Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Islam Ve Teror

Islam Ve Teror
0
110

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Sa Arkadaslar Bi yerden Buldum , Buyrun okuyuun Ne gusel Dinimiz var Sukredelim



Özellikle son 20 yıldır Batı dünyasının gündeminde İslami terördenilen bir kavram bulunmaktadır 11 Eylül 2001 günü Amerika Birleşik Devletleri'nin iki büyük kentine karşı düzenlenen ve binlerce masum insanın ölümüne neden olan terörist saldırılar ise, bu kavramı bir kez daha dünya gündemine oturtmuştur

Bir Müslüman olarak bu saldırıları şiddetle lanetliyor ve Amerikan halkına başsağlığı diliyoruz

Bu raporda, lanetlediğimiz bu vahşetin kaynağının kesinlikle İslam olmadığını, İslam'da teröre yer bulunmadığını inceleyeceğiz

New York'taki masum insanları hedef alan terör eylemini şiddetle kınıyoruz Öncelikle belirtmek gerekir ki, uçakları kaçıran teröristler Müslüman isimleri taşıyor olsa bile, işledikleri cinayetlere İslam terörüdenemez Eğer Hıristiyan olsalar, Hıristiyan terörüveya Yahudi olsalar Yahudi terörüdenemeyeceği gibi Çünkü ilerleyen sayfalarda da inceleyeceğimiz gibi, din adına masum insanların öldürülmesi mümkün değildir Unutmamak gerekir ki, New York'ta veya Washintgon'da öldürülen insanlar arasında, Hz İsa'yı sevenler (Hıristiyanlar), Hz Musa'yı sevenler (Yahudiler) ve Müslümanlar da vardır Bu masum insanları öldürmek, Allah'ın dilemesi ile cehennem azabı ile sonuçlanacak olan büyük bir günahtır Dine inanan, Allah korkusu taşıyan bir insan böyle bir şey yapamaz

Böyle bir vahşetin failleri, bunu ancak dine saldırmak amacıyla yapıyor olabilirler Dini insanların gözünde kötülemek, insanları dinden soğutmak, dindarlara karşı nefret ve tepki oluşturmak için yapıyor olabilirler Dolayısıyla Amerikan vatandaşlarına veya başka masum insanlara yönelik dingörünümlü her saldırı, aslında dine karşı da yapılmış bir saldırıdır

Din sevgiyi, merhameti, barışı emreder Terör ise dinin zıttıdır; acımasızdır, kan dökmek, öldürmek, acı çektirmek ister Dolayısıyla bir terör eylemine fail ararken, kaynağı dindarlıkta değil dinsizlikte aramak gerekir Olayın kökenini, faşist, komünist, ırkçı, materyalist düşüncedeki insanlarda aramak gerekir Tetikçilerin hangi ismi taşıdığı, kimliklerinde ne yazdığı önemli değildir Masum insanları göz kırpmadan öldürüyorsa, dindar değil dinsizdir Allah'tan korkmayan, tek amacı kan dökmek ve acı çektirmek olan bir canidir Bu nedenle, İslami terörkendi içinde çelişkili ve son derece hatalı bir kavramdır Çünkü İslam dininde hiç bir şekilde teröre yer yoktur Aksine, İslam'a göre terörolarak adlandırdığımız eylemler (yani masum insanlara karşı işlenen cinayetler), büyük bir suçtur ve müslümanlar bu eylemleri engellemek, yeryüzüne barış, huzur ve adalet getirmekle sorumludurlar

Kuran Ahlakı İyilik, Adalet ve Barış Gerektirir

Terörün en genel anlamı, askeri olmayan hedeflere karşı siyasi amaçlı şiddet kullanımıdır Bir diğer ifadeyle terörün hedefleri tamamen suçsuz olan sivil insanlardır Tek suçları, teröristin gözünde öteki tarafolmaktır

Bu nedenle terör, suçsuz insanlara karşı şiddet uygulanması anlamına gelir ve bunun hiç bir ahlaki mazereti yoktur Bu, Hitler'in veya Stalin'in cinayetleri gibi, insanlığa karşı işlenmiş suçtur

Kuran Allah'ın insanlara yol gösterici olarak indirdiği bir kitaptır ve Allah bu kitapta insanlara güzel ahlakı emretmektedir Bu ahlakın temelinde ise, sevgi, şefkat, hoşgörü ve merhamet gibi kavramlar yer alır Allah tüm insanları, yeryüzünde merhametin, şefkatin, hoşgörünün ve barışın yaşanabileceği model olarak İslam ahlakına çağırmaktadır:

Ey iman edenler, hepiniz topluca barış ve güvenliğe girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin Çünkü o, size apaçık bir düşmandır (Bakara Suresi, 208)

Kuran ahlakına göre bir Müslüman, Müslüman olsun veya olmasın tüm diğer insanlara karşı iyi ve adaletli davranmakla, zayıfları ve masumları korumakla ve yeryüzünde bozgunculuğu önlemeklesorumludur Bozgunculuk, yeryüzünde insanların güvenlik, barış ve huzurunu ortadan kaldıran her türlü anarşi ve terör halidir Bir ayette buyrulduğu gibi, Allah, bozgunculuğu sevmez (Bakara Suresi, 205)

Bir insanın suçsuz yere öldürülmesi ise, en büyük bozgunculuk örneklerinden biridir Allah, daha önce Tevrat'ta Yahudiler için vermiş olduğu bir hükmü Kuran'da da tekrar şu şekilde açıklamaktadır:

İsrailoğullarına şunu yazdık: Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur (Maide Suresi, 32)

Görüldüğü gibi tek bir insanı bile, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızınöldüren bir kişi, tüm insanları öldürmüş kadar büyük bir suç işlemektedir

Bu durumda, teröristlerin işledikleri cinayet, katliam ve gündemdeki tabiriyle intihar saldırılarının ne kadar büyük bir suç olduğu açıktır Allah terörizmin bu zalim yüzünün ahiretteki karşılığını şöyle bildirir:

Yol, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere 'tecavüz ve haksızlıkta bulunanların' aleyhinedir İşte bunlara acıklı bir azab vardır (Şura Suresi, 42)

Tüm bunlar göstermektedir ki, masum insanlara karşı terör eylemi düzenlemek, İslam'a tamamen aykırı bir eylemdir ve hiç bir müslüman böyle bir suç işleyemez Aksine, müslümanlar bu suçları işleyen insanları durdurmakla, yeryüzündeki bozgunculuğuortadan kaldırmak ve tüm insanlara huzur ve güven getirmekle sorumludurlar Müslümanlık terörle birlikte düşünülemez, aksine terörün engelleyicisi ve çözümüdür

Peki o halde son yıllarda sıkça karşımıza çıkan İslami terörkavramı nereden çıkmıştır?

Buraya kadar incelediklerimizin gösterdiği gibi, İslamibir terör olamaz Nitekim sözkonusu terörü uygulayan kişilerin yapısına baktığımızda, bu terörün dini değil sosyal bir olgu olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır

Haçlılar: Kendi Dinlerini Çiğneyen Barbarlar

Bir dinin veya bir fikir sisteminin gerçek mesajı, kimi zaman onun sözde taraftarları tarafından tamamen çarpıtılabilir Hıristiyanlık tarihinin karanlık bir dönemini oluşturan Haçlılar bunun iyi bir örneğidir

Haçlılar, 11 yüzyılın sonunda kutsal toprakları (Filistin civarını) fethetmek amacıyla Avrupa'dan yola çıkan Avrupalı Hıristiyanlardı Sözde dini bir amaçla yola çıkmışlar, ama geçtikleri her yere vahşet ve korku götürmüşlerdi Sivilleri toplu katliamlara uğrattılar, pek çok köy ve kenti yağmaladılar Müslüman, Yahudi ve Ortodoks Hıristiyanların İslam idaresi altında huzur içinde yaşamakta olduğu Kudüs'ü fethettiklerinde ise, az önce belirttiğimiz gibi, büyük bir katliam gerçekleştirdiler Tüm Müslüman ve Yahudileri boyunlarını vurmak suretiyle vahşice öldürdüler Haçlıların barbarlığı o kadar taşkındı ki, 4 Haçlı Seferi sırasında, kendi dindaşlarının şehri olan İstanbul'u yağmaladılar, kiliselerdeki altınları söküp parçalamaktan bile çekinmediler

Haçlılar Hıristiyan dininin temel prensiplerini çiğneyerek büyük bir vahşet uyguladılar

