iltasyazilim
FD Üye
B i s m i l l â h i r r a h m a n i r r a h i m
Esselâmu aleykum
Konu : İslâmiyet’in Doğuşu
Selâtım ve selâmım İnsanlara cenabı Allah’ın kanunlarını ve hükümlerini tebliğ eden öğreten doğru yola davet eden Peygamberimiz Hz Muhammed sav’in üzerine olsun
İslamiyet’ten önce, Avrupa’da, Asya’da, Afrika’da ve yeryüzünde var olan tüm insanlar, büyük bir ahlak çöküntüsü içinde yaşıyorlardı Adalet, insan ve kadın haklarının olmadığı, cahiliyeti ve zulmü kendilerine ilke edinenler, doğru yolda olduklarını sanıyorlardı
Örneğin; Bazı evli kadınlar başkaları ile ilişkiyi övünç kaynağı olarak görüyorlardı Bazı ülkelerde kardeşin kardeş ile evlenmesi, kocası ölen kadının yaşamına son vermesi, kadınları zevk aleti olarak görmeleri, kız çocuklarını diri diri gömmeleri, her yerde içki ve fuhuş rezaletinin had safhada olması, insanlar arasında sınıf farklılıkları olması, kölelerin ve kadınların eşya gibi alınıp satılması çok normal kabul ediliyordu
Güçlülerin hâkim olduğu hiçbir zaman yaşamak istemediğimiz büyük zulümler zinciri içinde karanlık bir dünya Böylece İslamiyet öncesi, emniyet ve huzurun olmadığı her yer kendi sefaleti ve vahşeti içinde bocalayıp duruyordu
Dünya bu kargaşa içinde iken Arap yarımadasında hem Hıristiyanların hem de Yahudilerin, (bizimde asıllarına inandığımız) kitaplarında “Tevrat’ta ve İncil’de yazılı olan ahir zaman peygamberinin gelmesi bekleniliyor ve dünyanın içinde bulunduğu bu büyük zulümden kurtarılmasını ümit ediyorlardı
İşte cihan muhatabı kurtarıcımız Hz Muhammed sav rabiul evvel ayının 12 pazartesi gecesi 571 yılında Mekke’de doğdu İslâm dininin tebliği için Allah (cc) tarafından dünyaya gönderildi Mübarek ömrü boyunca da büyük mücadele vermişler ve sıkıntılar çekmişlerdir
Vahyin gelmesinden sonra İslamiyet’in yeşermesinde ve yayılmasında, sahabeler ile birlikte müşriklere ve İslâm’ın aleyhinde olanlara karşı savaştan savaşa, zaferden zafere koşarak her konuda Allah’ın izni ile başarılı olmuşlardır
Mekke’de inişi başlayan, Medine’de devam eden Kuranı Kerim tamamlandıktan sonra bütün müminlerin Kuran’ın ayetlerine, hükümlerine ve Peygamber efendimiz sav’in hadisi şeriflerine göre teamül etmeleri sonucu insanlığın sükûnet, emniyet ve huzura kavuşması sağlanmış, kadınların ve erkeklerin hak ve hukukları teminat altına alınmış ve müminlerin özgürce yaşamaları temin edilmiştir
Âyeti kerimede şöyle buyurmaktadır;
“Elif Lâm Râ Bu Kur'an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip, güçlü, mantıklı, övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır (İbrahim süresi1âyet)
İnsanoğluna bağışlanan bu Kuranı Kerim’i müminler daha iyi anlayabilirler Peygamber sav’e inen Kuranı Kerim’deki bu değerli ayeti kerimeleri duyan sahabeler ve diğer dinlere mensup bazı âlimler ve rahipler, Kuranı Kerim’in ayetlerinden etkilenerek hemen iman etmişlerdir
Âyeti kerimede;
“Gözlerinden yaşlar boşanarak ey rabbim, bizde iman ettik, inandık Bizi de şahitlerin arasına yaz dediler (Maide sûresi 83 âyet)
Peygamber sav Mekke halkı arasında Muhammedül emin (güvenilir Muhammed) sıfatını da kazanmıştır
“Allah’a ve Resûle itaat eden altından nehirler akan cennete girecek, sonsuza kadar orada kalacaklar İşte bu büyük başarıdır ( Nisâ sûresi13âyet )
“Resûle itaat eden Allah’a itaat etmiş gibidir (Nisâ sûresi 80âyet)
Yukarıdaki âyeti kerimeler bize; Yüce Allah’a ve Peygamber efendimiz Muhammed sav’e itaat etmemiz konusunu açıkça ifade etmektedir Ayrıca Peygambere itaat konusu ile ilgili bir çok Ayeti kerime vardır
Cenabı Allah müminleri Kuran ve peygamber yolundan ayırmasın Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzellikleri nasip etsin Hepimizi Peygamberimiz sav me Cennette komşu eylesin
Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi…
