İstanbulun fethi hutbe
Hutbe İstanbul'un Fethi
İSTANBULUN FETHİ HUTBE
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f36fb9d
İstanbul'un Fethi
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحيمِ اِذَا جَاءَ نَصْرُ اللّهِ وَالْفَتْحُ وَرَاَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فى دينِ اللّهِ اَفْوَاجًا فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ اِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا
وَقاَلَ رَسُولُ الله صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ وَلَنِعْمَ الأَمِيرُ اَمِيرُهَاوَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ
Muhterem Muslumanlar
İstanbulun fethinin 557′inci senei devriyesi olması sebebiyle bu şehrin alınmasında muessir olan maddi ve manevi sebepleri dile getirmek istiyoruz
Milattan altı bucuk asır once, Sarayburnunda kucuk bir koy olarak kurulan İstanbul, zamanla genişleyip buyuk bir şehir halini almıştır Kostantiniyye şehri haline gelişi, Miladi tarihle 300 yılına tesaduf eder Bundan altmış beş yıl sonra da Şarki Roma İmparatorluğunun merkezi haline gelince onemi daha da artmıştır
İstanbul; latif havası, denizi, pırıl pırıl manzarası, suları, yeşillikleri ve Asya ile Avrupa arasında kopru teşkil edecek konumu itibariyle pek cok milletlerin hayalini doldurmakta idi Hukumdarlar ve krallar, orayı elde etmek icin acık ve gizli tertipler hazırlıyor, ordular toplayıp İstanbulu muhasara altına alıyorlardı
İstanbul, Musluman Turk milleti tarafından beş defa kuşatılmıştır Bunlardan ikisi Yıldırım Bayezid, biri onun şehzadesi Musa Celebi tarafından olmuş fakat kendilerine fetih muyesser olmamıştı
Dorduncu defa Sultan ikinci Murad tarafından yapılan kuşatma da neticesiz kalmıştı Fakat onun mahdumu İkinci Mehmed, bu zor işi başaracak ve «Fatih» unvanını alacaktı
Fatih, 29 Mart 1432 tarihinde İsfendiyar Beyin kızı ve Sultan İkinci Muradın zevcesi Hatice Sultandan doğmuştu
O gunun saray teamullerine gore Fatihin yetişmesine buyuk bir dikkat gosterilmekte idi Manisa Valisi bulunduğu sırada, buyuk alim Molla Guraniyi hoca tayin eden İkinci Murad, oğlunun yetişmesinde buyuk bir titizlik gostermiş idi
Hazreti Fatih, din ve dunya ilimlerinin her ikisini de oğrenmek» te idi O, kufrun bulutlarım darmadağın edecek iman ve İslam şuuruna; Bizansın surlarını taş taş sokecek teknik bilgilere, tarihte cığır acıp, cığır kapayacak siyasi dehaya ve anadilinden başka beş yabancı lisana vakıf bulunmakta idi
Dokturduğu topların menzil hesaplarını bizzat yapacak kadar hendeseye vakıf bulunan Fatih, o gun «Muderris» adı verileri bir pro*fesor seviyesinde İslami bilgilere sahipti
İkinci Mehmedi İstanbulu fethetme hevesine sevk eden amil, cihangirlik sevdası değildi ResUlullah Efendimizin asırlarca evvel mujdelediği fetih ve «Orayı fetheden kumandan ne hoş kumandandır» hadisindeki medhe layık olmak arzusu idi
