iltasyazilim
FD Üye
Sual: Niçin insanlar tam bir huzura kavuşamıyor?
CEVAP
Dünyada, dertsiz, sıkıntısız insan yoktur Dünya, mümin için huzur yeri değildir Azap yeri de değildir Esas huzur ve azap yeri, ahirettir Dünya, ahiretin tarlasıdır Yani dünya kazanç yeridir Dünyada ne ekilirse, ahirette o biçilecektir Her nimet, bir külfet karşılığıdır Külfet de sıkıntısız olmaz Fakire göre, zenginin sıkıntısı daha çok olur Zengin, arabası ile giderken, benzini biter, arızalanır, tekeri patlar Yedek parça ve tamirci arar Bütün bunlar birer sıkıntıdır Zenginin borçları, alacakları da olur Alacaklarını toplamak, borçlarını ödemek için devamlı sıkıntı içindedir Malı çok olanın, sıkıntısı da çok olur
Mümin, diğer insanlara göre daha çok sıkıntı çeker Çünkü müslüman, komşularının ve diğer insanların eziyetlerine katlanır Bunlar da birer sıkıntıdır Helal kazanmak ve ebedi yurduna azık hazırlamak için yorulur Bunlar da birer sıkıntıdır Müslüman için asıl huzur Cennettedir Çünkü dünya, mümin için sıkıntı yeridir Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Dünya müminin zindanı ve kıtlık yıllarıdır Dünyadan ayrılınca zindandan ve kıtlıktan kurtulmuş olur) Hakim
Dünyada, müminden bela, sıkıntı eksik olmaz Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Mümin, kertenkele deliğine girse de, ona eza edecek biri musallat olur) Beyheki
Sıkıntılar, musibetler, günahlara kefaret olur Sıkıntı istememeli; fakat sıkıntılardan da şikayet etmemelidir! Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Belayı nimet, rahatı musibet saymayan, kâmil mümin değildir) Taberani
Dünyanın faydasız eğlenceleri, tatlı sanılan şeyleri, ahiret azabıdır Ahiret için çalışırken çekilen sıkıntılar ise, ahiretin en tatlı meyvesidir Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Dünyanın tatlılığı, ahiretin acılığıdır Dünyanın acılığı ise, ahiretin tatlılığıdır) Hakim
Okul, iş hayatı için bir vasıtadır İmtihanları başarı ile verip okuldan mezun olmak gerekir Vasıtaya gaye gibi sarılmak, hep okulda kalmayı istemek akıl kârı değildir Diploma almadan hayata atılmak da iyi değildir Okula gitmekten gaye, diploma sahibi olmaktır İşte dünya, bir okul gibidir İman sahibi olmak da diploma almak gibidir Talebenin maksadı, okulu başarı ile bitirip hayata atılmaktır Müminin gayesi de, dünyadan iman ile ahirete gitmektir Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Dünyasını seven, ahiretine, ahiretini seven dünyasına zarar verir Devamlı olanı, geçici olana tercih edin!) Hakim
Sıkıntılar, müminin günahlarının affına ve ahirette derecesinin yükselmesine sebep olacağı için bir nimettir
Yunus Emre diyor ki:
Bir söz diyeyim sana, dinle canın var ise
Tamahkâr olma sakın, aklın sana yar ise
Gördün yârin eğridir, neyin varsa ver kurtul
Büyüklerden öğüttür, işittiğin var ise
Baktın yarin sadıktır, köle ol kapısında
Çıkar ciğerin yedir, eğer çâren var ise
Ekmek yiyip tuz basmak, nâmertlerin işidir
Ekmek onu komaya, tuzun hakkı var ise
Kötülük etme asla, herkes sana ilenir
Senden sonra söylenir, ne dirliğin var ise
Sözünden de bellidir, miskin Yunus delidir,
Ayıplaman yârenler eksikliği var ise
Yaralılar ve yarasızlar
İnsanların çoğu, kendilerini anlamadıklarından söz ederler (Beni anlamıyorlar) derler Dertsiz insan olmaz Elbette birinin derdi ötekini pek ilgilendirmez Derdini anlatır, fakat ötekiler, acı veya tatlı bir şey istemediği için hoşlanmazlar ve onun derdine çare aramaya bile lüzum görmezler Onun için demişler ki:
Yara sızlar, yara sızlar,
Ok değmiş yara sızlar
Yaralının halinden,
Ne bilsin yarasızlar
Bir an şairi de diyor ki:
Âsude olan hâli dilefgârı ne bilsin
Handânı tarab giryekünân zârı ne bilsin
Yani, huzur ve mutluluk içinde gülen, inleyerek göz yaşı döken gönlü yaralının hâlini ne bilsin?
