Irakın Ekonomisi
Irakın Ekonomi Durumu
Irak Ekonomisi
Uluslararası Toplum, ozellikle son 10 yılda yoğunlaşan ve belirginle§en bir bicimde kriz bolgelerinin yardımına koşmaya başlamıştır Bir başka ifade ile Toplum, zor duruma duşen uyelerine el birliği ile yardım etmeye yonelmiştir Donorler acısından kimi zaman yapılan yardımın temelindearkasında insani duygulara, yardımlaşma gudusune ilaveten bazı cıkar beklentileri de yer alıyor olsa dahi, alıcı ulkeler acısından verilen yardımlar coğu kez olumlu sonuclar yaratmıştır
Ne zaman bir kriz bolgesine Uluslararası Toplumun yardımı sozkonusu olsa hemen bir pastadan soz edilmeye başlanılmak:ta ve bu pastadan ne kadar pay alınabileceğinin hesaplanmasına girişilmektedir coğu kez gercekleşen yardım miktarı tahmin edilen rakamın cok altında kalmaktadır Orneğin, Afganistan'ın yeniden imarı icin 2025 milyar dolar geleceği umid edilirken 2002 Ocak ayında yapılan Tokyo Toplantısında donor taahhutleri 5 yıl icin, bir miktarı da kredi onerisi olmak uzere 5 milyar doları ancak bulmuştur Kuveyt'in yeniden imarı icin yapılan 100 milyar dolarlık tahmin ancak dortte bir oranında (24 milyar dolar) gercekle§mi§tir
Gectiğimiz iki yıl icinde pek revacta olanAfganistan Pastasıve bu pastadan pay alma beklentisi yerini yavaş yavaş Irak Pastasınave bu yeni pastadan payalma umidine bırakmaktadır Daha onceki orneklerde olduğu gibi §imdi artık Irak Pastasının buyukluğune ilişkin tahminler yapılmakta ve Marshall Yardımından bu yana en buyuk yeniden imar projesi olacağı ileri surulen Irak Pastası'nın mali portresinin 60 milyar doların altında olmayacağı, 362 milyar dolara kadar da cıkabileceği hesaplaması veya duşuncesi yahut beklentisi telaffuz edilmektedir (zamanında 13 milyar dolarlık bir butceye sahip olan Marshall Yardımının bugunku değeri 100 milyar dolar civarındadır)
Irak'taki yeniden imar ihtiyacı belki gercekten de uc haneli milyar dolarlar duzeyindedir Yani ihtiyac duyulan pasta belki de hakikaten cok buyuktur, ancak kimse bu pastanın bedelinin nereden karşılanacağını acıklayamamaktadır Pastanın bedeli ya Uluslararası Toplumun vereceği yardımlardan karşılanacaktır, ya da Irak'ın kendi gelirinden ayıracağı miktarlarla odenecektir Mali imkanların ne buyuklukte bir pastaya imkan tanıyacağını gorebilmek icin soz konusu iki finansman kaynağını incelemekte yarar bulunmaktadır
Son 16 yıl icinde; 1994'te Ruanda, 19961998 arası Bosna, 19992001 arası Doğu Timor, yine aynı donemde Kosova, 2002 yılından bu yana Afganistan başta gelmek uzere dunyanın bir cok bolgesinde zor duruma duşmuş ulkelere yapılan uluslararası yardım uygulamasının er veya gec donorlerde bir bezginlik yaratması olasıdır Donors' fatigueDonor Yorgunluğuolarak adlandırılabilecek bu olgu belki de coktan başlamıştır
Nitekim, mukayese edilebilmesi icin, yapılan toplam yardımın nufusa bolunmesi ile elde edilen kişi başına yardım (KBY) miktarlarının incelenmesinden, 1994'te Ruanda'ya yapılan 193 dolar KBY bir yana bırakılırsa, uluslararası toplumun hamiyet eliningiderek sıkılmaya, kısılmaya başlandığı gorulmektedir:
199698
Bosna
: kişi başına yardım 326 dolar
199901 Kosova
: kişi başına yardım 288 dolar
199901 Doğu Timor: : kişi başına yardım 195 dolar
200203 Afganistan
: kişi başına yardım 176 dolar
2324 Ekim 2003'te Madrid'de duzenlenen Irak'ın Yeniden İman İcin Donorler Konferansından once, Uluslararası Toplumu katkı yapmaya teşvik etmek ve yonlendirmek amacıyla biri Birleşmiş Milletler ve Dunya Bankası tarafından, 7 sektordeki imar ihtiyaclarını ortaya koyan; diğeri Koalisyon Gecici Yonetimi (CPA) tarafından, bu sektorler dışında kalan 9 kritik sektordeki imar gereksinimini saptayan iki İhtiyac Tespit Raporu hazırlanmıştır
