Isparta İli Gelenek ve Görenekleri sivasın gelenek ve görenekleri akdeniz bölgesinin gelenek ve görenekleri ısparta ıspartanın ıspartanın gelenekleri ÖRF ADET GELENEK GÖRENEKLER Isparta ve Uluborlu'da yapılan Kiraz bayramları, tekrar Isparta'da oysa Halı ve Gül Festivaliresmi hüviyete bürünen geleneklerdir Isparta'daki Kiraz Bayramı, kiraz, ceviz ve kestane ağaçlarının içinde bir yaylayı hatırlatan Çay ve Yenice Mahallesinde kutlanır Haziran ayının ikinci pazarı başlar, üç hafta vakit ile her pazar yapılır Semt sakinleri, yakın akraba ve dostlarını davet eder Akşama değin kiraz bahçelerinde süren eğlenceler, oyunlar, sokaklarda akın akın gelen giden gruplar bölgeyi hareketlendirir Keza bu gezintiler ve eğlenceler kız beğenmede etkili bir rol oynar Ispartalı, dini, örf ve adetlerine fazla bağlıdır Özellikle üç ayların girişiyle olağan yaşayışının da değiştiği görülür Hayır, hasânet işleri artar Mübarek günlerde topluca semt camiini, minareyi, cami meydanlarını Tırtıladı verilen renkli kağıtlarla süslerler Bunların bir diğer mahallenin gençleri tarafından çalınmaması için, yaşlısı, genci nöbet tutar Bir hamle hemencecik, topyekün müdafaaya geçilir Söylenti olunur ki, geçmiş yıllarda böylesine bir müdafaa anında canice bile işlenmiştir Çünkü tırtılın muhafazası, mahallenin namusunun muhafazası ile eşdeğerde tutulur Esnaf aralarında, Ahi Evran Geleneğinin halâ sürdürülmekte olduğu nâdir illerimizden birisi de Isparta'dır Aynı zanaat ve ticaret erbabı, dün ARASTA'larda toplanırdı; bugün ise SİTE'lerde toplanmaktadır Dünkü AYAKKABICILAR ARASTASI, bugün AYAKKABICILAR SİTESİ; geçen günkü TUHAFİYELER ARASTASI, bugün TUHAFİYECİLER SİTESİ olarak isim değiştirmektedir Eski örf ve adetler, bugün varlığını ARASTA'larda sürdürmektedir Dükkanı kilitlemeyip, kapıya bir sandalye koyup gitme gibi Kandillerde (Regaip, Miraç, Mevlid) ARASTA'yı tırtırlarla dekor ve pişi, pide, helva yâni ISCAK DAĞITMAgibi Atabey'de, Ramazan Bayramlarında, her mahallenin zenginlerinden bir ya da birkaç birey Okucuadı verilen davetçiler çıkararak mahalledeki erkekleri yemeğe eğlence eder Bayram namazı kılındıktan sonradan, topluca mezarlığa gidilerek geçmişlerin ruhuna fatihalar okunur Sonra yeniden topluca Bayram Yemeğiiçin ağırlama edildikleri eve giderek yemeklerini yerler Isparta ve çevresinde doğum ve çocuk görme, diş tümdengelim ve vefat âdetleri az çok benzerlik gösterirÇocuk doğunca hısım akraba o eve çocuk görmeye giderler Bunun zamanı belli değildir Çocuk görme 3 günlükten 7 ay'a kadar yapılır 8 aylıktan sonradan çocuğu görmeye giden olmaz Yakın akrabalar aralarında kararlaştırıp çocuk görmeye giderler Hazırladıkları hediyeleri, öğle yemeğinden daha sonra alıp çocuk evine gidilir Hediyeler uygun bir şekilde verilir Çocuk bir, birbuçuk yaşına geldiği ve diş çıkarmaya başladığı zaman dişin sıkıntı vermeden çıkması için Gölleadı verilen nohutlubuğday haşlaması ile değişik yemişler, akraba, dostlar