iltasyazilim
FD Üye
İslamda kıskançlık hakkında bilgi
İki türlü kıskançlık vardır: Biri haram, diğeri sünnettir Sırayla görelim:
1 “Hased karşılığı kullanılan kıskançlık Müslüman kardeşinin iyiliğini çekememekten ve kötülüğünü istemekten ibâret olan bu kıskançlık, bir kötü huydur Haramdır
2 Eşimizi, kızımızı, kız kardeşimizi, annemizi ve sâir mahremlerimizi nâmahremlere karşı korumayı ifâde eden içimizdeki sevki İlâhî (iç güdü) de dilimize kıskançlık olarak girmiştir Bu kıskançlık sünnettir Peygamber Efendimiz (asm) bu kıskançlığı özendirme ve nasihat etmiştir
Resûli Ekrem Efendimiz (asm) buyurmuştur ki: “ALLAH, mahremlerini namahremlerden kıskanan kullarını sever1
Mahremini kıskanmak, mahremini haramdan koruyan ve onu helâl sınırları içinde barındıran güzel bir örtüdür Kur ’ân, “Onlar sizin örtünüz, sizler de onların örtülerisiniz2 âyeti ile eşleri harama karşısında birbirleri için örtü îlân ediyor Bu örtünün önemli bir ayağı kıskançlıktır Çünkü kıskançlık damarıyla beyini haramlardan çekip alan bayan da, karısını açık saçıklıktan ve erkeklerle nezaket sınırlarını incitecek derecede muhatap olmaktan alıkoyan erkek de gerçekte yekdiğerini ALLAH ’ın rızasına, takvaya, ALLAH korkusuna, Cehennemden korunmaya ve Cennete girmeye dâvet etmiş ve yol açmış olmaktadır
Nitekim erkek için haram bakışlar ne değin kötü ve haram ise, kadın için de açık saçıklık öyle küçültücü ve harama dâvet edicidir Netice itibariyle; erkeği haram bakışlardan ve haram meyillerden alıkoyan kadının kıskançlığı da, kadını açık saçıklıktan ve erkeklerle ar damarını çatlatacak derecede muhatap olmaktan alıkoyan erkeğin kıskançlığı da ALLAH ’ın rızası yolunda atılmış en fıtrî ve en saygı bedel birer adımdır
Daha açık konuşalım: Erkeğinin gözünün harama kaymasını kadın kıskanıyorsa; bu güzel bir huydur ve kadın—kendisi bilsin, bilmesin—bu tavrı ALLAH adına gösteriyor Çünkü “Mü ’min erkeklere söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar3; “ALLAH gözlerin çaktırmadan harama bakışını da bilir, gönüllerin sakladığını da4 buyuran, Cenâbı ALLAH ’tan başka biri değildir
Keza kadınının açık saçık giyinmesini ve başkalarıyla cazibeli biçimde muhatap olmasını erkek kıskanıyorsa eğer; bu erkek için de hoş bir huydur ve erkek—kendisi bilsin, bilmesin—bu tavrı ALLAH adına gösteriyor Çünkü “Mü ’min kadınlara söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar, süslerini kendiliğinden görünen kısmı müstesna açmasınlar Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar Süslerini kocalarından ya da babalarından başkasına göstermesinler5 ve “Eğer takva içinde olmak isterseniz, namahremlerinizle albenili ve çekici bir eda ile konuşmayın Ki, kalbi bozuk olanlar bir ümide kapılmasın Konuşurken ciddiyet ve ağırbaşlılıkla laf söyleyin6 buyuran Kur ’ân ’dan başka biri değildir
Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, kadın ve erkek arasındaki şiddetli bağlılığın yalnız dünyevî hayatın ihtiyacı için olmadığını; kadının kocasına yalnız dünya hayatında yok, ebedî hayatta da eş olduğunu; böylesine değer verilen kadının da, ebedî hayat arkadaşı olan kocasının nazarının dıştan başkasının nazarını kendi güzelliklerine sürüklemek suretiyle, kocasını kendisinden darıltmaması ve onu kıskandırmaması gerektiğini kaydeder7
Çağırmak eşlerin birbirlerini yabancılardan ve nâmahremlerden kıskanmaları bir örtüdür; bu, yaşanmalıdır
Ama kıskançlığı bir kâbus hâline getirmemeye dikkatli olmak lâzımdır Kıskançlığı abartarak aile yuvasının yıkılmasına değin götürmek dürüst değildir Kıskançlık, haramlara karşısında örtü mahiyetini korumalı; bunun ötesinde akıldan uzaklaşarak ve duygusallığı başına geçirerek zorbalıklara, zulümlere, ayrılıklara, boşanmalara ve cinayetlere muhakkak sebep olmamalıdır
Bilinmelidir ama, eşine karşı haddi aşmayan kıskançlık ne dek iyi bir huysa; adalet, adalet, acıma, müsamaha, iyi kasıt, iyi zan, güven, aff ve af da en düşük, “tadında bırakılan kıskançlık kadar iyi birer huydur Normal seyrinde iyi huylarımızdan olan kıskançlığı; iftiraya, sui zanna, fena muameleye, dargınlığa, kırgınlığa, kavgaya, geçimsizliğe, mutsuzluğa, ayrılığa ve cinayete vardıracak derecede abartılı uygulamak zulümdür *