En yetkili kuruluşlar tarafından hazırlanan raporlar Irak'ın 2004'ten başlayarak 2007 yılına değin 4 yıllık sure icinde yeniden imar ihtiyacının 56 milyar dolar olacağını ortaya koymaktadır Yani Irak Pastasının onumuzdeki 4 yıl icin olması gereken buyukluğu 56 milyar dolar olarak hesaplanmaktadır Bu tespite, bu yonlendirmeye Uluslararası Toplum Madrid'de yeterli karşılığı verememiştir Toplantıya iştirak eden 73 ulke ve 20 uluslararası kuruluşun yapmayı taahhut ettiği yardım 3236 milyar dolar duzeyinde kalmıştır (iki farklı rakam zikredilmesinin nedeni Dunya Bankası taahhudunun 25,ila 45 milyar dolar, IMF taahhudunun de 17 ila 34 milyar dolar arasında olmasının ongorulmesindendir) Bir başka ifade ile, bir cok uyesi Pastadan payalmahesapları yapan Uluslararası Toplum pastanın bedelini kendi arasında toplayamamıştır Ustelik, taahhut edilen 3236 milyar dolar da net olarak Irak'a verilecek yardımı teşkil etmemekte, donorlerin vermeyi onerdikleri borc ve kredileri de icermektedir
Borc ve kredi onerilerinin 1014 milyar dolar arasında olduğu goz onunde bulundurulursa Irak'a verilecek hibe miktarı 2223 milyar dolar duzeyinde kalmaktadır Bunun da 18439 milyarı ABD tarafından, kalan 4 milyar dolar civarındaki bolumu de diğer donorler tarafından verilecektir Bu rakamlar ABD dışında kalan Uluslararası Toplumun, kredi ve borc onerileri bir yana bırakılırsa, Irak'a, Afganistan'a yaptığından da daha az bir yardım taahhudunde bulunduğunu ortaya koymaktadır (donors fatigue) ABD haric tutulursa, 20042007 yılları arasında Uluslararası Toplumun Irak'a yapmayı taahhut ettiği Kişi Başına Yardım 150 dolar civarında kalmaktadır (hesaba ABD dahil edildiğinde KBY 900 doları bulmaktadır)
ABD dışında kalan donorlerden bazılarının, taahhut ettikleri miktarları daha şişkin gosterebilmek amacıyla şimdiye değin yaptıkları harcamaları, gonderdikleri askerlere ilişkin masrafı, Irak'ı doğrudan ilgilendirmeyen sarfiyatı da Irak' a yardım hesabına dahil etme cabaları gormezden gelinebilse dahi krediborc onerileri bir cok tereddudu beraberinde getirmektedir Irak'ın 112 milyar varil duzeyindeki kanıtlanmış petrol rezervi ile potansiyel zenginliğe sahip bir ulke olduğu doğrudur Ancak Irak, halihazırda yeni borclanmaya gitmek bir yana mevcut borclarını dahi odeyemez durumdadır
Irak'ın ticari borcları 120 milyar dolar civarındadır Ortalama faizin %6 olduğu kabul edilse sozkonusu borcun yıllık faizi en az 7 milyar doları bulmaktadır Irak'ın değil ana borcu, yıllık faizini dahi odeyebilme imkanı, ne halihazırda, ne de yakın bir gelecekte, bulunmamaktadır Bu nedenle ABD Başkanı George W Bush, babasının Başkanlığı doneminde Dışişleri Bakanı olan Baker'i Ozel Temsilci olarak gorevlendirerek Irak'ın ticari borclarının bir bolumunun silinmesi, kalanının yeni bir odeme takvimine bağlanması icin alacaklı ulkelerle goruşmeler yapmaya gondermiştir Baker'in temaslarının bir bolumunde oldukca başarılı sonuclar aldığı anlaşılmaktadır
Irak'ın bir diğer kategori borclarını da odemek zorunluluğunda olduğu sava§ tazminatları oluşturmaktadır Kucuk alacaklılar bir yana bırakıldığında Irak'ın başlıca iki ulkeye savaş tazminatı borcu bulunmaktadır Birinci sırada bulunan Kuveyt'e, şimdiye değin BM Tazminatlar Komisyonu vasıtasıyla 165 milyar dolar odemede bulunulmuşsa da Kuveyt'in hala 300 milyar dolar civarında tazminat alacağı mevcuttur İkinci sırada da İran gelmektedir Irak'ın İran'a, 19791988 İranIrak Savaşından kalma ve BM tarafından kabul edilerek resmileşmiş 100 milyar dolar tazminat borcu vardır
(Bunların dışında bir de Suudi Arabistan'ın, İran ile sava§ı sırasında, Irak'a verdiği milyarlarca doların geri odenmesi talebi bulunmaktadır Ancak Irak sozkonusu paranın borc değil yardım olarak verildiği iddiası ile geri odemede bulunmayı kabul etmemektedir)
Irak'ın ticari borclarına yapılmaya calışıldığı gibi savaş tazminatı borclarına da bir care bulunması gerekmektedir Aksi takdirde Irak'ın kendine hic harcamayıp tum petrol gelirini yatırsa dahi borclarını temizlemesi ceyrek asırı bulacaktır İşte bu durumdaki bir ulkeye yeni borc, yeni kredi onerisinde bulunmanın yardım etmekavramı ile nedenli bağdaşabileceği tereddut uyandırmaktadır
Uluslararası Toplumun ortaya koyduğu imecepastanın bedelini karşılamaya yetmediğine gore acaba Irak aradaki farkı kendi imkanları ile kapatabilecek midir?
