İnsülin, pankreasın beta hücrelerinden salgılanan bir hormondur.
İnsülinin görevi vücudun glukozu enerji olarak kullanmasına yardım etmektir.
Pankreas herhangi bir özel durum yoksa, yediğimiz yemeğe eş değer olarak insülini salgılar.
İNSÜLİNİN GÖREVİ NEDİR?
Yediğimiz besinler sindirilip kan yoluyla glikoz halinde hücrenin kapısına gelir ve insülin burada anahtar gibi davranır.
Her kapının açılması için yalnızca bir insülin görevlidir ve insülin etkin bir şekilde çalışıyorsa anahtar gibi kapıyı açar ve glikozun hücreye geçişi sağlanır.
Bu sayede kandaki glikoz hücrede enerji olarak harcanır.
Kandan hücrelere glikoz geçişini sağlayan insülin, böylelikle kan şekerini düşürür.
İNSÜLİN DİRENCİ NEDİR?
Hücrelerin insüline yanıt vermeyip, insülinin komutlarını yerine getirmemesi insülin direnci olarak adlandırılır.
Kan glikozu hücrenin kapısına gelir fakat insülin görevini yapamadığı yani kapıyı açamadığı için glikoz hücre içine giremez ve kanda glukoz yükselmeye başlar.
Pankreas ise kan glikozunu normal düzeyde tutabilmek için daha fazla insülin salgılamaya başlar.
Hem kan şekeri hem de kanda insülin düzeyi yüksektir ama vücut hala enerji harcayamıyor demektir. Bu durum artık insülin direnci neden olur.
İnsülin direnci Tip2 diyabetten bir önceki duraktır.
İNSÜLİN DİRENCİ SEBEPLERİ NELERDİR?
Artmış bel çevresi (erkeklerde>102, kadınlarda>88 olması)
Obezite
Sedanter yaşam
Uyku bozuklukları
Hipertansiyon
Yüksek trigliserid düzeyleri ( İD için hem sebep hem sonuç olabilir)
Polikistik over sendromu
Genetik yatkınlık
45 yaşın üzerinde olmak
İNSÜLİN DİRENCİ TANISI VE BELİRTİLERİ NELERDİR?
Açlık kan şekeri ve insülin seviyenize bakılarak bir formülasyonla hesaplanan HOMA-IR değeri 2,5 ve üzerinde ise insülin direnci tanısı konabilir.
———
İnsülin direncini saptamanın en iyi yolu kan glukoz düzeylerine baktırmak olsa da vücut önceden bazı belirtiler de vermeye başlar.
Bunlar:
• Hızlı kilo artışı
• Diyet yapmanıza rağmen kilo verememe
• Sürekli açlık hissetme
• Yemeklerden sonra yorgunluk, halsizlik
• Uyku basması
• Gün içinde acıkma ataklarının olması
• Tatlı yediği halde tatlı isteğinin artması
• Yemek sonrası tatlı isteğinin olması
• Terleme, sık idrara çıkma
• Konsantrasyon bozukluğu
• Unutkanlık
• Kan yağlarında ki bozukluklar
• Bir cilt hastalığı olan Akantozis nigrikans. (Cilde renk veren pigmentin artışına bağlı olarak cildin koyulaşması ve dokusunun kadife gibi yumuşaması durumudur. Özellikle boyun, koltuk altı, kasık ve eklemlerin iç kısımlarında oluşur.)
İNSÜLİN DİRENCİ TEDAVİSİ VE BESLENME ÖNERİLERi
İnsülin direnci tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar olsa da kişinin konu hakkında bilgilendirilmesi ve bu konuda yaşam tarzında kalıcı değişiklikler yapması kesin çözümdür çünkü tek başına ilaç tedavisi zaten yeterli değildir.
Hiç ilaç kullanmaya gerek kalmadan insülin direncini yenmekte tabi ki mümkündür. Ama bu konuda en doğru kararı bir endokrinoloji uzmanı verecektir.
• Tedavide ki ilk gerçekçi hedef eğer fazla kilodaysak zayıflamak hatta 6 aylık bir sürede vücut ağırlığının %10unu kaybetmek olmalıdır.
• İnsülin direnci için diyet önerileri tamamen sağlıklı beslenme prensibine dayanır.
• Karbonhidrat alımını azaltmak ve glisemik indeksi düşük besinler tüketmek kan şekeri regülasyonu için kilit noktadır.
• Şeker ve şeker içeren tüm gıdalardan uzak durmalısınız.
• Meyvelerin suyunu sıkmak yerine kendisini tüketmelisiniz çünkü meyveler aynı zamanda lif içerirler ve bu sayede kan şekerini daha yavaş yükseltirler.
• Doğru porsiyonda meyve tüketmek kan şekerinizi kontrol altına almanızı kolaylaştırır.
• Beyaz ekmek yerine tam buğday, tam çavdar ekmeği, pirinç yerine bulgur tercih etmelisiniz.
• Yoğurt, kefir, pancar gibi probiyotik besinleri beslenmenize eklemelisiniz.
• Yeşil çay, zerdeçal, zencefil ve tarçını mutlaka beslenmenize ekleyin.
• Omega-3 alımınızı arttırın.
• D vitamini alımını arttırmakta insülin direncini kırmak için çok önemlidir çünkü düşük D vitamini düzeyi insülin direnci ve tip2 diyabet riskini arttırır.
• Düzenli egzersiz yapmak ve daha aktif bir yaşam sürmek insülin direncini yenebilmek için olmazsa olmazdır.
• Kaliteli bir uyku uyumalı, stres yönetimini öğrenmelisiniz.
• Günde minimum 2litre su içmelisiniz.