İş dünyası İzmir’in kurtuluşunun 100. yılını kutladı

İzmir kurtuluşunun 100. yılını kutlarken iş dünyası da yayımladıkları iletilerle yeni yüz yılda “İzmir Türkiye’deki öncü rolüne" devam edeceğini söyledi.

İşte iş dünyasının iletiler:


Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Lideri: Jak Eskinazi:

Homeros’un “Gök kubbenin altındaki en hoş şehir” olarak betimlediği İzmir, 8 bin 500 yıllık tarihi boyunca ihracat, sanayi, tarım, turizm ve fuarcılık alanlarında her vakit öne çıktı. Türkiye'de ihracatın başladığı yer pozisyonundaydı, hala ülkemizin en fazla ihracat yapan ikinci ili… İzmir 2021 yılında ihracatını yüzde 27 artışla 14 milyar 815 milyon dolara çıkararak Ege Bölgesi ihracatının yüzde 53’ünü tek başına gerçekleştirdi. Mustafa Kemal’in söylediği üzere; “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferle taçlandırılmazsa meydana gelen zaferler payidar olmaz.”

Geçmişimizde; bir milleti bir ülkeyi yine ayağa kaldırıp, her manada tam bağımsızlık sağlamış bir gayret, bir emek, bir akıl ve bir strateji var. Biz ihracatçılar, muasır medeniyetler düzeyine ulaşmak için 7 gün 24 saat üretmeye ve ihracat rekorları kırmaya devam edeceğiz. İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yıldönümünde bize bu zaferi armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm askerlerimizi hürmet ve şükranla anıyorum. Farklı kültürlerin, inançların binlerce yıldır bir ortada barış içinde yaşadığı kadim İzmir, daima var ol…


 

İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi İdare Konseyi Lideri Yusuf Öztürk:

Kurtuluşun ve kuruluşun sembolü İzmir, yeni yüzyılın da öncü kenti olacaktır

İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi İdare Şurası Lideri Yusuf Öztürk, kurtuluşun ve kuruluşun kenti İzmir’in, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılında da öncü rolünü oynamaya devam edeceğini söyledi.

Öztürk, “Doğal ve korunaklı körfezi sayesinde birinci çağlardan bu yana uygarlığın beşiği olan İzmir, bir liman kenti olarak her çağda Akdeniz’de toplumsal ve ticari hayatı şekillendirmiştir. Kral Yolu ve İpek Yolu üzerinde bulunan İzmir, kültürlerin ve eserlerin buluştuğu bir kavşak noktasından, imalat gücü sayesinde ihracat merkezine dönüşürken, deniz ticaretindeki her yeni gelişmeyle bir arada İzmir’in yerleşim alanı süratle büyüdü. Ticari zenginliği ile Avrupa’nın varlıklı tüccarlarını kendisine çeken, ziraî zenginliği ve bu zenginliği dünya pazarlarına akıtan ulaşım ağları ve limanı ile 20. Yüzyıla kadar Akdeniz’in limanları ortasında parmakla gösterilen İzmir, milletlerarası güçlerin de maksadında yer aldı” dedi.

Öztürk, şöyle devam etti: “Yunan ordusu tarafından 15 Mayıs 1919’da işgal edilen İzmir, Hasan Tahsin’in attığı birinci kurşun ile Anadolu’da direnişin öncüsü olmuştur. 30 Ağustos Zaferi ve akabinde Türk ordusunun 9 Eylül’de İzmir’e girmesiyle birlikte, Kurtuluş Savaşı Mustafa Kemal ve arkadaşlarının zaferiyle sonuçlanmıştır. İşgalciler tarafından yakılan İzmir, kısa müddette toparlanmayı ve kıymetli bir liman kenti olarak Genç Cumhuriyetin kalkınmasında rol oynamayı başardı. Cumhuriyet kurulmadan Türkiye’nin iktisat siyasetlerinin temelleri İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararlarla atıldı. Böylelikle kurtuluşun kenti olan İzmir, Türkiye’nin kuruluşunda da öncü oldu. Ülkenin geleceğine istikamet veren siyasi ve ekonomik kararlarda her vakit İzmir ve Ege Bölgesi’nin tartısı vardı. İzmir Enternasyonal Fuarı üzere memleketler arası bir tertip, Türkiye’nin esaslı sanayi kuruluşları, esaslı markaları bu topraklardan doğarak ülkeye ve dünyaya yayıldı”.

