İngilizce Aşk sozleri
ingilizce aşk mesajları ve anlamları
İngilizce Aşk Mesajları
I love to love, love is knowing what the search is never going to leave for nothing
Sev seni seveni, aşk nedir bileni, arama hic boşuna bırakıp gideni
Gather the worlds most beautiful flowers and bouquets made to give you my love
Dunyanın en guzel ciceklerini toplayıp buket yaptım sana sevgimi sunmak icin
The most beautiful portion of a girl, kissing lips, and not the heart is being stolen
Bir kızın en guzel ceyizi; opulmemiş dudakları ve calınmamış kalbidir
You love me as much as I love you that I love you as much as you love me Ill know
Sen beni benim seni sevdiğim kadar sev ki, ben senin beni benim seni sevdiğim kadar sevdiğini bileyim
My heart does not extinguish the hope of kindling, how the hell are after you, I love you, and during combustion, the ashes returned to you if I have the fire
Sonmesin gonlumun umit cırası, nasıl olsa cehennem senden sonrası, bendeyse sevip yanma sırası, kullere donsem de ateşim sen ol
You have about you, just like cigarettes are the same Smoke the eyes, the lips of ashes You only have a difference My cigarette, I, me, if youre burning
Sen var ya sen, aynı sigaram gibisin Dumanı gozlerin, kulu dudakların Yalnız aranızda bir fark var Sigaramı ben, beni ise sen yakıyorsun
I also doubt that I love you love me, because love is silent, Love is dumb
Seni seviyorum diyenin Sevgisinden şuphe et, cunku Aşk sessiz, Sevgi dilsizdir
Was based on the absence of the seasons change without you without you but I was in the morning with my lips with laughing eyes if I forgot to laugh at you
Yokluğuna dayandım sensizde sabah oldu sensizde mevsimler değişti ama dudaklarımla gulsem de gozlerimle gulmeyi unuttum sayende
I think the idea of the most beautiful thing you think of me when you think you think I will have to think
Duşunuyorum da duşuncelerin en guzeli senin beni duşunup duşunmediğini duşunurken duşunduğunu duşunuyor olmam olsa gerek
One day, all the beauty of life you want to go to death in abandon and come to my side, Ill show it to you without you is death discrimination
Bir gun hayatın tum guzelliklerinden vazgecip de olume gitmek istersen yanıma gel, gel ki sana sensizliğin olum olduğunu gostereyim
If you would one day be the one perk of Action for the network, you cry tears until the person does not abase
Eğer bir gun olur da birisi icin ağlarsan başını dik tut ki gozyaşların seni ağlatan kişi kadar alcalmasın
People ornament of the face, the face of the frieze: eye, piece of mind: language, language is the case of the ornament
İnsanın susu; yuz, yuzun susu: goz , aklın susu: dil, dilin susu sozdur
Things I loved before, are now for saLe
(onceden sevdiğim herşey şimdi satılık)
Here is a little story that I made up So Lets make believe
( benim uydurduğum bir hikaye bu, o zaman kendimizi inandıralım)
Im just a crazy kind of girl I wanna shop around , Ive just begun
Dont wanna settle down
( ben cılgın bır kızım alışveriş yapmak ıstıyorum)
Dont be scared of your shadow You cant hide from your sorrow
( Golgenden korkma , kaderinden saklanamazsın )
I lie and I lie and I lie till theres no turning back;I dont know why
(Yalan soyluyorum yalan soyluyorum donuşu olmayana dek;Bilmiyorum neden)
No longer waiting, remove illusions;No more complaining, forget confusion
(uzun beklemeler yok,ilizyonları kaldır;daha fazla yakınmak yok,karışıklığı unut)
I dont know who to trust no surprise;Everyone feels so far away from me
(Bilmiyorum kime guveneceğimi şaşırmadan; Herkes benden uzaktaymış gibi geliyor)
I tried so hard;And got so far;But in the end;It doesnt even matter
(O kadar cok denedim;Ve o kadar uzaklaştım;Ama en sonunda;hicbir onemi kalmadı)
know that i cant get over you;cause everything i see is you and i dont want no substitute;baby i swear its deja vu
(seninle baş edemediğimi bil; cunku gorduğum herşey sensin ve yedeğini istemiyorum; bebeğim yemin ederim bu bir deja vu)
No one will love you the way I do;No one will love you;Love you like I do;It will never be the same
(hic kimse seni benim sevdiğim şekilde sevmeyecek;hic kimse seni sevmeyecek;benim sevdiğim gibi;asla aynı olmayacak)
Im so over being blue;Cryin over you;And Im so sick of love songs;So tired of tears;So done with wishing you were still here;Said Im so sick of love songs so sad and slow
