığını ve O'nun; Yâ Ahâd! Yâ Ahâd! (Ey bir olan ALLAHım, Ey bir olan ALLAHım)diyerek, Cenâbu Allâh'a ilticâda bulunduğunu gördü Devam et, O Ahâd isminin sâhibi seni kurtarırbuyurdu
Peygamberimiz, durumu Eshâbına haber verdi Bunun üzerine HzEbû Bekr'ini'sSıddık, koşarak onlara; Siz bunu işkence ile öldüreceksiniz de, elinize ne geçecek? Bunu bana satındedi
Satmayızdediler Çok ağır bir para teklif ettiler Öyle ki, HzEbû Bekr'i servetinden edip, başkalarına muhtaç edecek şekilde bir para teklif ettiler
HzEbû Bekr'is'Sıddık gidip, derledi toparladı, o parayı getirip Bilâl'i onlardan satın alarak, ALLAH rızası için âzâd etti
Müşrikler buna hayret ettiler, şaştılar İnsan, kendinden başkası için bu kadar parayı verip âzâd edemez Olsa olsa, O'nun yanında önceden kazanılmış ve kendisine emânet edilmiş, Bilâl'in parası varmıştır da, O, onunla bunu almıştırdediler
Cenâbu Hakk indirdiği âyetle, müşrikleri tekzîb etti ve Benim Ebû Bekir kulumun yanında, başkası için emânet bırakılmış bir para yok O ancak ALLAH rızası için yaptı Rabbîsi O'ndan, O da Rabbîsinden razıdırbuyurdu
Suhaybi Rûmî: Müşrikler, Suhayb'i Müslümanlıktan döndürmek için, ne söylediğini bilmeyecek hâle getirinceye kadar döverlerdi Bir gün Suhayb, Hubab ve Ammar birlikte giderlerken Kureyş müşrikleriyle karşılaştılar
Müşrikler; İşte Muhammed'in oturup kalktığı kimseler şunlar!diyerek hakârete kalkıştılar
Suhayb; Evet biz, Allâh'ın Peygamberi ile oturup kalkan kimseleriz Allâh'ın Peygamberine biz îmân ettik, siz küfrettiniz Biz, O'nu tasdik ettik, siz tekzib ettiniz Müslümanlıkta değersizlik, müşriklikte de üstünlük bulunmazdeyince, üzerine saldırdılar
Allâh'ın aramızdan nîmet ve rahmetine erdirdiği kimseler bunlar ha!diyerek, Suhayb'i dövdüler
Bunca ezâ ve cefâya rağmen; hidâyet yolundan dönen, dayanamayan, şüphe ve kaygıya düşen, nefsine kapılan, içi burkulan, îmân duygusu gölgelenen, küfre kayan veya kayar gibi olan tek kişi dahi olmadı