ve yakın komşular huzurunda çocuğun başından dökülür Huzurundakiler bu gölleyi ceviz, badem, fıstık ve diğer yemişlerle beraber yiyip sohbet ederler Aileden bir birey ölünce dini vecibeler yerine getirilir Olur Ya ölenin yakınları uzak iseler ölü gömülmez, bekletilir Bütün aile yakınları ve akrabaları kadar katmeredilir Başsağlığına gelenlere ikram edilir Ölüm gününü peşine düşüp takip eden bir hafta ya da on gün değişik yemeklerle birlikte akşam yemeğini yemeğe gelirler Getirdikleri yemeklerini onlarla birlikte yerler ve ailenin acısını paylaşırlar Onları yalnız bırakmazlar Ölenin 7 günü pişi (bir çeşitlilik hamur işi) yapılır, dağıtılır 52 günü de yemek verilir ve Mevlidi Şerif okutulur Öteki geleneklerin bir kısmını şu şekilde sıralayabiliriz: Cuma günü mübarek olduğu için işe gidilmez Salı günü yeni bir işe başlanmaz Başlanan meslek sallanır, sonu gelmezmiş Hamile olan kadına eksik vücutlu çocuk gösterilmez, gösterilirse onun çocuğunun da eksik olacağına inanılır Geceleyin evin üstünde ve yakınında baykuş öterse, o evden yakında bir ölü çıkacağına dikkat çekici sayılır Küçük çocuklar geceleyin aynaya bakıtılırsa bahtının kapanacağına inanılır Gece sakız çiğnenirse, ölü eti çiğnendiğine hükmedilir Yalvaç'ta ve pazar kurulan bazı yerlerde Pazar Duasıyapılmadan hiç kimse alışveriş yapmaz İmam Efendi tarafından yapılan dua belediye hoparlörü vasıtasıyla duyurulur ve alışveriş başlar Pazar duası metnini aşağıya alıyoruz: Hamdü sena âlemlerin Rabbi olan yüce Allah'a, salâtü selâm Hz Muhammed aleyhisselâm efrad ve ailesine, ashab ve ümmetine ve büyük milletimize olsun Bize bizden daha yakın olan yüce Rabbimiz İşlerimizi kolaylaştır, rızkımızı bollaştır, haramdan uzaklaştır, helâline yaklaştır, bizi hoşnutluğuna ulaştır Her türlü zorluktan, varlık içinde darlıktan, kibir ile mağrurluktan, aldanmak ve aldatmaktan, sonunda pişmanlıktan sen bizleri koru yüce Rabbimiz Biz yalnız sana kulluk eder, her türlü yardımı da senden isteriz Elimizi manâsız çevirme, bizleri doğru yoluna ilet Azıp sapmışlardan veya gazabına uğramış olanlardan eyleme bizleri ulu Rabbimiz Alışverişlerimizi hareketli, ticaret ve kazançlarımızı bereketli, sağlık durumu ve afiyetimizi sürekli, tuttuğumuz işlerimizde sabırlı, cesaretli ve metanetli, ahlâk ve faziletli, sözümüz ve işlerimizde doğrulukta daim eyle ulu Rabbimiz İslâm ülkelerini ve güzel yurdumuzu, faziletli, asil milletimizi ve ordularımızı, bizi sana ulaştıran her şeyimizi; yerden ve gökten, dıştan ve dürüst gelebilecek bütün kötülüklerden ve musibetlerden, belâ ve afatlardan, işgal ve istilalardan, sevgililerinin hürmetine sen bizleri koru yüce Rabbimiz Amin VelhamdülillahiRabbilalemin el fatihaDÜĞÜNLER id Türk sosyal yapısının en önemli kuruluşu olan ailenin, kuruluşu ve işlerliğinin sağlanması, üzerinde önemle durulan konulardan biri olmuştur İlimizde evlenmelerde bilhassa yaş, sosyal ve ekonomik denklikler gözetilirdi Evlenmelerde