Buna ilave olarak, İstanbulun fethi Osmanlı saltanatının Asya ile Avrupa kıtalarındaki ulkeleri birleştirecek, muvasala ve mudafaa imkanlarını kolaylaştıracak ve her iki kıtada genişlemeye yardım edecekti
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f478fa9
Aziz muminler
Azmi onunde alınmayacak kala, yıkılmayacak sur tanımayan İkinci Mehmed, fethi kolaylaştırmak icin boğazı kontrolu altına al*mak zaruretine inanmış bulunuyordu Dort ay gibi kısa bir zamanda Rumelihisarını yaptırdı
Din ile tekniği, hacimle şekil gibi ruhunda mezceden Fatih, biz*zat hazırladığı sur planını, Peygamber Efendimizin ismi bulunan «Muhammedi» şeklinde cizmiş; mim harfinin geleceği yerlere kuleler koydurmuş ve Hazreti Muhammedin yoluna baş koyduğunu acıkla*mış ve:
Avni Hakkı himmeti cundi Ricalullah ile,
Ehli kufru serseter kahreylemektir niyyetim,
beyti ile, Allaha olan tevekkulunu ve Ricalullaha olan guvenini dile getirmiş oluyordu
iki yuz altmış beş bin kişilik ordusunun icinde seramedanı evli*yadan ve ilmin zirvesindeki ulemadan yetmiş yedi kişi vardı Bu muh*terem zatlar; yaptıkları vaaz ve oğutlerle cihadın faziletini, kulaklar*dan gonullere, hayat iksiri gibi akıtmışlar ve islam askerlerini birer «Serdengecti» İslam gazisi haline getirmişlerdi Hayatını istihkar eden İslam askerleri, bu uğurda şehid olmayı, yaşamaya tercih etmekte idiler
İslam şuuru ile yetişmiş ve cihad hevesiyle bilenmiş bu ordu, 7 Şubat 1453′te Edirneden hareket etmiş, 5 Nisanda İstanbul surları onune varmış bulunuyordu
Şair, alim, abid ve istikbalin Fatihi; seccadesini Eyup tarafına serdirip ordusuna imam olarak oğle namazını bizzat kendisi kıldırdı Şukur secdesine kapanıp Allahu Tealaya, muzaffer kılması icin dua*larda bulundu ve ordusuna muhasaranın başladığını ilan ettirdi
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f58770d
Celallendiği zaman, atını denize surup duşmanı kahretmek iste*yen Fatih yetmiş parcalık bir donanmayı, karadan yuruterek Halice indirmiş, dunya tarihinde ilk ve son defa gorulmuş bir işi başarmıştı Verdiği kararda en ufak bir fikir zaafı gostermeyen Fatih, fası*lasız olarak surları yirmi gun top ateşine tutturdu Atını ateş hattına kadar surerek askerlerinin kuvvei maneviyelerini takviye ediyordu Kan dokmek gayesi gutmeyen Fatih, İsfendiyaroğlunu, Şarki Roma imparatoruna elci olarak gonderip şu haberi ulaştırdı: «Kan dokul*mesini istemiyoruz şehri teslim ediniz» İmparator bu teklifi redde*dince muharebeye devam emrini verdi
Muhasara devam ediyor ve şehrin alınması gecikiyordu Devrin sadrazamı, padişaha, muhasaranın kaldırılmasını teklif edince tarih*lere şan veren su cevabı aldı: «Hayır! Muhasara asla kaldırılamaz Ordularımın onunde duşmeyecek bir kala, mağlup olmayacak bir or*du yoktur Ya ben Bizansı alırım, ya Bizans beni!»