Aradan geçen bir asırda Anadolu’nun zenginliklerinin dünyaya açıldığı bir pencere olarak İzmir ve limanının, Türkiye’nin iktisadi gelişiminde lokomotif olmaya devam ettiğini vurgulayan Öztürk, “Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olarak İzmir, ticaret ve endüstrideki güçlü altyapısı ve limanlarıyla stratejik pozisyona sahiptir. İzmir ve Türkiye, yeni bir yüzyıla adım atarken, büyüme potansiyelini ve rekabetçi gücünü lojistik avantajına borçlu olacaktır” diye konuştu.

Öztürk, “9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşunun 100. yılını kutlarken, İzmir’in yeni yüzyılında kalkınmanın denizlerden geçtiğinin şuurunda olan biz denizciler, bölgemiz ve ülkemiz denizciliği için çalışmaya devam edeceğiz. Bize zaferi ve kurtuluşu armağan eden Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, şehitlerimize minnettarız” dedi.

 


İzmir Ticaret Odası İdare Konseyi Lideri: Mahmut Özgener:

Bundan tam 100 yıl evvel, bu topraklarda asla hafızalardan silinmeyecek anlar yaşandı. İzmir’imiz büyük bir kahramanlık destanına şahitlik etti. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ordulara bir bildiri yayımlayarak, tarihi "Ordular, birinci gayeniz Akdeniz'dir. İleri!” buyruğunu verdi. Türk birlikleri, işgal altındaki İzmir'e gerçek süratle ilerledi. Kahraman askerlerimizin İzmir Hükümet Konağı ve Kadifekale'ye Türk bayrağı çekmesi ile İzmir'in işgalden kurtuluşu ilan edilmiş oldu. Türk ordusunun kazandığı bu zafer, bağımsızlığa giden yolu aydınlatan en kıymetli meşaleydi.

Kurtuluş uğraşının, bağımsızlık ve vatanseverliğin sembol kenti olan İzmir, tarihi boyunca tıpkı bir Anka kuşu üzere tekraren küllerinden doğdu. 9 Eylül 1922’de ordumuzun İzmir’i kurtarmasından çabucak dört gün sonra, meydana gelen Büyük İzmir Yangını, kentimizde büyük bir tahribata yol açtı. Kelam konusu yangında İzmir’in hayati değer taşıyan birçok yeriyle birlikte Kordon’da bulunan İzmir Ticaret Odası binası, Oda’ya ilişkin tüm evrak ve kayıtlarla birlikte kül oldu. Buna karşın yangından sonra kendini en çabuk toparlayan kurumlardan biri olarak Odamız, yalnızca iki ay üzere kısa bir müddette yangından sonraki birinci İdare Heyeti Toplantısını gerçekleştirdi.

İşgalin ve savaşın yıkımını yaşayan, büyük yangın ve nüfus yapısında meydana gelen değişikliğin sonucunda iktisadi bakımdan çökmüş olan İzmir, kısa müddet içinde kendisini toparladı. Ticari geleneğin güçlü olması nedeniyle Ulu Lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Ekonomik Kurtuluş Savaşı’nı da, İzmir İktisat Kongresi’ni İzmir’de toplayarak başlattı.

İzmir dün olduğu üzere bugün de ülkemizin gelişimi için kilit rol oynamakta, ülkemizin itici gücü olmaktadır. Bu nedenle bizlere düşen, tarihten aldığımız güçle daha çok çalışmak, üretmek, hem kentimize hem de ülkemize katma paha sağlamaktır.

Bu maksat doğrultusunda İzmir Ticaret Odası olarak, kentimizin, ülkemizin varoluş uğraşını gelecek jenerasyonlara aktaran, pahalı bir yapıtı İzmirlilere sunmanın memnunluğu içerisindeyiz. Heyecanlıyız, zira tarihimizden aldığımız güç ve motivasyonun bizleri çok daha ileri noktalara taşıyacağına inanıyoruz.