kız anaları, gelinlik çağına yaklaşan kızına, hayatta benzer olacak, yakışacak damadı beklerken, erkek çocuk anaları da oğluna hayat arkadaşı olabilecek serpilmiş kızları araştırırlardı Erken kalkan yol alır, erken evlenen döl alırsoy sözüne uyarak erginlik çağına giren kız ve erkekler minik yaşta evlendirilirler Evlenmelerde erkeğin ve kızın fikrine bakılır Ailelerin görüşüne tarafından evlenmeler düşünülür ve rızalarıyla gerçekleştirildi Kızı keyfine bırakırsan zurnacıya, oğlanı kendi haline bırakırsan bir yosmaya gönül verirsoy sözünden hareket edilerek, ana ve babanın kararı haricinde hareket saygısızlık sayılırdı Evlenme yaşına gelen erkekler, düşüncelerini ya aracılar tarafından ailelerine bildirir, ya da babasının ayakkabısını hanaya çiviyle bilmek, gündüz lambayı tutuşmak, zamansız ezan okumak, kaşığı pilava saplamak gibi hareketlerle bu isteği ailesine ulaştırmak isterler Kız ve erkeğin seçiminde ata ve sülalenin araştırılmasına itina gösterilirdi Anasına bak, kızını al, kenarına bak bezini al, Kız anadan öğrenir bohça düzmeyi, oğul babadan görür sohbet gezmeyisözleri, bunun belirtisidir Yakın akraba evliliklerine bazan, süt kardeşlerin evliliklerine ise asla izin verilmezdi Bir Takım aileler geçimsizlik olur gerekçesiyle akraba evliliklerine rıza göstermezken, bazı aileler de mallarının dışa çıkmasını durdurmak için akraba evliliğine evetderlerdi Tek kızı olan ailelerin bir bölümünde iç güveyialma özelliği vardı Yaşı geçen kızların evlenmeleri ile ilgili baht açma, kızın bahtını satmagibi inançlara başvurulurdu GÖRÜCÜLÜĞE GİTME KIZ SEÇİMİ: Erkek Çocuk anasının çevrede yaptığı araştırmaları, akraba ve tanıdıkların tavsiyeleri, evlenme çağına gelmiş oğlanın ağzının yoklanması sonucu yapılan araştırmalarla tesbit edilen kızların evine görücüler, kendi aralarında kararlaştırılan bir günde, haber vermeden giderlerdi Hiç görmedikleri bu yabancı konukların ziyaret sebeplerini anlayan konut sahibi, konuklarına gereken saygıyı gösterirse de, kızlarını aniden verecek izlenimini yaratacak davranışlardan kaçınırlardı bu nedenle konukların başörtüleri alınmaz, onlara kahve ikram edilmezdi Görücülerin her biri, kızın özelliklerini anlamak için, evin düzeni, temizliği, el becerilerini gözden geçirirler, kızı yakından görebilmek için su vb ihtiyaçlarını isterlerdi Eve dönen görücüler, görebildiklerini ortaya atar ve kızı ile ailesi hakkında olumlu ya da negatif bir karara varılırdı Netice baba ve en yakın akrabalarla görüşüldükten sonra bir aracı ile oğlana söylenirdi Kız oğlana gösterildikten daha sonra belirli sonuca varılırdı Bu süre kapsamında kız evi de, oğlan hakkında kuytu araştırmalarını yapardı KIZ İSTEME: Kızın seçiminden sonradan sıra kız isteme işine gelirdi Kız isteme işi ayrıca kadınlar, hem erkekler tarafından yapılır, önce oğlan tarafının yakın akrabalarından bir grup, arzu etmek için her yerde kız evine giderlerdi Kısa bir sohbetten daha sonra