O gunun harp tekniğine gore kanlı bir muharebe başlamıştı Tu*neller acılıyor, temeller barutla tahrip ediliyor, toplarla kale bedenle*ri dovulmeye devam ediliyordu
İslam askeri, dasitani bir feragatle dovuşmekte «Ya gazi veya şehid» olmaya azmetmiş bulunmaktaydı
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f6899f6
Din kardeşlerim
Takvimler 29 Mayıs 1453 tarihini gosteriyordu Fatihin sabrı son raddeye gelmişti Artık İstanbul, İslam beldeleri aralarına katılmalıydı O gunun gecesinde hicbir kimse uyumamış, herkes dua ederek ordunun zaferine niyazda bulunmuşlardı
Sabah namazı kılınmış, guneş ortalığı aydınlatırken Fatih hucum emrini vermişti Muminlerin ağızlarından cıkan tekbirler, Allah Allah sesleri, kala duvarlarında akisler yaparak etrafa yayılıyordu
Allahın Resulu, insu cin Peygamberi Hazreti Muhammedin, «Allah, Rum (ların elinde bulunan) Kostantiniyyenin fethini tekbir ve tesbih ile nıuminlere muyesser kılmadıkca kıyamet kopmaz» (1) hadisi şerifindeki mujdesi yaklaşmış bulunuyordu
Fatih, vezirlerin muhalefetine rağmen, atını on saflara kadar suruyor, «Vurun cengaverlerim, koman kurtlarım! Allah buyuktur» diyerek kılıc sallıyordu
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f79783e
Enbiya ve evliyaya istinadım var benim
Lutfı Haktandır hemen umidi fethi nusretim
diyen Fatih, son gayreti sarfetmekte idi Ulubatlı Hasan, tırnakları ile kalaya tırmanmaya muvaffak olmuş, Turk bayrağını surların uzerine dikmişti Bunu goren İslam askeri coşmuş ve hicbir engel tanımaz hale gelmişti Surlarda buyuk boşluklar acılmış ve buralardan iceri giren askerlerimiz kale kapısını acmışlardı Kostantiniyye fetholunmuş, artık İstanbul diye anılacak bu şehir, Musluman Turkun malı olmuştu Peygamber Efendimiz «İstanbul elbette ve muhakkak fetholunacaktır (Orayı fetheden ordunun) kumandanı ne hoş emirdir, onun askerleri ne hoş askerdir» ovgusune Hazreti Fatih ve askerleri şayan olmuşlardı
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f8a2510
Kaynak : Mehmed EMRE Buyuk Hutbe Kitabı cilt: 1, sayfa: 214
(1) Deylemi
Hutbe İstanbul'un Fethi
İSTANBULUN FETHİ HUTBE
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f36fb9d
İstanbul'un Fethi
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحيمِ اِذَا جَاءَ نَصْرُ اللّهِ وَالْفَتْحُ وَرَاَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فى دينِ اللّهِ اَفْوَاجًا فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ اِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا
وَقاَلَ رَسُولُ الله صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ وَلَنِعْمَ الأَمِيرُ اَمِيرُهَاوَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ
Muhterem Muslumanlar
İstanbulun fethinin 557′inci senei devriyesi olması sebebiyle bu şehrin alınmasında muessir olan maddi ve manevi sebepleri dile getirmek istiyoruz
Milattan altı bucuk asır once, Sarayburnunda kucuk bir koy olarak kurulan İstanbul, zamanla genişleyip buyuk bir şehir halini almıştır Kostantiniyye şehri haline gelişi, Miladi tarihle 300 yılına tesaduf eder Bundan altmış beş yıl sonra da Şarki Roma İmparatorluğunun merkezi haline gelince onemi daha da artmıştır
