Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
İstanbul nasıl fethedildi
istanbulun fethi hakkında veri
Sultan II Mehmed, İstanbul'un fethine karar verdiğinde o zamanki başkent Edirne'de, İstanbul'un aşılamaz olarak bilinen surlarını yerle bir edebilmek için o güne dek görünmeyen büyüklükteki, şahi olarak tanıdık topları döktürmüştü II: Mehmed keza, hazırlanmakta olan bu topların yanısıra, Bizans'a denizden gelebilecek yardımları engellemek için Yıldırım Bayezid göre inşa edilmiş olan Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli Hisarı'nı (Boğazkesen Hisarı) yaptırdı
Yapılan hazırlıkların kendisine karşın olduğunu anlayan Bizans İmparatoru Konstantin, Sultan II Mehmed'i hediyelerle vazgeçirmeye çalışırken, bir yandan da Avrupa devletlerine elçiler yollayarak onları durumdan haberdar ediyor ve takviye istiyordu Fakat 1054 yılında Hıristiyanlığın Katolik Kilisesi ve Ortodoks Kilisesi olarak ikiye ayrılması sebebiyle, Papa V Nikola Bizans'ı desteklemeyi pek düşünmüyordu Bazı İtalyan kent devletleri askeri birliklerini Bizans'a yardımcı olmak nedeniyle İstanbul'a yollasa da, Avrupa'nın büyük devletleri Bizans'ı desteklememe kararı almışlardı Yardımlarla birlikte Bizans ordusu, 2000'i paralı edinmek üzere 9000 askerden oluşuyordu Şehri savunan duvarlar, 22,5 kmyi bulan uzunluklarıyla dönemin en zinde surları olarak biliniyordu
Sultan II Mehmed, 20000 yeniçerinin de dahil olduğu 100000 karakter bir kuvveti yönetiyordu Rumeli Hisarı'nı yapı ettirmenin yanısıra diğer taraftan deniz filosu kurdurmuştu Ordusunu İstanbul civarında toplamış; sırası gelmişken, destek göndermelerini durdurmak nedeniyle bir takım Balkan devletlerine ordular göndererek, gelebilecek yardımları önleme, destek yollamayı düşünenlere ise tehdit etme verme yoluna gitmiştir Durumun giderek ümitsizleştiğini görebilen Bizans İmparatoru, surların önüne geniş hendekler açtırmış, Haliç'in güvenliğini temin etmek nedeniyle da girişine zincir çektirmişti
Ordusu ile İstanbul'un önünde yer alan Sultan II Mehmed, Bizans İmparatoru'na elçi göndererek teslim olması çağrısında bulunmuş, ama reddedilmişti Bunun üstüne tarihteki en son İstanbul kuşatması başladı
Kuşatma, Türk topçusunun, surları top ateşine tutmasıyla başladı Bizans ordusu ise, surlarda açılan gedikleri kapatmaya çalışıyordu Osmanlı, donanması ile de Haliç'i zorluyor lakin zinciri aşamadıkları için gemiler Haliç'e giremiyordu Günlerdir süren kuşatmanın henüz galibiyet getirememiş olması ve Ceneviz donanmasından gelen yardımın Boğaz'ı geçerek Haliç'e girmesi Sultan II Mehmed'i sinirlendirmiş ve atını boğazın sularına sürerek donanmasına emirler yağdırmış, komutanlarına da, saldırı için orduyu hazırlamalarını emretmişti
29 Mayıs sabahı hücum başladı Hücumun ilk dalgasını, muhtemel olabildiği değin çok Bizans askerini öldürmeye niyetli deneyimsiz askerler olan azaplar oluşturuyordu Ayrıca Haliç'ten de baskı uygulayabilmek için gece yağlı kütükler üzerinde karadan Haliç'e taşınan gemiler, o sabah Bizans askerlerine fena bir sürpriz olmuştu Anadolululardan oluşan ikinci dalga, şehrin kuzeydoğusundaki, topla kısmen zarar almış Blachernae Surları'nın (okunuşu: blakernai ) bir bölümüne odaklanmıştı Uzun süren bu çarpışmalar sonucunda Ulubatlı Hasan adındaki bir yeniçeri, aldığı kırk ok darbesine1 rağmen hayatta kalarak Osmanlı sancağını dikmiş, bununla ateşlenen Osmanlı ordusu 29 Mayıs 1453'te İstanbul'un surlarını aşmıştı
Fakat savaş henüz bitmemişti Hayatta kalan Bizans askerleri, Osmanlı askerleriyle sokak arasında çarpışıyorlardı Kısa süren bu çatışmalardan sonradan Bizans ordusu köşeye kıstırılmış ve Sultan II Mehmed önderliğindeki Osmanlı ordusu İstanbul'a en ince ayrıntısına kadar hâkim olmuştu *