Irak'ın Maliye ve Planlama Bakanlıklarınca 2003 yılı sonlarında hazırlanan 2004, 2005 ve 2006 yılları cari butceleri aşağıda ozetlenmektedir
2004
2005
2006
GELİRLER
Petrol
12,000
18,500
19,300
Gumruk Vergisi
300
350
Gelir Vergisi
30
80
160
Devlet Kuruluşlarının Geliri
375
95
100
Harclar ve Rusumlar
64
88
123
Diğer Vergiler
70
70
80
GELİRLER TOPLAMI
12,839
19,183
19,763
GİDERLER
Cari Harcamalar
12,685
14,079
14,309
Sermaye Yatırımları
745
5,091
5,436
GİDERLER TOPLAMI
13,430
19,170
19,745
BUTCE DENGESİ
5909
13
18
Tetkikinden de goruleceği uzere yatırımları ihtiva etmeyen ve sadece cari harcamaları iceren butcelerde 2004 yılında 590 milyon dolar acık verileceği, 2005 ve 2006 yıllarında ise butce denkliği sağlanacağı hesaplanmaktadır Bir başka anlatım ile, gelir ve giderlere ili§kin tum varsayımlar gercekleşse dahi Irak 2004, 2005 ve 2006 yıllarında kendi kaynaklarından elde ettiği gelir ile ancak kendini idame ettirebilecek, yeniden imara, yeni yatırımlara, borctazminat odemesine ayırabilecek kaynak bulamayacaktır Kaldı ki varsayımların ne derecede gercekleşebileceği de tartı§maya acıktır Orneğin, 2004 yılı icin butce de ongorulen 1343 milyar dolarlık giderler toplamının, daha Ocak ayında ABD Başkanlık Butce Ofisi tarafından hazırlanan bir raporda (Section 2207 Report) 156 milyar dolara ulaşacağı kaydedilmiştir Ayrıca 2004 butcesinde petrolden sonra en buyuk gelir kaynağını olu§turan vergi (gumruk, gelir ve diğer vergiler ile harclar ve rusumlar) tahsilatı uygulamasının (şimdilik) Mart ayı başına ertelenmesi daha şimdiden gelir azalmasına yol acmıştır
Durumu duzeltebilmek, Irak'ın kendine yeterli olmasının da otesine gecilerek yeniden im arına kendisinin de katkı yapmasını sağlayabilmek, yani pasta bedelinin acık kalan kısmını Irak'ın kapatmasını temin edebilmek imkanı yok mudur? Bu sorunun cevabı Irak'ın gelirinin arttırılıp arttırılamayacağına bağlıdır Petrol rezervleri bakımından 112 milyar varil ile dunyanın (Suudi Arabistan'ın arkasından) ikinci zengin ulkesi (doğalgaz rezervleri bakımından da dunyanın 10 zengin ulkesi) olan Irak'ın petrol geliri 2004 yılı butcesinde 12 milyar, 2005'te 185 milyar, 2006'da 193 milyar dolar olarak ongorulmektedir Bu rakamlar Irak'ın 2004 yılında gunde 16 milyon, 2005'te 24 milyon ve 2006'da 25 milyon, varil petrol ihrac edeceği ve petrol fiyatlarının sabit kalacağı varsayımı ile hesaplanmıştır
1970'lerin başlarındaki petrol krizinin tekerrur etmesi ve fiyatlarda buyuk artışlar olması olasılığı bir yana bırakılırsa Irak'ın petrol gelirini arttırabilmesi uretimini ve ihracat miktarını arttırabilmesine bağlı olacaktır Ancak bu ifade edilebildiği kadar kolaylıkla gercekleştirilebilecek bir husus değildir
Bilindiği uzere halihazırda dunya petrol arzı gunde 786 milyon varildir Bunun yaklaşık ucte biri OPEC ulkeleri tarafından temin edilmektedir Irak dahil OPEC'in 11 uyesinin toplam arzının gunde 245 milyon varil olması gerekmektedir Aksi takdirde fiyatlar etkilenmektedir Gectiğimiz yılın ilk uc ceyreğinde gunde ortalama 900 bin varil fazla ile piyasalara 254 milyon varilgun petrol sunan OPEC 24 Eylul 2003 tarihinde Viyana'da yaptığı toplantıda arzı 1 Kasımdan itibaren 245 milyon varili gun duzeyine cekme kararı almıştır
10 Şubat 2004'te yapılan OPEC toplantısında bir surpriz karar daha alınmış ve uretimin 1 Nisan 2004 tarihinden başlamak uzere, gunde 1 milyon varil daha azaltılarak 235 milyon varil gun duzeyine indirileceği acıklanmıştır
OPEC'in boylece, OPEC uyesi olmayan bazı petrol ureticilerinin aşırı uretim yapmaları sonucunda petrol fiyatlarının duşmesi ihtimalini onlemeye calıştığı anlaşılmaktadır Anlaşılmakta zorluk cekilen husus ise bir yandan 2003 Kasımında yapılan 900 bin varilgun indirime ilaveten 2004 Nisanında yapılacak 1 milyon varilgun, duzeyinde bir azaltma cabası, ote yandan da Irak'ın arzında fazlalaştırma umidi hususlarının nasıl bağdaştırılabileceği ikilemidir
Irak'ın OPEC icindeki normal kotası ise gunde 28 milyon varildir Iran ile savaşı sırasında Irak bu miktara itiraz etmiş ve kotasının İran ile eşit duzeyde, yani gunde 32 milyon varil olmasında diretmiştir Irak'ın şimdiye değin ulaştığı en yuksek duzey ihracat seviyesi 1970'li yılların sonlarındaki 35 milyon varilgun duzeyi olmuştur 1990 Ağustosunda uygulanmaya başlanan BM ambargosu ile Irak'ın petrol ihracatı durdurulmuştur Bir sure sonra