İstanbul; latif havası, denizi, pırıl pırıl manzarası, suları, yeşillikleri ve Asya ile Avrupa arasında kopru teşkil edecek konumu itibariyle pek cok milletlerin hayalini doldurmakta idi Hukumdarlar ve krallar, orayı elde etmek icin acık ve gizli tertipler hazırlıyor, ordular toplayıp İstanbulu muhasara altına alıyorlardı
İstanbul, Musluman Turk milleti tarafından beş defa kuşatılmıştır Bunlardan ikisi Yıldırım Bayezid, biri onun şehzadesi Musa Celebi tarafından olmuş fakat kendilerine fetih muyesser olmamıştı
Dorduncu defa Sultan ikinci Murad tarafından yapılan kuşatma da neticesiz kalmıştı Fakat onun mahdumu İkinci Mehmed, bu zor işi başaracak ve «Fatih» unvanını alacaktı
Fatih, 29 Mart 1432 tarihinde İsfendiyar Beyin kızı ve Sultan İkinci Muradın zevcesi Hatice Sultandan doğmuştu
O gunun saray teamullerine gore Fatihin yetişmesine buyuk bir dikkat gosterilmekte idi Manisa Valisi bulunduğu sırada, buyuk alim Molla Guraniyi hoca tayin eden İkinci Murad, oğlunun yetişmesinde buyuk bir titizlik gostermiş idi
Hazreti Fatih, din ve dunya ilimlerinin her ikisini de oğrenmek» te idi O, kufrun bulutlarım darmadağın edecek iman ve İslam şuuruna; Bizansın surlarını taş taş sokecek teknik bilgilere, tarihte cığır acıp, cığır kapayacak siyasi dehaya ve anadilinden başka beş yabancı lisana vakıf bulunmakta idi
Dokturduğu topların menzil hesaplarını bizzat yapacak kadar hendeseye vakıf bulunan Fatih, o gun «Muderris» adı verileri bir pro*fesor seviyesinde İslami bilgilere sahipti
İkinci Mehmedi İstanbulu fethetme hevesine sevk eden amil, cihangirlik sevdası değildi ResUlullah Efendimizin asırlarca evvel mujdelediği fetih ve «Orayı fetheden kumandan ne hoş kumandandır» hadisindeki medhe layık olmak arzusu idi
Buna ilave olarak, İstanbulun fethi Osmanlı saltanatının Asya ile Avrupa kıtalarındaki ulkeleri birleştirecek, muvasala ve mudafaa imkanlarını kolaylaştıracak ve her iki kıtada genişlemeye yardım edecekti
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f478fa9
Aziz muminler
Azmi onunde alınmayacak kala, yıkılmayacak sur tanımayan İkinci Mehmed, fethi kolaylaştırmak icin boğazı kontrolu altına al*mak zaruretine inanmış bulunuyordu Dort ay gibi kısa bir zamanda Rumelihisarını yaptırdı
Din ile tekniği, hacimle şekil gibi ruhunda mezceden Fatih, biz*zat hazırladığı sur planını, Peygamber Efendimizin ismi bulunan «Muhammedi» şeklinde cizmiş; mim harfinin geleceği yerlere kuleler koydurmuş ve Hazreti Muhammedin yoluna baş koyduğunu acıkla*mış ve:
Avni Hakkı himmeti cundi Ricalullah ile,
Ehli kufru serseter kahreylemektir niyyetim,
beyti ile, Allaha olan tevekkulunu ve Ricalullaha olan guvenini dile getirmiş oluyordu
iki yuz altmış beş bin kişilik ordusunun icinde seramedanı evli*yadan ve ilmin zirvesindeki ulemadan yetmiş yedi kişi vardı Bu muh*terem zatlar; yaptıkları vaaz ve oğutlerle cihadın faziletini, kulaklar*dan gonullere, hayat iksiri gibi akıtmışlar ve islam askerlerini birer «Serdengecti» İslam gazisi haline getirmişlerdi Hayatını istihkar eden İslam askerleri, bu uğurda şehid olmayı, yaşamaya tercih etmekte idiler
İslam şuuru ile yetişmiş ve cihad hevesiyle bilenmiş bu ordu, 7 Şubat 1453′te Edirneden hareket etmiş, 5 Nisanda İstanbul surları onune varmış bulunuyordu
