Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

İmam-ı Gazali Kimdir

İmam-ı Gazali Kimdir
0
89

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
İmamı Gazali Kimdir
İmamı Gazali linin hayatı

İmamı Gazali, bugun bir kısmı İran toprakları icinde kalan Horasan'ın TUs şehrinde hicri 45 tarihinde (M 1058) doğmuş, yine TUs'un yakınlarındaki Tabira kasabasında 505'de 55 yaşında vefat etmiştir
Omrunun ilk seneleri ilim tahsiliyle gecmiş, orta yaşlarında ilmin zirvesine cıkmış, itibar ve hurmetin en muhteşemini gormuş, sonraki senelerinde ise buyuk bir fikri inkılab gecirerek ic alemine donmuş, ihlas ve tasavvuf mertebelerinde mesafe katetmiş, on bir seneyi bulan bir inzivaya girmiş Bundan sonra eski Gazali'yi bırakıp yeni Gazali olarak meydana cıkmıştır Son nefesine kadar da bu yeni Gazali'nin tamamen ahirete muteveccih niyet ve ihlası icinde devam etmiştir
Gazali'nin tahsile başlangıc tarihleri ibretlidir Bilgisi az, ama ihlası cok olan fakir babası, son gunlerini yaşarken vefalı bir dost alime vasiyette bulunmuş:
Bu iki cocuğum Ahmed ile Muhammed'i sana vasiyet ediyorum Bunların okumalarını te'min edip, ilim erbabı olmalarına sen yardımcı ol
Bu vasiyetten kısa zaman sonra vefat eden masum ve muhterem babanın iki oğlu, bu alimin himayesinde bir muddet mektebe gitmişler, ancak kendisi de fakir olan hoca efendi en sonunda gerceği soylemeye mecbur olmuş:
Evlatlarım, babanızın size bıraktığı miras tukendi Bundan boyle kendinizi himaye edecek bir medreseye, kaydolun Benim size bakacak halimin olmadığını siz de biliyorsunuz!
Kardeşi ile bir medreseye kaydolup okumaya başlayan Muhammed, sonraları bu durumlarını anlatırken der :
Aslında biz medreseye ilim elde edip, maişetimizi te'min etmek icin girmiştik Ama ilim oyle azizdir ki, kendisini dunyevi şeylere alet ettirmedi, bizi Allah icin calışmaya yoneltti
Gazali, talebelik devresinde TUs'tan uzaklara gitmeye başlar, CUrcan'da bulunan meşhur alim Cuveyni'yi de ziyaret edip, ilim ve irfanından mustefid olur Bu seyahatları sırasında bir ara TUs'a donerken eşkıyaların saldırısına da maruz kalır Soyguncular, kervanın diğer eşyaları arasında kendisinin yazdığı notları ile kitaplarını da gasbederler
Gazali buna hic tahammul edemez, arkalarından koştuğu eşkıyanın reisine sızlanır:
Ben ilim peşinde koşan bir talebeyim, tesbit ettiğim ilmi yazılarımı havi notlarım ve kitaplarım var aldığınız eşya icinde Bunları kaybedersem benim halim nice olur? Emeklerim boşa gider!
Eşkiya reisi buna kahkahayla cevap verir:
Sen nasıl ilim sahibisin ki, kağıtların elinden alınınca ortada kalıyorsun, sermayen yok olup gidiyor?
Bu cevap Gazali'de şimşekler cakmasına sebep olur Artık kitaplardaki ilme guvenmekten vazgecer, ilmi hafızasına alma gayreti başlar Ne okursa, ya ezberler, ya da fikir olarak hazmedip, ozetini benimsemeyi esas alır
Bu gayret ve azmi sayesinde kısa zamanda yaşadığı devir ve muhitin tek alimi olmaya namzet hale gelen Gazali, TUs'tan ayrılıp Bağdad'da, Nizamiye medresesine gelir Burada meşhur Nizamulmulk'un dikkatini ceker Nihayet en yuksek payeye erişerek Nizamiyye medresesinin başmuderrisliğine tayin edilir
Dort yıllık Nizamiye başmuderrisliği esnasında kendisini golgede bırakacak bir başka alim cıkamaz İtibar, nufuz, makam, mevki Devlet buyukleri nezdinde hurmet ve saygı en yuksek noktada
İşte tam bu sırada Gazali'den muthiş bir ruhu inkılap meydana gelir Herkesin, gıpta ve imrenme ile baktığı zirvedeki halini, o aldatıcı, oyalayıcı bir ihlassız hal olarak değerlendirmeye başlar Tıpkı Bediuzzaman'ın, Daru'1Hikmeti'1İslamiyede aza iken gecirdiği rUhi tekamul gibi bir enfusi ameliyata girişir
