nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
İslâm Dîni, kadın hakları üstünde titizlikle durmuş ve kadını, hiçbir nizâm ve sistemin veremediği müstesnâ bir makâma sâhib kılmıştır Nitekim Cenâbı Hakk Kur ’ânı Kerîm ’inde:
Erkeklerin kadınlar üstünde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üstünde hakları vardır(50) buyurmuştur
Rasûlullâh (sav) Efendimiz de erkekleri, kadınların yargı ve hukûkunu gözetmeye dâvet etmekte ve bu konuda:
Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh ’dan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh ’ın bir emâneti olarak aldınız(51) buyurmaktadır
Başka bir hadîsi şerîflerinde de:
Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en uğurlu olanınızdır Ve ben de ehline karşısında en bahtı açık olanınızım(52) buyurur
Peygamber (sav) Efendimiz, erkeklere, kadınlara dâimâ iyi davranmalarını nasihat ederek:
Mü ’minlerin îmân bakımından en olgunu ve en hayırlısı, hanımına aleyhinde en şanslı olanıdır(53) buyurmaktadır
Vedâ Haccı ’ndaki meşhûr hutbesinde Peygamber (sav) Efendimiz:
Ey halk müziği! Kadınlar hakkında Allâh ’dan korkunuz! Sizin kadınlarınız üzerinde hakkınız vardır Kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardırbuyurarak daha yedinci yüzyılda yüzyirmi dört bin müslüman hacı namzedine karşı, kadınların haklarını ilk olarak açıklamışlardır
Muâviye bin Hayde (ra) der ki; Rasûlullâh (sav) ’e:
Ey Allâh ’ın Peygamberi, bizim herhangi birimizin hanımının, kocası üzerindeki hakkı nedir?dedim Hz Peygamber (sav) buyurdular ancak: Yediğin gibi onu da yedirmek, giydiğin gibi onu da giydirmek ve yüzüne vurmamak, onu kötülememek, üstelik darılıp farklı yatmaya mecbûr kaldığında onu, oysa konut içinde yapmaktır(54) Başka bir hadîsi şerîflerinde:
Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin!(55) buyurmuşlardır
Kadınlarla iyi geçinmek Kur ’ânı Kerîm ’in emridir:
Kadınlarınızla iyi geçinin; eğer onlardan hoşlanmadı iseniz bile! Olabilir fakat bir şey, sizin hoşunuza gitmez de, Allâh onda bir çok hayır takdîr etmiş bulunur(56)
Hz Peygamber (sav) Efendimiz bu konuda:
Kadınlar hakkında birbirinize hayır öğüt ediniz!(57) buyurmaktadır Kadınlara karşı daima hoşgörülü olmalıdır Nitekim bir hadîsi şerîfte:
Mü ’min bir erkek, mü ’min bir kadına kızıp darılmasın! Eğer onun bir huyundan hoşlanmazsa, öbüründen memnûn olabilir(58) buyurulur
Bir insanın her işi ve her huyu hoşumuza gitmeyebilir Lakin temiz kalpli ve ülfet edilir insan, kendi hanımında hoşuna gidecek nice meziyetler bulabilir Onlarla kendisini memnûn ve mes ’ûd edebilir Bunun için ayıp aramaya değil, meziyet aramaya bakmalıdır Zîrâ mârifet iltifâta tâbîdir İltifatsız mârifet zâyîdir (59)
Dînimizde KadınErkek Eşitliği:
İslâm Dîni, kadınerkek bütün insanların yaratılışta eşit olduğunu duyuru ederek, kadını, insanlık haysiyet ve haysiyetine, hakiki benliğine ve kişiliğine kavuşturmuştur Kur ’ânı Kerîm ’de şöyle buyurulur:
Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık Sizi, sırf birbirinizle tanışmanız için büyük büyük cemiyetlere, minik ufak kabilelere ayırdık şüphesiz ki, sizin Allah nezdinde en şerefliniz takvaca en ileride olanınızdır(60)
Ey ırk! Sizi bir tek samimi olarak yaratan, ondan da yeniden onun zevcesini vücûda getiren ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar türeten Rabb ’inizden korkun!(61)
Kur ’ânı Kerîm, bayan ile erkek aralarında hiçbir ayırım yapmamakta, her ikisine de aynı adalet ve sorumlulukları yüklemektedir Bununla ilgili olarak âyeti kerîmede: Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü ’min erkekler ve mü ’min kadınlar, tâate devam eden erkekler ve tâate devam eden kadınlar, dürüst erkekler ve dürüst kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevâzî erkekler ve mütevâzî kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allâh ’ı fazla zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfât hazırlamıştır(62) buyurulur Peygamber (sav) Efendimiz de:
Kararsızlık yok fakat, kadınlar erkeklerin dengi, benzeri ve bütün bir eşidir(63) buyurur
Diğer bir hadîsi şerîfte:
Bayanerkek tüm insanlar, tarak dişleri gibi birbirlerine eşittirler(64) buyurulur
Hz Ömer (ra) bir gün Medînei Münevvere ’de Rasûlullâh (sav) Efendimiz ’in minberine çıkıp cemâate hutbe îrâd etmiş, hutbesinde müslümânlara, evlenirken mehri azaltmalarını söylemişti Kadın cemâatten boylu boslu bir bayan çıkıp:
Ey Ömer, bunu söylemeğe hakkın yoktur!
