İnsan Hafızası Nasıl Çalışır? kavrama, anı, bellek, beyin hücresi, us, düşünce geliştirme, akıl teknikleri, anı, hatırlama, insan beyni, insan hafızası, kısa süreli akıl, nöronlar, algılayıcı faz, uzun süreli zihin 1549353458 1549353458 insanhafizasinasilcalisir5c5941f6ef5ebinsanhafizasinasilcalisir5c5941f6ef5ebinsanhafizasinasilcalisir5c5941f6ef5eb Hafızanız hakkında ne kadar çok şey bilirseniz onu nasıl geliştirmeniz gerektiğini de öyle iyi bilirsiniz Bu yüzden de hafızanızın nasıl işlediğini anlatan bu yazıda kendiniz için yeterli data bulabileceğinizi düşünüyoruz Bebeğinizin birincil ağlayışı… Büyükannenizin yaptığı kurabiyelerin tadı… Okyanus esintisinin kokusu Bunlar hayatınızın sürekli tecrübelerini oluşturan hatıralardır Size kendinizi anlatırlar Tanıdığınız insanlarlayken ve yerlerdeyken bu hatıralar geçmişinizle şimdiniz birbirine bağlar, geleceğinizin iskeletini oluşturur Yani bizi biz yapan şey hatıralarımızdır Birçok insan hatırlar sahip oldukları bir şeymiş gibi konuşur İyi görmeyen gözleri veya hoş saçları gibi Ama hafıza vücudunuzun bir parçası gibi varlığını sürdürmez Dokunabileceğiniz bir şey değildir Fikir, anımsama sürecine işaret eden bir kavramdır Geçmişte birçok uzman hafızayı, içinde bilgilerin saklandığı bambaşka us dosyaları gibi anlatmayı severdi Diğerleriyse hafızayı, insan kafasının altında bulunan nöral süperbilgisayarlara benzetiyordu Ama bugün uzmanlar, hafızanın bundan fazla daha kompleks ve anlaşılmaz olduğuna, beynin tek bir noktasında bulunmadığına ve beynin genelinde gerçekleşen bir süreç olduğuna inanıyor Bu sabahleyin kahvaltıda ne yediğinizi hatırlıyor musunuz? Aklınıza sadece bir tabak içinde peynir zeytin geliyorsa bunu sıra dışı bir nöral yoldan çekip almamışsınız demektir Bu anı, son derece karışık bir yapıcı gücün, her birimizde varolan ve beyne yayılmış ağ biçimli hücrelerden gelen öbür izlenimleri bir araya getiren bir gücün sonucudur ‘Hafızanız’ herkes anıların yaratılması, depolanması ve yeniden hatırlanması konusunda ayrı roller oynayan bir sistemler grubundan oluşur Beyin bilgiyi alışılagelmiş olarak işledikten daha sonra tüm bu öbür sistemler çok iyi bir biçimde birlikte çalışarak emrindeki düşünceleri oluşturur Tek bir anı gibi görünen şey, gerçekte karışık bir yapıdır Eğer bir nesneyi düşünürseniz (mesela kalem diyelim) beyniniz bu nesnenin adını, biçimini, fonksiyonunu ve sayfaya değdiğinde çıkardığı sesi hatırlayacaktır Bir kalemin nasıl olduğuna dair anıların her bir parçası, beynin farklı bölgelerinden kazanç Kalemin bütüncül olarak imgesi, beyin kadar ayrı bölgelerden faal olarak her tarafta yapılandırılır Nörologlar, bu bölümlerin sürekli bir tüm meydana getirmek üzere nasıl bir araya geldiklerini henüz anlamaktadır Bisiklete biniyorsanız bisikleti nasıl kullandığınızın hatırası, bir dizi beyin hücresinden gelir Buradan diğer bir adrese nasıl gittiğinizin hafızası başka bir hücreden gelir Bir araba güvenli olmayan biçimde size yaklaştığında hissettiğiniz dehşet hafızası da başka bir hücreden gelir Ama bambaşka ayrı gerçekleşen bu zihinsel tecrübeleri siz hiç ayrım etmezsiniz Zaten bu anıların beynin başka bölgelerinden geldiğini de bilmezsiniz Çünkü bir arada fazla güzel bir harmoni içinde çalışırlar Aslına bakılırsa uzmanlar nasıl hatırladığınız ve nasıl düşündüğünüz aralarında belli bir farklılık olmadığını bile söylüyor Kesinlikle bu bilim adamlarının sistemin nasıl işlediğini iyice buldukları anlamına gelmez Hâlâ anımsama işini bütün olarak nasıl