önceleri Sizin tutmaç keseni, bizim kalem tutana yerinde ve münasip gördük, daha sonraları ise Allah'ın emri, Peygamber'in kavliyle kızınızı, oğlumuza münasip bulduk Siz ne dersiniz?denilerek kız istenilir ve oğlanın maharet ve meziyetleri sıralanırdı Kız evi ise İyi geldiniz, güzel geldiniz fakat kızımız küçük, borçluyuz, evimiz o kadar yalnız, çocuk da giderse elimiz ayağımız kuruyup kalacakcevabını verirlerdi Kızı isteyen taraf da, Biz sizi sıkmayız Hepsinin kolayı bulunur Kızın yeri iyidir Kaçırmayınızgibi gönül herif sözler sarfederlerdi Eğer kız tarafı verimkâr ise Allah nasip etmiş ise ne diyelim!ya da Bir kaç gün daha sonra cevap verelimderlerdi Erkek Çocuk evi, kızın verilip verilmeyeceğini kendilerine yapılan ikramdan, ayakkabılarının çevrilmesinden, uğurlanmalarından anlamaya çalışırlardı Kız evi negatif cevap vermek istiyorsa, kızlarının az önce gelinlik çağına gelmediğini, başka bir tarafa sözü olduğunu, henüz düğün edemeyeceklerini ileri sürerek hatır kırmamaya çalışırlardı Erkek Çocuk evinin, kız evine ikinci ve üçüncü gidişlerinden sonradan Birliğimiz tamdır bir kere de babasından istenilmesi muvafık olurdenilerek belirli cevap erkeklere bırakılırdı daha sonra da erkekler bir yerde toplanarak isteme işi tamamlanırdı Söz kesimini nişan izlerdi Söz kesilmede bunun belirtisi olan minik hediyeler verilirdiSözgelimi, mendil almagibi NİŞAN TÖRENİ: Oğlan evinin yerinde bulduğu bir günde nişan töreni yapılacağı evvelden kız evine bildirilirdi O gün kız evinde misafirlere yemek yemek verilir, masrafları oğlan evi göre karşılanırdı Erkek Çocuk evinin sosyal ve idareli durumuna göre takılması gereken takılar gönderilirdi O gün öğleden önce misafirler kız evinde toplanır, kızın arkadaşları özel olarak çağrılırdı Kız ve erkek çocuk evinin misafirleri, farklı odalarda bulunurdu Kızın yürüyeceği yerlere kıymetli kumaşlar serilir ve bir top bez kızın başına örtülürdü Oğlanın en yakın yenge ve ablası, gelinin kolundan tutarak oğlan evinin bulunduğu odaya götürür, kocası ölmemiş ve başı bozulmadık bir bayan tarafından yüzüğü sağ eline; daha sonra da önce sağ, sonradan sol kulağına küpesi takılırdı Bunu altın, elmas gibi takılar izlerdi Gelinin nişandan sonra önce oğlan evinin büyüklerinden başlanarak el öpülür, sonra akrabalarının takıları takılırdı Bunu şerbet içme töreni ve eğlentiler izlerdi Bu eğlentiler yemekle son bulurdu SİNİ HEDİYESİ: Nişandan bir kaç gün daha sonra, kız evinden oğlan evine sini hediyesigönderilirdi Sinide damat için hazırlanan iç kıyafet, yakınları için de ufak armağanlar bulunurdu Nişanla nikah aralarında kızın çeyiz hazırlamasına yetecek bir süre bırakılırdı Bu sürenin uzamamasına özen gösterilirdi Çeyiz; gelin ve güveyin iç çamaşırları, kimi dış giysileri, güveyin yakınlarına verilecek armağanlar ve gelinin yatak odası takımlarından oluşurdu Oda takımına yörede harmonidenilirdi Çeyiz hazırlığına çocuk küçükken başlanırdı Ama, son yıllarda