nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
İmamı Şafii
Cennet ile müjdelenmiş olan Ehli sünnet velcemaatin dört büyük mezhebinden biri olan Şafii mezhebinin reisidir
Adı, Muhammed bin İdris'tir
Dedesinin dedesi Şafi, Kureyş kabilesinden ve eshabı kiramdan olduğu için, Şafii adı ile ünlü olmuştur
Şafi'in dedesinin dedesi de Haşim bin Abdi Menaf'dır
150 (m767) senesinde Gazze'de doğdu 204 (m820)?de Mısır'da vefat etti
Kabri, Kurafe kabristanlığında büyük bir türbe içindedir
Henüz beşikte iken babası vefat etmişti
Annesi onu iki yaşında, ana memleketleri olan Mekke´ye getirdi
Orada büyüdü
Yedi yaşına gelince Kur´anı kerimi ezberledi
Bundan daha sonra ilim öğrenmeye başladı
Daha ufak yaşta iken Mekke´de bulunan zamanın ünlü âlimlerinin derslerine ve sohbetlerine devam etmeye başlamıştır
Kendisi, ilim öğrenmeye başladığı bu ilk günleri için şöyle demiştir:
Kur´lahzaı kerimi ezberledikten sonra aralıksız Mescidi harama gidip, fıkıh ve hadis âlimlerinden böylece çok istifade ettim Lakin fazla yoksul idik, bir yaprak kağıt almaya bile gücümüz yoktu Derslerimi ve öğrendiğim meseleleri yazmakta fazla bıkkınlık çekerdim
Mekke´deki bu ilk tahsilinden sonradan Arapçanın inceliklerini ve edebiyatını öğrenmek için, Huzeyl kabilesinin arasına gitti
Bu hususta da şöyle demiştir:
Ben Mekke´den çıktım Çölde Huzeyl kabilesinin yaşayışını ve dilini öğrendim Bu kabile, Arapların dil bakımından en fasihi idi Onlarla birlikte gezdim, dolaştım, ok atmayı öğrendim Mekke´ye döndüğüm vakit, bir çok rivayet ve edebiyat bilgilerine sahip olmuştum
Daha on yaşında iken, o zamanın en meşhur âlimi imamı Malik´in Muvattaadlı hadis kitabını, dokuz günde ezberlemiştir
Gençliğinin ilk yıllarında kendini tamamen ilme verip, Mekke´deki Süfyan bin Uyeyne, Müslim bin Halid ezZenci gibi fakih ve muhaddislerden ilim tahsil etti
Hadis, fıkıh, lügat ve edebiyatta çok yükseldi
Mekkeli gençler aralarında, ilimde parmakla gösterilen bir dereceye ulaştı
Tahsilinde en manâlı faz, imamı Malik hazretlerine talebe olmasıyla başlamıştır
Mekke´den Medine´ye gidip, imamı Malik´den ders almasını şöyle anlatmıştır:
Birincil zamanlar Mekke´de, Müslim bin Halid´den fıkıh öğrendim
O sırada Medine´de yer alan Malik bin Enes´in büyüklüğünü ve müslümanların imamı olduğunu işittim
Kalbime geldi ancak onun yanına gideyim, talebesi olayım
Daha Sonra onun meşhur eseri olan Muvattanın bir nüshasını, Mekke´de birinden her tarafta geri vermek üzere alıp dokuz günde ezberledim
Mekke valisine gidip, birini Medine valisine birisini de Malik bin Enes´e vermek üzere iki mektup alıp Medine´ye gittim
Medine´ye varınca, Medine valisine gidip ona ait olan mektubu verdim ve Medine valisi ile birlikte imamı Malik´in yanında gittik, imamı Malik dışarı çıktı
uzun boylu ve gayet heybetli bir görünüşü vardı Medine valisi, Mekke valisinin gönderdiği mektubu imama takdim etti
Mektupta
Muhammed bin İdris, annesi göre şerefli bir kimsedir Ve hali şöyle şöyledirdiye yazılı olan kısmı okuyunca
Sübhanallah! Resulullahın ilmi şöyle mi oldu oysa, mektup ile yazılıp, sorulup, talep olunurdedi
Ben de durumumu ve ilim öğrenmek istediğimi anlattım
Sözlerimi dinledikten sonradan bana baktı
Adın nedir, dedi
Muhammed´dir dedim
Ey Muhammed, dedi, ileride büyük bir şânın olacak, Allahü teâlâ senin kalbine bir nur vermiştir
Onu masiyetle söndürme!