BM'nin Gıda Karşılığı Petrol (OFF) Programının başlatılmasıyla Irak yeniden petrol ihrac imkanına kavuşmuştur İhrac izni tedricen arttırılmıştır Son savaş oncesinde Irak mezkur OFF Programı cercevesinde gunde 25 milyon varil petrol ihrac edebilmekteydi Ekonomik mueyyidelerin uygulandığı donemde OPEC icinde acık kalan Irak payını Suudi Arabistan doldurmuştur 1999 ilkbaharında yayınlanan bir araştırma (Round Table on Dedining Oi! Prices and Its Political Consequences in the Middle EastMiddle East Studies Vo16, NolSpring 1999 ppp 536) İranIrak Savaşı ve BM Ambargosu doneminde Irak'ın kullanamadığı kotasından Suudi Arabistan'ın aldığı payın 100 milyar dolar olduğunu ileri surmektedir Tez doğru ise 1999'dan bu yana rakamın daha da artmış olması muhtemeldir
İkinci Korfez Savaşı tahribatı ve sonrasında yaşanan yağmalama olayları, zaten yıllardır ambargonun getirdiği bakım, onarım yapamama, teknolojik gelişmeleri izleyememe, nitelikli eleman yetiştirememe gibi sıkıntılarla karşılaşan petrol endustrisini cokertmiştir İhracat kapasitesi savaşın akabinde 600 bin varilgun duzeyine inmiştir ABD; yeniden imar faaliyetleri icin ayırdığı meblağın onemli bir bolumunu ivedilikle bu alana tahsis ederek petrol uretim, nakil ve ihrac kapasitesinin arttırılmasına yonelmiştir Petrole ili§kin işler Ha1liburton Şirketine bağlı olan Kellog, Brown and Root (KBR) Şirketine verilmiştir Yapılan calışmalar olumlu sonuclar vermiş 2004 başında gunluk uretim 23 milyon varil, gunluk ihracat kapasitesi de 16 milyon varil duzeyine cıkarılmıştır Irak Petrol Bakanı 2005 yılı sonunda 354 milyon varilgun duzeyine ulaşılacağını ileri surmektedir Koalisyon Gecici Yonetimi (CPA) Başkanı Bremer ise aynı tarih icin gunde 3 milyon varil rakamını vermektedir Her iki yetkili 2019 yılı sonu icin ise 6 milyon varilgun duzeyine ulaşılacağını ileri surmektedirler
Oysa KBR'ın bir raporunda gunde 35 milyon varil duzeyine cıkılabilmesi icin 3 yıldan fazla bir sureye ve 3 ila 6 milyar dolar arasında bir yatırıma ihtiyac olduğu, 6 milyon varilgun duzeyi icin ise 7 ila 10 yıl arasında bir sure ve 3035 milyar dolar yatırım gerektiği belirtilmektedir Bu sureler, paralar bulunsa, gerekli calı§malar gercekleştirilse ve ongorulen rakamlara ulaşılabilse dahi Irak'ın ihracat miktarını ne kadar arttırabileceği bir başka sorun oluşturmaktadır Uzmanlara gore Irak'ın ihracatı gunde 25 milyon varil duzeyine gelene değin OPEC icinde yeni bir kota duzenlenmesine ihtiyac bulunmamaktadır Hatta gunde 28 milyon varile kadar da esneklik gosterilebilir Daha fazlası icin ise diğer uyelerin kotalarının yeniden duzenlenmesi gerekecektir
Irak'ın payının artmasının bir başka imkanı daha mevcuttur Dunya petrol tuketimi yılda %18 oranında artmaktadır Halihazırdaki 786 milyon varilgun tuketim boylece 2025 yılında %50 artmış olarak gunde 119 milyon varil duzeyine cıkacaktır OPEC'in payı ise 2025 yılında iki mislinden fazla bir artış ile 56 milyon varilgun olacaktır Yani OPEC'in ihracatı onumuzdeki 21 yılda 31 milyon varilgun artacaktır Bir başka hesaplama ile OPEC'in payı her yıl ortalama gunde 147 milyon varil artacaktır Bu artı§ miktarı da normal olarak OPEC'in 11 uyesi arasında orantılı bicimde paylaştırılacaktır Irak'ın bu artıştan payına ne duşer bilinmez ama Irak OPEC uyesi olarak kaldığı surece, diğer OPEC uyeleri kotalarını rıza ile veya bir başka şekilde azaltmadıkları muddetce ve dunya petrol piyasası ve siyasi konjokturunde beklenmedik bir değişme olmadığı takdirde Bağdat rejiminin §u tarihte, petrol ihracatını bu kadar yukselteceğini iddia ederken temkinli olmak ve realiteleri unutmamak gerekmektedir
Irak'ın kendi gelir kaynaklarının, yani petrol ihracatından elde ettiği gelirinde kısa ve orta vadede belirli bir duzeyin uzerinde arttırılması mumkun olamadığına gore Pastanın bedeli yine acık kalmaktadır Bu durumda Uluslararası Toplum yeniden bir gayrete gelmediği takdirde, fatura acığının ABD tarafından kapatılması beklenecektir
ABD, 2003 yılında 2 Dunya Savaşından bu yana kaydedilen en buyuk butce acığını vermiştir Sava§ oncesinde 2003 yılı acığının 304 milyar dolar olacağı tahmini yapılırken, Temmuz 2003'te yapılan yıllık acık tahmini %50 artışla 455 milyar dolara cıkmış, Eylul ayında ise 2003 yılı acığının 500 milyarı bulacağı tahmini ileri surulmuştur (2003 yılı butce acığının 490 milyar dolar civarında olu§tuğu Şubat 2004 ortasında acıklanmıştır)
