Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Bilim insanları, beynimizin nasıl çalıştığı ile ilgili araştırmalarına hız kesmeden devam ediyor. Ameliyat geçiren epilepsi hastalarıyla gerçekleştirilen yeni bir çalışma, sinirbilimcilere bir "düşüncenin" insan beyninde nasıl bir hareketlenmeye neden olduğunu detaylı bir şekilde izleme imkanı sundu.
Beyindeki sinyallerin bir bölgeden diğerine geçişini izlemeye yönelik önceki çalışmalar elektroensefalografi (EEG) ve fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) gibi yöntemlere dayanırken; Berkeley California Üniversitesi'ndeki bilim insanları tarafından gerçekleştirilen yeni çalışmada elektrokortikografi (ECoG) adlı hassas bir teknik kullanıldı ve nöronların elektriksel aktivitesi kaydedildi.
Paylaşılan bilgilere göre çalışma, 16 katılımcı ile gerçekleştirildi ve her bir katılımcıya nöral aktiviteleri izlenirken kendi elektrot düzenlemelerine karşılık gelecek şekilde farklı görevler verildi. Bu görevler bir uyarıcıyı dinleyip yanıt vermek, ekranda bulunan bir görüntüyü takip etmek, bir hareket gerçekleştirmek gibi gerçekleştirmesi basit ancak beynin farklı bölgelerinin çalışmasını gerektiren görevlerdi.
Elde edilen sonuçlar araştırmacılar için herhangi bir sürpriz sunmadı. Bununla birlikte prefrontal korteksin aktiviteleri kontrol etme konusundaki rolü, açık bir şekilde görülmüş oldu. Bazı görevlerde beynin birden fazla bölgesinin aktif hale geldiği görüldü ki bu durum, sinirbilimci Robert Knight'ın deyimiyle frontal korteksin bir orkestra şefi gibi rol aldığını ortaya koydu.
Beyindeki düşüncelerin hareketlerini gösteren kayıt
Çalışmanın baş yazarı olan sinirbilimci Avgusta Shestyuk, fMRI çalışmalarının görevlerin zorlaştıkça prefrontal kortekste daha fazla aktivite kaydettiğini hatırlatırken; çalışmada ortaya çıkan asıl "garipliğin" beynin farklı bölgelerinin çalışma zamanlaması oldu. Bir uyarıcıya yanıt veren alanlar, çoğu zaman daha uyarıldığı sırada aktif hale geliyordu. Shestyuk'a göre bu, bazı insanların neden karşı uyarını dinlemeden yanıt verdiğini ortaya koyuyor.
