İslami Hayat Nedir, Nasıl Yaşanır?
Muslumanın imanını ispat
İslam, iman ve yaşantı butunluğunu gerektirir
Muslumanlığı sadece bir kimlik, bir etiket olarak taşımak, İslamın insan uzerindeki gayesini gercekleştirmeye yetmez
Hz Peygamber sav, İman temenni ve sus değil, kalbe yerleşmiş ve yapıp edilenlerle doğrulanmış olandır buyuruyor
Muslumanın imanını ispat eden yaşama bicimine İslami hayat denilir
İslami hayat herkesin kendi duşunce ve yorumuna gore şekillenen soyut, anlaşılması ve uygulanması uzmanlık isteyen bir tarz değildir
Aksine son derece net, acık ve kolaydır Cunku İslam dini mubindir Yani apacık, gizlisi saklısı olmayan, herkesin kolayca yuruyebileceği bir yol
Gelin, İslami hayatın ne uzerine ve nasıl inşa edileceğini bir kez daha hatırlayalım
Allahın birliğine, Hz Muhammed savin son peygamber olduğuna ve ahiret gunune inanan her insan muslumandır Musluman, tek gercek hukum sahibinin Allah olduğunu bilir O peygamberler gondererek insanlığı uyarmış, doğru yolu gostermiştir Musluman bu gerceği tasdik etmiş, tanık olmuştur Artık bu gerceğe gore kendini ve hayatını inşa etme sorumluluğu başlamıştır
Dunya hayatı bitip Allahın insanlarla hesaplaşacağı gun gelmeden hazırlanmak gerekir Her şeyin başında, Allah ve Rasulu nasıl bildirdi ise o haliyle İslam dinini oğrenmek ve yaşamak gelir Kendi goruş ve duşuncelerimize gore dini anlayış geliştirmek, bir yol cizmek yanlış ve gecersizdir Din, Allahtan geldiği gibi kabul edilir
Dunya ve ahiret hayatının hakikatine dair tek gercek bilgi kaynağı İslamdır Bu bilgi dunyayı, ahireti, canlı ve cansız her varlığı yaratan Allahtan gelmektedir Allah, aklın kavrayabildiği ve kavrayamadığı hikmetlere bağlı olarak her yarattığına istediği şekli vermiş, hayatını belirlemiştir Onlar uzerinde istediği gibi etki ve tasarruf sahibi olan da Odur
Dunya hayatını İslamın prensiplerine gore yaşamanın en doğru yol olduğunu biliriz Allaha guvenir ve Ona teslim oluruz Asıl beklentimiz, umidimiz ahirette Allahın rahmetiyle karşılanmaktır Bu hal muslumanı guven ve huzur icinde yaşatır Kendisi guvenli, huzurludur ve cevresine de guven ve huzur verir
Bu nedenle dunyanın muslumanın varlığına ihtiyacı vardır Musluman, İslamın emrettiği gibi yaşayarak butun mahlukatın haklarını gozetir Onların yok olmasını, bozulmasını engeller
Allah Teala, alemi bir butunluk icerisinde yaratmıştır Alemdeki her bir unsur diğerine bağlıdır İyi veya kotu haliyle diğerini etkiler İnsan da musluman olarak yaratılarak ilahi duzendeki yerini almıştır Yaratılışından uzaklaşması, icinde bulunduğu aleme yabancılaşması demektir Bu hal zarar gormesine yol acar Cevresine de zarar vermeye başlar İslam bu yabancılaşmanın, hakikatten uzaklaşmanın onune gecmek icin kurallar koyar Yapılacakları ve yapılmayacakları belirler Boylece hayat icin guvenli bir alan oluşturur
semerkand dergisi
Muslumanın imanını ispat
İslam, iman ve yaşantı butunluğunu gerektirir
Muslumanlığı sadece bir kimlik, bir etiket olarak taşımak, İslamın insan uzerindeki gayesini gercekleştirmeye yetmez
Hz Peygamber sav, İman temenni ve sus değil, kalbe yerleşmiş ve yapıp edilenlerle doğrulanmış olandır buyuruyor
Muslumanın imanını ispat eden yaşama bicimine İslami hayat denilir
İslami hayat herkesin kendi duşunce ve yorumuna gore şekillenen soyut, anlaşılması ve uygulanması uzmanlık isteyen bir tarz değildir
Aksine son derece net, acık ve kolaydır Cunku İslam dini mubindir Yani apacık, gizlisi saklısı olmayan, herkesin kolayca yuruyebileceği bir yol
Gelin, İslami hayatın ne uzerine ve nasıl inşa edileceğini bir kez daha hatırlayalım
Allahın birliğine, Hz Muhammed savin son peygamber olduğuna ve ahiret gunune inanan her insan muslumandır Musluman, tek gercek hukum sahibinin Allah olduğunu bilir O peygamberler gondererek insanlığı uyarmış, doğru yolu gostermiştir Musluman bu gerceği tasdik etmiş, tanık olmuştur Artık bu gerceğe gore kendini ve hayatını inşa etme sorumluluğu başlamıştır
Dunya hayatı bitip Allahın insanlarla hesaplaşacağı gun gelmeden hazırlanmak gerekir Her şeyin başında, Allah ve Rasulu nasıl bildirdi ise o haliyle İslam dinini oğrenmek ve yaşamak gelir Kendi goruş ve duşuncelerimize gore dini anlayış geliştirmek, bir yol cizmek yanlış ve gecersizdir Din, Allahtan geldiği gibi kabul edilir
Dunya ve ahiret hayatının hakikatine dair tek gercek bilgi kaynağı İslamdır Bu bilgi dunyayı, ahireti, canlı ve cansız her varlığı yaratan Allahtan gelmektedir Allah, aklın kavrayabildiği ve kavrayamadığı hikmetlere bağlı olarak her yarattığına istediği şekli vermiş, hayatını belirlemiştir Onlar uzerinde istediği gibi etki ve tasarruf sahibi olan da Odur
Dunya hayatını İslamın prensiplerine gore yaşamanın en doğru yol olduğunu biliriz Allaha guvenir ve Ona teslim oluruz Asıl beklentimiz, umidimiz ahirette Allahın rahmetiyle karşılanmaktır Bu hal muslumanı guven ve huzur icinde yaşatır Kendisi guvenli, huzurludur ve cevresine de guven ve huzur verir
Bu nedenle dunyanın muslumanın varlığına ihtiyacı vardır Musluman, İslamın emrettiği gibi yaşayarak butun mahlukatın haklarını gozetir Onların yok olmasını, bozulmasını engeller
Allah Teala, alemi bir butunluk icerisinde yaratmıştır Alemdeki her bir unsur diğerine bağlıdır İyi veya kotu haliyle diğerini etkiler İnsan da musluman olarak yaratılarak ilahi duzendeki yerini almıştır Yaratılışından uzaklaşması, icinde bulunduğu aleme yabancılaşması demektir Bu hal zarar gormesine yol acar Cevresine de zarar vermeye başlar İslam bu yabancılaşmanın, hakikatten uzaklaşmanın onune gecmek icin kurallar koyar Yapılacakları ve yapılmayacakları belirler Boylece hayat icin guvenli bir alan oluşturur
semerkand dergisi