Elbette ki tüm bu barbarlık Hıristiyanlığın siyaset doktrinine aykırıydı Çünkü Hıristiyanlık, İncil'deki ifadeyle gerçekte bir sevgi mesajıdır Matta İncili'nde Hz İsa'nın öğrencilerine düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edindediği yazılıdır (Matta, 544) Luka İncili'nde ise Hz İsa'nın bir yanağına tokat atana diğer yanağını çevirdediği bildirilir (Luka, 629) Yeni Ahit'in hiç bir yerinde şiddeti meşrulaştıran bir hüküm yoktur, masum insanların katledilmesi ise tahayyül bile edilemez Masumların katliamıkavramı İncil'de geçer, ama zalim Yahudi kralı Hirodes'in bebek yaştaki Hz İsa'yı yok etme girişimi olarak

Peki Hıristiyanlık şiddete hiç yer vermeyen bir sevgi dini iken, Hıristiyan Haçlılar nasıl olmuş da tarihin en büyük vahşetlerini gerçekleştirmiştir? Bunun en büyük nedeni, Haçlıların cahil insanlardan, ayak takımıdenebilecek kimselerden oluşan bir güruh olmasıdır Kendi dinleri hakkında hemen hiç bir şey bilmeyen, İncil'i hayatlarında okumamış, hatta belki görmemiş, Hıristiyanlığın ahlaki kıstaslarından habersiz olan kitleler, Allah bunu istiyorşeklindeki Haçlı sloganının etkisiyle barbarlığa sürüklenmiştir O dönemde kültürel yönden çok daha ileri seviyede olan Doğu Hıristiyanlarının, örneğin Bizanslıların Haçlılar'dan çok daha insancıl olduklarına dikkat etmek gerekir Haçlılar gelmeden önce de, onlar gittikten sonra da Ortodoks Hıristiyanlar, Müslümanlarla huzur içinde ortak bir yaşam sürmüşlerdir BBC televizyonu yorumcusu Terry Johns'a göre, Haçlıların Ortadoğu'dan çıkmasıyla medeni yaşam tekrar başlamış ve üç dinin mensupları yine Kudüs'te birarada yaşama geri dönmüşlerdir

Haçlılar örneği genel bir olguyu göstermektedir: Bir fikrin takipçileri eğer medeniyetten uzak, fikri yönden az gelişmiş, cahilinsanlarsa, o zaman şiddete eğilimleri çok yüksek olur Bu, din dışı fikir sistemleri için de geçerlidir Dünyadaki tüm komünist hareketler şiddet yanlısıdır, ama tüm komünistlerin en vahşi ve kana susamış olanları, Kamboçya'da ortaya çıkan Kızıl Khmerler olmuştur Çünkü onlar komünistlerin en cahilleridir

Cahil insanlar şiddet yanlısı bir fikri cinnet noktasına götürdükleri gibi, şiddete karşı bir fikre (veya dine) de, şiddet karıştırabilirler İslam dünyasında da bunun örnekleri yaşanmıştır

Kuran'a Göre Bedevi Karakteri

Peygamberimiz döneminde Arabistan'da iki temel sosyal yapı vardı Şehir insanları ve Bedeviler Arabistan'ın şehirlerinde o dönemin şartlarına göre oldukça sofistike bir kültür gelişmişti Ticari ilişkiler bu kentleri dış dünyaya bağlıyor ve bu, şehir Araplarının görgülerini artırıyordu Giyim kültürüne sahiptiler, edebiyattan ve özellikle de şiirlerden hoşlanıyorlardı Bedeviler ise çölde yaşayan göçebe kabilelerdi ve çok geri bir kültüre sahiptiler Sanat ve edebiyattan tümüyle habersizdiler Çölün sert şartları içinde sert ve kaba bir karakter edinmişlerdi

İslam, yarımadanın en önemli şehri olan Mekke'nin sakinleri arasında doğdu ve gelişti Ama İslam yayıldıkça Arabistan'ın tüm kabileleri onu aşama aşama kabul ettiler Bunlar arasında Bedeviler de yer alıyordu Ama bedevilerle ilgili bir problem vardı: Entellektüel ve kültürel altyapıları, İslam'ın derinliğini kavramak için çok yetersizdi Bir Kuran ayetinde durumları şöyle açıklanıyordu:

Bedeviler inkâr ve nifak bakımından daha şiddetlidir Allah'ın elçisine indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha 'yatkın ve elverişlidir' Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir (Tevbe Suresi, 97)

