İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan: 15 Temmuz'da köprüdeki hiçbir asker masum değil

Çalışkan, 15 Temmuz Derneği ve Marmara Üniversitesi iş birliğinde Hafıza 15 Temmuz'da gerçekleştirilen "Hafızanda ne var? - Harbi Konuşmalar" bahisli aktiflikte, 15 Temmuz darbe teşebbüsünü mevzu alan sunum eşliğinde o gün yaşadıklarını anlattı.

Moderatörlüğünü Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse'nin yaptığı aktiflikte konuşan Çalışkan, FETÖ'nün bilinen birçok terör örgütünden daha etkin olduğunu söyledi.

Çalışkan, FETÖ'nün zihinlere format atma konusunda DEAŞ, PKK ve DHKP-C'den daha faal olduğunu lisana getirerek, şöyle devam etti:



"Şimdi bir örgüt düşünün ki 14 yaşında bunları alıyor; ben yalnızca askerden-polisten örnek vereceğim. 14 yaşından 44 yaşına kadar 30 sene her hafta format atıyorlar. Her hafta siz o 'abiniz' ile görüşüyorsunuz. Sizin her şeyinizi takip ediyor, saçınız, kravatınız, tatile gidişiniz, dersiniz... Aklınıza gelebilecek her şey, ilerleyen vakitte evliliğiniz, otomobil almanız, çocuğunuza isim koymanız, tayin yeriniz, yurt dışına gidişiniz, her şeyiniz... Biri başkasına veriyor, 3 sene 'abilik' yapıyor, sonra başkasına gönderiyor. 30 sene bu halde format atıyorlar. Tıpkı formatı atıyorlar. DEAŞ'ın 2 yılda yaptığı işi 30 yılda yapan disiplinli bir örgüt var. Bunlarla uğraş etmek o yüzden çok güç. Oburuyla gayret ediyorsunuz, 3-5 yıllık bir eğitimi, bilgi birikimi yahut takviye var. Lakin bunlar 30 yıl, 25 yıl, 20 yıl ve sizi de bırakmazlar. Gün gün, saat saat sizi takip ediyorlar."

'Allah'ın farzlarını bilakis çevirdiler'

FETÖ'nün İslam'ı referans almadığını vurgulayan Çalışkan, "Allah'ın farzlarını bilakis çevirdiler. Allah'ın yasağını kaldırır duruma düştüler ve bunu da kabul ettirdiler" diye konuştu.

Örgütün İslam dinine nazaran haram ve farzı kendilerine nazaran yorumladığını anlatan Çalışkan, "İyi incelendiğinde görülecek ki bunların (FETÖ) din ile de çok direkt bir alakası yok. Bu bir örgüt, 'Amaç için her şey mübah' diyen bir örgüt ve bu örgüt referansını katiyen ve katiyen bana nazaran İslam'dan almıyor. Görünüşte İslam'dan alıyor üzere gözüküyor, o maske... O kıyafet İslam üzere gözüküyor fakat muhakkak ve katiyetle o referansları öbür yerlerden alıyorlar" tabirlerini kullandı.

'Bugün yedi düvelle savaşıyoruz'

Çalışkan, Türkiye'nin terörle çabasına değinerek, "Bugün yedi düvelle savaşıyoruz biz, latifesi yok" dedi.



Doğruları söylediği ve ayağa kalktığı için Türkiye'nin etrafının çevrildiğini aktaran Çalışkan, yakın bilinen kimi ülkelerin Türkiye'ye sırt döndüğünü anlattı.

FETÖ tehlikesinin varlığını sürdürdüğüne dikkati çeken Çalışkan, "Hala da bu meşakkat devam ediyor. Ben bu badirenin büsbütün ortadan kalktığını, 'Rahatız artık bunların gücü yok.' denilebilecek durumda olunduğunu hiç düşünmüyorum. O denli bir kök salmışlar ki budayın budadığınız kadar altta bir kök var. Çaba tıpkı biçimde devam edecek ve bu gayretten Allah'ın müsaadesiyle bu devlet, bu millet zaferle çıkacak. Lakin çok emek istiyor" diye konuştu.

'Ben gördüklerimi söylüyorum'

Çalışkan, moderatör Prof. Dr. Ali Köse'nin, 15 Temmuz gecesi ismi darbe teşebbüsünün akabinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde yaşananlara dair, "O anda sizin ruhsal okumanız neydi? Bunlar seçilerek getirilen mi yoksa ne olduğunu bilmeden getirilen askerler miydi?" sorusuna, şu karşılığı verdi:

"Yarım saat bir saatten bahsetmiyoruz. Akşam 22.00'den sabah 06.00-07.00'ye kadar bir mühletten bahsediyoruz. Artık kimi zorla bir yere getirirseniz getirin yarım saat tutabilirsiniz, bir saat tutabilirsiniz, 3 saat tutabilirsiniz fakat 8-10 saat o kurşunların ortasında tutamazsınız. Köprü için çok net söylüyorum. Bunu da birtakım mahkemelerin verdiği karara karşın söylüyorum. Oradan, olaydan, köprüden beraat eden beşerler var. Mahkeme kararına hürmetimiz başka bir şey lakin benim şahit olduğum, gözlerimle gördüğüm, bu memleket ve vatan sevgisinden ötürü söylemem gereken bir şey var; oradaki hiçbir asker pak değil. Neden pak değil? Oradaki hiçbir askeri tanımam, kimin çocuğudur, kimin yakınıdır, dünya görüşü nedir ben bilmem. Ben gördüklerimi söylüyorum."



Çalışkan, köprüde saatlerce, "Bu buyruğu verenler hesap verecek. Bunların kurtuluşu yok fakat siz yoksul fukaranın çocuğusunuz, lütfen teslim olun. Bakın bunun sonu yok, bundan ziyan göreceksiniz" halinde anonslar yaptıklarını hatırlattı.

Türk askerinin darbe teşebbüsünü öğrendiği anda öldürüleceğini bilse bile "Ben suçsuz beşere ateş etmem. Ben dünya ve ahireti olan bir beşerim. Ben Allah'tan korkarım. Ben anneme, babama, kardeşime ateş etmem" diyerek silahını teslim etmesi gerektiğini kaydeden Çalışkan, anonslara karşın kendilerine ateş açıldığını anlattı.

'Bu kurum bu mikroplardan arınacak'

FETÖ'nün ülkeye verdiği ziyanların tesirinin gelecek yıllara da yansıyacağını aktaran Çalışkan, şunları kaydetti:

"Bizim ordumuza verdiği ziyan inanılmaz lakin ordu bizim ordumuz, asker bizim askerimiz. Bugün de yarın da her gün bize lazım olan bir kurum. Bu kurum o mikroplardan arınacak. Büyük oranda arındı, arınacak. Türk Silahla Kuvvetleri hak ettiği formda Türkiye'de de dünya da hürmet görmeye devam edecek."