Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

istanbulun doğal varlıkları nelerdir?

istanbulun doğal varlıkları nelerdir?
0
341

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
37
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
95
istanbul da tarihi mekanlar olduğu kadar doğal varlıklar da vardır
mesela:
aboğaz
badaları
cormanları
dbergrad ormanı
ebçekmece gölü
fkçekmece gölü

DOĞAL GÜZELLİKLER

BOĞAZİÇİ

Bu asrın ilk yıllarında Boğaziçi en fazla hatıra getirdiği eski Venedik gibi güya bir göl türünden kendi üstüne kapanmış ve kendine kasıtlı olarak adetleri ve zevkleri olan tamamen hususi bir alemdi Barındırdığı bir fazla lahza'aneler kendine has tabiatının hususiyetlerine katılarak ona, bazı kısımlarıyle eş bulunduğu İstanbul medeniyetinden bile aynlan, hususi bir medeniyet kurmuş oluyordu
Her sene, zamanı gelince, İstanbul'un birçok semtlerinden Boğaz'ın mahallelerine göçler başlardı Boğaziçi'nin kenarlarına yapılmış ve hala kısmen olsun eski erkan sedirleri, kerevetler üzerinde şilteler ve halılar üstünde yer minderleri gibi eski eşyalarla döşenmiş geniş gönüllü yalılara taşınılırdı
Boğaziçi'nde özellikle sularla ışıkların oyunları esrarlı bir canlılıktadır Yalıların Boğaz'ı seyretmeye bölünmüş ön odalarında sulara çarpan ışıkların içeriye sıçramış akisleriyle ansızın oda duvarının bir parçası bir vücudun derisi gibi ürpermeğe ve başınızın üzerinde, tavanın bir parçası, bir nehrin altın sulariyle akmağa başlar Karada temelleri üzerinde sabit duran yalılar sularda, baş aşağı,temelleri havada, yüzmeğe koyulurlar Suyosunu kokulu kayıkhaneler denizin mırıldanan sularını yalının, bir giriş katı odasının ta altına getirirler

Burada yalıların gezen birer parçası, birer yavrusu gibi olan kayıklar ve sandallar, gezintileri özler gibi bekleşirlerdi Böyle hususi kayıkları olmayanlar için de, iskele başlarında, Venedik'te olduğu gibi, Boğaziçinde de arabaların yerini tutan ve ikide birde öteye beriye gitmek için binilen kira sandal ve kayıkları bulunurdu Birçok yerlerde deniz kenarlarında yalıların önlerinden geçen yollar ama kendilerinin, daracık ve hususi ahşap rıhtımlarıydı Yalının kayıkhanesi önünden bitişik bir yalının rıhtımına altı desteklenmiş bir tahtanın teşkil ettiği ufacık köprüden geçilirdi Bir sahil karşıki sahile bir bahçe gibi görünür İçlerinde oturanların konuşa konuşa bu sahilleri, bu suları seyrettikleri Şirket vapurları İstanbula gidip gelirken, Boğazın seyrine kasıtlı olarak seyyar salonlara aynı
Boğaziçi köylerinde oturanların birbirleriyle buluşmaları için zigzak vapurlar işlerdi Vapurlar Boğaz'daki burunların önüne kazanç gelmez bir işaretçi, boğa güreşlerinde olduğu gibi, fakat vapuru sinirlendirmek için yok yolun açık olduğunu bildirmek için kırmızı bir bayrak sallardı Hergün İstanbul'a inip esnafın ve mahalle halkının şehirden toptan aldıklarını taşıyan ve iri küreklerinin her birini bir kayıkçının iki eliyle tuttuğu ve ayağa kalkıp yavaş yavaş oturarak çektiği beş altı çifte gedikli pazar kayıkları gider gelirdi Süslü, hususi birçok çatanalar geçer, bazan badi badi bir römorkör sıra sıra halatlar arkasına taktığı inanılmayacak kadar kalabalık bir sürü halinde mavnaları, yelkenlileri, kayıkları, sandalları sürükleyerek çekerdi Tarihten evvelki acaip şekilli mahluklara benzeyen bazı yelkenliler kahraman edalarıyla gelir, yalıların rıhtımlarına yanaşarak, sadece onlara mevsimlik meyvalarını, yıllık soğanlarını, kışlık odunlarını ve kömürlerini getirirlerdi Yalıların önlerinden daha nice satıcı kayıkları geçer ve içlerindekiler sattıklannı kendileıine kasten şiveler ve seslerle bağırarak balıkçılar daha canlı balıklarını, darı satanlar daha kazanda kaynayan mısırlarını ve dondurmacılar tenekelerinde donan dondurmalarını methederlerdi ve söyledikleri basit şeyleri duymakla bununla beraber ırklarını, milliyetlerini, memleketlerini, yaşlarını, talihlerini ve benzeri ahlaklarını da duyar, anlardınız İkindi sularında hanımlar ve baylar için sandalla gezinmek adetti Cuma ve pazarları Küçüksu, Göksu, Kalender, Çubuklu gibi incesaz yerlerine, mesirelere denizden gidilirdi Akış burunlarına gelindiği süre böyle sandalların geçmesini bekleyen bir yedekçi karadan onlara ip atar ve ucunu omuzuna alıp yürüye yürüye kayıkları çekerdi Bu Nedenle Boğaziçi hayatında suların ve üstündeki nakil vasıtaları olan kayık, sandal, yelkenli ve vapurların büyük ehemmiyeti vardı
A Şinasi, Boğaziçi Medeniyeti