el işlemeleri dışındaki eşya çarşıdan alınmaktadır Düğünden bir hafta on gün önce elbise kesimiyapılırdı Seçimi kız yanı yapar, giderleri oğlan yanı karşılardı Bu hazırlıklardan sonradan okucu(okuyucu) çıkarılarak nikah günü duyurulurdu Konuklar çağrılırdı Okucu çıkan kişi, sevimlilik getirmesi, şanslı olması için birincil karşılaştıklarına katmer, helva ve pide verirdi Erkek okucularsa, bir top bez ve şekerle çağrıya çıkardı Çağrılıların pazar günü tartma yığmaya, pazartesi tel hamamına, çarşamba gelin hamamına ve kınaya, perşembe gelin çıkarmaya ya da karşılamaya beklendikleri duyurulurdu Lanetli olacağı inancıyla salı anlamsız bırakılırdı Siklet Toplama: Erkek Çocuk evinin aldığı sandık, yaygı, kıyafet, takı gibi armağanlar, pazar günü davetlilere sergilenirdi Bunlardan geline ilişkin olanlar akşam gelin sandığına, öbürleri de diğer sandıklara konarak kız evine gönderilirdi Tartma yığmadenilen bu sandıkları getirenlere kız evinin büyükleri değişik armağanlar verirdi Tel Hamamı: Erkek Çocuk evi pazartesi sabahı, yakındaki hamamlardan birini kiralardı Konuklar kapıda karşılanır, gelenlere yerinde yerler gösterilir, sabun ve kına verilirdi Gelin gelince def ve dümbeleklerle yıkanma yerine geçilirdi Gelin yıkandıktan daha sonra saçı örülür, zülüf kesilirdi Pide, meyve, çerez sunulur ve konuklara akşam kınaya beklendikleri bildirilirdi Kına gecesi Yalvaç yöresinde gelin okşamadiye adlandırılırdı (Anadolu'daki gelin ağlatma karşılığı) Kına yakılmasından sonra çekicidenen bayan gelinin yakınlarından birini kaldırarak oyunu açardı Gelin ve güvey anaları, oynayanlara bahşiş verirdi Gelin Hamamı: Çarşamba günü öğleden akşama kadar sürerdi İki tarafın konukları katılırdı Kimi yerlerde kına gecesi, gelin hamamının yapıldığı akşam düzenlenir ve kına helvası hazırlanırdı Fakat, gelinin kınası, konuklar dağıldıktan sonra yakılırdı Bu sırada yalnız çok yakın akrabalar gelinin yanına bulunur, el ve ayaklarına kına yakarlardı Kimi yörelerde de evlendiğinin anlaşılması için güveyin avuç içine de kına yakılırdı Erkek Çocuk evinde düzenlenen kına gecesi yörede şamalı gecesidiye adlandırılırdı Uluborlu yöresinde gelin hamamına saç çözme hamamı, kına gecesine kına basmadenirdi Gelin Tümdengelim: Oğlan evinin büyükleri önde, değişik davetliler arkada edinmek üzere (kimi yörelerde güveyi de yanlarına alarak) perşembe sabahı kız evine gidilirdi Arkadaşları nikah alayı gelinceye değin gelini hazırlar, çeşitli eğlencelerle (gelin okşama) üzüntüsünü gidermeye çalışır, kimi yörelerde de güveyin arkadaşları perşembe sabahı damat hamamıdüzenler, ondan sonradan gelin çıkarmaya gidilirdi Kız evine gelindiğinde cezayirdenen hava çalınırdı Gelin cet günümüzde gelin arabasına bindirilip oğlan evine gelindiğinde de karşılama töreni ve eğlenceleri yapılırdı Gelin önde, güvey arkada eve girilir, damat bir zaman sonra konukların yanına çıkardı Kadınlarsa gelinin yanına gider, eğlencelerini