Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
İngiltere'de başbakanlık için yarışan Dışişleri Bakanı Liz Truss'ın ülkeye yasa dışı yollarla giren göçmenleri Ruanda'ya hudut dışı etme programına Türkiye'yi de dahil etmek istediği tez edilmişti. O argümanlara Dışişleri Bakanlığı'ndan karşılık geldi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss'ın, İngiltere'nin Ruanda ile yaptığı sığınmacı mutabakatının bir benzerini Türkiye ile de yapmayı talep edeceği tarafındaki haberlere ilişkin 'Tüm ülkeleri, göç konusunda memleketler arası yükümlülüklerini yerine getirmeye ve eşit sorumluluk üstlenmeye davet ediyoruz.' açıklamasını yaptı.
"İddiaların temelsiz olmasını ümit ediyoruz"
Bilgiç, 'Sayın Truss'a atfen basında yer alan bu argümanların temelsiz olmasını ümit ediyoruz.' ifadelerini kullandı.
Sekiz yıldır dünyada en fazla mülteciye mesken sahipliği yapan Türkiye'nin üçüncü ülkelerin talebi üzerine daha fazla yük alması, bunun da ötesinde iltica hakkı konusundaki milletlerarası düzenlemelerle bağdaşmayan bir yaklaşımın içinde yer almasının kelam konusu olmadığını belirten Bilgiç şunları kaydetti:
'Türkiye rastgele bir ülkenin sığınmacı kampı yahut hudut muhafızı olmayacak, üçüncü ülkelerin milletlerarası yükümlülüklerini hiçbir biçimde devralmayacaktır. Kaldı ki, bu tavrımızı, geçtiğimiz yıl Afgan sığınmacılar konusunda çıkan misal haberlerin akabinde da kamuoyuyla paylaşmıştık. Bu çerçevede, tüm ülkeleri, göç konusunda memleketler arası yükümlülüklerini yerine getirmeye ve eşit sorumluluk üstlenmeye davet ediyoruz.'
İngiltere ve Ruanda ortasında sığınmacı anlaşması
İngiltere'ye yasa dışı yollarla ulaşan göçmen ve sığınmacıların Ruanda'ya gönderilmesi için 14 Nisan'da iki ülke ortasında Göç ve Ekonomik Kalkınma İştiraki muahedesi imzalanmıştı.
Anlaşmaya insan hakları kuruluşları ve birçok siyasi reaksiyon göstermişti.
13 Haziran'da Temyiz Mahkemesi, yargıçlar, göçmen ve sığınmacıları Ruanda'ya götürecek birinci uçuşun yapılabileceğine hükmetmişti.
Bireysel müracaatları da reddedilen sığınmacıların avukatları, uçağın kalkmasına saatler kala AİHM'e müracaat yapmıştı.
Sığınmacıları Ruanda'ya taşıyacak birinci uçak kalkıştan çabucak evvel AİHM'in itirazıyla boşaltılmış, İngiliz hükümeti hayal kırıklığı yaşarken planı protesto eden bölümler kararı memnuniyetle karşılamıştı.