gerçekleştirdiklerini ya da hatırayı çağırma sürecinde neler olduğunu anlayabilmiş değiller Beynin hatıraları nasıl düzenlediği ve bu hatırların nereden alınıp nerede depolandığına dair incelemeler, onlarca yıldır beyin araştırmacıları için bitmek bilmeyen bir konu olmuştur Lakin bilinçli tahminler yürütebilecek değin bilgi vardır Zihin süreçleri kodlamayla başlar, depolamayla sürer ve sonunda da geri getirme gerçekleşir Akıl Kodlama Hafızanın oluşturulmasında birincil adım kodlamadır Bu, kökenini duyulardan bölge ve algıyla başlayan biyoloji ile ilgili bir fenomendir Mesela âşık olduğunuz ilk kişinin hatırasını düşünün O kişiyle karşılaştığınızda görsel sisteminiz büyük muhtemelen göz ve saç rengi gibi somut özellikleri kaydetmiştir İşitsel sisteminiz de gülüşlerinin tınısını almış olabilir Büyük olasılıkla kokuları da aklınızda yer edindi Dokunuşlarını hissetmiş bile olabilirsiniz Bu bambaşka duyguların her biri beynin bu algıları tek bir tecrübe aşağıda, o kişiye ait tecrübeniz aşağıda toplamasını sağlayan beyin çıkıntısı isimli kısmına gider Uzmanlar, frontal korteks adı bahşedilen beynin bir diğer kısmıyla beraber beyin çıkıntısının bu çeşitli dedektör girdileri tahlil etmekle ve hatırlanmaya değer olup olmadığına karar vermekle yükümlü olduğuna inanıyor Eğer öylelerse uzun dönemli hafızanızın bir parçası olabiliyorlar Daha önce de belirtildiği üzere bu farklı data parçaları, beynin bambaşka bölgelerinde depolanıyor Bu parçaların sonra nasıl tanımlanıp geri getirildiği ve sürekli bir fikir oluşturduğuysa henüz bilinmiyor Zihin algıyla başlasa da elektrik ve kimya dili kullanılarak kodlanır ve depolanır Alıştırma biçimi de şudur: Sinir hücreleri, asap kavşağı adı bahşedilen bir noktada diğer hücrelerle bağlanır Beyindeki bütün faaliyetler, mesajlar taşıyan elektrikli dürtülerin hücreler arasındaki boşluklardan atladığı bu asap kavşaklarında olur Bir nabzın bu boşluktan elektrikle atımı, asap taşıyıcısı (nörotransmitter) adı bahşedilen kimyasal ileticilerin salınımını tetikler Bu asap taşıyıcıları hücreler arasındaki boşluklarda dağılarak kendilerini yakınlardaki hücrelere bağlarlar Her bir beyin hücresi, buna aynı binlerce temas kurarak tipik bir beyne takriben 100 trilyonluk asap kavşağı verebilir Bu elektrikli dürtüleri algılayan beyin hücresi kısımlarına dendrit adı verilir Dendritler, yakınlardaki beyin hücrelerine ulaşabilen beyin hücresi tüyleridir Beyin hücreleri arasındaki temas belirlenmiş değildir Aralıksız değişir Beyin hücreleri, farklı veri işleme türlerinde uzmanlaşan gruplar hâlini alarak bir ağ içinde çalışır Bir beyin hücresi bir diğerine sinyal gönderirken ikisi arasındaki asap kavşağı kuvvetlenir Aralarındaki sinyal gönderisi ne dek artarsa tahvil da böylece artar Böylece her yeni tecrübeyle beyniniz maddesel yapısını yavaşça değiştirir Gerçekten beyninizi nasıl kullandığınız, beyninizin nasıl organize olacağına karar vermesinde muavin olur Bilim adamlarının yoğrukluk adını verdiği bu elastikiyet baştan sona beyniniz hiç hasar almamış gibi kendini bitmiş programlayabilir Dünyayı öğrenip deneyimledikçe ve sinir kavşaklarıyla dendritlerde değişimler yaşandıkça beyninizde daha pozitif senet yaratılır Beyin tecrübelerinize bir cevap olarak kendini defalarca düzenler; tecrübe, eğitim ya da çalışmayla ortaya çıkan dış girdilerin etkileriyle tetiklenerek hatırları oluşturur Bu değişimler kullanımla güçlenir ve siz yeni bilgiyi öğrenip baştan ettikçe beyinde kompleks veri ve us devreleri yapılanır