Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

İslamiyet Ve Terör Saldırıları

İslamiyet Ve Terör Saldırıları
0
140

adanali

FD Üye
Katılım
Eki 20, 2019
Mesajlar
2,792
Etkileşim
0
Puan
36
Yaş
36
Konum
Adana
Web sitesi
bilgilihocam.com
F-D Coin
69
İslamiyet Ve Terör Saldırıları

Müslüman Terörist Olamaz, Terörist de Gerçek bir Müslüman Olamaz

Dünyayı sarsan ve sadece Amarikan halkının değil bütün dünyanın üzüntüsü haline gelen trajediyi Türkiye’den gelen bir telefonla öğrendiğim zaman, benim ilk tepkim, odamda bulunan arkadaşlara, biraz sonra manasını özetleyeceğim Kur’an ayetini okumak oldu.

İslam hoşgörü dinidir; insanı en kıymetli varlık olarak kabul eder; ma’sum insanlara karşı yapılan tecavüz ve hücumları büyük günahlar arasında sayar. Nitekim bahsini ettiğimiz Kur’an ayeti bunu haykırmaktadır: ‘Kim bir başka canı öldürmek veya yeryüzünde anarşi çıkarmak gibi bir suçu bulunmadan haksız yere bir cana kıyarsa, bütün insanlığı öldürmüş gibi olur. Kim bir canının kurtuluşuna vesile olursa, bütün insanlığı ihya etmiş gibi olur. Bizim peygamberlerimiz, onlara çok açık deliller getirdiler. Ancak bütün bunlardan sonra insanlardan çoğu yine yeryüzünde aşırıya gitmiş ve zulm etmişlerdir.’ (5: 32).

Gerçek şu ki, müslüman ölüme değil, sadece hayata hizmet eder. Bu hadise sebebiyle İslamın koyduğu iki temel hukuk prensibini asla unutmamalıyız:

Birincisi: Kur’an’ın ‘Bir suçlu bir başka suçlunun yükünü yüklenemez’ (6: 164). Yani bir cani yüzünden bir başka insan asla cezalandırılamaz. Hukukta cezalar ve suçlar şahsidir.

İkincisi ise, beraat-i zimmat esastır. Yani suçluluğu isbat edilinceye kadar kimse suçlanamaz. Delil olmadan kimseyi cezalandırmak adalet değildir. Aksi isbat edilmedikçe insanlar masum kabul edilirler. Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğu nakledilmektedir: ‘Bir mü’min, ma’sum bir insanı gayr-i meşru bir yolla öldürmediği müddetçe din dairesi içinde kendini koruyabilir.’

İslam selm ve müsalemet yani barış demektir. Bu da göstermektedir ki, beden ve aklın gerçek barışı, ancak Allah’a itaat ve teslimiyetle mümkün olur. Bir müslüman da ancak toplum içinde uyum ve barış içinde yaşarsa mükemmel bir müslüman olur. Allah’a itaat ve kulluk içindeki bir hayat, kalb huzurunu doğurur ve toplum hayatında gerçek barışı temin eder (Kur’an, 13:28-29).

Allah’ın bütün peygamberleri, insanlığı doğru yola davet ederken bu hakikatı tebliğ etmişlerdir. Hz. Peygamber’in şu hadisini burada hatırlatmalıyız: ‘Şu üç şey vardır ki, iman dahil temel unsurlardır: - Ekonomik sıkıntıda olsalar dahi insanlara yardım etmek; - Bütün şevkıyle insanlığın barışı için dua etmek; İnsanın kendisine istediği adaleti herkese karşı icra etmek.

Hz. Peygamber yine buyurdu:

Bütün insanlar bir sürü gibidir; bu sürünün her bir ferdi diğerlerinin bekçisi ve çobanı gibi olmalı ve bütün sürünün sorumluluğunu üstlenmelidir.’

‘Birlikte yaşayın, ittifak edin; ihtilafa düşmeyin; kolaylaştırın; biribirinize engel ve zorluk çıkarmayın.’

‘Komşusu aç iken tok yatan hakiki mü’min değildir.’

‘Allah’a iman eden müslüman bir kişi, başkasının canına ve malına zarar vermeyen kişidir.’

Kısaca ifade etmek gerekirse, İslam ne fertleri ve ne de toplumu ihmal etmemiştir. Bilakis her ikisi arasında tam bir uyum ve dengeyi kurmayı hedeflemiştir. İslamın mesajı, bütün insanlık içindir. İslam’a göre Allah, bütün alemlerin Rabbidir (Kur’an, 1:1). Hz. Peygamber de bütün insanlığa gönderilmiş bir peygamberdir. ‘Ey insanlar! Ben sadece Allah’ın bütün insanlığa gönderdiği bir peygamberim“ (7: 158). ‘Biz seni sadece alemlere rahmet olarak gönderdik.” (21: 107).

