iltasyazilim
FD Üye
İslamiyetten Önce Kadının Yeri ve Önemi
İslamiyet Öncesi Kadının Yeri
Cahiliye devri Araplarında, kadının kocası yanındaki değeri, alınıp satılan bir maldan farksızdır Arap erkeği adet vaktinde kadınla bir arada oturmaz, onunla yiyip içmezdi Aynı dönemde yeniden burada kadının servet hakkı yoktu Fakat, Türk kadını servet hakkına sahiptir Örneğin; Yakutlar'da kadının kendine ait mülkü mevcuttur Buna andveya nemseadı verilir Kadının bunu istediği gibi kullanım hakkı vardır
Cahiliyet vaktinde nikah dört çeşitti Bunlardan birisi, bu gün insanların yapmakta oldukları nikahtır Şöyle fakat: Erkek, öteki bir erkekten velâyetindeki kadını yahut kızını ister, akabinde o kadının mehrini devir edip miktarını belirler Sonra da o kadını düğün ederDiğer bir düğün şekli şudur: Erkek, kendi karısı hayızından temizlendiği zaman karısına: Kendini filan kimseye bayrak direği de, ondan seninle cinsel ilişki yapmasını iste! Der Ve kadının o cinsel ilişki yapmasını istediği erkekten gebe kaldığı anlaşılıncaya değin, kocası katiyen kadınına dokunmayıp, ondan bambaşka durur Kadının gebeliği belirince, kendi kocası isterse o hamile kadınla cima eder Kocası bu diğer erkekle cinsel ilişki kurma işini oysa çocuğun necipliğine, asaletine istek ettiği için yapar İşte bu nikah, Nikahül İstibzâ'(yani başkasından cinsi münasebet isteme) olur
Öteki bir düğün şekli de şudur: On kişiden az bir cemaat toplanırlar da bunların hepsi bir kadının yanında giderler ve herkes ayrı ayrı kadınla cima eder Sonuç Olarak kadın bundan gebe kalıp da doğurduğu ve doğumdan birkaç gece geçtiği zaman o erkeklere haber gönderir Bundan Böyle o erkeklerden hiçbiri gelmemezlik edemez Nihâyet hepsi kadının yanında toplanırlar Bayan onlara hitaben: İşinizden meydana gelip de doğurmuş bulunduğum çocuğu tanıdınız Bu çocuk, senin çocuğundur ey filan! derVe bayan, onlardan açlık ettiği kimsenin adını söyler Böylece kadının çocuğu, o adamın nesebine katılır İsmini söylediği o erkek, bu çocuktan çekinmeye, yani onu kabul etmemeye muktedir olamaz
Dördüncü nikah çeşidi şöyledir: Bir çok ahali toplanırlar da bir kadının yanında girerler O kadının yanında giren erkeklerden hiç biri çekinmez Bu kadınlar bir takım fahişelerdir ama, bunlar kendi kapıları üzerine bir alamet olsun diye birer bayrak dikerlerdi Bundan Böyle kim isterse bu bayraklı kadınların yanında girer Bunlardan biri gebe kalıp da çocuğu doğurduğu süre, o erkekler kadın için toplanırlar ve kendileri için birkaç kâif, yani iz sürmekte hünerli kimseler çağırırlar Sonradan bu kâifler o kadının çocuğunu, karar verdikleri kimsenin nesebine katarlar Bu Nedenle çocuk onun soyuna katılır ve o şahsın çocuğu diye çağrılır
Altıncı asrın sonlarında dünyanın het tarafında, kadının üstüne karanlık çökmüştüTam bu esnada Mekke'den bir ses haykırmaya başladıBu ses Muhammed Mustafa'nın(as) sesiydiMağdur olan kadınında imdatına yetişti İslam kadının hakkını eksiksiz ve bütün olarak veriyorduİslam, kadının boynunda asırlardır asıls bulunan yaftayı kaldırmış, kendisine yönelik bütün horlamaları kaldırıp atmıştır *
