Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

İngilizce Aşk Nickleri Anlamlarıyla

İngilizce Aşk Nickleri Anlamlarıyla

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
ingilizce aşk nickleri türkçe manalı


You see that shackle? I'm Your sLavee!
(Kelepcelerı Goruyormusun ? Ben senın KöLenim)


I've become so numb , i cant feeL you theree
(Fazla hissizleştim , senin burda olduğunu biLe hissedemiyorum! )

Do you ever wanna run away?Do you locked yourself in your room , with the radio on turned up so loudNo one hears your screaming

(Hic uzaklara kacmak istedinmi? kendını hıc odana kitledinmiradyonun kısık sesını arttırarakHıc kımse duymaz senın çığlıklarını)

She said I'm leavingCause He cant take the painIt is hard to continue this love it aint same
(gidiyorum dedi çünkü acıya dayanamıyordubu aşka dewam etmek zordu we hicbirsey benzer değildi)

Things I loved before, are now for saLe
(evvelden sewdiğim hersy acilen satılık)

Here is a little story that I made up So Let's make believe
( benım uydurduğum bir öykü bu,o vakit kendımızı ınandıralım)

I'm just a crazy kind of girl I wanna shop around , I've just begun
Don't wanna settle down
( ben cılgın bır kızım alıswerıs yapmak ıstıyorumdaha yenı basladım durulmak ıstemıorm)

Don't be scared of your shadow You can't hide from your sorrow
( Gölgenden korkma , kaderinden saklanamazsın )

I lie and I lie and I lie till there's no turning back;I don't know why
(Yalan söylüyorum yalan söylüyorum dönüşü olmayana değin;Bilmiyorum niçin)

oh tonight you killed me with your smile so beautiful and wild so beautiful
(bu gece gülüşünle beni öldürdün öylesine hoş ve vahşiceki öylesine hoş)


No longer waiting, remove illusions;No more complaining, forget confusion
(uzun beklemeler değil,ilizyonları kaldır;daha pozitif yakınmak yok,karışıklığı unut)

I don't know who to trust no surprise;Everyone feels so far away from me
(Bilmiyorum kime güveneceğimi şaşırmadan;Cümbür Cemaat benden uzaktaymış gibi geliyor)

I tried so hard;And got so far;Bacak in the end;It doesn't even matter
(böylece çok denedim;Ve böylece uzaklaştım;Fakat en sonunda;hiçbir önemi kalmadı)

know that i can't get over you;'cause everything i see is you and i don't want no substitute;baby i swear it's deja vu
(seninle baş edemediğimi bil;çünkü gördüğüm herşey sensin ve yedeğini istemiyorum;bebeğim ant ederim bu bir deja vu)

No one will love you the way I do;No one will love you;Love you like I do;It will never be the same
(hiç kimse seni benim sevdiğim şekilde sevmeyecek;hiç kimse seni sevmeyecek;benim sevdiğim gibi;katiyen benzer olmayacak)

I'm so over being blue;Cryin over you;And I'm so sick of love songs;So tired of tears;So done with wishing you were still here;Said I'm so sick of love songs so sad and slow
(Çok hayalciyim;Sana ağlarken;Ve aşk şarkılarına hastayım;Gözyaşlarına çok yorgunum;Senin hala burada benimle olmanı dilerken;Dedi ancak aşk şarkılarına hastayım çok üzücü ve yavaşlar)

Strange infatuation seems to grace the evening tide;I'll take it by your side;Such imagination seems to help the feeling slide
(akşam vakti garip karasevda hoş görünür;bn onu senin yanından alacağımn;böyle hayal gücü hislerin kaymasına tezgâhtar olur)

I Take the plan, spin it sidewaysI Fall Without you, I'm Nothing
(benplan yaparım yol kenarlarına ağ örerimbnyenilirimsensiz ben bir hiçim)

I've never written a love songThat didn't end in tearsMaybe you'll rewrite my love songIf you can replace my fearsI need your patience and guidance
(gözyaşları içinde sonsuz bir aşk şarkısı yazmadımBelki benim aşk şarkımı baştan yazabilirsinEğer korkularımı silebilirsenSenin hoşgörüne ve rehberliğine ihtiyacım var)

You put me through
(sen beni doğru ifade ediyorsun)

You won't cry for my absence, I know Because you forgot me long ago
( Benim yokluğum için ağlamayacaksın, biliyorum Çünkü Beni çok önce unuttun )

Though I'd die to know you love me I'm all alone
(Beni sevdiğini anlamak için ölmeye razı olmama rağmen Ben adamakıllı yalnızım )

listen to each drop of rain whispering secrets in rain
(yağmurun her damlasını dinle yağmurda sırlar fısıldıyorlar )

You're too important for anyone
(Sen birisi için çok önemlisin)

i will anekdot be drowned by your thoughtless screaming
(senin akılsız çığlıkların aralarında boğulmayacağım)

You will never be good enough
(Asla yeterince iyi olmayacaksın)

I have lived and I died for you
(Ben senin için yaşadım ve öldüm)

perfect by nature icons of self indulgence
just what we all need more lies about a world that never was and never will be

(Allah Vergisi kusursuz Kendine hoşgörünün simgeleri Hepimizin tek ihtiyac duyduğu şey
bir dünya hakkında daha pozitif yalan Hiç var olmamış ve olmayacak olan) *
 
858,478Konular
981,307Mesajlar
29,567Kullanıcılar
Üst Alt