Başkan Bush 2003 yılında sava§ icin Kongre'den 79 milyar dolar ek odenek almıştır Başkan'ın 2004 yılı icin temin ettiği ek odenek ise (buyuk bolumu Irak'a, kucuk bir parcası ise Afganistan'a harcanmak uzere) 875 milyar dolardır Yani fatura şimdiden 1665 milyar doları bulmuştur Daha yılın başında, ABD butcesinin 2004'te 475 milyar dolar acık vereceği tahminleri yapılmaktadır Irak'a sarf edilecek her ilave dolar butce acığını daha da arttıracaktır ABD ekonomisi 2003 yılında %2 ila 3 arasında bir buyume gostermiş bulunmasına ve bu trendin devam eğilimini surdurmesine kar§ılık 2004'un Amerika'da secim yılı olması da buyuk onem taşımaktadır Netice itibarıyla Irak'ta buyuk bir yeniden imar gereksinmesi mevcuttur Yani buyuk bir Pastasoz konusudur Ancak bu Pastanın finansmanının nasıl sağlanacağı henuz belli olmamı§tır Temennimiz dost ve kardeş Irak'ın yeniden cağdaş dunyada hak ettiği yere gelebilmesi icin gerekli imkanların sağlanması, Turkiye'nin de bu surec icinde payına duşen yerini alabilmesidir
Irakın Ekonomi Durumu
Irak Ekonomisi
Uluslararası Toplum, ozellikle son 10 yılda yoğunlaşan ve belirginle§en bir bicimde kriz bolgelerinin yardımına koşmaya başlamıştır Bir başka ifade ile Toplum, zor duruma duşen uyelerine el birliği ile yardım etmeye yonelmiştir Donorler acısından kimi zaman yapılan yardımın temelindearkasında insani duygulara, yardımlaşma gudusune ilaveten bazı cıkar beklentileri de yer alıyor olsa dahi, alıcı ulkeler acısından verilen yardımlar coğu kez olumlu sonuclar yaratmıştır
Ne zaman bir kriz bolgesine Uluslararası Toplumun yardımı sozkonusu olsa hemen bir pastadan soz edilmeye başlanılmak:ta ve bu pastadan ne kadar pay alınabileceğinin hesaplanmasına girişilmektedir coğu kez gercekleşen yardım miktarı tahmin edilen rakamın cok altında kalmaktadır Orneğin, Afganistan'ın yeniden imarı icin 2025 milyar dolar geleceği umid edilirken 2002 Ocak ayında yapılan Tokyo Toplantısında donor taahhutleri 5 yıl icin, bir miktarı da kredi onerisi olmak uzere 5 milyar doları ancak bulmuştur Kuveyt'in yeniden imarı icin yapılan 100 milyar dolarlık tahmin ancak dortte bir oranında (24 milyar dolar) gercekle§mi§tir
Gectiğimiz iki yıl icinde pek revacta olanAfganistan Pastasıve bu pastadan pay alma beklentisi yerini yavaş yavaş Irak Pastasınave bu yeni pastadan payalma umidine bırakmaktadır Daha onceki orneklerde olduğu gibi §imdi artık Irak Pastasının buyukluğune ilişkin tahminler yapılmakta ve Marshall Yardımından bu yana en buyuk yeniden imar projesi olacağı ileri surulen Irak Pastası'nın mali portresinin 60 milyar doların altında olmayacağı, 362 milyar dolara kadar da cıkabileceği hesaplaması veya duşuncesi yahut beklentisi telaffuz edilmektedir (zamanında 13 milyar dolarlık bir butceye sahip olan Marshall Yardımının bugunku değeri 100 milyar dolar civarındadır)
Irak'taki yeniden imar ihtiyacı belki gercekten de uc haneli milyar dolarlar duzeyindedir Yani ihtiyac duyulan pasta belki de hakikaten cok buyuktur, ancak kimse bu pastanın bedelinin nereden karşılanacağını acıklayamamaktadır Pastanın bedeli ya Uluslararası Toplumun vereceği yardımlardan karşılanacaktır, ya da Irak'ın kendi gelirinden ayıracağı miktarlarla odenecektir Mali imkanların ne buyuklukte bir pastaya imkan tanıyacağını gorebilmek icin soz konusu iki finansman kaynağını incelemekte yarar bulunmaktadır
Son 16 yıl icinde; 1994'te Ruanda, 19961998 arası Bosna, 19992001 arası Doğu Timor, yine aynı donemde Kosova, 2002 yılından bu yana Afganistan başta gelmek uzere dunyanın bir cok bolgesinde zor duruma duşmuş ulkelere yapılan uluslararası yardım uygulamasının er veya gec donorlerde bir bezginlik yaratması olasıdır Donors' fatigueDonor Yorgunluğuolarak adlandırılabilecek bu olgu belki de coktan başlamıştır
Nitekim, mukayese edilebilmesi icin, yapılan toplam yardımın nufusa bolunmesi ile elde edilen kişi başına yardım (KBY) miktarlarının incelenmesinden, 1994'te Ruanda'ya yapılan 193 dolar KBY bir yana bırakılırsa, uluslararası toplumun hamiyet eliningiderek sıkılmaya, kısılmaya başlandığı gorulmektedir:
199698
Bosna
: kişi başına yardım 326 dolar
199901 Kosova
: kişi başına yardım 288 dolar
199901 Doğu Timor: : kişi başına yardım 195 dolar
200203 Afganistan
: kişi başına yardım 176 dolar
2324 Ekim 2003'te Madrid'de duzenlenen Irak'ın Yeniden İman İcin Donorler Konferansından once, Uluslararası Toplumu katkı yapmaya teşvik etmek ve yonlendirmek amacıyla biri Birleşmiş Milletler ve Dunya Bankası tarafından, 7 sektordeki imar ihtiyaclarını ortaya koyan; diğeri Koalisyon Gecici Yonetimi (CPA) tarafından, bu sektorler dışında kalan 9 kritik sektordeki imar gereksinimini saptayan iki İhtiyac Tespit Raporu hazırlanmıştır