demiş ve Kur ’ânı Kerîm ’den enNisâ sûresinin 20 ve 21 âyeti kerîmelerini delîl göstermişti Bunun üstüne Halîfe:
Allâh Allâh! Kadın, Ömer ’le mübâhase etmiş ve onu susturmuş!diyerek sözünü geri almıştı (65)
Yine Hz Ömer (ra), halîfeliği esnasında kadınlarla istişârede bulunuyor, onların görüşlerini alıyordu Hz Ömer (ra), kızı Hz Hafsa (ranha) ’ya, kadınların kocalarından ne dek süre farklı kalmaya sabredeceklerini sormuş, kızının O ’na verdiği cevaba uygun bir şekilde, bu süreyi dört ay olarak belirlemiştir Ayrıca Peygamber (sav) Efendimiz ’in Hz Aişe (ranhâ) hakkında:
Dîninizin yarısını bu Hümeyrâ ’dan öğreniniz!buyurması da uyarı çekicidir
Bu örneklerden; kadın için aklî ve dînî yönden herhangi bir eksikliğin laf konusu olmadığı açık açık anlaşılmaktadır Eğer böyle olsaydı, aklî yönden eksik olan bir varlığın, herhangi bir dînî sorumluluğunun olmaması gerekirdi Fakat bayan ve erkek her müslümanın, Allâh ’ın emirlerini gerçekleştirmek ve yasaklarından sakınmak hususunda benzer derecede mükellef oldukları, âyeti kerîmelerde açıkça belirtilmektedir (66)
Dînî yükümlülük bakımından da erkekle bayan arasında eşitlik vardır Kur ’ânı Kerîm ’de:
Mü ’min olduğu halde, erkek ve kadından kim bazı sâlih amellerde bulunursa, işte bu gibiler cennete girerler ve zerre dek zulmedilmezler(67)
âyetiyle inanıp da iyi işler işleyen herkesin, erkek olsun kadın olsun, aynı şekilde mükâfâta kavuşacakları ve kendilerine en minik bir haksızlığın yapılmayacağı belirtilmektedir
Diğer bir âyeti kerîmede de:
Erkek ve bayan, mü ’min olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız Ve mükâfâtlarını, şüphesiz yapmakta olduklarının en güzeliyle veririz(68) buyurulur
Bu âyeti kerîmede yüce Allâh, bayanerkek ayırımı yapmadan, inanıp sâlih amel işleyenlere hoş bir hayat yaşatacağını müjdelemektedir
İslâm dînine kadar kadın ve erkek, birbirlerinin hak yoldaki yardımcısı ve destekleyicisidirler Birbirlerini Allah yolunda ilerlemeye teşvik ederek, yaratılışlarının amacı olan dünyâ ve âhıret mutluluğunu kazanmaya çalışırlar Kur ’ânı Kerîm de:
Mü ’min erkekler de, mü ’min kadınlar da birbirlerinin dostları ve yardımcılarıdır İyiliği emrederler, kötülükten vaz geçirmeye çalışırlar, namazı doğrudan doğruya kılarlar, zekatı verirler, Allah ’a ve Rasûlü ’ne itâat ederler İşte bunları, Allah rahmetiyle bağışlayacaktır Sahiden Allah, Azîz ’dir, Hakîm ’dir(69) buyurarak kadını hakîkî mânâda insan olma mertebesine ulaştırmıştır *
Erkeklerin kadınlar üstünde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üstünde hakları vardır(50) buyurmuştur
Rasûlullâh (sav) Efendimiz de erkekleri, kadınların yargı ve hukûkunu gözetmeye dâvet etmekte ve bu konuda:
Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh ’dan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh ’ın bir emâneti olarak aldınız(51) buyurmaktadır
Başka bir hadîsi şerîflerinde de:
Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en uğurlu olanınızdır Ve ben de ehline karşısında en bahtı açık olanınızım(52) buyurur
Peygamber (sav) Efendimiz, erkeklere, kadınlara dâimâ iyi davranmalarını nasihat ederek:
Mü ’minlerin îmân bakımından en olgunu ve en hayırlısı, hanımına aleyhinde en şanslı olanıdır(53) buyurmaktadır
Vedâ Haccı ’ndaki meşhûr hutbesinde Peygamber (sav) Efendimiz:
Ey halk müziği! Kadınlar hakkında Allâh ’dan korkunuz! Sizin kadınlarınız üzerinde hakkınız vardır Kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardırbuyurarak daha yedinci yüzyılda yüzyirmi dört bin müslüman hacı namzedine karşı, kadınların haklarını ilk olarak açıklamışlardır
Muâviye bin Hayde (ra) der ki; Rasûlullâh (sav) ’e:
Ey Allâh ’ın Peygamberi, bizim herhangi birimizin hanımının, kocası üzerindeki hakkı nedir?dedim Hz Peygamber (sav) buyurdular ancak: Yediğin gibi onu da yedirmek, giydiğin gibi onu da giydirmek ve yüzüne vurmamak, onu kötülememek, üstelik darılıp farklı yatmaya mecbûr kaldığında onu, oysa konut içinde yapmaktır(54) Başka bir hadîsi şerîflerinde:
Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin!(55) buyurmuşlardır
Kadınlarla iyi geçinmek Kur ’ânı Kerîm ’in emridir:
Kadınlarınızla iyi geçinin; eğer onlardan hoşlanmadı iseniz bile! Olabilir fakat bir şey, sizin hoşunuza gitmez de, Allâh onda bir çok hayır takdîr etmiş bulunur(56)
Hz Peygamber (sav) Efendimiz bu konuda:
Kadınlar hakkında birbirinize hayır öğüt ediniz!(57) buyurmaktadır Kadınlara karşı daima hoşgörülü olmalıdır Nitekim bir hadîsi şerîfte:
Mü ’min bir erkek, mü ’min bir kadına kızıp darılmasın! Eğer onun bir huyundan hoşlanmazsa, öbüründen memnûn olabilir(58) buyurulur
Bir insanın her işi ve her huyu hoşumuza gitmeyebilir Lakin temiz kalpli ve ülfet edilir insan, kendi hanımında hoşuna gidecek nice meziyetler bulabilir Onlarla kendisini memnûn ve mes ’ûd edebilir Bunun için ayıp aramaya değil, meziyet aramaya bakmalıdır Zîrâ mârifet iltifâta tâbîdir İltifatsız mârifet zâyîdir (59)
Dînimizde KadınErkek Eşitliği:
İslâm Dîni, kadınerkek bütün insanların yaratılışta eşit olduğunu duyuru ederek, kadını, insanlık haysiyet ve haysiyetine, hakiki benliğine ve kişiliğine kavuşturmuştur Kur ’ânı Kerîm ’de şöyle buyurulur:
Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık Sizi, sırf birbirinizle tanışmanız için büyük büyük cemiyetlere, minik ufak kabilelere ayırdık şüphesiz ki, sizin Allah nezdinde en şerefliniz takvaca en ileride olanınızdır(60)
Ey ırk! Sizi bir tek samimi olarak yaratan, ondan da yeniden onun zevcesini vücûda getiren ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar türeten Rabb ’inizden korkun!(61)
Kur ’ânı Kerîm, bayan ile erkek aralarında hiçbir ayırım yapmamakta, her ikisine de aynı adalet ve sorumlulukları yüklemektedir Bununla ilgili olarak âyeti kerîmede: Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü ’min erkekler ve mü ’min kadınlar, tâate devam eden erkekler ve tâate devam eden kadınlar, dürüst erkekler ve dürüst kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevâzî erkekler ve mütevâzî kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allâh ’ı fazla zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfât hazırlamıştır(62) buyurulur Peygamber (sav) Efendimiz de:
Kararsızlık yok fakat, kadınlar erkeklerin dengi, benzeri ve bütün bir eşidir(63) buyurur
Diğer bir hadîsi şerîfte:
Bayanerkek tüm insanlar, tarak dişleri gibi birbirlerine eşittirler(64) buyurulur
Hz Ömer (ra) bir gün Medînei Münevvere ’de Rasûlullâh (sav) Efendimiz ’in minberine çıkıp cemâate hutbe îrâd etmiş, hutbesinde müslümânlara, evlenirken mehri azaltmalarını söylemişti Kadın cemâatten boylu boslu bir bayan çıkıp:
Ey Ömer, bunu söylemeğe hakkın yoktur!