ÇAMLICA
İstanbul'un en meşhur mesire yerlerinderı olan Çamlıca, şehrin Anadolu yakasında yer almaktadır
Büyük Çamlıca tepesi şehrin en yüksek tepelerindendir ve konumu itibariyle doğaüstü bir manzaraya sahiptir Benzer anda Boğaziçi'nin iki yakasının, adaların ve Marmara'nın görülebildiği Çamlıca tepelerinden özellikle gün doğuşu ve batışını seyretmek açgözlü bir zevktir
1980 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile TURING ve Araba Kurumu arasında imzalanan bir protokolle Büyük Çamlıca tepesinde, Osmanlı mimarisine uygun, pavyon ve köşklerden oluşan bir lokanta ve kafeterya yapı edilerek hizmete sunulmuştur Bu mekanın işletmeciliği 1995 yılından beri İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce yürütülmekte ve İstanbul halkına fazla uygun fiyatlarla hizmet sunulmaktadır

YILDIZ PARKI
Beşiktaş ile Ortaköy arasındaki yamaçları kaplayan büyük koruluktur Insanlar aralarında Yıldız Parkı olarak aşina bu bölge, esasen Yıldız Sarayı'nın dış koruluğudur ve son derece varlıklı bir bitki örtüsüne sahiptir Parkın içinde yer alan ve Yıldız Sarayı kompleksine dahil olan Malta Köşkü ve Çadır Köşkü 1979 yılında TURING Kurumu ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi aralarında imzalanan kontrat gereği restore edilmiş, Pembe Sera olarak adlandırılan bir kapalı kameriye de yapı edilmiştir Halen bu mekanlar restorancafe olaıak hizmet vermektedir
Parkın içinde yürüyüş parkurları, oturma ve dinlenme yerleri, kır kahveleri, garip çevre düzenlemeleri de oluşturulmuştur Yeşile ve sükunete duyulan özlemin gitgide daha da yoğunlaştığı günümüzde park, ziyafet ve dinlence mekanlarıyla şehir ahalisinin gitgide yoğunlaşan ilgisine mazhar olmaktadır
Boğaziçi'nin her lahza değişen güzelliklerinin seyredilebildiği manzarası, geçmiş nesillerden miras kalan yüzyıllık ağaçları, su kanalları havuzları, gölcükleri ile her ziyaretçisini farklı etkileyen park; hem büyük kasaba sakinleri keza de ziyaretçiler için son derece uygun bir gezinti alanıdır


BELGRAD ORMANLARI
İstanbul'un Avrupa yakasında Istranca Dağları'nın güneydoğü yönünde alçalarak İstanbul Boğazı'nda sonuçlanan Belgrad Ormanı, varlıklı bitkiler ile doğayla başbaşa kalmak isteyenlere mükemmel bix dinlenme ve eğlenme ortamı sağlayan bir alandır Yapraklı ağaçlardan müteşekkil bir orman olan Belgrad Ormanı'nda meşe, gürgen ve kestane ağaçlarına çok sık rastlanmaktadır Hem ormanda 400'den pozitif otsu bitki türü de mevcutıur Ormanda karaca, tavşan, yaban domuzu, tilki, yaban ördeği, çulluk gibi hayvanlara çoğu kez rastlanabilmektedir

İçinden geçen dereler ve üzerlerindeki bentlerle ziyaretçilerine suyun ve yeşilin kucaklaştığı bir manzara sunan Belgrad Ormanı bir ağırlama alanı olarak da ilgi çekmektedir Orman içinde bir fazla yerde ' piknik alanları düzenlenmiş, özgür oyun alanları, büfeler ve banklar konmuştur Spor gerçekleştirmek isteyenler için düzenlenen Dinç Hayat Parkuruda ziyaretçilere doğayla içiçe spor yapma imkanı tanımaktadır *
 
858,505Konular
982,675Mesajlar
33,048Kullanıcılar
Mega00Son üye
Üst Alt