En yetkili kuruluşlar tarafından hazırlanan raporlar Irak'ın 2004'ten başlayarak 2007 yılına değin 4 yıllık sure icinde yeniden imar ihtiyacının 56 milyar dolar olacağını ortaya koymaktadır Yani Irak Pastasının onumuzdeki 4 yıl icin olması gereken buyukluğu 56 milyar dolar olarak hesaplanmaktadır Bu tespite, bu yonlendirmeye Uluslararası Toplum Madrid'de yeterli karşılığı verememiştir Toplantıya iştirak eden 73 ulke ve 20 uluslararası kuruluşun yapmayı taahhut ettiği yardım 3236 milyar dolar duzeyinde kalmıştır (iki farklı rakam zikredilmesinin nedeni Dunya Bankası taahhudunun 25,ila 45 milyar dolar, IMF taahhudunun de 17 ila 34 milyar dolar arasında olmasının ongorulmesindendir) Bir başka ifade ile, bir cok uyesi Pastadan payalmahesapları yapan Uluslararası Toplum pastanın bedelini kendi arasında toplayamamıştır Ustelik, taahhut edilen 3236 milyar dolar da net olarak Irak'a verilecek yardımı teşkil etmemekte, donorlerin vermeyi onerdikleri borc ve kredileri de icermektedir
Borc ve kredi onerilerinin 1014 milyar dolar arasında olduğu goz onunde bulundurulursa Irak'a verilecek hibe miktarı 2223 milyar dolar duzeyinde kalmaktadır Bunun da 18439 milyarı ABD tarafından, kalan 4 milyar dolar civarındaki bolumu de diğer donorler tarafından verilecektir Bu rakamlar ABD dışında kalan Uluslararası Toplumun, kredi ve borc onerileri bir yana bırakılırsa, Irak'a, Afganistan'a yaptığından da daha az bir yardım taahhudunde bulunduğunu ortaya koymaktadır (donors fatigue) ABD haric tutulursa, 20042007 yılları arasında Uluslararası Toplumun Irak'a yapmayı taahhut ettiği Kişi Başına Yardım 150 dolar civarında kalmaktadır (hesaba ABD dahil edildiğinde KBY 900 doları bulmaktadır)
ABD dışında kalan donorlerden bazılarının, taahhut ettikleri miktarları daha şişkin gosterebilmek amacıyla şimdiye değin yaptıkları harcamaları, gonderdikleri askerlere ilişkin masrafı, Irak'ı doğrudan ilgilendirmeyen sarfiyatı da Irak' a yardım hesabına dahil etme cabaları gormezden gelinebilse dahi krediborc onerileri bir cok tereddudu beraberinde getirmektedir Irak'ın 112 milyar varil duzeyindeki kanıtlanmış petrol rezervi ile potansiyel zenginliğe sahip bir ulke olduğu doğrudur Ancak Irak, halihazırda yeni borclanmaya gitmek bir yana mevcut borclarını dahi odeyemez durumdadır
Irak'ın ticari borcları 120 milyar dolar civarındadır Ortalama faizin %6 olduğu kabul edilse sozkonusu borcun yıllık faizi en az 7 milyar doları bulmaktadır Irak'ın değil ana borcu, yıllık faizini dahi odeyebilme imkanı, ne halihazırda, ne de yakın bir gelecekte, bulunmamaktadır Bu nedenle ABD Başkanı George W Bush, babasının Başkanlığı doneminde Dışişleri Bakanı olan Baker'i Ozel Temsilci olarak gorevlendirerek Irak'ın ticari borclarının bir bolumunun silinmesi, kalanının yeni bir odeme takvimine bağlanması icin alacaklı ulkelerle goruşmeler yapmaya gondermiştir Baker'in temaslarının bir bolumunde oldukca başarılı sonuclar aldığı anlaşılmaktadır
Irak'ın bir diğer kategori borclarını da odemek zorunluluğunda olduğu sava§ tazminatları oluşturmaktadır Kucuk alacaklılar bir yana bırakıldığında Irak'ın başlıca iki ulkeye savaş tazminatı borcu bulunmaktadır Birinci sırada bulunan Kuveyt'e, şimdiye değin BM Tazminatlar Komisyonu vasıtasıyla 165 milyar dolar odemede bulunulmuşsa da Kuveyt'in hala 300 milyar dolar civarında tazminat alacağı mevcuttur İkinci sırada da İran gelmektedir Irak'ın İran'a, 19791988 İranIrak Savaşından kalma ve BM tarafından kabul edilerek resmileşmiş 100 milyar dolar tazminat borcu vardır
(Bunların dışında bir de Suudi Arabistan'ın, İran ile sava§ı sırasında, Irak'a verdiği milyarlarca doların geri odenmesi talebi bulunmaktadır Ancak Irak sozkonusu paranın borc değil yardım olarak verildiği iddiası ile geri odemede bulunmayı kabul etmemektedir)
Irak'ın ticari borclarına yapılmaya calışıldığı gibi savaş tazminatı borclarına da bir care bulunması gerekmektedir Aksi takdirde Irak'ın kendine hic harcamayıp tum petrol gelirini yatırsa dahi borclarını temizlemesi ceyrek asırı bulacaktır İşte bu durumdaki bir ulkeye yeni borc, yeni kredi onerisinde bulunmanın yardım etmekavramı ile nedenli bağdaşabileceği tereddut uyandırmaktadır
Uluslararası Toplumun ortaya koyduğu imecepastanın bedelini karşılamaya yetmediğine gore acaba Irak aradaki farkı kendi imkanları ile kapatabilecek midir?