demiş ve Kur ’ânı Kerîm ’den enNisâ sûresinin 20 ve 21 âyeti kerîmelerini delîl göstermişti Bunun üstüne Halîfe:
Allâh Allâh! Kadın, Ömer ’le mübâhase etmiş ve onu susturmuş!diyerek sözünü geri almıştı (65)
Yine Hz Ömer (ra), halîfeliği esnasında kadınlarla istişârede bulunuyor, onların görüşlerini alıyordu Hz Ömer (ra), kızı Hz Hafsa (ranha) ’ya, kadınların kocalarından ne dek süre farklı kalmaya sabredeceklerini sormuş, kızının O ’na verdiği cevaba uygun bir şekilde, bu süreyi dört ay olarak belirlemiştir Ayrıca Peygamber (sav) Efendimiz ’in Hz Aişe (ranhâ) hakkında:
Dîninizin yarısını bu Hümeyrâ ’dan öğreniniz!buyurması da uyarı çekicidir
Bu örneklerden; kadın için aklî ve dînî yönden herhangi bir eksikliğin laf konusu olmadığı açık açık anlaşılmaktadır Eğer böyle olsaydı, aklî yönden eksik olan bir varlığın, herhangi bir dînî sorumluluğunun olmaması gerekirdi Fakat bayan ve erkek her müslümanın, Allâh ’ın emirlerini gerçekleştirmek ve yasaklarından sakınmak hususunda benzer derecede mükellef oldukları, âyeti kerîmelerde açıkça belirtilmektedir (66)
Dînî yükümlülük bakımından da erkekle bayan arasında eşitlik vardır Kur ’ânı Kerîm ’de:
Mü ’min olduğu halde, erkek ve kadından kim bazı sâlih amellerde bulunursa, işte bu gibiler cennete girerler ve zerre dek zulmedilmezler(67)
âyetiyle inanıp da iyi işler işleyen herkesin, erkek olsun kadın olsun, aynı şekilde mükâfâta kavuşacakları ve kendilerine en minik bir haksızlığın yapılmayacağı belirtilmektedir
Diğer bir âyeti kerîmede de:
Erkek ve bayan, mü ’min olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız Ve mükâfâtlarını, şüphesiz yapmakta olduklarının en güzeliyle veririz(68) buyurulur
Bu âyeti kerîmede yüce Allâh, bayanerkek ayırımı yapmadan, inanıp sâlih amel işleyenlere hoş bir hayat yaşatacağını müjdelemektedir
İslâm dînine kadar kadın ve erkek, birbirlerinin hak yoldaki yardımcısı ve destekleyicisidirler Birbirlerini Allah yolunda ilerlemeye teşvik ederek, yaratılışlarının amacı olan dünyâ ve âhıret mutluluğunu kazanmaya çalışırlar Kur ’ânı Kerîm de:
Mü ’min erkekler de, mü ’min kadınlar da birbirlerinin dostları ve yardımcılarıdır İyiliği emrederler, kötülükten vaz geçirmeye çalışırlar, namazı doğrudan doğruya kılarlar, zekatı verirler, Allah ’a ve Rasûlü ’ne itâat ederler İşte bunları, Allah rahmetiyle bağışlayacaktır Sahiden Allah, Azîz ’dir, Hakîm ’dir(69) buyurarak kadını hakîkî mânâda insan olma mertebesine ulaştırmıştır *