İzmir’in Kurtuluşunun 100. Yılı anısına okuyucuyla buluşturduğumuz, “Cumhuriyetin Birinci On Beş Yılında Türk Basınında 9 Eylül” isimli kitapta, 9 Eylül 1922 ve Cumhuriyet’in birinci 15 yılında Türkiye’de yayınlanan gazete ve mecmualarda yer alan 9 Eylül ile ilgili görsel ve yazılı evraklar bir ortaya getirildi. Periyodun yazılı basın dokümanlarının kıymetli bir kısmını kapsayan bu kitabın, her vakit yararlanılacak değerli bir kaynak niteliğinde olduğuna inanıyorum.

Kitabımızın hazırlanmasında emeği geçen başta Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Erkan Serçe olmak üzere herkese teşekkürlerimi sunuyorum. İzmir’imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yılında başta Ulu Liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.


 

EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği İdare Şurası Lideri Alp Avni Yelkenbiçer:

Yelkenbiçer şu tabirlere yer verdi: “Bugün 9 Eylül 2022… İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncu yıldönümü. İzmir'in Kurtuluşu, 26 Ağustos'ta başlayan Büyük Taarruz harekâtı sonucu Türk ordusunun Yunan işgali altındaki İzmir'e 9 Eylül 1922'de girmesini anlatan çok kıymetli bir tarih. Türk ordusu tarafından 26 Ağustos 1922'de başlatılan Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı'nın son safhası idi. Kesin sonuç beş gün içinde elde edildi; 30 Ağustos'ta Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ordulara bir bildiri yayımlayarak "Ordular birinci amacınız Akdeniz'dir. İleri!” tarihi buyruğunu verdi.  Eylül ayının ortasına kadar Ege topraklarını düşman işgalinden temizledi. Türk birlikleri, İzmir'e yanlışsız süratle ilerledi. Yunan birlikleri ve Rum siviller Anadolu'dan çekildiler. 9 Eylül 1922 sabahı Ahmet Zeki Beyefendi komutasındaki 2. Süvari Fırkası, akabinde Mürsel Paşa komutasındaki 1. Süvari Fırkası birlikleri İzmir kentine girdi. Akabinde 5. Süvari Kolordusu Kumandanı Mirliva Fahrettin Paşa, komutasındaki birliklerle saat 10.00'da İzmir'e giriş yaptı.”

Kurtuluşu savaşı örgütlenmesinin 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgal edilmesiyle örgütlü bir uğraşa dönüştüğünü hatırlatan Yelkenbiçer, bu bakımdan 15 Mayıs ve 9 Eylül 1922 tarihlerinin İzmir için dönüm noktası olduğunu da vurguladı. Yelkenbiçer, “İşgal, Yunanlıların 15 Mayıs’ta İzmir’e girmesiyle başlamış, yaklaşık 3,5 sene sonra 9 Eylül’de İzmir’den atılmasıyla son bulmuştur. Bu prestijle bu günler Türk milleti ve özellikle İzmirli’ler için büyük dönüm noktası olmuştur. İşgal edildiği gün, Kurtuluş Savaşı'nı başlatan; İşgalin bittiği gün, Kurtuluş Savaşı'nı bitiren dünyadaki tek kent İzmir'dir. İşgal edilmesi, Anadolu'da Ulusal Caba'nın başlamasında değerli bir evre olarak kabul edilmektedir. O tarihe kadar Anadolu'da işgallere karşı dağınık olan niyet ve örgütlenme biçimleri, İzmir'in işgali sonrası Anadolu beşerinin direniş ve karşı koyuş niyetini körüklemiştir. Artık İzmir, Anadolu harekâtı için temel sembollerden biri haline getirilmiştir. Bu sembol kent her daim özgürlüğün, kurtuluşun, Cumhuriyet'in simgesi olmuştur" dedi.

Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği bir kelamın bunun en hoş ispatı, simgesi olduğunu hatırlatan Yelkenbiçer, "Atamızın: "İzmir, bu kadar derin bir tarihe sahip olmakla bir arada coğrafik durumu sebebiyle ekonomik ve siyasi çok büyük bir ehemmiyete sahiptir. İşte bunun içindir ki, Türkiye'yi mahvetmek isteyen düşmanların, her şeyden önce gözleri bu tarihi, bu değerli beldeye döner. Çeşitli görüş noktalarından çok bedelli olan İzmir, elbette düşmanların elinde bırakılamazdı ve hakikaten bırakılmadı. Ben, bütün İzmir'i ve bütün İzmirli'leri severim. Hoş İzmir'in pak kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim." Bu özel gün vesilesiyle Başta Büyük Başkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi, kurtuluş gayret kahramanlarını hürmet ve minnetle anmaktayız” dedi.


EBSO İdare Şurası Lideri Seçkin Yorgancılar:

Kurtuluşumuzun yeni yüzyılına doğru 

EBSO İdare Şurası Lideri Nadir Yorgancılar “9 Eylül 1922 yalnızca İzmir’in değil, ülkemizin de kurtuluşunun, misak-ı ulusalın tesisinin ve çağdaş bir Cumhuriyete giden yolun sembolüdür” dedi.    

İzmir’in işgalden kurtuluşunun 100. yıldönümü nedeniyle bir ileti yayınlayan Ege Bölgesi Sanayi Odası(EBSO) İdare Konseyi Lideri Nadir Yorgancılar  “15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgaline karşı atılan birinci kurşunla filizlenen çaba, ceddimizin 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmasıyla Anadolu’da büyük bir çınara dönüştü. Büyük zorluklarla ve fedakarlıklarla büyüyen o çınar, hepimizin toprağı, yurdu oldu. 1919’da başlattığı çabayı, büyük zorluklar ve fedakarlıklardan sonra 9 Eylül 1922’de mutlak bir zafere eriştiren Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizle gazilerimizi minnetle yad ediyorum” diye konuştu.  

Bu asırlık çınarın bugün hepimizi gölgesinde müdafaaya devam ettiğini vurgulayan Lider Nadir Yorgancılar  “Ancak, öbür taraftan da dünya sıkıntı günlerden geçerken, ülkemizin de politik ve ekonomik bağımsızlığını riske eden birçok tehditle yüzleşiyoruz. Bu tehditleri bertaraf ederek, geleceğe emin adımlarla yürümemiz de tekrar yalnızca bir asır evvelki çaba ruhuyla mümkün olabilir. O nedenledir ki, kutlama merasimine gerek yok diyen ve o ruhu önemsemeyen zihniyeti kabul etmemiz mümkün değildir” dedi. 

Küresel iktisadın içinde bulunduğu şiddetli süreçten en az ziyanla çıkabilmek ismine; bir kere daha politik ve ekonomik gayrete muhtaçlık duyulduğunu hatırlatan Yorgancılar şunları söyledi: “Bu yüzden, 9 Eylül ve 9 Eylül’e kadar sürdürülen çaba ve kurtuluş ruhu, günümüze hala ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Her daim rehberimiz olan bu zaferden aldığımız ilhamla Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak; bize emanet edilen bu kutsal topraklarda mirasımıza sahip çıkmaya, “Üretim Yoksa Kalkınmak Hayaldir” diyerek, üretmeye, ihracata ve istihdam sağlamaya devam ederek, bölgemize ve ülkemize katkı koymaya devam edeceğiz. Hoş İzmirimizin kurtuluşu olan 9 Eylül’ü, 100. yılında gururla kutluyorum”


BASİFED İdare Heyeti Lideri Mehmet Ali Kasalı:

“İzmir, yeni iktisat kongresi ile de Türkiye’ye istikamet gösterecek”

Öncelikle 9 Eylül İzmir’in kurtuluşu tüm İzmir’e ve ulusumuza kutlu olsun. Ulu Önder  Mustafa Kemal Atatürk’ün Bandırma Vapuruna binerek başlattığı ve Anadolu’yu düşman işgaline karşı örgütlediği Ulusal Mücadele’nin İzmir’de son bulması nedeniyle tüm ülkemiz için özel bir gündür 9 Eylül.