Mesela bir şarkıyı sırt sırta çalarsanız kesin hücrelerin belli bir sırayla canlandırılması, bu canlandırmanın daha sonraları kolayca yapılmasını sağlar Sonuç: O şarkıyı çalmada daha başarılı olursunuz Daha hızlı ve daha az hatayla çalarsınız Yeterince pratik yaparsanız çok iyi denilecek seviyeye ulaşırsınız Ama birkaç hafta çalışmaya ara verir, daha sonra da şarkıyı çalmaya kalkarsanız bundan böyle çok iyi olmadığınızı fark edebilirsiniz Beyniniz, kısa bir vakit önce çok iyi bildiğiniz bir şeyi unutmaya başlamıştır bile Bir hafızayı hiç silinmeyecek biçimde kodlamak için öncelikle dikkat vermelisiniz defalarca her şeye dikkat edemeyeceğinizden günlük karşılaştığınız şeylerin birçok bir filtreden geçer ve yalnızca birkaç uyarıcı bilincinize geçer Farkına vardığınız her şeyi hatırlıyor olsaydınız hafızanız daha sabahtan evden çıkmadan ağzına dek dolardı Bilim adamlarının kesin olmadığı şey, uyarıcının sensör girdi evresinde mi yoksa beyin onun önemini algıladıktan sonra mı denetlendiği Tanıdık şeyse bilgiye bahşedilen dikkatin hatırlama konusunda en önemli faktörü oluşturuyor olabileceği Kısa ve Uzun Süreli Us Bir hatıra oluşturulduğunda depolanması gerekir (ne kadar kısa olsa da) Çoğu bilirkişi, hatırları üç biçimde sakladığımızı söyler: Önce sensör evrede, sonra kısa süreli hafızada, nihayetinde de (bazı hatıralar için geçerlidir) uzun süreli hafızada Her şeyi beynimizde depolama ihtiyacı duymadığımızdan insan hafızasının ayrı evreleri, bizi jurnal olarak karşılaştığımız data selinden koruyacak bir filtre görevi görür Hatıraların yaratılışı algıyla başlar Algılama esnasında bilginin işlenmesi, başlıca saniyenin çok ufak bir parçası dek süren kıs asensör evrede gerçekleşir Görsel biçimler, ses ya da dokunma gibi bir algının uyarıcı geldikten bir süre sonradan daha devam etmesine müsade veren şey algılayıcı hafızanızdır Bu birincil parıltıdan sonra algılanan his kısa süreli hafızada depolanır Kısa süreli hafızanın oldukça sınırlı bir kapasitesi vardır Aynı anda yirmi ya da otuz saniyeliğine yediden fazla bilgiyi tutamaz Dağıtılmış fikir stratejileri kullanarak bu kapasiteyi artırabilirsiniz Örneğin 8005840392 gibi on haneli bir sayı kısa süreli hafızanız için çok uzun olabilir Ama telefon numarasıymış gibi bölümlere ayrıldığında 8005840392 siz telefon açana kadar kısa süreli hafızanızda kalabilir Benzer şekilde bu numarayı kendinize her tarafta ederek de kısa süreli düşünce saatini tekrar başlatma işlemini durdurabilirsiniz Önemli bilgiler yavaş yavaş kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya aktarılır Veri ne değin sık tekrarlanır ya da kullanılırsa uzun süreli hafızaya geçmesi ya da ‘kalması’ ihtimali böylece artı olur (Bu yüzden ders çalışmak insanların sınavlarda daha iyi sonuçlar almasını sağlar) Sınırlı olan, hızla kaybolan sensör ve kısa süreli hafızaların tersine uzun süreli us, sınırsız ölçüde bilgiyi sonsuz bir süre diliminde saklayabilir Ahali, önceden bildikleri bir şeylerle ilgili bilgileri daha basit gizleme eğilimindedirler, çünkü bu veri onlara daha çok şey ifade eder ve zaten uzun süreli hafızalarında yer alan bir bilgiyle zihinsel bağlantısını kurabilirler Bu sebeple de sıradan bir hafızası olan biri emin bir konu hakkında daha derin bilgiler anımsayabilir Birçok insan uzun süreli hafızayı genellikle ‘akıl’yı düşünürken kullanır Oysa çoğu uzman, bilginin önce algılayıcı ve kısa süreli hafızalardan geçmesi gerektiğini, sonra uzun süreli hafıza olarak saklanabileceğini söyler