Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

İstanbul’un 500 yıllık haritaları kitabı

İstanbul’un 500 yıllık haritaları kitabı
0
127

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
İstanbul'un 500 yıllık haritaları kitap oldu
imagesistanbulun500yillikharitalarikitabi5ad21f02ace06

İstanbul Haritaları 14221922

580 parcalık muthiş bir koleksiyondan ozenle secilmiş ve asitten arındırılmış harita kağıdına basılmış 100 haritanın hikayesi
40 X 30 cm boyutlarında, ozel bez ciltli sert kapak, 6 renk baskı ve cok ozel kutusunda
256 sayfada, Turkce İngilizce

Yayıncı: Denizler Kitabevi
İcerik: Kitap
Fiyatı: 290,00 TL

İstanbul’un batılı kaynaklarda yer alan basılı ilk ve en eski ikinci goruntusunun Hartman Schedel tarafından yayımlanan ve Bizans İstanbul’unun son donemlerini yansıtan 1493 tarihli harita olduğunu belirten Kubilay, “Cift sayfa olarak Marmara Denizi’nden gorulduğu şekliyle resmedilmiş gorunumde sur ici ve Galata Pera bolgesi yer alır Plan ya da haritadan cok bir manzara resmi gibidir Aslında bir İstanbul tasviri ya da illustrasyonu demek daha doğru olur goruşunu dile getirdi

Kubilay, 16 yuzyılın en onemli haritacılardan kabul edilen İsvecli Sebastian Munster’in İstanbul haritalarının donemin en populer atlasında yer aldığını ifade ederek, Giuseppe Rosaccio’nun 1598 tarihli haritasının bakır baskı tekniğinde basılan en eski İstanbul haritası olduğunu anlattı

Soyağacında İstanbul haritası

İtalyan hukukcu ve şecere araştırmacısı Antonio Abizzi’nin “Soy ağacında İstanbul Haritasında Roman, Bizans ve Osmanlı imparatorluklarının hanedan kutuğunun yer aldığını kaydeden Kubilay, kitapta yer alan haritalara ilişkin şu bilgileri verdi:

“Kentin GalataPera yonunden bakılarak cizilen ilk haritası Baron Louis des Hayes’in 1624’te cizdiği haritadır O gune kadar haritalar, Marmara Denizi’nden gorulduğu şekle gore cizilmişti Haritada, kent, Surici, PeraGalata ve Uskudar olarak 3 bolume ayrılmış ve Adalar’a yer verilmiştir

Macar muhendis Johann Baptist Von Reben’in (1764) bilinen tek eseri olan adım hesabıyla olculerek cizilen İstanbul Boğazı haritası, bilinen en uzun boğaz haritasıdır Adım hesabının gerceğe yakınlığı, sonraki yıllarda aletli olcumlerle birlikte daha iyi anlaşılmıştır

Kubilay, İstanbul’un 18 yuzyıl haritaları ve planlarının diğer yuzyıllara nazaran daha suslu ve dikkat cekici olduğunu vurgulayarak, İstanbul’un 1782 tarihinde gecirdiği 3 buyuk yangını konu alan Tomas Lopez tarafından cizilen haritanın, erken tarihli haritalar icerisinde İstanbul yangınları uzerine yapılan tek ornek olabileceğini soyledi Kubilay, haritanın 1782 yangınlarının İstanbul’u hemen hemen yarısını yok ettiğini etkili bir bicimde gosterdiğini anlattı

İlk bilimsel olcekli harita 1786 tarihli

Christoforo Boundelmonte’nin kenti gorerek cizdiği ilk haritanın cizilmesinden 3 yuzyıl sonra nihayet 1786’da İstanbul’un bilimsel olcekli ilk haritasına kavuştuğunu bildiren Kubilay, harita hakkında şu bilgileri verdi:

“İnşaat muhendisi Francois Kauffer’in 1786’da cizdiği, tarihi yarımada, Halic, PeraGalata ve Uskudar’ı icine alan haritanın ozgun olceği 117280’dir Haritada yerleşim yerleri dışında demir yolu, surlar surlar uzerinde bulunan kapılar, iskele ve limanlar, her dine ait mezarlıklar, turbeler, cami, mescit, kilise gibi dini yapılar, ceşme, ayazma, okul, saray gibi sivil yapılar, bahceler, elcilik sarayları ve her dine mensup halkın oturduğu mevkiler gibi sosyal ve mimari tespit acısından cok değerli bilgiler bulunmaktadır Avrupa yakasında Yedikule’nin hemen dışından Beşiktaş’a, Asya yakasında Fener Bahcesi burnundan Istavroz’a (Beylerbeyi) kadar uzanan bir alanı kapsar

Fransa Kralı XVI Louis’in coğrafyacısı ve haritacısı Jean Denis Barbie du Bocage tarafından 1788 yılında cizilen ve tarihi bir romandan yola cıkarak antik donem İstanbul’unu ortaya koyan haritasının da kitapta yer aldığını belirten Kubilay, haritacı Sampierdarena tarafından 1801 yılında cizilen haritanın, Boğaz’ın her iki yakasının arazi ozelliklerini gosterdiğini anlattı Haritanın, yuzyıl donumune yaklaşıldığı bir zamanda bilimsel anlam taşıyan haritaların yavaş yavaş uretilmeye başlandığını gosterdiğini belirten Kubilay, haritanın yer aldığı seyahatnamenin yazarı Olivier’in Boğaz kıyıları hakkındaki goruşlerini şoyle aktardı:

“İstanbul civarındaki arazi, bizde olduğu gibi bağ, bahce, hububat, dut vesair meyve ağacları yetiştirmeye fevkalade elverişli olduğu halde Boğaz’ın Karadeniz’e yakın sahillerinden gayri yerlerde ekilmiş arazi gormek zordur Şehrin batı tarafındaki arazi, oldukca duzdur, akıllı ve calışkan bir halkın gecimini pek kolay bir şekilde sağlayabileceği bir sıra ova ve yamaclar halinde uzar, gider Turklerin tarımla pek uğraşmak istememelerinden mi, bilinmez Osmanlı İmparatorluğu’nda tarıma en elverişli, en verimli arazi bomboş durmaktadır

Fetih haritası

Sultan 2 Mehmet tarafından 1453 yılında fethedilen İstanbul’un fetih haritasının, 1850 yılında cizildiğini belirten Kubilay, haritada kent icinde birkac yapı ve kapıların gosterildiğini, konusundan dolayı fetihe işaret eden sembollere ağırlık verildiğini anlattı Kubilay, haritada, Sultan 2 Mehmet’in, Eyup sahilinde otağının kurulduğu yerin de yeşile boyanarak gosterildiğini belirtti

Alman Stolpe’nin 1866 tarihli İstanbul’un demografik haritasında Musluman, Hristiyan ve Musevi halkların yerleşim yerlerinin gosterildiğini kaydeden Kubilay, kentin demiryolu ağını gosteren haritanın da 1889 yılında ilk demiryolu takvimini basan George Bradshaw tarafından cizildiğini ifade etti

Katolik misyonerlerin, Osmanlı guzergahlarını, İstanbul’un limanlarını, yerleşim yerlerini, semtlerini, satıcılarını gosteren haritaların da bulunduğunu dile getiren Kubilay, İstanbul’un ilk yangın planının da İngiliz Charles Edouard Goad tarafından cizildiğini bildirdi

İstanbul ve civarını gosteren ilk haritanın 1908 yılında cizildiğini belirten Kubilay, Kucukcekmece’den Pendik’e ve Karadeniz kıyısına kadar butun İstanbul’u icine alan ayrıntılı bir harita olduğunu soyledi

“Nefsi İstanbul haritasının, Harita Heyeti tarafından Erkanı Harbiye Matbaasında tab edilen, bez uzerine yapıştırılan 17 ayrı paftanın bir araya getirilmesinden oluşan devasa bir harita olduğunu belirten Kubilay, Ernest Mamboury’nin 1914 yılında cizdiği Adalar haritasının da onemine işaret etti

Necip Bey haritalarına da yer verildi

İstanbul camilerinin yer aldığı haritanın Muhendishanei Berri Humayun oğrencilerinden ressam Husnu Tenguz tarafından 1917 yılında hazırlandığını belirten Kubilay, kitapta, 19141918 yılları arasında İstanbul Şehremaneti Harita Şubesi Muduru olarak gorev yapan muhendis Necip Bey tarafından cizilen ve genel olarak “Necip Bey Haritaları olarak bilinen haritalara da yer verildiğini bildirdi

Kubilay, kitabın, Jacques Pervititch’in 1922 tarihli “kadastrol sigorta haritası ile sona erdiğini belirterek, “İstanbul bir yangınlar şehriydi ve yangın sigorta şirketleri icin potansiyel bir pazardı Evlerde yapı malzemesi olarak ahşap kullanılması ve yerleşim sorunları nedeniyle sıklıkla yangın cıkıyordu Bu nedenle kentteki sigorta şirketi sayısı artmış ve şirketler de harita yaptırmıştır dedi

“İstanbul, dunyanın başkenti…

Kubilay, kitapta 1922 yılından sonraki haritalara birbirinin devamı ve turistik alanlara yoneldikleri icin yer verilmediğini belirterek, şu goruşleri dile getirdi:

“Haritalar beni İstanbul’un icine soktu, sokaklarına girdim Bizans doneminde bir Bizanslı, Osmanlı doneminde Osmanlı gibi dolaştım Kentin sokaklarında yurudum, yapıları inceledim, sur icinde gezindim, Eyup’u arşınlayıp oradan adım adım Galata’ya oradan da Pera tepelerindeki bağlara uzandım Boğaz’ın iki yakasındaki kıyı koylerinde konakladım, Uskudar’dan Kadıkoy’e gecip, Fener bahcesinde uzun bir mola arası İstanbul’u seyrettim Kitap, 1422’den başlayıp, cağ cağ, yıl yıl ozumsediğim bir zaman yolculuğu oldu Kah antik cağda Byzantion’da buldum kendimi, kah Doğu Roma’nın başkenti Nea Roma’da Bir yerde İmparator Konstantin’in Konstantinopolisi’ndeydim Sonra bir baktım Osmanlı’nın dersaadetine gelmişim Zaman değişti ama İstanbul hep İstanbul, bence dunyanın başkenti…

Sanat tarihcisi Dr Ayşe Yetişkin Kubilay, 20 yuzyıl başına kadar olan haritaların kendisini cok heyecanlandırdığını, gunumuz haritalarının ise bilimsel olcekli yapıldığı icin cok fazla done vermediğini anlatan Kubilay, kitabın, harita gelişim tarihini de ortaya koyduğunu vurguladı
Kaynak: AA
 
858,497Konular
982,007Mesajlar
29,990Kullanıcılar
aydınıSon üye
Üst Alt