Gazali, Nizamiye'nin başmuderrisi iken gosterilen itibar ve hurmetin zirveye cıktığı bir sırada, Abbasi halifesi ve Selcuklu Başvezirinin buyuk ikram ve izzetlerine rağmen tatmin olmayıp ic alemine, kendi tefekkurune donmeye başlayınca, kesin kararlar verir
Bu sebeble dort yıldır suren meşhur başmuderrislik vazifesinden istifa ile Şam'a doğru yola cıkar Mana buyuklerini ziyaret edip, tasavvuf ehlinin hallerini inceledikten sonra Şam'ın meşhur Camii Emeviye'sinin geniş minaresi icinde inzivaya cekilir ve bu inziva, tam on bir yıl surer
Bu sırada zaman zaman mutevazi gruplara vaazlar verip, sohbetler yapan Gazali, eserler yazıp, tefekkure de dalmış, insanların halini, iltifat ve ikramlarının faniliğini, insanı gerceğin tatmin etmesi gereğini pek acık secik anlamış, derin feyizlere, ilhamlara mazhar olmuştur Tabiri caizse işte asıl murşid Gazali, bundan sonra meydana gelmiştir
Nitekim başmuderrisliği senelerindeki şohretli gunlerini anlatırken şoyle demektedir:
Kendi durumuna baktım, bir de ne goreyim, dunyevi alakalar icine dalmışım: Onlar beni her taraftan sarmışlar İşlerimi gozden gecirdim Onların en guzeli, okutup, oğretmekti Fakat bu sahada da ahiret icin ehemmiyetsiz ve faydasız şeylerle uğraşmışım! Zira oğretim sırasındaki niyetimi duşundum Baktım ki, Allah rızası icin değil, mevki ve şohret hissiyle hareket etmişim Bu halimle ucurumun kenarına geldiğime, eğer durumumu duzeltmek icin harekete gecmezsem ateşe yuvarlanacağıma kanaat getirdim
Goruluyor ki, buyuk ilim ve maneviyat adamı, bizlerin sevap derecesinde gorduğu bircok hususları bile riya ve ihlassızlık karışıyor endişesiyle terkediyor, cok derin bir ihlas ve manevi temizlik ameliyesine girmekten cekinmiyor
Elli beş senelik omru azizinin yarısından sonrasında boylesine bir ruhi inkılab gecirip kısmen dunyaya bakan eski Gazali'yi terkederek tamamıyla ahireti esas alan yeni Gazali'ye gecen İmamı Muhammed, bundan sonra kaleme aldığı eserlerinde daha başka bir ihlas ve manevi değerler manzumesi işlemeye muvafak oluyor
Nitekim Gazali, Şam'daki Emeviye Camii'ndeki on bir senelik inzivadan sonra kendi memleketi olan TUs'a donuşunde evinin iki yanına iki tane de ahiret evi manasında ek bina inşa ettiriyor Birinde fıkıhcıların kaldığı, otekisinde ise ehli tarikatın sakin olduğu bu iki dershaneye de nobetleşe giriyor, onların arasında omrunun son gunlerini yaşarken, hem Şafii fıkhı, hem de ehli sunnet tasavvufu konusunda bilgi veriyor, feyiz ve ilhamlara sebeb oluyor
Denebilir ki, Hazreti Gazali, omrunun son gunlerini, hem Şafii fıkhı, hem de tasavvuf yonunden en verimli şekilde yaşadı Nitekim son anlarını nasıl yaşadığı anlatılırken şu ibretli hatıra naklediliyor:
Gazali, son pazartesi gecesinde yine epeyce tasavvuf ve fıkıh dersi ile meşgul oldu Sabah, namazını kıldı Sonra hazırlattığı kefenini istedi Hemen getirdiler Kefeni opup başına koydu, yuzune surdu ve dedi ki: Ey benim Rabbim ve Malikim, emrin başım, gozum ustune olsun
Cevresindekiler ağlaşmaya başladılar, ama onda bir korku ve telaş yoktu Kıbleye karşı donup uzandı Birşeyler okuyordu Bir de baktılar ki, Hakk'ın emri vaki olmuş Beş yuzu aşan değerli eserlerin sahibi koskoca Huccetu'lİslam, sessiz, sedasız ruhlar alemine gocmuş
Erkek evladı olmadığından kız cocuklarından nesli devam eden Hazreti İmam, bunca eserlerine rağmen ancak ailesini idare edecek derecede miras bırakmıştır
Elli beş senelik omur icine sıkıştırdığı beşyuzu gecen eserin icinde İhyau'lUlUm, ElMunkızu mine'dDalal, Kimya'yı Saadet gibi değerli eserleri vardır, Kelam, felsefe, usulu fıkıh ilimlerine ait eserleri de kıymetlidir İslam aleminin halen her yanında okunan İhyau'1UlUm ceşitli dillere, bu arada Turkce'ye de tercume edilmiştir Allah makamını Cennet eylesin

TUs 450 Tabira 505
 
858,496Konular
981,654Mesajlar
29,726Kullanıcılar
yalanciyarimSon üye
Üst Alt