İki türlü kıskançlık vardır: Biri haram, diğeri sünnettir Sırayla görelim:
1 “Hased karşılığı kullanılan kıskançlık Müslüman kardeşinin iyiliğini çekememekten ve kötülüğünü istemekten ibâret olan bu kıskançlık, bir kötü huydur Haramdır
2 Eşimizi, kızımızı, kız kardeşimizi, annemizi ve sâir mahremlerimizi nâmahremlere karşı korumayı ifâde eden içimizdeki sevki İlâhî (iç güdü) de dilimize kıskançlık olarak girmiştir Bu kıskançlık sünnettir Peygamber Efendimiz (asm) bu kıskançlığı özendirme ve nasihat etmiştir
Resûli Ekrem Efendimiz (asm) buyurmuştur ki: “ALLAH, mahremlerini namahremlerden kıskanan kullarını sever1
Mahremini kıskanmak, mahremini haramdan koruyan ve onu helâl sınırları içinde barındıran güzel bir örtüdür Kur ’ân, “Onlar sizin örtünüz, sizler de onların örtülerisiniz2 âyeti ile eşleri harama karşısında birbirleri için örtü îlân ediyor Bu örtünün önemli bir ayağı kıskançlıktır Çünkü kıskançlık damarıyla beyini haramlardan çekip alan bayan da, karısını açık saçıklıktan ve erkeklerle nezaket sınırlarını incitecek derecede muhatap olmaktan alıkoyan erkek de gerçekte yekdiğerini ALLAH ’ın rızasına, takvaya, ALLAH korkusuna, Cehennemden korunmaya ve Cennete girmeye dâvet etmiş ve yol açmış olmaktadır
Nitekim erkek için haram bakışlar ne değin kötü ve haram ise, kadın için de açık saçıklık öyle küçültücü ve harama dâvet edicidir Netice itibariyle; erkeği haram bakışlardan ve haram meyillerden alıkoyan kadının kıskançlığı da, kadını açık saçıklıktan ve erkeklerle ar damarını çatlatacak derecede muhatap olmaktan alıkoyan erkeğin kıskançlığı da ALLAH ’ın rızası yolunda atılmış en fıtrî ve en saygı bedel birer adımdır
Daha açık konuşalım: Erkeğinin gözünün harama kaymasını kadın kıskanıyorsa; bu güzel bir huydur ve kadın—kendisi bilsin, bilmesin—bu tavrı ALLAH adına gösteriyor Çünkü “Mü ’min erkeklere söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar3; “ALLAH gözlerin çaktırmadan harama bakışını da bilir, gönüllerin sakladığını da4 buyuran, Cenâbı ALLAH ’tan başka biri değildir
Keza kadınının açık saçık giyinmesini ve başkalarıyla cazibeli biçimde muhatap olmasını erkek kıskanıyorsa eğer; bu erkek için de hoş bir huydur ve erkek—kendisi bilsin, bilmesin—bu tavrı ALLAH adına gösteriyor Çünkü “Mü ’min kadınlara söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar, süslerini kendiliğinden görünen kısmı müstesna açmasınlar Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar Süslerini kocalarından ya da babalarından başkasına göstermesinler5 ve “Eğer takva içinde olmak isterseniz, namahremlerinizle albenili ve çekici bir eda ile konuşmayın Ki, kalbi bozuk olanlar bir ümide kapılmasın Konuşurken ciddiyet ve ağırbaşlılıkla laf söyleyin6 buyuran Kur ’ân ’dan başka biri değildir
Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, kadın ve erkek arasındaki şiddetli bağlılığın yalnız dünyevî hayatın ihtiyacı için olmadığını; kadının kocasına yalnız dünya hayatında yok, ebedî hayatta da eş olduğunu; böylesine değer verilen kadının da, ebedî hayat arkadaşı olan kocasının nazarının dıştan başkasının nazarını kendi güzelliklerine sürüklemek suretiyle, kocasını kendisinden darıltmaması ve onu kıskandırmaması gerektiğini kaydeder7
Çağırmak eşlerin birbirlerini yabancılardan ve nâmahremlerden kıskanmaları bir örtüdür; bu, yaşanmalıdır
Ama kıskançlığı bir kâbus hâline getirmemeye dikkatli olmak lâzımdır Kıskançlığı abartarak aile yuvasının yıkılmasına değin götürmek dürüst değildir Kıskançlık, haramlara karşısında örtü mahiyetini korumalı; bunun ötesinde akıldan uzaklaşarak ve duygusallığı başına geçirerek zorbalıklara, zulümlere, ayrılıklara, boşanmalara ve cinayetlere muhakkak sebep olmamalıdır
Bilinmelidir ama, eşine karşı haddi aşmayan kıskançlık ne dek iyi bir huysa; adalet, adalet, acıma, müsamaha, iyi kasıt, iyi zan, güven, aff ve af da en düşük, “tadında bırakılan kıskançlık kadar iyi birer huydur Normal seyrinde iyi huylarımızdan olan kıskançlığı; iftiraya, sui zanna, fena muameleye, dargınlığa, kırgınlığa, kavgaya, geçimsizliğe, mutsuzluğa, ayrılığa ve cinayete vardıracak derecede abartılı uygulamak zulümdür *