İstanbul Havalimanı'ndaki skandal tehlike

Murat Ağırel'in köşe yazısından alıntı



Biliyorsunuz…

İstanbul Havalimanı ile ilgili argümanların arkası ardı kesilmiyor.  Her geçen gün öteki bir skandal ile gündeme geliyor.

Üretiminde yüzlerce çalışanın vefatına neden olan İstanbul havalimanı açıldığı günden bu yana meydana gelen zıt rüzgardan ötürü uçakların inememesi, pistin çökmesi, uçakların kuş sürülerine çarpması vb kazaların çetelesi bir epey uzun.

Lakin bugün sizlere aktaracağı sav tüyler ürpertici…





Sav diyorum zira İstanbul Havalimanı işletmesi İGA bir türlü sorularıma karşılık vermedi. İddiayı kendilerine sormak için aradım lakin bir aydır yalnızca mail atmamızı sonrasında ise geri dönüş yapacaklarını bildirip durdular. Ben de artık bu evrak ve iddiayı sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Olayı anlatayım;

Her havalimanı kesinlikle paratoner yaptırmak zorundadır. Havalimanı üzere yapı ve tesislerin yıldırımdan korunması için kimi standartlar getirilmiş. Türkiye için öngörülen standart TSE EN 62305 olarak yayımlanmıştır.

Bahse husus standart yapılacak risk tahlillerine karşı yuvarlanan küre metoduna nazaran muhafaza noktaları belirlenerek muhafazanın yapılmasını öngörmektedir. Paratoner koşul koşulmuş lakin tüm uzman görüşleri paratonerden fazla standartta belirtilen Faraday Kafesi modelini önermektedir. Faraday Kafesi, yıldırımlara karşı çeper bir savunma sağladığı üzere elektromanyetik dalgaların girmesine ve çıkmasına da müsaade vermemesi nedeni ile işin ehli şahıslar tarafından en inançlı tahlil olarak benimsenmektedir. Kamu kurum ve kuruluşları yönetmeliklerinde paratoner istenmesine karşın İGA idaresi Faraday Sistemini kurdurtmak istiyor.

Havalimanı İşletmesi İGA bu sistemi yaptırmak için Oğuzhan Yüksel'in sahibi olduğu Çınar Güç ile kontrat yapıyor. Çınar Güç Havalimanı çatılarına yıldırımı çeken yakalama uçlarını yerleştiriyor. Yıldırımı toprağa iletecek fiziki yapının yapılmasına müsaade etmiyor ve mukaveleyi feshediyor.

Firma, Sivil Havacılık Müdürlüğü'ne bu haliyle havalimanının büyük bir tehlike saçtığını anlatan bir çok elektronik posta gönderiyor. Firma yetkilileri hem İGA hem de Sivil Havacılık Firmasına da noter kanalı ile tehlikenin boyutlarını belirten ve sorumluluk almadıklarını belirten bir yazı yazıyor.

Yazının en değerli ilgili kısmı motamot şöyle:



"Yapılması gereken kurallar topraklamanın ölçülüp topraklama 0 OHM olması işletmenin OHM'ı; 0.5 OHM insanların ömür alanında olması gereken azami OHM'dır. Bu OHM'lar ölçüm sırasında tutturulamadığı vakit yıldırım düşmesi durumunda potansiyel fark oluşturup bundan kaynaklı büyük bir patlama ile can ve mal kaybı oluşturulması katidir. Firmamızın Faraday Sistem Paratoner ile ilgili imalatın tamamlanamaması sebebi ile ölçümlerinde yapılamaması sonucunda rastgele bir sorumluluğu kelam konusu değildir. 27 Temmuz 2019"

Firma sahibi Oğuzhan Yüksel ile yapılan görüşmede "Havalimanının çatısına yıldırımı çeken yakalama uçlarını taktıklarını lakin yıldırımı toprağa verecek fiziki altyapı yapmadan işten çıkarıldıklarını, Havalimanının bu haliyle ölümlü kazalara davetiye çıkardığını,300 dönüm büyüklüğe sahip havalimanı çatısına yıldırım düştüğü anda içerideki yolcuların bir kısmının hayatını kaybetme riski ile karşı karşıya olduğunu" kaydetti.

Firmanın proje teknik sorumlusu Kevser Sarıtaş ise "Biz durumu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne bu haliyle havalimanının büyük bir tehlike saçtığını anlatan tekraren mail attık. İleride havalimanına yıldırım düşse ve Allah korusun yolcular ölse bu işin teknik sorumlusu olarak bizi suçlayacaklar. Bu yüzden biz de önlem maksatlı, firmanın bu süreci bize yaptırmadığına dair noter tasdikli bir evrak hazırlayıp tekrar Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne yolladık. Havalimanının yarım kalan işi ivedilikle tamamlanmalı ve test etabından geçmeli. Aksi halde orada çok büyük kayıplar verilebilir" dedi.

Tüyler ürpertici argüman.

Bunu sormak için çabucak İGA idaresi ile irtibata geçtim tabi.



4441442 numaralı sınırdan arayarak, B….G…[email protected] adresine husus ile ilgili elektronik mail gönderilmesi istenildi. Gönderdim fakat bir aya yakın mühlet geçmesine karşın dönüş yapılmadı. Sonrasında tekrar tıpkı numaradan aradım lakin tekrar mail göndermem istendi.

Vatandaşı ciddiye alıp yanıt verme tenezzülünü göstermiyorlar biz de daima birlikte İGA idaresine soralım.

Çınar Güç firmasının yarım bıraktığı "Faraday Kafesi" işi tamamlandı mı?

Tamamlandı ise evrakları ile bilgi vermenizi, tamamlanmadı ise Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü nasıl bu alanı açma müsaadesi verdiğini açıklayabilir misiniz?

Bu türlü bir risk karşısında nasıl bir tedbir aldığınızı vatandaşlar olarak öğrenmek istiyoruz.

Karşılık geldiği vakit sizlerle paylaşacağım…

Kaynak Yeniçağ