Irak'ın Maliye ve Planlama Bakanlıklarınca 2003 yılı sonlarında hazırlanan 2004, 2005 ve 2006 yılları cari butceleri aşağıda ozetlenmektedir
2004
2005
2006
GELİRLER
Petrol
12,000
18,500
19,300
Gumruk Vergisi
300
350
Gelir Vergisi
30
80
160
Devlet Kuruluşlarının Geliri
375
95
100
Harclar ve Rusumlar
64
88
123
Diğer Vergiler
70
70
80
GELİRLER TOPLAMI
12,839
19,183
19,763
GİDERLER
Cari Harcamalar
12,685
14,079
14,309
Sermaye Yatırımları
745
5,091
5,436
GİDERLER TOPLAMI
13,430
19,170
19,745
BUTCE DENGESİ
5909
13
18
Tetkikinden de goruleceği uzere yatırımları ihtiva etmeyen ve sadece cari harcamaları iceren butcelerde 2004 yılında 590 milyon dolar acık verileceği, 2005 ve 2006 yıllarında ise butce denkliği sağlanacağı hesaplanmaktadır Bir başka anlatım ile, gelir ve giderlere ili§kin tum varsayımlar gercekleşse dahi Irak 2004, 2005 ve 2006 yıllarında kendi kaynaklarından elde ettiği gelir ile ancak kendini idame ettirebilecek, yeniden imara, yeni yatırımlara, borctazminat odemesine ayırabilecek kaynak bulamayacaktır Kaldı ki varsayımların ne derecede gercekleşebileceği de tartı§maya acıktır Orneğin, 2004 yılı icin butce de ongorulen 1343 milyar dolarlık giderler toplamının, daha Ocak ayında ABD Başkanlık Butce Ofisi tarafından hazırlanan bir raporda (Section 2207 Report) 156 milyar dolara ulaşacağı kaydedilmiştir Ayrıca 2004 butcesinde petrolden sonra en buyuk gelir kaynağını olu§turan vergi (gumruk, gelir ve diğer vergiler ile harclar ve rusumlar) tahsilatı uygulamasının (şimdilik) Mart ayı başına ertelenmesi daha şimdiden gelir azalmasına yol acmıştır
Durumu duzeltebilmek, Irak'ın kendine yeterli olmasının da otesine gecilerek yeniden im arına kendisinin de katkı yapmasını sağlayabilmek, yani pasta bedelinin acık kalan kısmını Irak'ın kapatmasını temin edebilmek imkanı yok mudur? Bu sorunun cevabı Irak'ın gelirinin arttırılıp arttırılamayacağına bağlıdır Petrol rezervleri bakımından 112 milyar varil ile dunyanın (Suudi Arabistan'ın arkasından) ikinci zengin ulkesi (doğalgaz rezervleri bakımından da dunyanın 10 zengin ulkesi) olan Irak'ın petrol geliri 2004 yılı butcesinde 12 milyar, 2005'te 185 milyar, 2006'da 193 milyar dolar olarak ongorulmektedir Bu rakamlar Irak'ın 2004 yılında gunde 16 milyon, 2005'te 24 milyon ve 2006'da 25 milyon, varil petrol ihrac edeceği ve petrol fiyatlarının sabit kalacağı varsayımı ile hesaplanmıştır
1970'lerin başlarındaki petrol krizinin tekerrur etmesi ve fiyatlarda buyuk artışlar olması olasılığı bir yana bırakılırsa Irak'ın petrol gelirini arttırabilmesi uretimini ve ihracat miktarını arttırabilmesine bağlı olacaktır Ancak bu ifade edilebildiği kadar kolaylıkla gercekleştirilebilecek bir husus değildir
Bilindiği uzere halihazırda dunya petrol arzı gunde 786 milyon varildir Bunun yaklaşık ucte biri OPEC ulkeleri tarafından temin edilmektedir Irak dahil OPEC'in 11 uyesinin toplam arzının gunde 245 milyon varil olması gerekmektedir Aksi takdirde fiyatlar etkilenmektedir Gectiğimiz yılın ilk uc ceyreğinde gunde ortalama 900 bin varil fazla ile piyasalara 254 milyon varilgun petrol sunan OPEC 24 Eylul 2003 tarihinde Viyana'da yaptığı toplantıda arzı 1 Kasımdan itibaren 245 milyon varili gun duzeyine cekme kararı almıştır
10 Şubat 2004'te yapılan OPEC toplantısında bir surpriz karar daha alınmış ve uretimin 1 Nisan 2004 tarihinden başlamak uzere, gunde 1 milyon varil daha azaltılarak 235 milyon varil gun duzeyine indirileceği acıklanmıştır
OPEC'in boylece, OPEC uyesi olmayan bazı petrol ureticilerinin aşırı uretim yapmaları sonucunda petrol fiyatlarının duşmesi ihtimalini onlemeye calıştığı anlaşılmaktadır Anlaşılmakta zorluk cekilen husus ise bir yandan 2003 Kasımında yapılan 900 bin varilgun indirime ilaveten 2004 Nisanında yapılacak 1 milyon varilgun, duzeyinde bir azaltma cabası, ote yandan da Irak'ın arzında fazlalaştırma umidi hususlarının nasıl bağdaştırılabileceği ikilemidir
Irak'ın OPEC icindeki normal kotası ise gunde 28 milyon varildir Iran ile savaşı sırasında Irak bu miktara itiraz etmiş ve kotasının İran ile eşit duzeyde, yani gunde 32 milyon varil olmasında diretmiştir Irak'ın şimdiye değin ulaştığı en yuksek duzey ihracat seviyesi 1970'li yılların sonlarındaki 35 milyon varilgun duzeyi olmuştur 1990 Ağustosunda uygulanmaya başlanan BM ambargosu ile Irak'ın petrol ihracatı durdurulmuştur Bir sure sonra
BM'nin Gıda Karşılığı Petrol (OFF) Programının başlatılmasıyla Irak yeniden petrol ihrac imkanına kavuşmuştur İhrac izni tedricen arttırılmıştır Son savaş oncesinde Irak mezkur OFF Programı cercevesinde gunde 25 milyon varil petrol ihrac edebilmekteydi Ekonomik mueyyidelerin uygulandığı donemde OPEC icinde acık kalan Irak payını Suudi Arabistan doldurmuştur 1999 ilkbaharında yayınlanan bir araştırma (Round Table on Dedining Oi! Prices and Its Political Consequences in the Middle EastMiddle East Studies Vo16, NolSpring 1999 ppp 536) İranIrak Savaşı ve BM Ambargosu doneminde Irak'ın kullanamadığı kotasından Suudi Arabistan'ın aldığı payın 100 milyar dolar olduğunu ileri surmektedir Tez doğru ise 1999'dan bu yana rakamın daha da artmış olması muhtemeldir
