iltasyazilim
FD Üye
Resimli istanbulun fethi, istanbul nasıl fethedildi, resimli anlatım İstanbulun fethi, istanbulun fethiyle ilgili resimler
İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453'te (Jülyen takvimine kadar, Gregoryen takvimi tarafından 7 Haziran 1453), şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusunun, derhal İstanbul olarak aşina, o zamanki adıyla Konstantinopolis şehrini Fatih Sultan II Mehmed Han'ın komutanlığında fethetmesidir Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, demin 21 yaşında olan Fatih Sultan II Mehmed, Fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır Tarihteki en manâlı devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğu bu vesile ile sona ermiştir
Sultan II Mehmed, İstanbul'un fethine karar verdiğinde o zamanki başkent Edirne İstanbul'un aşılamaz olarak tanıdık surlarını yerle bir edebilmek için o güne dek görünmeyen büyüklükteki, şahi olarak aşina topları döktürmüştü II: Mehmed keza, hazırlanmakta olan bu topların yanısıra, Bizans'a denizden gelebilecek yardımları engellemek için Şimşek Bayezid kadar inşa edilmiş olan Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli Hisarı'nı (Boğazkesen Hisarı) yaptırdı
Sultan II Mehmed, 20000 yeniçerinin de dahil olduğu 100000 karakter bir kuvveti yönetiyordu Rumeli Hisarı'nı yapı ettirmenin yanısıra bir de donanma kurdurmuştu Ordusunu İstanbul civarında toplamış; giderken, takviye göndermelerini durdurmak amacıyla bazı Balkan devletlerine ordular göndererek, gelebilecek yardımları önleme, yardım yollamayı düşünenlere ise korkutma verme yoluna gitmiştir Durumun gitgide artarak ümitsizleştiğini gören Bizans İmparatoru, surların önüne geniş hendekler açtırmış, Haliç'in güvenliğini karşılamak amacıyla da girişine zincir çektirmişti
Ordusu ile İstanbul'un önünde bulunan Sultan II Mehmed, Bizans İmparatoru'na elçi göndererek teslim olması çağrısında bulunmuş, ama reddedilmişti Bunun üstüne tarihteki 29 ve en son İstanbul kuşatması başladı
Abluka, Türk topçusunun, surları top ateşine tutmasıyla başladı Bizans ordusu ise, surlarda açılan gedikleri kapatmaya çalışıyordu Osmanlı, donanması ile de Haliç'i zorluyor fakat zinciri aşamadıkları için gemiler Haliç'e giremiyordu Günlerdir süren kuşatmanın demin galibiyet getirememiş olması ve Ceneviz donanmasından gelen yardımın Boğaz'ı geçerek Haliç'e girmesi Sultan II Mehmed'i sinirlendirmiş ve atını boğazın sularına sürerek donanmasına emirler yağdırmış, komutanlarına da, atak için orduyu hazırlamalarını emretmişti Kuşatmadan vazgeçilmesi teklifi üstüne Fatih, şu sözü söylemiştir: Ya ben İstanbul'u alırım ya da İstanbul beni
Sultan II Mehmed'in karadan yürüttüğü gemiler29 Mayıs sabahı atak başladı Hücumun ilk dalgasını, muhtemel olabildiği değin fazla Bizans askerini öldürmeye niyetli acemi askerler olan azaplar oluşturuyordu Hem Haliç'ten de baskı uygulayabilmek için gece yağlı kütükler üzerinde karadan Haliç'e taşınan gemiler, o sabahleyin Bizans askerlerine kötü bir sürpriz olmuştu Anadolululardan oluşan ikinci dalga, şehrin kuzeydoğusundaki, topla kısmen zarar almış Blachernae Surları'nın (okunuşu: blakernai ) bir bölümüne odaklanmıştı Uzun süren bu çarpışmalar sonucunda Ulubatlı Hasan adındaki bir yeniçeri, aldığı kırk ok darbesine1 rağmen hayatta kalarak Osmanlı sancağını dikmiş, bununla ateşlenen Osmanlı ordusu 29 Mayıs 1453'te İstanbul'un surlarını aşmıştı
