nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Rüya esnasında insan beyninin alıştırma şekli üzerine çoğu araştırma yapılıyor Bu araştırmalarda, rüyalar nasıl oluşuyor, rüyaların gerçekleşme olasılığı var mı, rüyalardaki olaylar, simgeler, semboller hakiki yaşam için bir işaret olabilir mi ve sanki birçok sorulara yanıt aranıyor Bunlara girmeden önce, acayip olan birkaç rüya olayından bahsedelim
Kanadalı Doktor Banting, şeker hastalığı hastalığının çare yöntemi üstünde çalışıyordu Araştırmalarında diyabetin insülin ile ilişkisini bulmuş ama birleştirememişti Banting bir gece rüyasında bu birleşimi görür ve tedavide insülini kullanır Bu çalışması kendisine Nobel Ödülü getirir
ABD başkanlarından Lincoln, ölümünden bir süre önce, bir arkadaşına rüyasında kendisinin bir suikaste kurban gideceğini gördüğünü söyler Evinde kendi ölümüne ağlamaklı insanlar görmüş ve arasında dolaşmış Sonradan bir odada kendi tabutunu görmüş ve oradakilere kim olduğunu sormuş Tabutun başında nöbet tutan askerler başkan olduğunu söylemişler Çok tuhaftır ancak Lincoln bir suikaste uğramış ve hayatını kaybetmiştir
Bir diğer misal de Danimarka ’lı fizikçi Bohr ile ilgilidir Atom ile ilgilendiği sıralarda bir rüya görür Bohr Rüyasında atomun çekirdeğinin civarda dönen elektronları görmüş, benzer güneş sisteminde etki alanında dönen gezegenler gibi Uyandığı vakit kafasındaki soruların cevapları hazırmış Bu buluşu ona Nobel Ödülü kazandırmış
Rüyalar defalarca bu netlikte ve bu kalitede değildir elbet Ama bu örnekler, insan beyninin uyurken bile hatta rüya görürken bile nasıl etkin olduğunun götergesidir
REM (Rapid Eye Movements, Çabuk Göz Hareketleri)
İnsanların, uyurken gözlerinde meydana gelen hareketlenmeler, 1953 yılında başlangıçta fark edilmiş Bu anlarda görülen rüya ile insanların, işitsel ve görsel sezgi ve duyguları arasındaki ilişki, yani bir anlamda rüyaların biyolojik içeriği en ince ayrıntısına kadar anlaşılmış değildir yine de bugün rüyaların, uykunun daha çok bu REM dönemlerinde görüldüğü kabul ediliyor Normal 8 saatlik bir uyku döneminde 45 defa REM süreci izlenir Uykunun başlarında bu süreçler fazla kısa olmasına karşılık, uykunun son bölümlerinde 30 dakikaya değin çıkabiliyor Bir uyku döneminde toplam REM süresi ise 90120 dakika aralarında değişiyor
REM hemen göz kapakları kapalıdır ama göz bebekleri sürekli hareket halindedir Yarı bir olay yaşanıyormuş gibi göz bebekleri aralıksız kıpırdar Bu anlarda beyin üstünde yapılan ölçümlerde beyin dalgalarının, uykunun öteki anlarından hatta açıkgöz olduğu anlardan ayrı olduğu görülmüştür
Rüyaların ruh kadar mı yoksa beyin kadar mı görüldüğü konusu da tartışılmıştır Ancak ruh konusu metafizik bir konudur Görünmeyen bir kavramdır Ama beyin ölçülebilen ve izlenebilen bir organdır Bundan Böyle elde, rüya esnasında beynin işlediği yönünde daha maddi veriler var Beyinde rüya görülen anlarda teta dalgaları oluşuyor Ölçümlemelerde bu dalgalar tesbit edildiği sırada denekler uyandırıldığında, deneklerin yüzde 80 ’i rüyalarını hatırladıklarını söylemiştir Ancak derin uykularından uyandırılan deneklerin sadece yüzde 7 ’si rüyalarını anlatabilmiştir
Sonuç
Rüyaları bilimsel olarak inceleyen bilim dalına oniroloji denir Bilim adına bunca çalışmaya karşın, hala rüyalar ile ilgili çeşitli varsayımlar üstünde çalışamalar sürmektedir Çünkü rüyaların ayrıntılarıyla beyin ile ilgili olup olmadığı, eğer beyin ile ilgiliyse beynin hangi kısmı ile kontrol altında tutulduğu, beyinde tek bir merkezin mi yahut aniden fazla merkezin mi rüya görmeyi sağlandığı ve rüyaların insan bedeni ve zihni ile nasıl bir irtibat içinde olduğu konuları netlik kazanmamıştır