sürdürürlerdi Gelinin duvağı gerdeğe dek açılmazdı Gelin Ertesi: Gerdekten sonraki 3 gün yörede gelin ertesidiye adlandırılır Dost ve akrabalar gelini ziyaret eder, kutlarlar Gelin bu vakit içinde konukları gelinliği içinde karşılar, gelenlerin elini öper, onlara şeker ve şerbet sunar Köylerde ve kasabalarda kimi değişimlerle varlığını sürdüren bu gelenekler, merkezlerde büyük ölçüde bırakılmıştır Çağrılar okucuyerine davetiyelerle yapılmakta, nişan ve düğün törenleri salonlarda düzenlenmektedir Varlığını koruyan geleneklerden kına gecesi ve samaha anında bitmiş rastlanırken, hamam törenleri çok rahat bir çevrede sürdürülmektedir SÜNNET DÜĞÜNLERİ: Hali vakti yerinde olanlar, erkek çocukları için sünnet düğünü yaparlar Idareli gücü olmayanların çocukları da ya takviye kurumları kadar, veya hesaplı gücü yerinde olanların çocuklarıyla sünnet ettirilir Sünnet genelde iki ile oniki yaş arasında yapılır, nikah öncesinde, oku dağıtılır ve sünnetle ilgili hazırlıklar sürdürülür Düğün genellikle iki gün olarak düşünülür Ancak bu konuda şehir halkı merkezi ile ilçeler arasında farklılıklar vardır Şehirde birincil gün sünnet olacak çocuk ya da çocuklar enstrüman ile gezdirildikten sonradan dini bir törenle sünnet ettirilir Akşam sünnet olan çocuğun acısını unutturacak farklı alanlara yönlendirilmiş eğlenceler düzenlenir İkinci gün çoğunlukla 830 1300 arası erkeklere, 1300'den sonradan da kadınlara yemek yemek dökülür Yemekler Kabune, Helva, Fasulye veya bütün et şeklinde yapılır ara sıra helvanın yerini zerde alır İlçelerde başvuru formu bundan farklıdır Düğün bir gün olarak düşünülür Önce çoğunlukla çorbayla başlayan ve yörelere kadar değişen yemek verilir sonra yemeğin verildiği gün yemeğin bitiminden sonradan, çocuklar gezdirilerek sünnet edilir ZIYAFET OYUNLARI: Vaktiyle, yediden yetmişe az kalsın her yaşta oynanan değişik oyunlar vardı Çocuklar, gençler, kızlar, kadınlar ve hatta yaşlıca ahali, kendilerine kadar oyunlar oynarlardı Bunlar; Met, Enik, Hotak, Kalem, Kazık, ** Kazıklı, Tura, Yüzük Saklama, Boğça Testi Tutması, Esnaf, Dilsiz, ÇatalMatal, KaçKaç, Çatal, Taş Atması, Değnek, Ebe Beni Kurda Verme, Uzun Urgan, EllemBellem, Handadır Handa, Hey Alaylar Alaylar, Gelin Almaca, KaykuzKuysuz, ÇıngılÇıngıl, Ben Geldim ve Aç Kapıyı Bezirgânbaşı gibi oyunlardı BÖLGESEL YEMEKLER: Yemekler, baca denilen ker*cilt üretilmiş küre ocağıüzerinde pişirilir Tandır, evin alt katında yer alır Isparta mutfağında ekmekler konut yapımıdır ve bu tandırda pişirilir Yemekler genelde yer sofrasında yenir Kırsal kesimde aşlık, bulgur, erişte, tarhana yapımında imece usulü yaygındır Pekmez, reçel, salça yapımı ve etlik kesimi bağbozumu sonrasının temel uğraşlarındandır Top tarhana, kuzu kebabı, kabune, samsa tatlısı ünlü yemekleridir Temel yiyecekler Fasulye, garnı garadenilen börülce, patlıcan, biber, pekmez, üzüm şırası, tel helvası, ayran ve bulgurla yapılan çeşitli çorbalar, pilavlar Isparta