Fakat savaş hemen şimdi bitmemişti Hayatta kalan Bizans askerleri, Osmanlı askerleriyle sokak arasında çarpışıyorlardı Kısa süren bu çatışmalardan sonradan Bizans ordusu köşeye kıstırılmış ve Sultan II Mehmed önderliğindeki Osmanlı ordusu İstanbul'a ayrıntılarıyla hâkim olmuştu
İç sonuçlar
O zamana dek sadece bir devlet olan Osmanlı, bundan böyle bir imparatorluk haline gelmişti
Anadolu ve Balkanlar arasındaki geçişlerde bir engel olan 1000 yıllık Bizans harap, arada engel kalmamıştı
Çoğu defa Osmanlı şehzadelerini ve Avrupa ülkelerini kışkırtan Bizans artık bunu yapamayacaktı
Müslüman dünyasında Osmanlı Devleti daha saygıdeğer bir ışık halkası gelmişti
Müslümanların peygamberi Hz Muhammed'in hadisi şerifindeki o kumandan, Fatih Sultan Mehmed olmuş ve peygamberinin övgüsünü almıştı
Dış sonuçlar
Avrupa ve Balkan devletlerinin Osmanlı'yı Balkanlar'dan atma çabaları sonuçsuz kalmıştı
İstanbul'dan İtalya'ya kaçan sanatkârlar ve bilim adamları, rönesans ve reform hareketlerini hızlandırmışlardı
Dünyanın en büyük imparatorlndan olan Doğu Roma İmparatorluğu en ince ayrıntısına kadar değil olmuştu
Orta Çağ kapanıp Yeni Devir başlamıştı
Ticaret yollarının birer birer Türklerin eline geçmesi Avrupalıları yeni ticaret yolları bulmaya zorladı ve coğrafi keşifler ortaya çıktı
Büyük ve kalın surların toplarla yıkılabileceğini görebilen Avrupa, bu yöntemi derebeylikler üzerinde denemiştir Böylelikle minik derebeylikler yıkılıp yerine büyük krallıklar kurulmuştur
İstanbul'dan ayrılan Bizanslı bilginler, Avrupa'da Reform hareketlerini başlatmışlardır
Bu fetih bir nevî Avrupa'nın (İngiltere'nin) Amerika kıtasını keşfinin yolunu açmıştır Zirâ bu keşifle ticaret yolları kapanan Avrupalılar başka yollar bulmak zorundaydılar Bu buluş buna bir vesile olmuştur *
İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453'te (Jülyen takvimine kadar, Gregoryen takvimi tarafından 7 Haziran 1453), şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusunun, derhal İstanbul olarak aşina, o zamanki adıyla Konstantinopolis şehrini Fatih Sultan II Mehmed Han'ın komutanlığında fethetmesidir Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, demin 21 yaşında olan Fatih Sultan II Mehmed, Fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır Tarihteki en manâlı devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğu bu vesile ile sona ermiştir
Sultan II Mehmed, İstanbul'un fethine karar verdiğinde o zamanki başkent Edirne İstanbul'un aşılamaz olarak tanıdık surlarını yerle bir edebilmek için o güne dek görünmeyen büyüklükteki, şahi olarak aşina topları döktürmüştü II: Mehmed keza, hazırlanmakta olan bu topların yanısıra, Bizans'a denizden gelebilecek yardımları engellemek için Şimşek Bayezid kadar inşa edilmiş olan Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli Hisarı'nı (Boğazkesen Hisarı) yaptırdı
Sultan II Mehmed, 20000 yeniçerinin de dahil olduğu 100000 karakter bir kuvveti yönetiyordu Rumeli Hisarı'nı yapı ettirmenin yanısıra bir de donanma kurdurmuştu Ordusunu İstanbul civarında toplamış; giderken, takviye göndermelerini durdurmak amacıyla bazı Balkan devletlerine ordular göndererek, gelebilecek yardımları önleme, yardım yollamayı düşünenlere ise korkutma verme yoluna gitmiştir Durumun gitgide artarak ümitsizleştiğini gören Bizans İmparatoru, surların önüne geniş hendekler açtırmış, Haliç'in güvenliğini karşılamak amacıyla da girişine zincir çektirmişti