Bedeviler, yani inkâr ve nifak bakımından daha şiddetliolup sınır tanımamaya müsait olan sosyal gruplar, Peygamberimiz döneminde İslam dünyasına dahil oldular Ancak sonraki dönemlerde İslam dünyası içinde sorun oluşturmaya başladılar Bedeviler arasında gelişen Haricileradlı mezhep bunun bir örneğiydi Sünni inancının dışına çıktıkları için hariciler(isyan edenler) olarak bilinen bu sapkın mezhebin en temel özelliği, son derece katı, vahşi ve fanatik olmalarıydı İslam'ın özü, Kuran ahlakının meziyetleri konusunda hiç bir kavrayışa sahip olmayan Hariciler, bir kaç Kuran ayetini gerçek anlamından tamamen çarpıtarak, kendilerinden olmayan tüm müslümanlara karşı savaş açtılar Dahası teröreylemleri düzenlediler Peygamberimizin en yakın sahabelerinden biri olan ve onun tarafından ilim şehrinin kapısıolarak tarif edilen Hz Ali, bir harici tarafından düzenlenen bıçaklı suikast sonucunda şehit edildi

İslam dünyasında daha sonraki dönemde de Haşhaşilerolarak bilinen bir başka şiddet örgütü daha gelişti; bunlar, basit sloganlarla ve vaadlerle kolayca kandırılabilen, dinin özü ve derinliği hakkında hiç bir kavrayışa sahip olmayan, cehaletleri nedeniyle de büyük bir fanatizm sergileyen militanlardan oluşmuş bir terör örgütüydü

Bir başka deyişle, Haçlılar nasıl Hıristiyanlığı gerçek anlamından tamamen çarpıtarak bir vahşet öğretisi gibi yorumladılarsa, İslam dünyasında ortaya çıkan bir takım sapkın gruplar da İslam'ı yanlış yorumlayarak şiddet uyguladılar Her ikisinin de ortak yönü, Kuran'daki ifadeyle bedevi, yani cahil, kültürsüz, kendi içine kapalı, sert ve kaba tabiatlı insanlar olmalarıydı Uyguladıkları vahşet, bu sosyal yapının bir sonucuydu, mensup olduklarını iddia ettikleri dinin değil

Terörizmin Asıl Kaynağı: Üçüncü Dünya Fanatizmi

Buraya kadar belirttiğimiz tarihsel örnekler, sözde İslami terörolarak adlandırılan ve son dönemde dünya gündemine oturan olguyu anlamak açısından oldukça aydınlatıcıdır Çünkü bugün de İslam adına ortaya çıkarak terör uygulayanlar veya bunu destekleyenlerki bunlar İslam dünyasındaki küçük bir azınlığı temsil etmektedirİslam'dan değil bedevi karakterinden yola çıkmaktadırlar İslam'ın özünü hiç bir şekilde anlamamakta, bir barış, huzur ve adalet dini olan İslam'ı, kendi sosyal ve kültürel yapılarından kaynaklanan barbarlığa alet etmeye çalışmaktadırlar Bu barbarlığın kaynağı ise, Üçüncü Dünya Fanatizmiolarak adlandırabileceğimiz, insan sevgisinden nasibini almayan kişilerin akılsızlıklarıdır

Şu bir gerçektir ki, son bir kaç asırdır İslam dünyası'nın dört bir yanındaki Müslümanlar Batılı güçler veya onların uzantıları tarafından zulme uğratılmıştır Sömürgeci Avrupa devletleri, Batı tarafından desteklenen yerel sömürgeciler (örneğin İsrail) veya Batı tarafından desteklenen yerel baskıcı rejimler, müslüman kitlelere büyük acılar yaşatmıştır Ama bu, Müslümanların Kuran'a göre anlaması, yorumlaması ve tepki vermesi gereken bir durumdur Kuran'da hiç bir zaman zulme karşı zulümuygulanmasına izin verilmez Aksine, Allah ayetlerinde müslümanlara kötülüğe karşı iyilikle cevap vermeleriniemreder:

İyilikle kötülük eşit olmaz Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir (Fussilet Suresi, 34)

Müslümanların, kendilerine karşı uygulanan zulme karşı elbette tepki duymaları, bunu uygulayanlara buğz etmeleri meşru bir haktır Ama bu hiç bir zaman gözü kapalı bir nefrete, adaletsiz bir husumete neden olmamalıdır Allah, bu konuda Müslümanları bir topluluğa olan kininiz, sakın sizi haddi aşmaya sürüklemesin İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah'tan korkupsakınındiyerek uyarmaktadır (Maide Suresi, 2)

