intihar Tüm ölümlerin % 0409 unu oluşturan intihar (öz kıyım) davranışı kişiyi ve çevresini etkilemesi yanında , sonraki nesiller ve toplum üzerindeki etkileri sebebiyle büyük bir toplumsal sorundur Bütün dünya çapında her gün takriben bin birey öz kıyım gerçekleştirmektedir Erkeklerin kadınlardan daha çok intiharı gerçekleştirdiği saptanmıştır Sonuçlara göre erkeklerde 27 kat daha fazla öz kıyıma rastlanmıştır Erkekler daha şiddetli metotlar (asılma, kendini silahla vurma gibi) yeğlerken, kadınların hap ve boğulmayı seçtikleri gözlenmiştir Irksa gruplar ve azınlık konumunda olanlar birbirlerine daha emrindeki olduklarından daha eksik öz kıyıma yönelirken, göçmenler hemen şimdi ortama alışamadıkları için daha yüksek oranlara sahiptirler Acı ve düşündürücü olan şey, kişinin bu eylem öncesinde kendisi için muhtemel ağırlaşan tehlikeyi ayrım etmesi ve bunu kendi vücut dili ya da sözel ifadesiyle açıklamasıdır Bazı vakalarda kişi ‘ beni tek başıma bırakmayın, çocuklarıma veya kendime bir şey yapmaktan korkuyorum’ seklinde dikkat mesajları verebilmekte, pencere kenarları, ecza dolaplarının bulunduğu mekanlara yakın durabilmekte, değerli ve kendince manevi değeri olan şeyleri çevresindekilere verebilmekte, gelişen yoğunlukta hayatın anlamsızlığından bahsedebilmekte ve güvenli olmayan eylemleri birer birer deneyebilmektedir ‘ Selvi gibi ümitler birer iğdeye dönmüş’, intihar açık havada yapacak hiçbir şey kalmadığı düşüncesi bilince baskın olmuş, yaşanan her saatin acı , günah ve sorunları arttırmaktan diğer bir işe yaramayacağı şeklindeki yaklaşımlar birçok öz kıyım durumunda görülebilmektedir Oysa buna karşın bazı durumlarda gereken adımlar atılamayabilmektedir Birey intiharı sorunlarını giderici, tedavi bulamadığı acılarını dindirmeye yarayan, katlanamayacağı sonuçları yaşamamasını sağlayıp, daha önce bulamadığı refah ortamını getirecek bir çözüm olarak görür Bireyde mezara konmak ve hayata son vermenin sonrasına ait görüşler bulunmamaktadır İntihar girişimlerinde yer alan şahısların kendilerini ezen, görmemezlikten gelen, kendileri ile ilgili istek, karar ve seçimlerine kulak vermeyen ebeveynlerden; güvenlerini sarsan, kendilerini yüzüstü bırakan arkadaşlardan bahsettikleri gözlenmiştir Bu durumdaki kişiler kendilerini işe haylaz, kullanılmış, günahkar , cezalandırılmayı yargı etmiş kişiler olarak görebilmektedirler Bireyler kendilerinin görüş ve duygularının ,daha açık konuşmak gerekirse kişiliklerinin değiştiğini görebilmekte ve aklini kaybetme, kendi denetimlerini kaybetme gibi korkular yasayabilmekte ‘o ben gitti ,başka bir ben geldi kendimi tanıyamıyorum’ seklinde konuşabilmektedirler genelde intihar davranışlarında vefat etmek düşüncesi yanına daha iyi şartlarda yasamak yolunda bir kararsızlık ta bulunabilmektedir bu nedenle yüksek bir yerden atlamadan önce beklenmekte olduğu düşünülmektedir Kişinin kendini topluma ait , onun bir parçası olarak görmesi, çevresinin kendinin ardından olduğu, sorumluluğu aşağıda onun yardımına yoksul şahısların olduğu , bu eylemin günah olduğu düşüncesi, kendine somut veya manevi olarak destekçi güçlerin bulunduğu inancı öz kıyımların önüne geçebilmektedir