istanbulun fethi hakkında veri
Sultan II Mehmed, İstanbul'un fethine karar verdiğinde o zamanki başkent Edirne'de, İstanbul'un aşılamaz olarak bilinen surlarını yerle bir edebilmek için o güne dek görünmeyen büyüklükteki, şahi olarak tanıdık topları döktürmüştü II: Mehmed keza, hazırlanmakta olan bu topların yanısıra, Bizans'a denizden gelebilecek yardımları engellemek için Yıldırım Bayezid göre inşa edilmiş olan Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli Hisarı'nı (Boğazkesen Hisarı) yaptırdı
Yapılan hazırlıkların kendisine karşın olduğunu anlayan Bizans İmparatoru Konstantin, Sultan II Mehmed'i hediyelerle vazgeçirmeye çalışırken, bir yandan da Avrupa devletlerine elçiler yollayarak onları durumdan haberdar ediyor ve takviye istiyordu Fakat 1054 yılında Hıristiyanlığın Katolik Kilisesi ve Ortodoks Kilisesi olarak ikiye ayrılması sebebiyle, Papa V Nikola Bizans'ı desteklemeyi pek düşünmüyordu Bazı İtalyan kent devletleri askeri birliklerini Bizans'a yardımcı olmak nedeniyle İstanbul'a yollasa da, Avrupa'nın büyük devletleri Bizans'ı desteklememe kararı almışlardı Yardımlarla birlikte Bizans ordusu, 2000'i paralı edinmek üzere 9000 askerden oluşuyordu Şehri savunan duvarlar, 22,5 kmyi bulan uzunluklarıyla dönemin en zinde surları olarak biliniyordu
Sultan II Mehmed, 20000 yeniçerinin de dahil olduğu 100000 karakter bir kuvveti yönetiyordu Rumeli Hisarı'nı yapı ettirmenin yanısıra diğer taraftan deniz filosu kurdurmuştu Ordusunu İstanbul civarında toplamış; sırası gelmişken, destek göndermelerini durdurmak nedeniyle bir takım Balkan devletlerine ordular göndererek, gelebilecek yardımları önleme, destek yollamayı düşünenlere ise tehdit etme verme yoluna gitmiştir Durumun giderek ümitsizleştiğini görebilen Bizans İmparatoru, surların önüne geniş hendekler açtırmış, Haliç'in güvenliğini temin etmek nedeniyle da girişine zincir çektirmişti
Ordusu ile İstanbul'un önünde yer alan Sultan II Mehmed, Bizans İmparatoru'na elçi göndererek teslim olması çağrısında bulunmuş, ama reddedilmişti Bunun üstüne tarihteki en son İstanbul kuşatması başladı
Kuşatma, Türk topçusunun, surları top ateşine tutmasıyla başladı Bizans ordusu ise, surlarda açılan gedikleri kapatmaya çalışıyordu Osmanlı, donanması ile de Haliç'i zorluyor lakin zinciri aşamadıkları için gemiler Haliç'e giremiyordu Günlerdir süren kuşatmanın henüz galibiyet getirememiş olması ve Ceneviz donanmasından gelen yardımın Boğaz'ı geçerek Haliç'e girmesi Sultan II Mehmed'i sinirlendirmiş ve atını boğazın sularına sürerek donanmasına emirler yağdırmış, komutanlarına da, saldırı için orduyu hazırlamalarını emretmişti
29 Mayıs sabahı hücum başladı Hücumun ilk dalgasını, muhtemel olabildiği değin çok Bizans askerini öldürmeye niyetli deneyimsiz askerler olan azaplar oluşturuyordu Ayrıca Haliç'ten de baskı uygulayabilmek için gece yağlı kütükler üzerinde karadan Haliç'e taşınan gemiler, o sabah Bizans askerlerine fena bir sürpriz olmuştu Anadolululardan oluşan ikinci dalga, şehrin kuzeydoğusundaki, topla kısmen zarar almış Blachernae Surları'nın (okunuşu: blakernai ) bir bölümüne odaklanmıştı Uzun süren bu çarpışmalar sonucunda Ulubatlı Hasan adındaki bir yeniçeri, aldığı kırk ok darbesine1 rağmen hayatta kalarak Osmanlı sancağını dikmiş, bununla ateşlenen Osmanlı ordusu 29 Mayıs 1453'te İstanbul'un surlarını aşmıştı
Fakat savaş henüz bitmemişti Hayatta kalan Bizans askerleri, Osmanlı askerleriyle sokak arasında çarpışıyorlardı Kısa süren bu çatışmalardan sonradan Bizans ordusu köşeye kıstırılmış ve Sultan II Mehmed önderliğindeki Osmanlı ordusu İstanbul'a en ince ayrıntısına kadar hâkim olmuştu *