CEVAP
Dünyada, dertsiz, sıkıntısız insan yoktur Dünya, mümin için huzur yeri değildir Azap yeri de değildir Esas huzur ve azap yeri, ahirettir Dünya, ahiretin tarlasıdır Yani dünya kazanç yeridir Dünyada ne ekilirse, ahirette o biçilecektir Her nimet, bir külfet karşılığıdır Külfet de sıkıntısız olmaz Fakire göre, zenginin sıkıntısı daha çok olur Zengin, arabası ile giderken, benzini biter, arızalanır, tekeri patlar Yedek parça ve tamirci arar Bütün bunlar birer sıkıntıdır Zenginin borçları, alacakları da olur Alacaklarını toplamak, borçlarını ödemek için devamlı sıkıntı içindedir Malı çok olanın, sıkıntısı da çok olur
Mümin, diğer insanlara göre daha çok sıkıntı çeker Çünkü müslüman, komşularının ve diğer insanların eziyetlerine katlanır Bunlar da birer sıkıntıdır Helal kazanmak ve ebedi yurduna azık hazırlamak için yorulur Bunlar da birer sıkıntıdır Müslüman için asıl huzur Cennettedir Çünkü dünya, mümin için sıkıntı yeridir Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Dünya müminin zindanı ve kıtlık yıllarıdır Dünyadan ayrılınca zindandan ve kıtlıktan kurtulmuş olur) Hakim
Dünyada, müminden bela, sıkıntı eksik olmaz Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Mümin, kertenkele deliğine girse de, ona eza edecek biri musallat olur) Beyheki
Sıkıntılar, musibetler, günahlara kefaret olur Sıkıntı istememeli; fakat sıkıntılardan da şikayet etmemelidir! Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Belayı nimet, rahatı musibet saymayan, kâmil mümin değildir) Taberani
Dünyanın faydasız eğlenceleri, tatlı sanılan şeyleri, ahiret azabıdır Ahiret için çalışırken çekilen sıkıntılar ise, ahiretin en tatlı meyvesidir Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Dünyanın tatlılığı, ahiretin acılığıdır Dünyanın acılığı ise, ahiretin tatlılığıdır) Hakim
Okul, iş hayatı için bir vasıtadır İmtihanları başarı ile verip okuldan mezun olmak gerekir Vasıtaya gaye gibi sarılmak, hep okulda kalmayı istemek akıl kârı değildir Diploma almadan hayata atılmak da iyi değildir Okula gitmekten gaye, diploma sahibi olmaktır İşte dünya, bir okul gibidir İman sahibi olmak da diploma almak gibidir Talebenin maksadı, okulu başarı ile bitirip hayata atılmaktır Müminin gayesi de, dünyadan iman ile ahirete gitmektir Hadisi şerifte buyuruldu ki:
(Dünyasını seven, ahiretine, ahiretini seven dünyasına zarar verir Devamlı olanı, geçici olana tercih edin!) Hakim
Sıkıntılar, müminin günahlarının affına ve ahirette derecesinin yükselmesine sebep olacağı için bir nimettir
Yunus Emre diyor ki:
Bir söz diyeyim sana, dinle canın var ise
Tamahkâr olma sakın, aklın sana yar ise
Gördün yârin eğridir, neyin varsa ver kurtul
Büyüklerden öğüttür, işittiğin var ise
Baktın yarin sadıktır, köle ol kapısında
Çıkar ciğerin yedir, eğer çâren var ise
Ekmek yiyip tuz basmak, nâmertlerin işidir
Ekmek onu komaya, tuzun hakkı var ise
Kötülük etme asla, herkes sana ilenir
Senden sonra söylenir, ne dirliğin var ise
Sözünden de bellidir, miskin Yunus delidir,
Ayıplaman yârenler eksikliği var ise
Yaralılar ve yarasızlar
İnsanların çoğu, kendilerini anlamadıklarından söz ederler (Beni anlamıyorlar) derler Dertsiz insan olmaz Elbette birinin derdi ötekini pek ilgilendirmez Derdini anlatır, fakat ötekiler, acı veya tatlı bir şey istemediği için hoşlanmazlar ve onun derdine çare aramaya bile lüzum görmezler Onun için demişler ki:
Yara sızlar, yara sızlar,
Ok değmiş yara sızlar
Yaralının halinden,
Ne bilsin yarasızlar
Bir an şairi de diyor ki:
Âsude olan hâli dilefgârı ne bilsin
Handânı tarab giryekünân zârı ne bilsin
Yani, huzur ve mutluluk içinde gülen, inleyerek göz yaşı döken gönlü yaralının hâlini ne bilsin?