Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
İnsanın çevreye etkisi nedir?
İnsanların Çevreye Olan Etkileri Nelerdir?
İnsanların Çevreye Olan Etkileri
İnsanların Çevreye Olan Etkileri Nedir?
Ademoğlu yüzyıllardır çevresine ve doğaya verdiği zararların bedelini ödemektedir Bireysel hırslarla, daha fazla kazanmak arzusuyla, tembellikle, sorumsuzlukla doğaya zarar verenler kendilerinin doğanın bir parçası olduklarını ve verdikleri zararın kendilerine döneceği gerçeğini gözardı etmişlerdir Yüzlerce yıldır çevreye verdiği zarardan fazla çeken insanoğlunda bir çevre bilincinin oluşması (en azından kayda değer bir kısmında) fazla yeni sayılır 1970'li yıllardan daha sonra Dünya'da çevremizle ilgili hissedilir derecede bir alınganlık oluşmuş ve bu vaka çevrebilim(ekoloji) adıyla bilimsel platformda yoğun bir şekilde ele alınmaya başlanmıştır
ÇEVREYE VERILEN ZARARLAR
Çevre kirliliğinin doruğa ulaşmasında 19 yüzyıldaki Sanayi Devrimi'nin büyük etkisi olduğu doğrudur Ama çevre kirliliğinin bu tarihte başladığını düşünmek büyük bir hatadır çevre kirliliği fazla eski çağlardan beri vardır Lakin çevre biliminin ve önemli bir ekolojik bilincin oluşması yenidir mesela ormanların bile bile yakılması insanoğlunun çevreye çağlar her tarafında verdiği zararın bir örneğidir Orman yangını, çağlar öncesinde insanların sıkça yakalandığı sinüzit ve antrakoz (akciğerlerde siyahlaşma) gibi hastalıkların başlıca nedenidir Ama bunu yapan insanların, bu hastalıkların sebebinin, doğaya kendi elleriyle verdikleri zararlar olduğunu anladıklarını hiç sanmıyoruz
Ortaçağ'da da çevre kirliliğinin manâlı bir sorun olduğu anlaşılmaktadır İngiltere'de evlerinin önüne insanların dışkılarını atmaları öyle büyük bir sorun olmuştur ki 1345 yılında bunu yapanlar 2 şilin para cezasına çarptırılmaya başlanmıştır 12 yüzyılda ise Fransa'da Philippe Auguste sokaklardaki iğrenç atıkların kaldırılmasını birincil emreden kral oldu Bunun üzerine dışkılarını akarsulara atan ırk kendi ana içme suyu kaynaklarını kirletti çevre kirliliği hakkında ilk aşina yasa 1388'de İngiltere Parlementosu'nda kabul edildi Bu yasaya göre akarsulara ve sokaklara dışkı atılmayacaktı Yasayı uygulamayan idareci, o çevrede yaşayanlarca kralın mühürdarına şikayet edilecekti İnsanların kendi elleriyle doğayı kirletmelerinin sonucunda, kendilerinin gördükleri zararın dayanılmaz boyuta ulaşmasıyla, ama devlet yasasıyla kendilerini koruyacakları kanaatine vararak oluşturdukları birincil yasa, bahsettiğimiz yasadır
19 asır sanayileşmesinde ise ortaya çıkan tablo korkunçtur Bütün sanayi bölgelerinde met@lurji ve demir çelik kuruluşları karaları, suları, havayı kirlettiler Charles Dickens'in romanları, komünizmin teorisyeni Friedrich Engels'in yazıları, Londra'nın kirlenmişliğinin kitaplardaki en bilinen delilleridir 1930'da hava kirliliğinden Belçika'nın Mosa Vadisi'nde 63 kişi öldü 1952 yılında ise Londra'da yaşanan yıkım çok daha büyüktü 4000'i aşkın kişi nefes alma zorluğundan, insanların doğayı tahribinin bir sonucu olarak öldü
Günümüzde de şart o kadar aydınlık değildir Şayet böyle toplu ölümlere rastlanmıyor fakat Dünya Sıhhat örgütü'nün açıklamalarına tarafından bir milyarı aşkın insan hava kirliliğinin aracısız tehdidi altındadır Yıllardan Beri toplanan çöplerin denizlere dökülmesi sonucunda bu pislikten geçmişte ne değin insanın zarar gördüğünü saptamak ise olası değildir bundan başka günümüzde de denizlere çöp dökülmesi şeklindeki tatbik adamakıllı terkedilmiş değildir Lüzum deniz altı canlılarını öldüren, gerekse bunların vücutlarında zararlı maddeler birikmesine yol açan deniz kirliliği, sonuçta yeniden insanoğluna hasar vermektedir Günümüzde, sayamadığımız tüm bu kirliliklerin kanser gibi çoğu hastalıkta manâlı etkisi olduğu kabul edilmektedir *
İnsanların Çevreye Olan Etkileri Nelerdir?