mutfağının vazgeçilmez yiyecekleridir Keçi eti tüketimi yaygındır Isparta da ekmeğin, bezdirme, yufka, sade, peynirli pide, tahinli ekmek (nokul) ve haşhaşlı pide gibi türleri vardır Pekmezle yapılan kabak tatlısı, yörenin eşsiz tatlarındandır Kışa hazırlık Kışa hazırlanan yiyeceklerin önemli bir bölümünü turşular oluşturur Yöreye özgü, üzümden hazırlanan hardaliyebunların başında gelir Etlik için besidenilen hayvanlar alınır, 152 ay beslendikten sonra eylül ya da ekimde kesilir Bir bölümü tuzlandıktan sonra ipe dizilip kurutulur Buna kakaçdenir Yaz aylarında bilhassa pazar kurulan günlerde, peynirli pide tüketimi yaygındır Pide, dağdan getirilen buzla soğutulmuş üzüm şırası veya yoğurttan yapılan akcakatığıyla birlikte yenir Tekrar yaz aylarında kiraz, üzüm, kavun, karpuz gibi meyvaların ve çömlek, bunalım kebabı gibi etli yiyeceklerin tüketimi yaygındır AHALI OYUNLARI: Yörede irk oyunları genellikle düğün zamanlarında gençler kendi arasında eğlenirken ve askere uğurlama törenlerinde oynandıkları görülür Bilinen irk oyunları çoğunlukla tek kadın ve erkek oyunları dizisinde oynanmaktadır Fakat zaman zaman halkalı sıralı oynandığı da görülmektedir Bunun yanı sıra teke oyunlarının karşılamalı ve alacalı dizide oynandığı da olmaktadır Sütçüler ilçesinde oynanan bayan halk oyunlarına “Dut Dibi adı verilmektedir Bu oyunlara Dut Dibi adının verilmesinde yörede dut ağaçlarının bol olması uygun mevsimlerde yapılan düğünlerdeki eğlentilerin dut ağaçları aşağı yapılmasından ve türkülerdeki iki taraflı ritmin “Dut Dibi Dut Dibi hecelerindeki ritmi vermesinden kaynaklanmaktadır Isparta insanlar oyunları çoğunlukla zeybek türündedir Isparta Merkez İlçe köyleri Uluborlu Yalvaç Gelendost Keçiborlu Atabey İlçeleri bu oyunların daha çok oynandığı yerlerdir Eğirdir ŞKaraağaç Ybademli ve Sütçüler'in dağlık mesken yerlerindeki oyunlar ise kıvrak hareketli ve kısa süreli olurlar Bu oyunlar ise Teke Oyunları niteliğinde olan oyunlardır Bu oyunlar başlıca tek kadın ve erkek oyunları dizisinde oynanır Fakat zaman zaman halkalı sıralı oyunlar da vardır aynı zamanda yörede; İç Anadolu’ya komşu ilçelerde kaşıklı oyunlara rastlanır Yörede oynanan halk oyunlarının çeşitleri ve özellikleri şöyledir: 1 Zeybek oyunları: Ağır ve hafif(yürük) zeybekler 2 Teke oyunları 3 Samah Yörede oynanan millet oyunlarının adları şöyledir: A Yarim Oynasın da Oynasın Ağır Zeybek Ali Kavak Kesiyor Al Yazma Zeybeği Ardıçtandır Kuyuların Kovası Avşar Zeybeği Ay Doğar Ayan Meyan Tutarsız Oyun Badılcanı Doğradım Bahçelerde Mor Beni Boğaz (Hada) Cezayir Çamdan Aldım Sakızı Çayıra Serdim Postu Içten Oyun Düz Zeybek Eğri Oyun Emmiler Et Aldım Elim Yağlı Ferayi Zeybeği Gabardıç Gakgili Hatcem Haymanalı İlimonum Sulandı Jandarma Kabak Karamanlı Kesinti Zeybeği Kezban Yenge Gıcır Gıcır Koca Ceviz Korunun Düzü Köroğlu Meren Aşağı Tavuk Gıdaklar Osman Zeybeği Pembe Girebimin Oyası Sallama Sarı Zeybek Sepetçioğlu Serenler