Ordusu ile İstanbul'un önünde bulunan Sultan II Mehmed, Bizans İmparatoru'na elçi göndererek teslim olması çağrısında bulunmuş, ama reddedilmişti Bunun üstüne tarihteki 29 ve en son İstanbul kuşatması başladı
Abluka, Türk topçusunun, surları top ateşine tutmasıyla başladı Bizans ordusu ise, surlarda açılan gedikleri kapatmaya çalışıyordu Osmanlı, donanması ile de Haliç'i zorluyor fakat zinciri aşamadıkları için gemiler Haliç'e giremiyordu Günlerdir süren kuşatmanın demin galibiyet getirememiş olması ve Ceneviz donanmasından gelen yardımın Boğaz'ı geçerek Haliç'e girmesi Sultan II Mehmed'i sinirlendirmiş ve atını boğazın sularına sürerek donanmasına emirler yağdırmış, komutanlarına da, atak için orduyu hazırlamalarını emretmişti Kuşatmadan vazgeçilmesi teklifi üstüne Fatih, şu sözü söylemiştir: Ya ben İstanbul'u alırım ya da İstanbul beni
Sultan II Mehmed'in karadan yürüttüğü gemiler29 Mayıs sabahı atak başladı Hücumun ilk dalgasını, muhtemel olabildiği değin fazla Bizans askerini öldürmeye niyetli acemi askerler olan azaplar oluşturuyordu Hem Haliç'ten de baskı uygulayabilmek için gece yağlı kütükler üzerinde karadan Haliç'e taşınan gemiler, o sabahleyin Bizans askerlerine kötü bir sürpriz olmuştu Anadolululardan oluşan ikinci dalga, şehrin kuzeydoğusundaki, topla kısmen zarar almış Blachernae Surları'nın (okunuşu: blakernai ) bir bölümüne odaklanmıştı Uzun süren bu çarpışmalar sonucunda Ulubatlı Hasan adındaki bir yeniçeri, aldığı kırk ok darbesine1 rağmen hayatta kalarak Osmanlı sancağını dikmiş, bununla ateşlenen Osmanlı ordusu 29 Mayıs 1453'te İstanbul'un surlarını aşmıştı
Fakat savaş hemen şimdi bitmemişti Hayatta kalan Bizans askerleri, Osmanlı askerleriyle sokak arasında çarpışıyorlardı Kısa süren bu çatışmalardan sonradan Bizans ordusu köşeye kıstırılmış ve Sultan II Mehmed önderliğindeki Osmanlı ordusu İstanbul'a ayrıntılarıyla hâkim olmuştu
İç sonuçlar
O zamana dek sadece bir devlet olan Osmanlı, bundan böyle bir imparatorluk haline gelmişti
Anadolu ve Balkanlar arasındaki geçişlerde bir engel olan 1000 yıllık Bizans harap, arada engel kalmamıştı
Çoğu defa Osmanlı şehzadelerini ve Avrupa ülkelerini kışkırtan Bizans artık bunu yapamayacaktı
Müslüman dünyasında Osmanlı Devleti daha saygıdeğer bir ışık halkası gelmişti
Müslümanların peygamberi Hz Muhammed'in hadisi şerifindeki o kumandan, Fatih Sultan Mehmed olmuş ve peygamberinin övgüsünü almıştı
Dış sonuçlar
Avrupa ve Balkan devletlerinin Osmanlı'yı Balkanlar'dan atma çabaları sonuçsuz kalmıştı
İstanbul'dan İtalya'ya kaçan sanatkârlar ve bilim adamları, rönesans ve reform hareketlerini hızlandırmışlardı
Dünyanın en büyük imparatorlndan olan Doğu Roma İmparatorluğu en ince ayrıntısına kadar değil olmuştu
Orta Çağ kapanıp Yeni Devir başlamıştı
Ticaret yollarının birer birer Türklerin eline geçmesi Avrupalıları yeni ticaret yolları bulmaya zorladı ve coğrafi keşifler ortaya çıktı
Büyük ve kalın surların toplarla yıkılabileceğini görebilen Avrupa, bu yöntemi derebeylikler üzerinde denemiştir Böylelikle minik derebeylikler yıkılıp yerine büyük krallıklar kurulmuştur
İstanbul'dan ayrılan Bizanslı bilginler, Avrupa'da Reform hareketlerini başlatmışlardır
Bu fetih bir nevî Avrupa'nın (İngiltere'nin) Amerika kıtasını keşfinin yolunu açmıştır Zirâ bu keşifle ticaret yolları kapanan Avrupalılar başka yollar bulmak zorundaydılar Bu buluş buna bir vesile olmuştur *