Yarın birisi ile gel, sana Muvatta´yı okusun buyurdu
Ben de onu ezberledim, ezbere okurum dedim
Ertesi gün imamı Malik´e gelip okumaya başladım
Her ne süre, imamı üzme korkusundan okumayı ayrılmak istesem, benim hoş okumam onu hayretler içerisinde bırakır, ey genç daha oku derdi
Kısa zamanda Muvatta´yı bitirdim*
Cennet ile müjdelenmiş olan Ehli sünnet velcemaatin dört büyük mezhebinden biri olan Şafii mezhebinin reisidir
Adı, Muhammed bin İdris'tir
Dedesinin dedesi Şafi, Kureyş kabilesinden ve eshabı kiramdan olduğu için, Şafii adı ile ünlü olmuştur
Şafi'in dedesinin dedesi de Haşim bin Abdi Menaf'dır
150 (m767) senesinde Gazze'de doğdu 204 (m820)?de Mısır'da vefat etti
Kabri, Kurafe kabristanlığında büyük bir türbe içindedir
Henüz beşikte iken babası vefat etmişti
Annesi onu iki yaşında, ana memleketleri olan Mekke´ye getirdi
Orada büyüdü
Yedi yaşına gelince Kur´anı kerimi ezberledi
Bundan daha sonra ilim öğrenmeye başladı
Daha ufak yaşta iken Mekke´de bulunan zamanın ünlü âlimlerinin derslerine ve sohbetlerine devam etmeye başlamıştır
Kendisi, ilim öğrenmeye başladığı bu ilk günleri için şöyle demiştir:
Kur´lahzaı kerimi ezberledikten sonra aralıksız Mescidi harama gidip, fıkıh ve hadis âlimlerinden böylece çok istifade ettim Lakin fazla yoksul idik, bir yaprak kağıt almaya bile gücümüz yoktu Derslerimi ve öğrendiğim meseleleri yazmakta fazla bıkkınlık çekerdim
Mekke´deki bu ilk tahsilinden sonradan Arapçanın inceliklerini ve edebiyatını öğrenmek için, Huzeyl kabilesinin arasına gitti
Bu hususta da şöyle demiştir:
Ben Mekke´den çıktım Çölde Huzeyl kabilesinin yaşayışını ve dilini öğrendim Bu kabile, Arapların dil bakımından en fasihi idi Onlarla birlikte gezdim, dolaştım, ok atmayı öğrendim Mekke´ye döndüğüm vakit, bir çok rivayet ve edebiyat bilgilerine sahip olmuştum
Daha on yaşında iken, o zamanın en meşhur âlimi imamı Malik´in Muvattaadlı hadis kitabını, dokuz günde ezberlemiştir
Gençliğinin ilk yıllarında kendini tamamen ilme verip, Mekke´deki Süfyan bin Uyeyne, Müslim bin Halid ezZenci gibi fakih ve muhaddislerden ilim tahsil etti
Hadis, fıkıh, lügat ve edebiyatta çok yükseldi
Mekkeli gençler aralarında, ilimde parmakla gösterilen bir dereceye ulaştı
Tahsilinde en manâlı faz, imamı Malik hazretlerine talebe olmasıyla başlamıştır
Mekke´den Medine´ye gidip, imamı Malik´den ders almasını şöyle anlatmıştır:
Birincil zamanlar Mekke´de, Müslim bin Halid´den fıkıh öğrendim
O sırada Medine´de yer alan Malik bin Enes´in büyüklüğünü ve müslümanların imamı olduğunu işittim
Kalbime geldi ancak onun yanına gideyim, talebesi olayım
Daha Sonra onun meşhur eseri olan Muvattanın bir nüshasını, Mekke´de birinden her tarafta geri vermek üzere alıp dokuz günde ezberledim
Mekke valisine gidip, birini Medine valisine birisini de Malik bin Enes´e vermek üzere iki mektup alıp Medine´ye gittim
Medine´ye varınca, Medine valisine gidip ona ait olan mektubu verdim ve Medine valisi ile birlikte imamı Malik´in yanında gittik, imamı Malik dışarı çıktı
uzun boylu ve gayet heybetli bir görünüşü vardı Medine valisi, Mekke valisinin gönderdiği mektubu imama takdim etti
Mektupta
Muhammed bin İdris, annesi göre şerefli bir kimsedir Ve hali şöyle şöyledirdiye yazılı olan kısmı okuyunca
Sübhanallah! Resulullahın ilmi şöyle mi oldu oysa, mektup ile yazılıp, sorulup, talep olunurdedi
Ben de durumumu ve ilim öğrenmek istediğimi anlattım
Sözlerimi dinledikten sonradan bana baktı
Adın nedir, dedi
Muhammed´dir dedim
Ey Muhammed, dedi, ileride büyük bir şânın olacak, Allahü teâlâ senin kalbine bir nur vermiştir
Onu masiyetle söndürme!
Yarın birisi ile gel, sana Muvatta´yı okusun buyurdu
Ben de onu ezberledim, ezbere okurum dedim
Ertesi gün imamı Malik´e gelip okumaya başladım
Her ne süre, imamı üzme korkusundan okumayı ayrılmak istesem, benim hoş okumam onu hayretler içerisinde bırakır, ey genç daha oku derdi
Kısa zamanda Muvatta´yı bitirdim*