(Cok hayalciyim; Sana ağlarken; Ve aşk şarkılarına hastayım; Gozyaşlarına cok yorgunum;Senin hala burada benimle olmanı dilerken; Dedi ki aşk şarkılarına hastayım cok uzucu ve yavaşlar)
yOure the Only One fOr me, I wOnt let anyOne get in Our way
(Sen benim birtanemsin, kimsenin bizim yolumuza cıkmasına izin vermem)
My heart will always remember Our beautiful memOries(L)
( Kalbim hep hatirlayacak bizim guzel anılarımızı )
prOmise yOu wOnt fOrget thOse sOft imprints we left in the snOw(F)
(karda biraktigimiz izleri birakmayacagina soz ver)
I just think abOut yOu, when I feel sO lOnely
( Kendimi yanliz hissetigimde Seni duşunuyorum )
The day I met yOu, I knew yOu were the One(L)
(Seninle tanistigimiz ilk gun benim Birtanem oldugunu biliyordum)
When I clOse my eyes, I can feel yOu entering my heart
( Gozlerimi kapattigimda Kalbime girdigini hissedebiliyorum)
On the day I met yOu, sO much happiness came tO me
(Seni tanidigim gun oyle cok mutlu oldum ki)
I believed that it was too hard to fall in love at first, but that was what I thought before I saw you
(Ilk goruşte aşkın cok zor olduguna inanirdim, ama bu seni gormeden onceydi)
When I ran intO lOve, I tOok yOur hand
(Aşka koştugumda, senin elinden tuttum)
Always be my love
(Her zaman benim aşkım ol)
I remember all the time that i had with yOu, and nOw I really miss you
(Seninle gecirdigim zamanimi hatirliyorum, ve simdi seni gercekten cok ozluyorum)
True love has no end
(Gercek askin sonu yoktur)
I hate that I lOve yOu
(Nefret ediyorum seni sevmemden)
You see that shackle? Im Your sLavee!
(Kelepcelerı Goruyormusun ? Ben senın KoLenim)
Ive become so numb , i cant feeL you theree
(Cok hissizleştim , senin burda olduğunu biLe hissedemiyorum! )
Do you ever wanna run away? Do you locked yourself in your room , with the radio on turned up so loudNo one hears your screaming
(Hic uzaklara kacmak istedinmi? kendını hıc odana kitledinmiradyonun kısık sesını arttırarakHıc kımse duymaz senın cığlıklarını)
Ive become so numb , i cant feeL you theree
(Cok hissizleştim , senin burda olduğunu biLe hissedemiyorum! )
ingilizce aşk mesajları ve anlamları
İngilizce Aşk Mesajları
I love to love, love is knowing what the search is never going to leave for nothing
Sev seni seveni, aşk nedir bileni, arama hic boşuna bırakıp gideni
Gather the worlds most beautiful flowers and bouquets made to give you my love
Dunyanın en guzel ciceklerini toplayıp buket yaptım sana sevgimi sunmak icin
The most beautiful portion of a girl, kissing lips, and not the heart is being stolen
Bir kızın en guzel ceyizi; opulmemiş dudakları ve calınmamış kalbidir
You love me as much as I love you that I love you as much as you love me Ill know
Sen beni benim seni sevdiğim kadar sev ki, ben senin beni benim seni sevdiğim kadar sevdiğini bileyim
My heart does not extinguish the hope of kindling, how the hell are after you, I love you, and during combustion, the ashes returned to you if I have the fire
Sonmesin gonlumun umit cırası, nasıl olsa cehennem senden sonrası, bendeyse sevip yanma sırası, kullere donsem de ateşim sen ol
You have about you, just like cigarettes are the same Smoke the eyes, the lips of ashes You only have a difference My cigarette, I, me, if youre burning
Sen var ya sen, aynı sigaram gibisin Dumanı gozlerin, kulu dudakların Yalnız aranızda bir fark var Sigaramı ben, beni ise sen yakıyorsun
I also doubt that I love you love me, because love is silent, Love is dumb
Seni seviyorum diyenin Sevgisinden şuphe et, cunku Aşk sessiz, Sevgi dilsizdir
Was based on the absence of the seasons change without you without you but I was in the morning with my lips with laughing eyes if I forgot to laugh at you
Yokluğuna dayandım sensizde sabah oldu sensizde mevsimler değişti ama dudaklarımla gulsem de gozlerimle gulmeyi unuttum sayende
I think the idea of the most beautiful thing you think of me when you think you think I will have to think
Duşunuyorum da duşuncelerin en guzeli senin beni duşunup duşunmediğini duşunurken duşunduğunu duşunuyor olmam olsa gerek
One day, all the beauty of life you want to go to death in abandon and come to my side, Ill show it to you without you is death discrimination