İslamiyet Öncesi Kadının Yeri
Cahiliye devri Araplarında, kadının kocası yanındaki değeri, alınıp satılan bir maldan farksızdır Arap erkeği adet vaktinde kadınla bir arada oturmaz, onunla yiyip içmezdi Aynı dönemde yeniden burada kadının servet hakkı yoktu Fakat, Türk kadını servet hakkına sahiptir Örneğin; Yakutlar'da kadının kendine ait mülkü mevcuttur Buna andveya nemseadı verilir Kadının bunu istediği gibi kullanım hakkı vardır
Cahiliyet vaktinde nikah dört çeşitti Bunlardan birisi, bu gün insanların yapmakta oldukları nikahtır Şöyle fakat: Erkek, öteki bir erkekten velâyetindeki kadını yahut kızını ister, akabinde o kadının mehrini devir edip miktarını belirler Sonra da o kadını düğün ederDiğer bir düğün şekli şudur: Erkek, kendi karısı hayızından temizlendiği zaman karısına: Kendini filan kimseye bayrak direği de, ondan seninle cinsel ilişki yapmasını iste! Der Ve kadının o cinsel ilişki yapmasını istediği erkekten gebe kaldığı anlaşılıncaya değin, kocası katiyen kadınına dokunmayıp, ondan bambaşka durur Kadının gebeliği belirince, kendi kocası isterse o hamile kadınla cima eder Kocası bu diğer erkekle cinsel ilişki kurma işini oysa çocuğun necipliğine, asaletine istek ettiği için yapar İşte bu nikah, Nikahül İstibzâ'(yani başkasından cinsi münasebet isteme) olur
Öteki bir düğün şekli de şudur: On kişiden az bir cemaat toplanırlar da bunların hepsi bir kadının yanında giderler ve herkes ayrı ayrı kadınla cima eder Sonuç Olarak kadın bundan gebe kalıp da doğurduğu ve doğumdan birkaç gece geçtiği zaman o erkeklere haber gönderir Bundan Böyle o erkeklerden hiçbiri gelmemezlik edemez Nihâyet hepsi kadının yanında toplanırlar Bayan onlara hitaben: İşinizden meydana gelip de doğurmuş bulunduğum çocuğu tanıdınız Bu çocuk, senin çocuğundur ey filan! derVe bayan, onlardan açlık ettiği kimsenin adını söyler Böylece kadının çocuğu, o adamın nesebine katılır İsmini söylediği o erkek, bu çocuktan çekinmeye, yani onu kabul etmemeye muktedir olamaz
Dördüncü nikah çeşidi şöyledir: Bir çok ahali toplanırlar da bir kadının yanında girerler O kadının yanında giren erkeklerden hiç biri çekinmez Bu kadınlar bir takım fahişelerdir ama, bunlar kendi kapıları üzerine bir alamet olsun diye birer bayrak dikerlerdi Bundan Böyle kim isterse bu bayraklı kadınların yanında girer Bunlardan biri gebe kalıp da çocuğu doğurduğu süre, o erkekler kadın için toplanırlar ve kendileri için birkaç kâif, yani iz sürmekte hünerli kimseler çağırırlar Sonradan bu kâifler o kadının çocuğunu, karar verdikleri kimsenin nesebine katarlar Bu Nedenle çocuk onun soyuna katılır ve o şahsın çocuğu diye çağrılır
Altıncı asrın sonlarında dünyanın het tarafında, kadının üstüne karanlık çökmüştüTam bu esnada Mekke'den bir ses haykırmaya başladıBu ses Muhammed Mustafa'nın(as) sesiydiMağdur olan kadınında imdatına yetişti İslam kadının hakkını eksiksiz ve bütün olarak veriyorduİslam, kadının boynunda asırlardır asıls bulunan yaftayı kaldırmış, kendisine yönelik bütün horlamaları kaldırıp atmıştır *