Bu vesile ile bağımsızlık ateşimizin sembolü olan İzmir’in düşman işgalinden kurtulmasının 100. yılı kutlu, memnun olsun.

Bu noktada topraklarımızdaki son düşman postalının varlığının üzerinden 100 yıl geçmiş olması birçok manada ülkemizi, geleceğimizi ve tabi ki geçmişimizi sorgulamamız, düzgün anlamamız gerekiyor. Tekrar Cumhuriyetin ekonomik temellerinin atıldığı İktisat Kongresi’nin de o yıllarda İzmir’de yapılmış olması da bir tesadüf değildir. Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi İzmir, yeni bir iktisat kongresi ile yeniden Türkiye’ye istikamet gösterecek dirayeti, gücü ve yetkinliği de bünyesinde barındırdığını da belirtmek isterim.


GİFED İdare Heyeti Lideri Huriye Serter:

“Yeni yüzyılda daha güçlü ve refah içinde Türkiye”

9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu’nun 100. yılı tüm ülkemize tüm İzmir’e kutlu ve keyifli olsun. Kurtuluş meşalesini Bandırma Vapuruna binerek yakan Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak başlattığı bu uzun yürüyüşün finali 9 Eylül’de İzmir’de olurken, bu kutlu günün 100 yaşında olması vesilesiyle daha da bir memnunuz, gururluyuz. Başkomutanlık Meydan Muharebesi'yle Yunan ordusunu yenerek İzmir’e kadar durmadan gelen Türk ordusu, hem Kurtuluş Savaşı’nın sonunu hem de özgürlük ve bağımsızlığı müjdeledi. Bugün 100. Yılını kutladığımız bu günde Cumhuriyetin temellerinde çok kıymetli yeri olan İzmir İktisat Kongresi’ne de vurgu yapmak isterim. İçinde bulunduğumuz ekonomik şartlar bize yeni bir İktisat Kongresi ve yol haritasını mecbur kılmıştır. Bu sebeple İzmir İktisat Kongresi’nin kıymetini bir defa daha vurguluyor, yeni yüz yılda daha müreffeh, ekonomik istikametten de daha güçlü bir Türkiye hayalimi paylaşıyorum.


ESİAD İdare Şurası Lideri Sibel Kuvvetli: 

“İzmir öncü rolüne  devam edecek” 

Bugün İzmir’imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılına ulaşmanın gurur ve kıvancını yaşıyoruz. 9 Eylül 1922 tarihi, Kurtuluş Savaşımızın büyük bir zaferle sona erdiğinin tüm dünyaya ilan edildiği gündür. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK komutasındaki Ordularımızın İzmir’e girmesi, temel prestijiyle yalnızca askeri alanda bir zafer değil, Cumhuriyetimizin kurulmasına giden yolda değerli bir adımdır. Gerçekten ATATÜRK, "Artık savaş bitmiştir, yeni işlerimize bakacağız” diyerek Türk milletinin çağdaş uygarlık seviyesine erişmesi yolunda atılacak adımların sinyallerini İzmir’de vermiştir.  Cumhuriyet bile ilan edilmeden evvel, Türkiye İktisat Kongresi’nin yeniden İzmir’de yapılmış olmasının başka bir manası vardır. ATATÜRK, İzmir’in derin tarihinin yanı sıra sahip olduğu coğrafik pozisyonu sebebiyle, ekonomik ve siyasi manada çok büyük ehemmiyete sahip olduğunu söz etmiştir.

Ülkemizin ve milletimizin layık olduğu düzeye erişebilmesi için iktisada birinci derecede ehemmiyet atfeden büyük başkan ATATÜRK’ün çizdiği yolda, ülkemizin kalkınmasında İzmir’in öncü rol üstlenmeye devam edeceğine inanıyor ve 9 Eylül’ün tüm kentimize ve ülkemize kutlu olmasını diliyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyoruz.


İZSİAD İdare Heyeti Lideri Hasan Küçükkurt:

“Cumhuriyet bedellerine daha çok sahip çıkacağız”

9 Eylül, İzmir’in kurtuluşu olarak kutlanır. Misakı Ulusal sonlarının en batı ucundan, düşman çizmesinin bu topraklardan büsbütün ve ebediyen atıldığı günün ismidir 9 Eylül. Bize bu pahalı ve manalı günü armağan eden Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ü hürmet ve hasretle, bir sefer daha anıyorum. 

