iltasyazilim
FD Üye
a Muslim View : bir müslüman bakışı perspektifi
abandoning Prayer (Salaat)
Aisha : Ayşe
AlFatihah : Fatiha suresi
Alhamdulillah : elhamdulillah
Allah as the Most Supreme Lord : en yüce Rab olarak Allah
Allah knows better : Allah en iyisini bilir
Allah ta’alaa : Allah’u teala
Allah's Messenger(peace be upon him) : Allah’ın elçisi(rahat huzur onunla)
almighty : herşeye gücü yeten
And He (swt) said (which means): Peygamber efendimizden bahsederken
as stated in the Quran : Kuran’da ifade bulduğu gibi
AsalamoAlaikum Brothers & Sisters
Ash hadu an la ilaha illah llah wa ash hadu anna muhammadan rasulullah
meaning: I bear witness that there is no god worthy of worship but
Allah and I bear witness that Muhammad is His Messenger
Assalaamu alaikum : Esselamu aleyküm
As'salaamu Alaikum Sistersshukran to all of you who
responded to
attitude : davranış tutum
ayat : ayet
bible : kitabı mukaddes
Bismillah Ar Rahman Ar Raheem : Bismillahirrahmanirrahim
by the permission of Allaah : Allah’ın izniyle
colonization : sömürgeleştirme
componion :
counterpart : suret kopya
crisis : bunalım
deify : tanrılaştırmak
devoulty : dini bütün
dictate : emretmek gerektirmek
dismiss : reddetmek
disputing the Quran : Kuran’ı tartışmak
Dua : dua
Duah : dua
ego (ing) : kibr : kibir
encourge : cesaret vermek
exploitation : sömürü istismar
faith : din inanış
fitnah : fitne
forum : fikirlerin görüşülüp tartışılması
gain : artış
garb : kıyafet
glory : ihtişam
Greatness of Allah Subhaanahu Wa ta'ala : Allah’ın yüceliği
hadith : hadis
halal : helal
He (Rasulullah) : O Resulullah
heal : iyileştirmek
hereafter :
hostility : düşmanlık
in Need of your Prayers : dualarınıza muhtacım
inshallah : inşallah
ignorance : cahillik cehalet
imam : imam
in need of your prayers : dualarınıza muhtacım
inshaallah : inşallah
islam forbade : islam yasaklar
islamic garb : islami giyim
it mention in the Hadith
Jews and Christians : yahudiler ve hıristiyanlar
jihad : cihad
khilafat : hilafet
Lord : Rab Allah Tanrı (büyükle yazılınca)
madrasah : medrese
masyaAllah : maşaallah
monotheism: tek Tanrı inancı
None but Allah is the Capable : Sadece Allah herşeye kadirdir
None is the sustainer other than Allah : Sadece Allah’ın herşeye gücü yeter
notion : görüş
obey : itaat etmek
orientalist : doğu bilimci
peace and Blessings : şükür ve lutuf
peace and blessings of (SAV)
penalty : ceza
polytheism : çok Tanrılı inanç
promote : desteklemek
Rasullilah Allahu alayhi wasalaam
Rasulullah (Sallallaahu Alayhi Wasallam) : S A V
sahabah : sahabe componion of SAW
sahabi (radiya Allahı an) : sahabe (RA)
SAW : SAV
Say: He is Allah the One and Only Allah The SelfSufficient Master Whom all
creatures need He does not have children, nor was He given birth to
And there is none coequal or comparable unto Him
scholar : ilim sahibi
serenity : huzur
servant of Allah : Allah’ın hizmetkarı
shahadah (ie, testimony) : Şehadet (tanık olma)
shahadah : şahadet : testimony
shirk : şirk
shukran : şükran
sin : günah
social evil : toplumsal kütülük zarar
soorah : sure
soorah AlIkhlaas : ihlas suresi
state : bildirmek
subjugation : boyun eğdirme
surahs : sure
tafseer : tefsir
tauhid : tevhid
tenet : prensip çaba gayret
testimony : şahadet
the Quran states : kuran ifade eder ki
the verdict of Qur'an : Kuran’ın hükmü
trace : bir olayın tarihini safha safha vermek
tribulation : sıkıntı
tyranny : zulüm
unique : eşsiz
usury : yüksek faiz
verdict : kanı hüküm
verse : ayet