Siyah Makarada İpliğim Tavuk Gıdaklaması Yayla Yolları Yürüme Zambak Oyunu ISPARTA AHALI OYUNLARI GİYİMLERİ A) Kadın Giysileri: Çoğunlukla köylerde basmadan veya ipekten yapılmış bir şalvar üç etek mintan ve kutmiden oluşan bir kıyafet giyilir Ilk Kez fes tepelikli olarak kullanılır Fes üzerine yörelere kadar değişim bildiren beyaz oyalı kulak kenarından tutturulmuş sarı kocaman pullu yazmalar bağlanır Fesin direk kısmında bazı yörelerde alınlıkdenilen bir sıra altın bazı yörelerde de vurgundenilen gümüş gerdanlık biçimindeki takılar takılır Alınlık ya da vurgunun olmadığı hallerde fes üstüne altın veya gümüş paralar takılır Üste ipekli çitariden üretilmiş üzeri sim sırma işlemeli yanlamasına yırtmaçlı üç etek giyilir Üç eteğin içinde çoğunlukla al kumaştan yapılmış boylu boyunca değin kapalı mintan şeklinde sıkmadenilen bir gömlek giyilir Üç etek üzerine kollu bol ve üzeri kumaşla sıkılan kutmi denilen kumaştan yapılmış üzeri sırmalı bele değin inmeyen kebe (kısa yelek) giyilir Üç etek altında bol üçgenin taban olmayan kenarı bileklerini açık bırakan çoğunlukla al rengin başat olduğu uçkurlu şalvar giyilir Bele bazen tek yanlı üçgen sallama yapılarak şal kuşak bağlanır Bazen de gümüş kemer takılır Ayakta işlemeli yün çorap ve dolamalı çarık bulunur ara sıra da çarığın yerini mes alır Boyunlarda altın kollarda bilezikler görülür Üç eteğin önünde bir içlik bulunur B) Erkek Giysileri: Başta kırmızı bazı yörelerde ise beyaz renkli bir fes veya takke bulunur Fesin üstünde siyah rengin baskın olduğu buldundenilen bir poşu bağlanır Üstlerine kollu kol ağızları sırtı ve ön yüzü bol işlemeli cepken giyilir Cepkenler çoğunlukla siyah ve koyu mavi renktedir Menevrekdenilen kara koyun yününden yapılmış uçkurlu bir şalvar giyilir İçte alacadan üretilmiş önden veya yana düğmeli yakasız mintan vardır Bu mintan şalvarın ve kuşağın içine alınır Yün veya pamuk kumaştan dokunmuş üzerinde koyu renkli yollar bulunan beyaz benekli kırmızı rengin dominant olduğu bir kuşak sımsıkı bele sarılır İçte uzun paçalı don yün içlik vardır Ayağa yün çorap giyilir ara sıra çorabın rengi mor da olabilir Ayağa deriden dolamalı bir çarık giyilir NELERİ İLE MEŞHUR: Kovada Gölü Milli Parkı, Isparta Gülü, El Dokuması Isparta Halıları, Eğirdir ve Gölcük Gölleri, Isparta Elması,Yazılmış Kanyon Milli Parkı, Pınargözü Mağarası, Davraz Dağı Kayak Merkezi İL SIRADAN NEREDEN GELİYOR: Bir ilkçağ kenti olan Baris, Bizans döneminde kayda değer bir dinsel merkezdi Bu dönemlerden günümüze belirgin kalıntıların ulaşmamasının nedeni depremlerin yol açtı ı yıkımlardırBir Türkmen Beyli i olan Hamidogullan döneminde bir süre bu beyli in merkezi olan şehir halkı Hamidâbad adıyla anıldı Hamidâbad, Osmanlı döneminde Hamideli ya da Hamid adı verilen sancagın merkeziydi 1919'da bir hafta değin İtalyanlar'ın işgali aşağı kalankente, Cumhuriyet'in ilanından sonra yörenin tarihsel adından esinlenerek Isparta adı verildi