İmam Mehmet Şükrü Dörtbudak'ın hedefinde kadınlar ve çocuklar var

Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Mevlana Halid Camii İmamı Mehmet Şükrü Dörtbudak’ın bayanları ve çocukları maksat aldığı ortaya çıktı. Dörtbudak mevzuyla ilgili konuşmalarının imgesini, toplumsal medya hesabından paylaştı.

İlgili imgede Dörtbudak, bayanların tayt giymesiyle ilgili şunları söyledi:

“Geçenlerde hanımla birlikte dedik ‘Çarşıda biraz alışveriş’ yapalım. Lakin yola çıktık ne çıkalım, yani çıktığına bin pişman oluyorsun. Gözünü yerden kaldırmayacaksın lakin kafana ne çarparsa önüne duvar mı geliyor? Bayan mı geliyor? Kim geliyor çarpacaksın yani. Kız çocuğunu görüyorum, zavallı eğitilmemiş, ana-baba öğretmemiş. Bacağında bir tayt, ince, deri rengi, başında da başörtüsü. ‘Kızım yazık günah değil mi? Niçin ayağına bir pijama, bir etek giymedin?’ dedim. ‘İşte pijamam var’ dedi. Onu pijama zannediyor, onu örtü zannediyor. Bütün bedeninin sınırları, avret yerinin her tarafı ortada belirliyken, daracık ve sıkı sıkıya olan, deri renginde olan, bedeninin her şeyini belirli eden bir şeyi Allah aşkına söyleyin giysi olabilir mi, örtünme olabilir mi?”

Pedofiliye dem vurdu

Dörtbudak, öbür bir açıklamasında ise çocuklara elbise giydirilmesi nedeniyle pedofili cürmünün arttığını savundu.

Dörtbudak, “Aile olarak, ana-baba olarak, reis olarak, çocuklarımızı güzel eğitmek, İslama nazaran giysi kuşamlarını, namazlarını, ibadetlerini, Kuranlarını… Bayram vesilesiyle görüyoruz sokaklarda, kız çocuklarına giydirdikleri elbiseler. Aman yarabbi. ‘E çocuktur.’ Çocuktur var mı? Çocuk kendinden alıştıracaksın. Çocuğun kolu, göğsü, her tarafı açık, atlet üzere elbiseler, küçük etek bacak açık ondan sonra pedofili kabahattir. Pedofili akımı sen körüklüyorsun. Sen insanların gözüne tahrik edici şeyler ortaya koyarsan, batının getirdiğinden giysiyi, edebi, ahlakı aileye koyarsan, çoluk çocuğuna yaşatırsan alışılmış ki toplum bozulur, natürel ki pedofilik cürümler da artar. Tavşana kaç diyoruz, tazıya tut diyoruz. Evvel kabahati, aksiyonu oluşturacak ortamları yok etmek lazım” tabirlerini kullandı.

"İstismarı yasal hale getirmektedir"

Cumhuriyet'in haberine nazaran evvel Çocuklar ve Bayanlar Derneği’nden Avukat Armağan Gökçe Baykal, Dörtbudak’ın bayanları ve çocukları maksat alan açıklamasını Cumhuriyet.com.tr’ye kıymetlendirdi. Baykal, İmam Mehmet Şükrü Dörtbudak’ın açıklamalarıyla pedofiliyi yasallaştırdığını söyledi.

Baykal, “Açıklamayı bir ‘kamu görevlisinin’ yapması durumu daha da vahim hale getiriyor. Her şeyden evvel çocuklara karşı cinsel istismar hatalarında fail ile empati yapmak yapılan en yaygın yanılgı. Bu yanılgıyı, çocuklara karşı işlenen bir cinsel kabahat için ‘Önce cürmü, hareketi oluşturacak ortamları yok etmek lazım’ diyen Dörtbudak’ın açıklamasında da görüyoruz. Bu görüş; cinsel istismara münasebet yaratmak ve yasal hale getirmektir. Fakat unutulmamalıdır ki hiçbir münasebet bu hareketi meşrulaştırmayacağı üzere aksiyonu yasallaştırma yanlışı da cürmün işlenmesinin önünü açar. Toplumdaki gericiliğin bir tezahürü olarak ortaya çıkan cinsel istismar kabahatleri, çocuğun kapalı bir toplumda sessiz kalacağını, yaşadıklarını yakınlarıyla bile paylaşmayacağını kabulle çıkıyor. Evvel Çocuklar ve Bayanlar Derneği olarak çocuğun cinsel istismarı hatasının da bayana karşı şiddet cürümleri üzere politik olduğuna inanıyoruz” sözlerini kullandı.

Baykal açıklamasının devamında, “Devlet vazifelisi sıfatını taşıyan kimseler tarafından yapılan bu çeşit açıklamalar, maalesef bu kabahatlerin politik olduğu gerçeğini destekliyor. Çocukların insanca şartlarda, refah içinde büyüyebileceği bir hayat hayali kuruyoruz, bu hayali gerçekleştirmek için de uğraşa devam edeceğiz” diye konuştu.

İlk defa olmuyor

Kamuoyunda ‘Cübbeli Ahmet’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ve İmam Halil Konakcı bayanları maksat almıştı. Ünlü, “Müslüman bayana, islamın dışı bir dinden bayan tıpkı yabancı erkek kararındadır. Müslüman bayan, kafire bayanların yanında da erkek varmış üzere oturacak” derken, Halil Konakcı ise “Sokaklar kasap dükkanı üzere. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor artık” tabirlerini kullanmıştı.