Esselâmu aleykum
Konu : İslâmiyet’in Doğuşu
Selâtım ve selâmım İnsanlara cenabı Allah’ın kanunlarını ve hükümlerini tebliğ eden öğreten doğru yola davet eden Peygamberimiz Hz Muhammed sav’in üzerine olsun
İslamiyet’ten önce, Avrupa’da, Asya’da, Afrika’da ve yeryüzünde var olan tüm insanlar, büyük bir ahlak çöküntüsü içinde yaşıyorlardı Adalet, insan ve kadın haklarının olmadığı, cahiliyeti ve zulmü kendilerine ilke edinenler, doğru yolda olduklarını sanıyorlardı
Örneğin; Bazı evli kadınlar başkaları ile ilişkiyi övünç kaynağı olarak görüyorlardı Bazı ülkelerde kardeşin kardeş ile evlenmesi, kocası ölen kadının yaşamına son vermesi, kadınları zevk aleti olarak görmeleri, kız çocuklarını diri diri gömmeleri, her yerde içki ve fuhuş rezaletinin had safhada olması, insanlar arasında sınıf farklılıkları olması, kölelerin ve kadınların eşya gibi alınıp satılması çok normal kabul ediliyordu
Güçlülerin hâkim olduğu hiçbir zaman yaşamak istemediğimiz büyük zulümler zinciri içinde karanlık bir dünya Böylece İslamiyet öncesi, emniyet ve huzurun olmadığı her yer kendi sefaleti ve vahşeti içinde bocalayıp duruyordu
Dünya bu kargaşa içinde iken Arap yarımadasında hem Hıristiyanların hem de Yahudilerin, (bizimde asıllarına inandığımız) kitaplarında “Tevrat’ta ve İncil’de yazılı olan ahir zaman peygamberinin gelmesi bekleniliyor ve dünyanın içinde bulunduğu bu büyük zulümden kurtarılmasını ümit ediyorlardı
İşte cihan muhatabı kurtarıcımız Hz Muhammed sav rabiul evvel ayının 12 pazartesi gecesi 571 yılında Mekke’de doğdu İslâm dininin tebliği için Allah (cc) tarafından dünyaya gönderildi Mübarek ömrü boyunca da büyük mücadele vermişler ve sıkıntılar çekmişlerdir
Vahyin gelmesinden sonra İslamiyet’in yeşermesinde ve yayılmasında, sahabeler ile birlikte müşriklere ve İslâm’ın aleyhinde olanlara karşı savaştan savaşa, zaferden zafere koşarak her konuda Allah’ın izni ile başarılı olmuşlardır
Mekke’de inişi başlayan, Medine’de devam eden Kuranı Kerim tamamlandıktan sonra bütün müminlerin Kuran’ın ayetlerine, hükümlerine ve Peygamber efendimiz sav’in hadisi şeriflerine göre teamül etmeleri sonucu insanlığın sükûnet, emniyet ve huzura kavuşması sağlanmış, kadınların ve erkeklerin hak ve hukukları teminat altına alınmış ve müminlerin özgürce yaşamaları temin edilmiştir
Âyeti kerimede şöyle buyurmaktadır;
“Elif Lâm Râ Bu Kur'an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip, güçlü, mantıklı, övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır (İbrahim süresi1âyet)
İnsanoğluna bağışlanan bu Kuranı Kerim’i müminler daha iyi anlayabilirler Peygamber sav’e inen Kuranı Kerim’deki bu değerli ayeti kerimeleri duyan sahabeler ve diğer dinlere mensup bazı âlimler ve rahipler, Kuranı Kerim’in ayetlerinden etkilenerek hemen iman etmişlerdir
Âyeti kerimede;
“Gözlerinden yaşlar boşanarak ey rabbim, bizde iman ettik, inandık Bizi de şahitlerin arasına yaz dediler (Maide sûresi 83 âyet)
Peygamber sav Mekke halkı arasında Muhammedül emin (güvenilir Muhammed) sıfatını da kazanmıştır
“Allah’a ve Resûle itaat eden altından nehirler akan cennete girecek, sonsuza kadar orada kalacaklar İşte bu büyük başarıdır ( Nisâ sûresi13âyet )
“Resûle itaat eden Allah’a itaat etmiş gibidir (Nisâ sûresi 80âyet)
Yukarıdaki âyeti kerimeler bize; Yüce Allah’a ve Peygamber efendimiz Muhammed sav’e itaat etmemiz konusunu açıkça ifade etmektedir Ayrıca Peygambere itaat konusu ile ilgili bir çok Ayeti kerime vardır
Cenabı Allah müminleri Kuran ve peygamber yolundan ayırmasın Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzellikleri nasip etsin Hepimizi Peygamberimiz sav me Cennette komşu eylesin
Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi…
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.