İnsanların Çevreye Olan Etkileri
İnsanların Çevreye Olan Etkileri Nedir?
Ademoğlu yüzyıllardır çevresine ve doğaya verdiği zararların bedelini ödemektedir Bireysel hırslarla, daha fazla kazanmak arzusuyla, tembellikle, sorumsuzlukla doğaya zarar verenler kendilerinin doğanın bir parçası olduklarını ve verdikleri zararın kendilerine döneceği gerçeğini gözardı etmişlerdir Yüzlerce yıldır çevreye verdiği zarardan fazla çeken insanoğlunda bir çevre bilincinin oluşması (en azından kayda değer bir kısmında) fazla yeni sayılır 1970'li yıllardan daha sonra Dünya'da çevremizle ilgili hissedilir derecede bir alınganlık oluşmuş ve bu vaka çevrebilim(ekoloji) adıyla bilimsel platformda yoğun bir şekilde ele alınmaya başlanmıştır
ÇEVREYE VERILEN ZARARLAR
Çevre kirliliğinin doruğa ulaşmasında 19 yüzyıldaki Sanayi Devrimi'nin büyük etkisi olduğu doğrudur Ama çevre kirliliğinin bu tarihte başladığını düşünmek büyük bir hatadır çevre kirliliği fazla eski çağlardan beri vardır Lakin çevre biliminin ve önemli bir ekolojik bilincin oluşması yenidir mesela ormanların bile bile yakılması insanoğlunun çevreye çağlar her tarafında verdiği zararın bir örneğidir Orman yangını, çağlar öncesinde insanların sıkça yakalandığı sinüzit ve antrakoz (akciğerlerde siyahlaşma) gibi hastalıkların başlıca nedenidir Ama bunu yapan insanların, bu hastalıkların sebebinin, doğaya kendi elleriyle verdikleri zararlar olduğunu anladıklarını hiç sanmıyoruz
Ortaçağ'da da çevre kirliliğinin manâlı bir sorun olduğu anlaşılmaktadır İngiltere'de evlerinin önüne insanların dışkılarını atmaları öyle büyük bir sorun olmuştur ki 1345 yılında bunu yapanlar 2 şilin para cezasına çarptırılmaya başlanmıştır 12 yüzyılda ise Fransa'da Philippe Auguste sokaklardaki iğrenç atıkların kaldırılmasını birincil emreden kral oldu Bunun üzerine dışkılarını akarsulara atan ırk kendi ana içme suyu kaynaklarını kirletti çevre kirliliği hakkında ilk aşina yasa 1388'de İngiltere Parlementosu'nda kabul edildi Bu yasaya göre akarsulara ve sokaklara dışkı atılmayacaktı Yasayı uygulamayan idareci, o çevrede yaşayanlarca kralın mühürdarına şikayet edilecekti İnsanların kendi elleriyle doğayı kirletmelerinin sonucunda, kendilerinin gördükleri zararın dayanılmaz boyuta ulaşmasıyla, ama devlet yasasıyla kendilerini koruyacakları kanaatine vararak oluşturdukları birincil yasa, bahsettiğimiz yasadır
19 asır sanayileşmesinde ise ortaya çıkan tablo korkunçtur Bütün sanayi bölgelerinde met@lurji ve demir çelik kuruluşları karaları, suları, havayı kirlettiler Charles Dickens'in romanları, komünizmin teorisyeni Friedrich Engels'in yazıları, Londra'nın kirlenmişliğinin kitaplardaki en bilinen delilleridir 1930'da hava kirliliğinden Belçika'nın Mosa Vadisi'nde 63 kişi öldü 1952 yılında ise Londra'da yaşanan yıkım çok daha büyüktü 4000'i aşkın kişi nefes alma zorluğundan, insanların doğayı tahribinin bir sonucu olarak öldü
Günümüzde de şart o kadar aydınlık değildir Şayet böyle toplu ölümlere rastlanmıyor fakat Dünya Sıhhat örgütü'nün açıklamalarına tarafından bir milyarı aşkın insan hava kirliliğinin aracısız tehdidi altındadır Yıllardan Beri toplanan çöplerin denizlere dökülmesi sonucunda bu pislikten geçmişte ne değin insanın zarar gördüğünü saptamak ise olası değildir bundan başka günümüzde de denizlere çöp dökülmesi şeklindeki tatbik adamakıllı terkedilmiş değildir Lüzum deniz altı canlılarını öldüren, gerekse bunların vücutlarında zararlı maddeler birikmesine yol açan deniz kirliliği, sonuçta yeniden insanoğluna hasar vermektedir Günümüzde, sayamadığımız tüm bu kirliliklerin kanser gibi çoğu hastalıkta manâlı etkisi olduğu kabul edilmektedir *