Dolayısıyla, dünyadaki mazlum milletlerin temsilciliğiiddiasıyla ortaya çıkarak diğer milletlerin suçsuz insanlarına karşı terör uygulamanın İslam'la hiç bir ilgisi olamaz

Burada belirtilmesi gereken bir diğer husus, Batılı güçlerin Müslümanlara karşı yukarıda sözünü ettiğimiz zulüm ve baskılarının, Batı'nın tümünün değil, bu medeniyete 19 yüzyılda hakim olan materyalist, dindışı felsefe ve ideolojilerin suçu olduğudur Avrupa sömürgeciliği, Hıristiyan ahlakından doğmamıştır, aksine bu ahlaka karşı çıkan dindışı akımdan doğmuş ve en büyük vahşetlerini 19 yüzyıldaki Sosyal Darwinist ideolojinin desteğiyle gerçekleştirmiştir Bugün de Batı dünyasının içinde hala zalim, bozguncu, çatışmacı unsurlar olduğu gibi, özellikle Hıristiyanlıktan kaynak bulan barışçı, iyiliksever ve adalet yanlısı bir kültür de vardır Aslında dünya üzerindeki temel fikir ayrılığı Batı ve İslam dünyası arasında değil, hem Batı'da hem de İslam dünyasında dindarlar ile din aleyhtarları (materyalistler, ateistler, Darwinistler vs) arasındadır

Üçüncü Dünya fanatizminin İslam'la hiç bir ilgisi bulunmadığının diğer bir göstergesi, bu fanatizmin yakın zamana kadar komünist ideoloji ile özdeşleşmiş oluşudur Bilindiği gibi günümüzdeki Batı karşıtı terör eylemlerinin benzerleri 1960'lı ve 70'li yıllarda da Sovyetler Birliği'nden destek alan komünist örgütler tarafından gerçekleştirilmiştir Komünist ideolojinin etkisini yitirmesiyle birlikte, sözkonusu örgütleri doğuran sosyal yapıların bir kısmı İslam'ı kullanmaya çalışmaktadır Eski komünist söylemlerine İslami bazı kavramlar ve semboller katarak oluşturmak istedikleri bu din kisvesine bürünmüş vahşet, gerçekte İslam'ın özünü oluşturan ahlaki değerlere tamamen aykırıdır

Bu konuda belirtilmesi gereken son bir husus da, İslam'ın herhangi bir millete veya coğrafyaya ait olmadığır İslam, kimilerinin sandığı gibi Doğu kültürüdeğildir Allah'ın insanlara yol gösterici olarak indirdiği son dindir ve tüm insanlığa hitap etmektedir Müslümanlar, inandıkları hak dini her kültürden her millete anlatmak, tanıtmak ve onların kalplerini İslam'a ısındırmakla yükümlüdürler

Dolayısıyla, İslam adına ortaya çıkarak terör uygulayan, baskıcı rejimler oluşturan, dünyayı güzelleştirmek yerine çirkinleştiren kişi ve gruplara karşı tek bir çözüm vardır: Gerçek İslam'ın ortaya konması, anlatılması, kitleler tarafından anlaşılması ve yaşanması

Sonuç: Batı Dünyası İçin Öneriler

Bugün Batı dünyası İslam adı altında ortaya çıkarak teröre başvuran örgütlerden yana endişelidir ve bu endişe yersiz değildir Terörü gerçekleştiren ve buna destek olan tüm faillerin uluslararası hukuk ve adalet ölçülerinde cezalandırılması gerektiği de açıktır Ama bundan daha önemli olan, bu sorunun çözümü için hangi uzun vadeli stratejilerin izlenmesi gerektiğidir

Buraya kadar yaptığımız değerlendirme, terörün İslam'da hiç bir yeri bulunmayan bir insanlık suçu olduğunu göstermekte, İslami terörkavramının çarpıklığını ortaya koymaktadır Bu ise bize önemli bakış açıları sağlar:

1) Batı dünyası, özellikle ABD, elbette teröre karşı en caydırıcı tedbirleri alacaktır ve bunda haklıdır Ama bunun İslam'a ve Müslümanlar'a karşı bir savaş olmadığını, aksine İslam'ın faydasına bir önlem olduğunu, çok açık bir şekilde ortaya koymalıdır Medeniyetler Çatışmasıismiyle 90'lı yıllarda ortaya atılan tehlikeli senaryo, her ne pahasına olursa olsun engellenmelidir