Sonuçta insan yaşamının ortalama 60 yılının yaklaşık 5 yılı, hatırlansın ya da hatırlanmasın rüyalar görmekle geçiyor Ve daha uzunca bir zaman rüyalar üzerindeki araştırmaların süreceği sanılıyor
Kanadalı Doktor Banting, şeker hastalığı hastalığının çare yöntemi üstünde çalışıyordu Araştırmalarında diyabetin insülin ile ilişkisini bulmuş ama birleştirememişti Banting bir gece rüyasında bu birleşimi görür ve tedavide insülini kullanır Bu çalışması kendisine Nobel Ödülü getirir
ABD başkanlarından Lincoln, ölümünden bir süre önce, bir arkadaşına rüyasında kendisinin bir suikaste kurban gideceğini gördüğünü söyler Evinde kendi ölümüne ağlamaklı insanlar görmüş ve arasında dolaşmış Sonradan bir odada kendi tabutunu görmüş ve oradakilere kim olduğunu sormuş Tabutun başında nöbet tutan askerler başkan olduğunu söylemişler Çok tuhaftır ancak Lincoln bir suikaste uğramış ve hayatını kaybetmiştir
Bir diğer misal de Danimarka ’lı fizikçi Bohr ile ilgilidir Atom ile ilgilendiği sıralarda bir rüya görür Bohr Rüyasında atomun çekirdeğinin civarda dönen elektronları görmüş, benzer güneş sisteminde etki alanında dönen gezegenler gibi Uyandığı vakit kafasındaki soruların cevapları hazırmış Bu buluşu ona Nobel Ödülü kazandırmış
Rüyalar defalarca bu netlikte ve bu kalitede değildir elbet Ama bu örnekler, insan beyninin uyurken bile hatta rüya görürken bile nasıl etkin olduğunun götergesidir
REM (Rapid Eye Movements, Çabuk Göz Hareketleri)
İnsanların, uyurken gözlerinde meydana gelen hareketlenmeler, 1953 yılında başlangıçta fark edilmiş Bu anlarda görülen rüya ile insanların, işitsel ve görsel sezgi ve duyguları arasındaki ilişki, yani bir anlamda rüyaların biyolojik içeriği en ince ayrıntısına kadar anlaşılmış değildir yine de bugün rüyaların, uykunun daha çok bu REM dönemlerinde görüldüğü kabul ediliyor Normal 8 saatlik bir uyku döneminde 45 defa REM süreci izlenir Uykunun başlarında bu süreçler fazla kısa olmasına karşılık, uykunun son bölümlerinde 30 dakikaya değin çıkabiliyor Bir uyku döneminde toplam REM süresi ise 90120 dakika aralarında değişiyor
REM hemen göz kapakları kapalıdır ama göz bebekleri sürekli hareket halindedir Yarı bir olay yaşanıyormuş gibi göz bebekleri aralıksız kıpırdar Bu anlarda beyin üstünde yapılan ölçümlerde beyin dalgalarının, uykunun öteki anlarından hatta açıkgöz olduğu anlardan ayrı olduğu görülmüştür
Rüyaların ruh kadar mı yoksa beyin kadar mı görüldüğü konusu da tartışılmıştır Ancak ruh konusu metafizik bir konudur Görünmeyen bir kavramdır Ama beyin ölçülebilen ve izlenebilen bir organdır Bundan Böyle elde, rüya esnasında beynin işlediği yönünde daha maddi veriler var Beyinde rüya görülen anlarda teta dalgaları oluşuyor Ölçümlemelerde bu dalgalar tesbit edildiği sırada denekler uyandırıldığında, deneklerin yüzde 80 ’i rüyalarını hatırladıklarını söylemiştir Ancak derin uykularından uyandırılan deneklerin sadece yüzde 7 ’si rüyalarını anlatabilmiştir
Sonuç
Rüyaları bilimsel olarak inceleyen bilim dalına oniroloji denir Bilim adına bunca çalışmaya karşın, hala rüyalar ile ilgili çeşitli varsayımlar üstünde çalışamalar sürmektedir Çünkü rüyaların ayrıntılarıyla beyin ile ilgili olup olmadığı, eğer beyin ile ilgiliyse beynin hangi kısmı ile kontrol altında tutulduğu, beyinde tek bir merkezin mi yahut aniden fazla merkezin mi rüya görmeyi sağlandığı ve rüyaların insan bedeni ve zihni ile nasıl bir irtibat içinde olduğu konuları netlik kazanmamıştır
Sonuçta insan yaşamının ortalama 60 yılının yaklaşık 5 yılı, hatırlansın ya da hatırlanmasın rüyalar görmekle geçiyor Ve daha uzunca bir zaman rüyalar üzerindeki araştırmaların süreceği sanılıyor