İzmir’in kurtuluşundan sonra yeniden İzmir’de organize edilen İktisat Kongresi, hem Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik programını ve kimliğini yaratmada payanda olmuştu. Bugün geldiğimiz noktada bu bedellerden uzaklaştığımızı da görüyoruz. Bugün 100. Yılını kutladığımız bu manalı günde Cumhuriyet kıymetlerini ve onun İzmir’de atılan ekonomik temellerini bir sefer daha düşünmeye ve geleceğe yürürken bu prensipleri rehber edinmeye devam edeceğimizi tabir etmek isterim. 

Türkiye’nin ve hoş İzmir’imizin bu kutlu günü, 100.  kurtuluş günü kutlu keyifli olsun. 


EGİKAD İdare Heyeti Lideri Emre Pınar Kılıç: 

“Cumhuriyetin kurucu kıymetleri yol haritamız”

9 Eylül 1922 tarihi yalnızca İzmir’in değil, tüm Anadolu’nun kurtuluşunu muştular. Bu manada son derece manalı, son derece kıymetlidir. 

Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının büyük bir özveri ve canları hayasına ördüğü direnişin, ‘hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır, o satıh da tüm vatandır’ şiarı ile tüm Anadolu insanına aşıladığı gayret ateşinin finali İzmir’de görülmüştür. Bu manada İzmir’in kurtuluşu, Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolun temel taşı, en kıymetli adımıdır. 100. Yılını kutladığımız bu kutlu gün sonrasında Türkiye’nin en değerli kongrelerinden birine konut sahipliği de yapmış İzmir yeniden düzenlediği sempozyum ve etkinlikler ile Türkiye iktisadı en gerçek yolu, en yanlışsız adımları göstermeye devam ediyor. Fakat şiddetli kaidelerden geçtiğimiz bu süreçte İzmir’de yeni bir İktisat Kongresi düzenlemek, Türkiye’ye tekrar öncülük etme vakti gelmiştir. Ulusal iktisat ve üretim odaklı anlayıştan uzaklaşıldığında ekonomimizin geldiği nokta her bölümü zorluyor. Bu süreci bilakis çevirmek için Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu kıymetlerine ve ekonomik yol haritası hala en kıymetli rehberimiz olmayı sürdürüyor. 

9 Eylül İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı tüm İzmirlilere ve ülkemize kutlu olsun. 


EGOD İdare Konseyi Lideri Mehmet Torun:

“İzmir, Türkiye Cumhuriyeti’nin en yılmaz savunucusudur”

Öncelikle özgürlük ve bağımsızlık yolunda 100 yıldır emin adımlarla yürüyen ve her geçen gün gelişen, yalnızca Türkiye’nin değil Akdeniz’in Avrupa’nın en hoş kentlerinden biri haline gelen İzmir’in bu keyifli gününü kutluyorum. Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm Anadolu’yu geçerek, düşmanları İzmir’den gemilerine bindirip göndermiş, İzmir’i tam 100 yıl evvel bugün tekrar İzmirlilere emanet etmiştir. 100 yıldır bu şuurla, bu minnetle yaşayan İzmirli, bugün de Türkiye Cumhuriyeti’nin en yılmaz savunucusu olmaya devam etmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik prensiplerinin de İzmir’de bir İktisat Kongresi ile alınmış olması da tesadüf değildir. İzmir her vakit dışa dönük, kozmopolit ve dünya ile bütünleşmeyi unsur edinmiş bir anlayışa sahip bir kent olarak da bugün Türkiye’nin batıya dönük yüzü ile bu prensibine sahip çıkmaya devam ediyor. Bugün o ekonomik prensiplerden uzaklaşmanın bedelini öderken yeni yüz yılda ekonomik istikametten daha bağımsız ve üretimi tüketiminden çok bir ülke umudumuzu taze tutuyoruz ve bu gayeyle çalışmaya devam ediyoruz.