Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kırık sandalyeye oturtulan İmamoğlu, davette yaptığı konuşmada Erdoğan'a 'Sandalyesi sallanıyor dediler, senin de koltuğun sallanıyor' kelamlarıyla seslendi. İmamoğlu, Ahmet Türk'ün masasına ise, 'Ahmet Türk’ü bir defa daha kucaklamak istiyorum' diyerek gitti.
Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanması nedeniyle, İnönü ailesinin Kandilli’deki meskeninde bir buluşma düzenledi.
CHP Genel Lider Yardımcıları Faik Öztrak, Oğuz Kaan Salıcı, yabancı diplomatlar, Ahmet Türk, Celal Doğan, Yorgo Papandreu, CHP milletvekilleri ve birtakım belediye liderlerinin katıldığı yemekte konuşan Ekrem İmamoğlu, “Demokrasiyi, hukuku ve vicdanı yanından ayırmayan idareler olmalı” derken, Erdoğan'a yönelik, “Sandalyesi sallanıyor dediler, senin de koltuğun sallanıyor” ifadesini kullandı.
'AHMET TÜRK'Ü BİR DEFA DAHA KUCAKLAMAK İSTİYORUM'
Cumhuriyet gazetesi Yayın Direktörü Aykut Küçükkaya, buluşmaya ait bir köşe yazısı kaleme aldı:
Sevinç İnönü, Ekrem İmamoğlu ve Papandreu’nun konuşmalarının akabinde İmamoğlu ailesi, Sevinç İnönü’yle birlikte masaları gezdi. Ahmet Türk’ün masasına gelindiğinde birbiri arkasına “mesajlar” veriliyordu. Geceye katılan konukların en fazla alkışladığı isim Ahmet Türk’tü... Türk, Celal Doğan’la birlikte tıpkı masadaydı. İmamoğlu, bu masaya, Diyarbakır’daki ziyareti anımsatarak, “Ahmet Türk’ü bir kez daha kucaklamak istiyorum” diyerek geldi. İçişleri Bakanlığı’nca Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı misyonundan alınan Ahmet Türk ise İnönü ailesiyle, Sevinç Hanım’la bir anda geçmişe, 1990’lı yıllara gittiğini belirterek şunları söylüyordu:
“Demokratik bir ortamda yeni bir dönemin kapısının açılmasını umutediyorum...”
Bu kelamlar üzerine İmamoğlu’nun yorumu, “Her lafla atışılır, bu lafla atışılmaz” oluyordu. Devamında, “Türkiye’yi bir avuç insanın iradesi yönetemez.İstanbul’da bunu gösterdik. Kazandık, bunu değiştirdik. Türkiye’yi yöneten bir avuç insanın iradesini de değiştirebiliriz” kelamları yeniden konukların alkışlarıyla kesiliyordu.