Bir gun hayatın tum guzelliklerinden vazgecip de olume gitmek istersen yanıma gel, gel ki sana sensizliğin olum olduğunu gostereyim
If you would one day be the one perk of Action for the network, you cry tears until the person does not abase
Eğer bir gun olur da birisi icin ağlarsan başını dik tut ki gozyaşların seni ağlatan kişi kadar alcalmasın
People ornament of the face, the face of the frieze: eye, piece of mind: language, language is the case of the ornament
İnsanın susu; yuz, yuzun susu: goz , aklın susu: dil, dilin susu sozdur
Things I loved before, are now for saLe
(onceden sevdiğim herşey şimdi satılık)
Here is a little story that I made up So Lets make believe
( benim uydurduğum bir hikaye bu, o zaman kendimizi inandıralım)
Im just a crazy kind of girl I wanna shop around , Ive just begun
Dont wanna settle down
( ben cılgın bır kızım alışveriş yapmak ıstıyorum)
Dont be scared of your shadow You cant hide from your sorrow
( Golgenden korkma , kaderinden saklanamazsın )
I lie and I lie and I lie till theres no turning back;I dont know why
(Yalan soyluyorum yalan soyluyorum donuşu olmayana dek;Bilmiyorum neden)
No longer waiting, remove illusions;No more complaining, forget confusion
(uzun beklemeler yok,ilizyonları kaldır;daha fazla yakınmak yok,karışıklığı unut)
I dont know who to trust no surprise;Everyone feels so far away from me
(Bilmiyorum kime guveneceğimi şaşırmadan; Herkes benden uzaktaymış gibi geliyor)
I tried so hard;And got so far;But in the end;It doesnt even matter
(O kadar cok denedim;Ve o kadar uzaklaştım;Ama en sonunda;hicbir onemi kalmadı)
know that i cant get over you;cause everything i see is you and i dont want no substitute;baby i swear its deja vu
(seninle baş edemediğimi bil; cunku gorduğum herşey sensin ve yedeğini istemiyorum; bebeğim yemin ederim bu bir deja vu)
No one will love you the way I do;No one will love you;Love you like I do;It will never be the same
(hic kimse seni benim sevdiğim şekilde sevmeyecek;hic kimse seni sevmeyecek;benim sevdiğim gibi;asla aynı olmayacak)
Im so over being blue;Cryin over you;And Im so sick of love songs;So tired of tears;So done with wishing you were still here;Said Im so sick of love songs so sad and slow
(Cok hayalciyim; Sana ağlarken; Ve aşk şarkılarına hastayım; Gozyaşlarına cok yorgunum;Senin hala burada benimle olmanı dilerken; Dedi ki aşk şarkılarına hastayım cok uzucu ve yavaşlar)
yOure the Only One fOr me, I wOnt let anyOne get in Our way
(Sen benim birtanemsin, kimsenin bizim yolumuza cıkmasına izin vermem)
My heart will always remember Our beautiful memOries(L)
( Kalbim hep hatirlayacak bizim guzel anılarımızı )
prOmise yOu wOnt fOrget thOse sOft imprints we left in the snOw(F)
(karda biraktigimiz izleri birakmayacagina soz ver)
I just think abOut yOu, when I feel sO lOnely
( Kendimi yanliz hissetigimde Seni duşunuyorum )
The day I met yOu, I knew yOu were the One(L)
(Seninle tanistigimiz ilk gun benim Birtanem oldugunu biliyordum)
When I clOse my eyes, I can feel yOu entering my heart
( Gozlerimi kapattigimda Kalbime girdigini hissedebiliyorum)
On the day I met yOu, sO much happiness came tO me
(Seni tanidigim gun oyle cok mutlu oldum ki)
I believed that it was too hard to fall in love at first, but that was what I thought before I saw you
(Ilk goruşte aşkın cok zor olduguna inanirdim, ama bu seni gormeden onceydi)
When I ran intO lOve, I tOok yOur hand
(Aşka koştugumda, senin elinden tuttum)
Always be my love
(Her zaman benim aşkım ol)
I remember all the time that i had with yOu, and nOw I really miss you
(Seninle gecirdigim zamanimi hatirliyorum, ve simdi seni gercekten cok ozluyorum)
True love has no end
(Gercek askin sonu yoktur)
I hate that I lOve yOu
(Nefret ediyorum seni sevmemden)
You see that shackle? Im Your sLavee!
(Kelepcelerı Goruyormusun ? Ben senın KoLenim)
Ive become so numb , i cant feeL you theree
(Cok hissizleştim , senin burda olduğunu biLe hissedemiyorum! )
Do you ever wanna run away? Do you locked yourself in your room , with the radio on turned up so loudNo one hears your screaming
(Hic uzaklara kacmak istedinmi? kendını hıc odana kitledinmiradyonun kısık sesını arttırarakHıc kımse duymaz senın cığlıklarını)
Ive become so numb , i cant feeL you theree
(Cok hissizleştim , senin burda olduğunu biLe hissedemiyorum! )