Şair, alim, abid ve istikbalin Fatihi; seccadesini Eyup tarafına serdirip ordusuna imam olarak oğle namazını bizzat kendisi kıldırdı Şukur secdesine kapanıp Allahu Tealaya, muzaffer kılması icin dua*larda bulundu ve ordusuna muhasaranın başladığını ilan ettirdi
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f58770d
Celallendiği zaman, atını denize surup duşmanı kahretmek iste*yen Fatih yetmiş parcalık bir donanmayı, karadan yuruterek Halice indirmiş, dunya tarihinde ilk ve son defa gorulmuş bir işi başarmıştı Verdiği kararda en ufak bir fikir zaafı gostermeyen Fatih, fası*lasız olarak surları yirmi gun top ateşine tutturdu Atını ateş hattına kadar surerek askerlerinin kuvvei maneviyelerini takviye ediyordu Kan dokmek gayesi gutmeyen Fatih, İsfendiyaroğlunu, Şarki Roma imparatoruna elci olarak gonderip şu haberi ulaştırdı: «Kan dokul*mesini istemiyoruz şehri teslim ediniz» İmparator bu teklifi redde*dince muharebeye devam emrini verdi
Muhasara devam ediyor ve şehrin alınması gecikiyordu Devrin sadrazamı, padişaha, muhasaranın kaldırılmasını teklif edince tarih*lere şan veren su cevabı aldı: «Hayır! Muhasara asla kaldırılamaz Ordularımın onunde duşmeyecek bir kala, mağlup olmayacak bir or*du yoktur Ya ben Bizansı alırım, ya Bizans beni!»
O gunun harp tekniğine gore kanlı bir muharebe başlamıştı Tu*neller acılıyor, temeller barutla tahrip ediliyor, toplarla kale bedenle*ri dovulmeye devam ediliyordu
İslam askeri, dasitani bir feragatle dovuşmekte «Ya gazi veya şehid» olmaya azmetmiş bulunmaktaydı
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f6899f6
Din kardeşlerim
Takvimler 29 Mayıs 1453 tarihini gosteriyordu Fatihin sabrı son raddeye gelmişti Artık İstanbul, İslam beldeleri aralarına katılmalıydı O gunun gecesinde hicbir kimse uyumamış, herkes dua ederek ordunun zaferine niyazda bulunmuşlardı
Sabah namazı kılınmış, guneş ortalığı aydınlatırken Fatih hucum emrini vermişti Muminlerin ağızlarından cıkan tekbirler, Allah Allah sesleri, kala duvarlarında akisler yaparak etrafa yayılıyordu
Allahın Resulu, insu cin Peygamberi Hazreti Muhammedin, «Allah, Rum (ların elinde bulunan) Kostantiniyyenin fethini tekbir ve tesbih ile nıuminlere muyesser kılmadıkca kıyamet kopmaz» (1) hadisi şerifindeki mujdesi yaklaşmış bulunuyordu
Fatih, vezirlerin muhalefetine rağmen, atını on saflara kadar suruyor, «Vurun cengaverlerim, koman kurtlarım! Allah buyuktur» diyerek kılıc sallıyordu
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f79783e
Enbiya ve evliyaya istinadım var benim
Lutfı Haktandır hemen umidi fethi nusretim
diyen Fatih, son gayreti sarfetmekte idi Ulubatlı Hasan, tırnakları ile kalaya tırmanmaya muvaffak olmuş, Turk bayrağını surların uzerine dikmişti Bunu goren İslam askeri coşmuş ve hicbir engel tanımaz hale gelmişti Surlarda buyuk boşluklar acılmış ve buralardan iceri giren askerlerimiz kale kapısını acmışlardı Kostantiniyye fetholunmuş, artık İstanbul diye anılacak bu şehir, Musluman Turkun malı olmuştu Peygamber Efendimiz «İstanbul elbette ve muhakkak fetholunacaktır (Orayı fetheden ordunun) kumandanı ne hoş emirdir, onun askerleri ne hoş askerdir» ovgusune Hazreti Fatih ve askerleri şayan olmuşlardı
imagesistanbulunfethihutbe5afe71f8a2510
Kaynak : Mehmed EMRE Buyuk Hutbe Kitabı cilt: 1, sayfa: 214
(1) Deylemi