İkinci Korfez Savaşı tahribatı ve sonrasında yaşanan yağmalama olayları, zaten yıllardır ambargonun getirdiği bakım, onarım yapamama, teknolojik gelişmeleri izleyememe, nitelikli eleman yetiştirememe gibi sıkıntılarla karşılaşan petrol endustrisini cokertmiştir İhracat kapasitesi savaşın akabinde 600 bin varilgun duzeyine inmiştir ABD; yeniden imar faaliyetleri icin ayırdığı meblağın onemli bir bolumunu ivedilikle bu alana tahsis ederek petrol uretim, nakil ve ihrac kapasitesinin arttırılmasına yonelmiştir Petrole ili§kin işler Ha1liburton Şirketine bağlı olan Kellog, Brown and Root (KBR) Şirketine verilmiştir Yapılan calışmalar olumlu sonuclar vermiş 2004 başında gunluk uretim 23 milyon varil, gunluk ihracat kapasitesi de 16 milyon varil duzeyine cıkarılmıştır Irak Petrol Bakanı 2005 yılı sonunda 354 milyon varilgun duzeyine ulaşılacağını ileri surmektedir Koalisyon Gecici Yonetimi (CPA) Başkanı Bremer ise aynı tarih icin gunde 3 milyon varil rakamını vermektedir Her iki yetkili 2019 yılı sonu icin ise 6 milyon varilgun duzeyine ulaşılacağını ileri surmektedirler
Oysa KBR'ın bir raporunda gunde 35 milyon varil duzeyine cıkılabilmesi icin 3 yıldan fazla bir sureye ve 3 ila 6 milyar dolar arasında bir yatırıma ihtiyac olduğu, 6 milyon varilgun duzeyi icin ise 7 ila 10 yıl arasında bir sure ve 3035 milyar dolar yatırım gerektiği belirtilmektedir Bu sureler, paralar bulunsa, gerekli calı§malar gercekleştirilse ve ongorulen rakamlara ulaşılabilse dahi Irak'ın ihracat miktarını ne kadar arttırabileceği bir başka sorun oluşturmaktadır Uzmanlara gore Irak'ın ihracatı gunde 25 milyon varil duzeyine gelene değin OPEC icinde yeni bir kota duzenlenmesine ihtiyac bulunmamaktadır Hatta gunde 28 milyon varile kadar da esneklik gosterilebilir Daha fazlası icin ise diğer uyelerin kotalarının yeniden duzenlenmesi gerekecektir
Irak'ın payının artmasının bir başka imkanı daha mevcuttur Dunya petrol tuketimi yılda %18 oranında artmaktadır Halihazırdaki 786 milyon varilgun tuketim boylece 2025 yılında %50 artmış olarak gunde 119 milyon varil duzeyine cıkacaktır OPEC'in payı ise 2025 yılında iki mislinden fazla bir artış ile 56 milyon varilgun olacaktır Yani OPEC'in ihracatı onumuzdeki 21 yılda 31 milyon varilgun artacaktır Bir başka hesaplama ile OPEC'in payı her yıl ortalama gunde 147 milyon varil artacaktır Bu artı§ miktarı da normal olarak OPEC'in 11 uyesi arasında orantılı bicimde paylaştırılacaktır Irak'ın bu artıştan payına ne duşer bilinmez ama Irak OPEC uyesi olarak kaldığı surece, diğer OPEC uyeleri kotalarını rıza ile veya bir başka şekilde azaltmadıkları muddetce ve dunya petrol piyasası ve siyasi konjokturunde beklenmedik bir değişme olmadığı takdirde Bağdat rejiminin §u tarihte, petrol ihracatını bu kadar yukselteceğini iddia ederken temkinli olmak ve realiteleri unutmamak gerekmektedir
Irak'ın kendi gelir kaynaklarının, yani petrol ihracatından elde ettiği gelirinde kısa ve orta vadede belirli bir duzeyin uzerinde arttırılması mumkun olamadığına gore Pastanın bedeli yine acık kalmaktadır Bu durumda Uluslararası Toplum yeniden bir gayrete gelmediği takdirde, fatura acığının ABD tarafından kapatılması beklenecektir
ABD, 2003 yılında 2 Dunya Savaşından bu yana kaydedilen en buyuk butce acığını vermiştir Sava§ oncesinde 2003 yılı acığının 304 milyar dolar olacağı tahmini yapılırken, Temmuz 2003'te yapılan yıllık acık tahmini %50 artışla 455 milyar dolara cıkmış, Eylul ayında ise 2003 yılı acığının 500 milyarı bulacağı tahmini ileri surulmuştur (2003 yılı butce acığının 490 milyar dolar civarında olu§tuğu Şubat 2004 ortasında acıklanmıştır)
Başkan Bush 2003 yılında sava§ icin Kongre'den 79 milyar dolar ek odenek almıştır Başkan'ın 2004 yılı icin temin ettiği ek odenek ise (buyuk bolumu Irak'a, kucuk bir parcası ise Afganistan'a harcanmak uzere) 875 milyar dolardır Yani fatura şimdiden 1665 milyar doları bulmuştur Daha yılın başında, ABD butcesinin 2004'te 475 milyar dolar acık vereceği tahminleri yapılmaktadır Irak'a sarf edilecek her ilave dolar butce acığını daha da arttıracaktır ABD ekonomisi 2003 yılında %2 ila 3 arasında bir buyume gostermiş bulunmasına ve bu trendin devam eğilimini surdurmesine kar§ılık 2004'un Amerika'da secim yılı olması da buyuk onem taşımaktadır Netice itibarıyla Irak'ta buyuk bir yeniden imar gereksinmesi mevcuttur Yani buyuk bir Pastasoz konusudur Ancak bu Pastanın finansmanının nasıl sağlanacağı henuz belli olmamı§tır Temennimiz dost ve kardeş Irak'ın yeniden cağdaş dunyada hak ettiği yere gelebilmesi icin gerekli imkanların sağlanması, Turkiye'nin de bu surec icinde payına duşen yerini alabilmesidir