verse of the Koran : kuran ayeti
abandoning Prayer (Salaat)
Aisha : Ayşe
AlFatihah : Fatiha suresi
Alhamdulillah : elhamdulillah
Allah as the Most Supreme Lord : en yüce Rab olarak Allah
Allah knows better : Allah en iyisini bilir
Allah ta’alaa : Allah’u teala
Allah's Messenger(peace be upon him) : Allah’ın elçisi(rahat huzur onunla)
almighty : herşeye gücü yeten
And He (swt) said (which means): Peygamber efendimizden bahsederken
as stated in the Quran : Kuran’da ifade bulduğu gibi
AsalamoAlaikum Brothers & Sisters
Ash hadu an la ilaha illah llah wa ash hadu anna muhammadan rasulullah
meaning: I bear witness that there is no god worthy of worship but
Allah and I bear witness that Muhammad is His Messenger
Assalaamu alaikum : Esselamu aleyküm
As'salaamu Alaikum Sistersshukran to all of you who
responded to
attitude : davranış tutum
ayat : ayet
bible : kitabı mukaddes
Bismillah Ar Rahman Ar Raheem : Bismillahirrahmanirrahim
by the permission of Allaah : Allah’ın izniyle
colonization : sömürgeleştirme
componion :
counterpart : suret kopya
crisis : bunalım
deify : tanrılaştırmak
devoulty : dini bütün
dictate : emretmek gerektirmek
dismiss : reddetmek
disputing the Quran : Kuran’ı tartışmak
Dua : dua
Duah : dua
ego (ing) : kibr : kibir
encourge : cesaret vermek
exploitation : sömürü istismar
faith : din inanış
fitnah : fitne
forum : fikirlerin görüşülüp tartışılması
gain : artış
garb : kıyafet
glory : ihtişam
Greatness of Allah Subhaanahu Wa ta'ala : Allah’ın yüceliği
hadith : hadis
halal : helal
He (Rasulullah) : O Resulullah
heal : iyileştirmek
hereafter :
hostility : düşmanlık
in Need of your Prayers : dualarınıza muhtacım
inshallah : inşallah
ignorance : cahillik cehalet
imam : imam
in need of your prayers : dualarınıza muhtacım
inshaallah : inşallah
islam forbade : islam yasaklar
islamic garb : islami giyim
it mention in the Hadith
Jews and Christians : yahudiler ve hıristiyanlar
jihad : cihad
khilafat : hilafet
Lord : Rab Allah Tanrı (büyükle yazılınca)
madrasah : medrese
masyaAllah : maşaallah
monotheism: tek Tanrı inancı
None but Allah is the Capable : Sadece Allah herşeye kadirdir
None is the sustainer other than Allah : Sadece Allah’ın herşeye gücü yeter
notion : görüş
obey : itaat etmek
orientalist : doğu bilimci
peace and Blessings : şükür ve lutuf
peace and blessings of (SAV)
penalty : ceza
polytheism : çok Tanrılı inanç
promote : desteklemek
Rasullilah Allahu alayhi wasalaam
Rasulullah (Sallallaahu Alayhi Wasallam) : S A V
sahabah : sahabe componion of SAW
sahabi (radiya Allahı an) : sahabe (RA)
SAW : SAV
Say: He is Allah the One and Only Allah The SelfSufficient Master Whom all
creatures need He does not have children, nor was He given birth to
And there is none coequal or comparable unto Him
scholar : ilim sahibi
serenity : huzur
servant of Allah : Allah’ın hizmetkarı
shahadah (ie, testimony) : Şehadet (tanık olma)
shahadah : şahadet : testimony
shirk : şirk
shukran : şükran
sin : günah
social evil : toplumsal kütülük zarar
soorah : sure
soorah AlIkhlaas : ihlas suresi
state : bildirmek
subjugation : boyun eğdirme
surahs : sure
tafseer : tefsir
tauhid : tevhid
tenet : prensip çaba gayret
testimony : şahadet
the Quran states : kuran ifade eder ki
the verdict of Qur'an : Kuran’ın hükmü
trace : bir olayın tarihini safha safha vermek
tribulation : sıkıntı
tyranny : zulüm
unique : eşsiz
usury : yüksek faiz
verdict : kanı hüküm
verse : ayet
verse of the Koran : kuran ayeti