Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Fakat ortalarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişmekte olan iktisatların keskin bir inişin akabinde geçmişteki çizgisine döneceğine işaret etti.
Reuters’in haberine nazaran, IMF 20 Ocak’ta yayınladığı ‘Küresel Ekonomik Görünüm’ raporunda 2020 yılı global büyüme varsayımını %3.4’ten %3.3’e düşürürken, 2021 yılı için büyüme öngörüsünü de %3.6’dan %3.4’e çekti.
IMF raporunda, 2019’da 2.9 olan global büyümenin, 2020’de 3.3’e, 2021’de ise 3.4’e çıkmasının beklendiği tabir edildi. Raporda, şöyle dendi: “Küresel büyümenin gidişatı, beklenenden daha düşük bir performans sergileyen ve gelişmekte olan piyasalar ile gelişmekte olan ekonomiler (Brezilya, Hindistan, Meksika, Rusya ve Türkiye dahil) için keskin bir düşüşü izleyen tarihi normlara geri dönüşü yansıtıyor.”
Rapora nazaran, gelişmekte olan Avrupa’da büyümenin 2019’daki %1.8 düzeyinden 2020-2021’de %2.5’a yükselmesi bekleniyor. Bu sayı ekim ayında açıklanan beklentiden ise %0.1 puan daha yüksek bir büyümeye işaret ediyor. Kelam konusu güzelleşme, Orta ve Doğu Avrupa’da devam eden güçlü büyüme, Rusya ekonomisindeki canlanma ve finansal şartların daha az kısıtlayıcı olmasıyla birlikte Türkiye ekonomisindeki toparlanmayı yansıtıyor.
Geçen üç ayda piyasaları, para siyaseti ve yatırımcıların ABD-Çin ticaret tansiyonundan kaynaklı tavırları yönlendirdi.
Para siyasetleri piyasaları desteklemeyi sürdürürken; ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 25 baz puanlık siyaset faizi indirimi, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) aylık 20 milyar avroluk net varlık alımlarını tekrar başlatması, Çin Merkez Bankası’nın orta vadeli borç verme oranını 5 baz puan indirmesi ve Türkiye’nin siyaset faizini 450 baz puan düşürmesi piyasaları destekledi.
ABD-Çin tansiyonunda ise yakın vakitte tamamlanan Birinci Kademe Ticaret Muahedesi dahil olmak üzere medyada yer alan haberler piyasaların bir ileri bir geri hareket etmesine neden oldu.
Çin’de finansal şartlar genel olarak tıpkı kalırken, şirket değerlemeleri yükseliş kaydetti. Türkiye, Rusya, Polonya, Meksika, Hindistan ve Brezilya’nın da ortalarında olduğu gelişmekte olan ekonomilerde şartlar güzelleşmeye devam etti. Bu durum büyük oranda, faiz oranları ve dış borçlanma maliyetlerindeki düşüşten kaynaklandı.
