Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
PNAS dergisinde yayımlanan makalede ortaya konan bulgular hayvanların yaşam sahnesine nispeten geç ve aniden çıkışını atmosferdeki oksijen miktarının artışıyla ilişkilendiren yaygın anlayışa meydan okur nitelikte
Okyanusların oksijenasyonunu yaklaşık 635 milyon yıl öncesine tarihleyen jeokimyasal bulguların çok hücreli ökaryot nesillerinin atası Ediacara macrobiota adı verilen organizmanın ortaya çıkış tarihiyle uyumuna dayanan yaygın varsayıma göre oksijen seviyelerindeki artış yüksek oksijen ihtiyacı olan hayvansal organizmaların ortaya çıkışını tetiklemiştir Öte yandan okyanusların oksijenasyonu ile ilkel hayvansal organizmların ortaya çıkışı arasındaki zamansal uyumun ne kesinlikte olduğu hala tartışılmaktadır Bununla birlikte kayaç ve moleküler saat analizlerine gore hayvanların ortaya çıkışı okyanusların hayvanlar için “yeterli oksijen seviyesine ulaşmasından onlarca milyon yıl önce gerçekleşmiş olabilirAraştırmacılar hem bu olasılığı deneysel teste tabi tutmayı, hem de ilkel hayvansal organizmalar için yeterli oksijen miktarının ne kadar olduğunu ortaya koymayı amaçlıyor
Yaşayan bütün hayvanların son ortak atasının çok büyük ihtimalle sünger benzeri bir yapıda olduğu tahmin edildiğinden deneylerde sünger kullanılmış Süngerin deneyler için iyi bir aday olarak belirlenmesinin bir diğer nedeni de süngerlerde metabolik olarak aktif olan hücrelerin genellikle suyla direkt temas halindeki yüzeylerde bulunması, bu nedenle oksijenin sudan uzun bir difüzyon yoluna gerek duymadan kolaylıkla bu hücrelere ulaşabiliyor olması nedeniyle bu organizmaların aslında tahmin edilenden daha düşük oksijen seviyelerinde yaşayabileceği varsayımıGrup deneylerinde Danimarka Kerteminde Fiyordu’nun organizmaların kendilerine yüksek seviyelerde oksijen sağlayabileceği yüzey sularından topladıkları süngerleri kullanıyor Süngerler oksijeni azaltılmış deniz suyuyla beslenen akvaryumlarda yetiştirilerek solunum oranları ve ortamlarda canlılıklarını sürdürebilme kabiliyetleri inceleniyor
Deneylerden alınan sonuçlar grubun varsayımlarını destekler biçimde: Süngerlerin ulaştığı oksijen doygunluk düzeyleri aslında ihtiyaç duydukları düşünülen seviyenin yarısının bile altında Ayrıca özellikle küçük süngerler bu düşük oksijen seviyelerinde hiçbir bozulma belirtisi göstermeden 24 güne kadar yaşayabiliyorBu bulguların ışığında araştırmacılar ilkel hayvansal organizmaların evrimde ortaya çıkışından önce de atmosfer ve okyanus oksijen seviyelerinin hayvansal organizmaların yaşamına elverecek durumda olduğunu yani evrimin bu ayağının aslında ekstradan bir oksijenasyona gerek duymadığını öne sürüyor Ekibe göre oksijenasyondan ziyade çok hücrelilik için gerekli olan gen kontrol ağlarının ve genler arası ilişkilerin ortaya çıkması örneğin hücrehücre arası bağları sağlayan yapısal proteinlerin, hücreler arası iletişimi sağlayan sinyal proteinlerinin ve organize gelişimi sağlayan transkripsiyon faktörlerinin gelişimi hayvansal evrimin kısıtlayıcı ve geciktirici faktörü olabilir
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
Okyanusların oksijenasyonunu yaklaşık 635 milyon yıl öncesine tarihleyen jeokimyasal bulguların çok hücreli ökaryot nesillerinin atası Ediacara macrobiota adı verilen organizmanın ortaya çıkış tarihiyle uyumuna dayanan yaygın varsayıma göre oksijen seviyelerindeki artış yüksek oksijen ihtiyacı olan hayvansal organizmaların ortaya çıkışını tetiklemiştir Öte yandan okyanusların oksijenasyonu ile ilkel hayvansal organizmların ortaya çıkışı arasındaki zamansal uyumun ne kesinlikte olduğu hala tartışılmaktadır Bununla birlikte kayaç ve moleküler saat analizlerine gore hayvanların ortaya çıkışı okyanusların hayvanlar için “yeterli oksijen seviyesine ulaşmasından onlarca milyon yıl önce gerçekleşmiş olabilirAraştırmacılar hem bu olasılığı deneysel teste tabi tutmayı, hem de ilkel hayvansal organizmalar için yeterli oksijen miktarının ne kadar olduğunu ortaya koymayı amaçlıyor
Yaşayan bütün hayvanların son ortak atasının çok büyük ihtimalle sünger benzeri bir yapıda olduğu tahmin edildiğinden deneylerde sünger kullanılmış Süngerin deneyler için iyi bir aday olarak belirlenmesinin bir diğer nedeni de süngerlerde metabolik olarak aktif olan hücrelerin genellikle suyla direkt temas halindeki yüzeylerde bulunması, bu nedenle oksijenin sudan uzun bir difüzyon yoluna gerek duymadan kolaylıkla bu hücrelere ulaşabiliyor olması nedeniyle bu organizmaların aslında tahmin edilenden daha düşük oksijen seviyelerinde yaşayabileceği varsayımıGrup deneylerinde Danimarka Kerteminde Fiyordu’nun organizmaların kendilerine yüksek seviyelerde oksijen sağlayabileceği yüzey sularından topladıkları süngerleri kullanıyor Süngerler oksijeni azaltılmış deniz suyuyla beslenen akvaryumlarda yetiştirilerek solunum oranları ve ortamlarda canlılıklarını sürdürebilme kabiliyetleri inceleniyor
Deneylerden alınan sonuçlar grubun varsayımlarını destekler biçimde: Süngerlerin ulaştığı oksijen doygunluk düzeyleri aslında ihtiyaç duydukları düşünülen seviyenin yarısının bile altında Ayrıca özellikle küçük süngerler bu düşük oksijen seviyelerinde hiçbir bozulma belirtisi göstermeden 24 güne kadar yaşayabiliyorBu bulguların ışığında araştırmacılar ilkel hayvansal organizmaların evrimde ortaya çıkışından önce de atmosfer ve okyanus oksijen seviyelerinin hayvansal organizmaların yaşamına elverecek durumda olduğunu yani evrimin bu ayağının aslında ekstradan bir oksijenasyona gerek duymadığını öne sürüyor Ekibe göre oksijenasyondan ziyade çok hücrelilik için gerekli olan gen kontrol ağlarının ve genler arası ilişkilerin ortaya çıkması örneğin hücrehücre arası bağları sağlayan yapısal proteinlerin, hücreler arası iletişimi sağlayan sinyal proteinlerinin ve organize gelişimi sağlayan transkripsiyon faktörlerinin gelişimi hayvansal evrimin kısıtlayıcı ve geciktirici faktörü olabilir
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