İslam’da, bütün insanlar, renk, dil, ırk ve vatan farklılığı gözetilmeksizin eşit kabul edilmişlerdir. Bugün aydınlanma çağı denen çağımızda dahi, insanlar arasında zikredilen sebeplerle hala engellerin, ayırımcılığın ve farklı muamelelerin bulunduğunu inkar edemeyiz. İslamiyet, bütün bu ayırımcılıkları ve imtiyazları ortadan kaldırmakta, herkesin Allah’ın mahluku olmak hasebiye eşit olduğunu aleme ilan etmektedir.

İslamiyet gerçek manada beynelmilel bir bakışa sahiptir ve renge, kabileye, ırka, kana ve bölgeye dayalı imtiyazları şiddetle reddeder. İnsanlığa karşı yapılan her hücumu kınıyoruz. Masum insanları hedef alan bütün tecavüzlerden dolayı müteessiriz. Zalimlerin yanında mazlumların öldürüldüğü toplu katliamları, İslamiyet şiddetle yasaklamıştır. İslama göre, hiç bir kimse başkasının hatası sebebiyle mes’ul tutulamaz.

İslamiyet masum ve korumasız insanların öldürülmesine asla müsaade etmez. Şayet, bu tür katliamlar, taraflı basının ve haber kaynaklarının iddia ettikleri gibi, bazı müslüman fertlerden sadır olursa, İslam namına ve din namına bu zalim insanları suçlu ve günahkar ilan ederiz. Zulm edenlerin, din, ırk ve cinsiyet farkı gözetilmeksizin mutlaka caydırıcı bir ceza ile cezalandırılması gerektiğini de önemle belirtmek isteriz.

Bu hadiseler karşısında, devletler ve fertler olarak şu hakikati unutmamalıyız: Siz bir gemide veya bir evde bulunsanız, sizinle beraber dokuz masum ile beraber bir cani olsa, bu gemiyi batırmaya veya o haneyi yakmaya çalışan bir adamın ne derece zulm ettiğini tahmin edersiniz. Onun zalimliğini semavata işittirecek derecede bağıracaksınız. Hatta, bir tek masum ve onun yanında dokuz cani de olsa, yine o gemi ve ev, hiç bir adalet kanunuyla batırılamaz ve yakılamaz. Aynı şey bu hadiseler için de geçerlidir. Biz bu kanlı ve vicdansız eylemleri kınarken, benzerlerini yapmanın da daha tehlikeli olduğunu hatırlatmak istiyoruz.
 

Similar threads

İslamiyet Neden Tek Din Olarak Gelmedi? Allah (c.c) neden dört dine gerek duydu, sadece İslam gelseydi olmaz mıydı? Her şey bulunduğu ortamda en iyisidir. Fakat genel olarak, bütün eşya içerisinde en iyi ve en güzel olan bir şey vardır. Mesela; Kur'an-ı Kerim'de insanın ahseni takvimde yani...
Cevaplar
0
Görüntüleme
158
Tüm Dünya Kimi Bekliyor? TIME Dergisi, 15 Temmuz 1974 tarihin de bir yazı serisini yayınlamaya başlamıştı. Bunlar, çeşitli kimselerle yapılan röportajların sonuçlarıydı. Matematikçi, filozof, psikolog, tarihçi, asker ve yazar olarak isim yapmış çeşitli kişilere, “Tarihin Büyük Liderleri...
Cevaplar
0
Görüntüleme
119
Peygamberimiz Hz Muhammed (sav), Allah’ın kendisine öğrettiği İslam ahlakını hayatının sonuna kadar büyük bir gayretle tebliğ etmiştir Allah'ın izni ile Peygamber Efendimiz (sav)’in samimi bir çabayla tek başına başlattığı bu tebliğ, onun samimiyeti, kararlılığı ve güzel ahlakı vesilesi ile kısa...
Cevaplar
0
Görüntüleme
112
İslam kişinin tüm hayatını ele alan bir dindir Bu bakımdan kültürü şekillendiren de dindir Ayrıca dinimiz, İslamın ruhuna aykırı olmayan gelenekleri de reddetmemektedir Bir dini tanımanın en doğru yolu, o dinin kutsal kaynağını incelemektir Dinimizin kutsal kaynağı Kur'anı Kerim ve Peygamber...
Cevaplar
0
Görüntüleme
125
Kur'an Hangi Konulardan Bahsediyor? Kur'an-ı Kerim nelerden bahsediyor, hangi konuları ele alıyor? Hayata getirdiği prensipler nelerdir? Kuran’ın bütününe baktığımızda onun bütün sure ve ayetlerine kadar nüfuz eden dört ana gayesi bulunduğunu görürüz. Kuran bahsettiği her şeyi bu dört gayeyi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
190
858,475Konular
981,228Mesajlar
29,547Kullanıcılar
sonertSon üye
Üst Alt