2) Sevgi, dostluk, barış ve kardeşlik dini olan Gerçek İslamın gelişmesi ve İslam toplumları tarafından anlaşılması desteklenmelidir İslam ülkelerindeki radikal fraksiyonlara karşı kullanılacak çözüm zoraki sekülerleştirmedeğildir, aksine böyle bir politika kitleleri daha fazla tepkiye yöneltecektir Çözüm, gerçek İslam'ın anlaşılması; insan hakları, demokrasi, özgürlük, güzel ahlak, bilim, sanat, estetik gibi Kurani kavramları özümsemiş, insanlığa mutluluk ve yaşama sevinci sunan bir Müslüman modelinin yaygınlaşmasıdır

3) Terörün kaynağı cehalet ve bağnazlıktır ve bunun çözümü de eğitimdir Teröre sempati duyan çevrelere, bunun İslam'a tamamen aykırı olduğu, aksine bu şekilde İslam'a, Müslümanlara ve tüm insanlığa zarar vermiş olacakları anlatılmalı, bu insanlık dışı barbarlıktan arındırılmaları için eğitilmelidirler Amerika Birleşik Devletleri'nin bu yöndeki bir eğitim politikasını desteklemesi çok olumlu sonuçlar verecektir

Umulur ki bu gibi önlemler, dünyanın terörizmden ve tüm diğer bağnaz, katı, vahşi yapılanmalardan kurtulmasına yardımcı olacaktır Kendini Allah'ın inayeti altında bir ulusolarak tanımlayan Amerika, temsil ettiği Hıristiyan kültürüyle gerçekte müslümanların dostudur Allah Kuran'da bu gerçeğe dikkat çekerek Hıristiyanların insanlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olanlarolduğunu haber vermektedir (Maide Suresi, 82)

Tarihte bir takım cahiller (örneğin Haçlılar) bu gerçeği anlamayarak iki dinin arasında çatışmalara neden olmuşlardır Aynı senaryonun tekrarlanmaması için gerçek Hıristiyanların ve Müslümanların işbirliği yapması gerekmektedir
 

Similar threads

11 Eylül 2001'deki terör eylemleri, dünyanın siyasi ve stratejik dengelerini tamamen değiştiren bir dönüm noktasıydı Bu nedenle bazı yorumcular siyasi anlamda 21 yüzyılın 11 Eylül'le başladığını belirtmekteler Geçtiğimiz 20 yüzyıla şekil veren en önemli fikri unsur, ideolojiler ve ideolojiler...
Cevaplar
0
Görüntüleme
57
Bir din adına ortaya çıktığını ileri süren insanların bir kısmı, o dini yanlış anlıyor ve yanlış uyguluyor olabilirler O nedenle bu insanlara bakarak o din hakkında fikir edinmek yanlış olur Bir dini tanımanın en doğru yolu, o dinin kutsal kaynağını incelemektir İslam'ın kutsal kaynağı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
71
ORTADOĞU'DA BARIŞ İÇİN TEK ÇÖZÜM: İSLAM Filistin ve özellikle Filistin'in kalbi olan Kudüs, İslam tarihinin başından bu yana Müslümanlar için kutsaldır Müslümanların Filistin'i kutsal olarak görmeleri ise bu bölgeye barış ve huzur getirmelerine vesile olmuştur Bu yazıda, bu gerçeğin bazı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
69
İSLAM, TERÖRÜN ÇÖZÜMÜDÜR Bir din adına ortaya çıktığını ileri süren insanların bir kısmı, o dini yanlış anlıyor ve yanlış uyguluyor olabilirler O nedenle bu insanlara bakarak o din hakkında fikir edinmek yanlış olur Bir dini tanımanın en doğru yolu, o dinin kutsal kaynağını incelemektir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
73
Kuran'a göre savaş, sadece zorunlu olduğunda başvurulacak ve mutlaka belirli insani ve ahlaki sınırlar içinde yürütülecek bir istenmeyen zorunluluktur Bir ayette, yeryüzünde savaşları çıkaranların inkarcılar olduğu, Allah'ın ise savaşa rıza göstermediği şöyle açıklanır: Onlar ne zaman savaş...
Cevaplar
0
Görüntüleme
90
858,466Konular
981,165Mesajlar
29,534Kullanıcılar
Üst Alt